Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçiş sürecinde Doğu Anadolu Bölgesi'nde Merkez-çevre ilişkileri (1914-1923)
Center-periphery reletion in Eastern Anatolia during transition from Ottoman Empire to the Repuclic Of Turkey (1914-1923)
- Tez No: 827618
- Danışmanlar: PROF. DR. CEZMİ ERASLAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 392
Özet
Osmanlı Devleti ülke içinde ve dışında gücünü ispat ettiği dönemlerde nüfuzu altında varlığını devam ettiren muhtelif ırk ve dinden olan insanların, çok fazla sorun yaşamadan huzur ve güvenliğini sağlamayı başarmıştı. Ancak devletin kurumları yıpranmaya ve zayıflamaya başladığında pek çok problemle karşı karşıya kalmıştı. Bununla birlikte Avrupa'da hız kazanan milliyetçilik akımı, farklı etnik kimlikleri bünyesinde toplayan Osmanlı Devleti adına risk teşkil etmeye başlamıştı. Nitekim kısa bir süre sonra Osmanlı sınırları içinde olan (Avrupa Devletleri tarafından da desteklenen) etnik kimlikler ön plana çıkmaya başlamıştı. Özellikle Ermeni unsurlar, uluslararası platformlarda politik girişimlerden istediği neticeyi alamayınca önce ıslahatlar üzerinden Osmanlı Hükümeti üzerinde baskı kurmaya çalışmışlar, bu girişimin de yetersiz kaldığı anlaşılınca Rusya başta olmak üzere Avrupalıların da desteklediği bağımsızlık idealiyle silahlı eylemlerini başlatmışlardı. Böylece Ermeni çeteleri ve gönüllü birlikleri kendilerine yurt olarak ilan ettikleri Anadolu'daki Müslüman halkı sindirmek ve gerektiğinde yok etmek gayesiyle başlattıkları terör eylemlerinin şiddetini her geçen gün arttırarak devam ettiler. Ermeniler bu terör eylemleriyle Türk güvenlik güçlerinin yıpranmasına sebep olmuşlar böylece Rusların ele geçirmeye çalıştığı Doğu Anadolu Bölgesi'ne girişini ve işgallerini fazlasıyla kolaylaştırmıştı. Doğu'nun şehirlerini işgal eden Rus kuvvetlerinden gerek cephane gerekse manevi destek alan Ermeni gönüllü birlikleri bu bölgedeki Ermeni çeteleriyle birleşerek savunmasız durumda olan Müslüman halka yönelik tarihte türüne çok az rastlanır tarzda şiddet ve katliam uygulamıştı. Bunun üzerine, ayaklanan ve terör eylemlerine karıştığı ispat edilen Ermeniler, ülkenin güvenliği, sınırların korunması ve devletin bekası adına yine Osmanlı Devleti sınırları içinde kalan daha güvenli olarak kabul edilen bölgelere sevk edildiler. Ancak Ermenilerin bu sevk yolculuğundan çok daha zor ve çetin bir göç hareketini Müslüman halk, yaşamak zorunda kalmıştı. Savaş sırasında Ermeni ayaklanmalarından etkilen ve Rus işgaline maruz kalan Müslüman halk da evlerinden yurtlarından göç etmek zorunda kalmıştı. Müslüman mülteciler gerek bu göç yolculuğu sırasında gerekse göç ettikleri yerlerde hatta memleketlerine geri dönüşleri esnasında mevcut koşullar nedeniyle ciddi oranda mağduriyet yaşamışlardır. Elde edilen bulgulardan da bu yıllarda ekonomik ve sosyal alanda ciddi oranda aksamaların yaşandığı tespit edilmiş, bu aksamalar ise uzun süre Türk halkının mağduriyet yaşamasına sebep olmuştur. Birinci Dünya Savaşı sırasında Rusların işgalci ve etnik kimlikleri kullanma politikasını bu sefer Mütareke döneminde İngilizler devam ettirmiştir. Rusya'da yaşanan ihtilalden sonra Doğu bölgesinden geri çekilmek durumunda kalan Rus ordusundan devraldığı silahlarla donatılmış Ermenilerin, artık organizatörü İngilizlerdi. Bu silahlı Ermenilerin terör eylemleri, Türk kuvvetlerinin işgal edilen yerleri yeniden ele geçirene kadar devam etmiştir. Müslüman ahaliye karşı işlenen bu insanlık suçuna son vermek amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti askeri bir harekât yapma kararı almak durumunda kalmıştır. Kazım Karabekir Paşa önderliğinde Doğu Cephesine başlatılan harekât sırasında önce Sarıkamış ardından Kars ve Gümrü Osmanlı Devleti tarafından ele geçirilmiştir. Türk ordusunun devam eden ilerleyişiyle Artvin ve Ardahan alınmıştır. Ardından imzalan Moskova ve Kars Antlaşmalarıyla da Ermeni meselesi çözüme kavuşturulmuş, Türkiye'nin Doğu sınırının durumu netleşmiştir. Ancak Emperyalist Devletlerin bölgedeki faaliyetleri bu sefer de aşiretleri ele geçirme ve Osmanlı Devleti'ne karşı kullanma siyaseti olarak devam etmiştir. Başta İngiltere olmak üzere emperyalist devletlerin bu siyasetini fark eden Mustafa Kemal Paşa, bölgedeki gelişmeleri yakın takibe alarak bu güçlerin faaliyetlerini etkisiz hale getirmiştir. Aşiret reisleri ve bölgede itibar sahibi şahıslarla birebir görüşmeler yaparak onlara devletin varlığını ve desteğini ifade eden mektuplar ve şifreli telgraflar göndermiştir. Böylece aşiretlerin Milli Mücadelenin yanında yer almasını sağlamış, Anadolu'nun parçalanmasını engel olmayı başarmıştır.
Özet (Çeviri)
The Ottoman Empire managed to keep the peace and safety of its subjects of various ethnicities and faiths during the period when it was strong enough within and outside of its borders. However, as the institutions of state eroded and declined, the Sublime Porte encountered a great deal of issues to deal with. On top of that, the nationalist movement gaining momentum in Europe began to constitute a risk as the Ottoman Empire incorporated various ethnicities. As a matter of fact, after a short time, ethnic identities within the borders of the Ottoman Empire (supported by the European States) began to come to the fore. Particularly Armenians tried to put pressure on the Ottoman government through reforms when they could not reach their expectations with political initiatives conducted on international platforms. When it was understood that this attempt was also insufficient, they started their armed actions with the ideal of independence supported by Europeans, especially Russia. Therefore, Armenian mobs and forces formed by volunteer individuals continued their acts of terrorism which they initiated to suppress and – if necessary – exterminate Muslims of Anatolia, the land they declared home, increasingly. With these terrorist attacks, Armenians wore Turkish security forces out thus facilitated Russians' entry into and occupation of Eastern Anatolia. Armenian volunteer forces supported by Russians with regards to ammunition and morale, joined forces with local Armenian mobs and carried out unparalleled acts of violence against and mass murders of local Muslim population. In response the Ottoman state relocated Armenians that are proven to be revolting and took part in terrorist acts – for the sake of national security, protection of borders and survival of the state – to safe areas further into the Ottoman lands. However, the Muslim population had to go through a much harder and more grueling migration. During the course of war Muslims affected by Armenian insurrections and subjected to Russian invasion had to leave their homes and emigrate. Muslim refugees suffered a great deal both during and after they migrated, and even as they returned home, since the conditions they faced. The evidence has shown that throughout said years, serious disruptions occurred within economic and social aspects of life and aforementioned disruptions caused the suffering of Turkish people for a long time. Throughout the armistice years, the British maintained Russians' politics of occupation and exploiting ethnicities that they enforced in the First World War. It was the British that organized Armenians equipped with weaponry they inherited from Russians retreating from the Eastern Anatolia upon the revolution back at home. These armed Armenians continued their terrorist acts until Turkish forces retook the invaded lands. In order to put an end to this crime against humanity, committed against the Muslim population, the Turkish Grand National Assembly Government had to decide to carry out a military operation. Throughout the operation conducted in the Eastern Front, Ottoman forces led by General Kazım Karabekir recaptured Sarıkamış, Kars and Gümrü respectively. Afterwards Turkish troops retook Artvin and Ardahan, and then with the Moscow and Kars Treaties, the Armenian issue was resolved and the situation of Turkey's eastern border became clear. However imperialist states adopted another strategy which involved gaining local tribes in the region over and using them against the Ottoman Empire. Upon realizing this new strategy of said states, particularly the Britain, Mustafa Kemal Pasha defused imperialist states' acts by monitoring developments in the region closely. He met and sent letters and ciphered wires to local chieftains and notable individuals one by one, reminding them the existence and expressing the support of the state. As a result, he was able to win local tribes' support to the National Struggle and prevented Anatolia from being torn into pieces.
Benzer Tezler
- Musics of Harşit valley, Northeastern Turkey
Harşit vadisi müzikleri, Kuzeydoğu Türkiye
MUSTAFA KEMAL ÖZKUL
Doktora
İngilizce
2019
Müzikİstanbul Teknik ÜniversitesiMüzik Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMİNE ŞİRİN ÖZGÜN TANIR
- Turkey's role in Afghanistan in the post 9/11 era
11 Eylül'den günümüze Türkiye'nin Afganistan'daki rolü
CANAN BAYRAM ÇUBUK
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. IŞIL ANIL
- 1946-1950 yılları arası Yeşil Antalya Gazetesi'nin basın ve yayın tarihindeki yeri ve önemi
The place and importance of the Green Antalya Newspaper between 1946-1950 in the history of press and publication
HATİCE DERYA ŞENOL
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
TarihAtatürk ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ASUMAN DEMİRCİOĞLU
- Kosova'da Türk topluluğunun tarihsel gelişimi ve sorunlar
Kosova'da Türk topluluğunun tarihsel gelişimi ve sorunlar
İBRAHİM ÇULHA
- Tanzimat'tan Cumhuriyet'e İstanbul'da Latin Katolik yapıları
Latin Catholic buildings in Istanbul (From Tanzimat to Republican era)
SEZİM SEZER SEVİNÇ
Doktora
Türkçe
1997
Sanat TarihiMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiArkeoloji ve Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMRA GERMANER