Yerinden yönetim ve Türk anayasalarında yönetim ilkeleri
Decentralization and governance principles in Turkish constitutions
- Tez No: 830100
- Danışmanlar: PROF. DR. BURHAN KUZU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1996
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Hukuk Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Anayasa Hukuku Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 154
Özet
Devletin fonksiyonlarının geçmiş çağlara göre çoğaldığı ve farklılaştığı bir dünyada yaşıyoruz. Merkezi yönetimler, halkın tüm ihtiyaç ve beklentilerine cevap verememekte, kaynak, personel ve planlama alanlarında yetersiz kalmakta, siyasi yapılanmalar ve iktidar partilerinin kendi ideolojilerine ılımlı bakan insan topluluklarına hizmet götürerek, diğerlerini bir anlamda cezalandırmakta olduğu günümüzde, devletlerin yönetim birimlerini yeniden gözden geçirmeye ve kimi yetkilerini merkez dışında, özerk kurum ve kuruluşlara devretmek zorunda oldukları her zamankinden daha belirgin bir önem arz etmektedir. Bugün Türkiye'nin iki binli yıllarda başkentten yönetilmesinin imkânsız hale geldiği hususunda birçok bilim adamı ve yönetici fikir birliği etmektedir. Devletin sadece adalet, emniyet ve savunma ile meşgul olmasını, bunların dışında kalan hizmetleri ise, yerel yönetimlere ve sivil toplum örgütlerine bırakması gerektiği şeklindeki bir kanaat artık belirginleşmektedir. Bu anlayışın dünyadaki gelişmelerle de sıkı bir ilişki içerisinde olduğu, merkezi hükümetin devasa problemlerin altında bugünkü yapılanmayla kalkmasını mümkün olmadığı bugün artık toplumun pek çok kesimi tarafından kabul edilmektedir. Türkiye'de siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri, merkezde yoğunlaşan yetki ve kaynakların, ülke yönetiminde adil bir şekilde dağılması gerektiği konusunda adeta hemfikirdirler. Ancak uygulamaya bu anlayışın ayna oranda yansıdığın söylemek pek mümkün değildir. Bugünkü hantal ve bürokratik engeller içerisinde boğulmuş, yönetim düzeninin yerelleşmesi, ademi merkeziyetçi bir yapılanmaya gidilmesinden başka çözüm yolu bulunmamaktadır. Çağın yönetim anlayışının geldiği noktada, seçilmiş kişilerin atanmış idarecilerden önde olması gerektiği inkâr edilemez bir olgu haline gelmiştir. Bu gerçeğin altına çizmesi bakımından halen görevinin başında bulunan bir valinin yayımlamış olduğu eserinden alınan aşağıdaki paragraf oldukça ilginçtir.“Türk yönetim sistemi, a'dan z'ye kadar bozulmuştur. Çürümüş, tıkanmış fakat can çıkmadığı için çıkmadık canda umut vardır yaklaşımıyla bölük pürçük, yamalama ve kurcalama yöntemleriyle ömrünün uzatılması çabaları devam etmektedir.”
Özet (Çeviri)
We live in a world where the functions of the state have increased and differed compared to previous ages. In today's world, where central governments cannot meet all the needs and expectations of the people, are insufficient in resources, personnel and planning, and where political structures and ruling parties serve people who are moderate to their own ideologies and punish others, states need to reconsider their administrative units and relinquish some of their powers. What they have to transfer to autonomous institutions and organizations outside the center is more important than ever. Today, many scientists and administrators agree that it became impossible to govern Turkey from the capital in the 2000s. There is now a clear view that the state should only deal with justice, security and defense and leave the remaining services to local governments and non-governmental organizations. Today, it is accepted by many segments of the society that this understanding is closely related to the developments in the world and that it is not possible for the central government to cope with the huge problems with its current structure. Political parties and non-governmental organizations in Turkey almost agree that the authority and resources concentrated at the center should be distributed fairly in the country's administration. However, it is not possible to say that this understanding is reflected in practice to a mirror extent. Stuck in today's cumbersome and bureaucratic obstacles, there is no solution other than localization of the management system and a decentralized structure. At the point where the management approach of the age has reached, it has become an undeniable fact that elected people should be ahead of appointed administrators. The following paragraph, taken from the work published by a governor who is still in office, is quite interesting as it underlines this fact.“The Turkish management system is corrupted from a to z. It is rotten and clogged, but we did not leave it because there is no life left. Efforts to extend its life continue with the approach of there is hope in life, with piecemeal, patching and tampering methods.”
Benzer Tezler
- T.C. Anayasalarında mahalli idarelere ilişkin yer alan ilkelerin gelişimi
Development of the principles of local administration in Türkish Constitutions
MUSTAFA IŞIK
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Kamu YönetimiErciyes ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MÜZEYYEN EROĞLU DURKAL
- Türkiye'de Sayıştay'ın mahalli idareler üzerindeki denetimi
Başlık çevirisi yok
İBRAHİM ÖZKARCI
Yüksek Lisans
Türkçe
1994
İşletmeİstanbul ÜniversitesiMaliye ve Mali Yönetim Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖNCEL TARKAN
- Yerel idarelerin şehir planlaması kararları karşısında mülkiyet hakkının korunması
The protection of property right against the local government's decisions of city planning
BAYRAM ÖZ
Doktora
Türkçe
2021
HukukMarmara ÜniversitesiYerel Yönetimler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER FARUK GENÇKAYA
- İşverenin yönetim hakkı ve sınırları
Le droit et les limites de gestion de l'employeur
MAKBULE AYMELEK ERDEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
HukukGalatasaray ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ENVER MURAT ENGİN