Geri Dön

The notion of the self in Ibsen's Peer Gynt and Tom Stoppard's Rosencrantz and Guildenstern are Dead

Ibsen'ı̇n Peer Gynt ve Tom Stoppard'ın Rosencrantz ve Guildenstern Öldüler oyunundaki benlik algısı

  1. Tez No: 834815
  2. Yazar: SÜMEYYE YEŞİLIRMAK
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ KENAN KOÇAK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Language and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Kimlik Algısı, Henrik Ibsen, Peer Gynt, Tom Stoppard, Rosencrantz and Guildenstern are Dead, Notion of Identity, Henrik Ibsen, Peer Gynt, Tom Stoppard, Rosencrantz and Guildenstern are Dead
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 73

Özet

Bu tez, Henrik Ibsen'in Peer Gynt oyunu ile Tom Stoppard'ın Rosencrantz ve Guildenstern Öldüler oyunundaki benlik algısının nasıl ele alındığını analiz eder. Henrik Ibsen tarafından 1867'de yazılan ve ilk kez 1876'da sergilenen Peer Gynt, kahramanın benlik yolculuğunun psikolojik ve duygusal derinliklerini keşfeder, kişisel mücadelesini ve ahlaki seçimlerini vurgular. Absürd tiyatronun en önemli örneklerinden biri olan Tom Stoppard'ın ilk kez 1966'da sahnelenen ve Shakespeare'in Hamlet'inden iki karakterin merkeze alınarak yazdığı Rosencrantz ve Guildenstern Öldüler oyunu postmodern bir absürt duygu yansıtır ve geleneksel amaç ve anlam kavramlarını sorgular. Peer Gynt, (post)modern insanların yeni algısını yansıtıyor gibi görünür. Dahası, Peer Gynt Ortaçağda Everyman'ın yeni versiyonu, belki de bir parodisi olabilir. Tom Stoppard ise Rosencrantz ve Guildenstern Öldüler adlı oyununda Hamlet'in ironi ve parodisini kullanarak kimlik algısını ele alır. Hem Henrik Ibsen hem de Tom Stoppard, kimlik kavramını stilistik ve teknik olarak aynı şekilde ele alıyor gibi görünmektedir. Onlar, söylemek istediklerini geliştirmek için parodi, ironi, hiciv, paradoks ve özdüşünümsellik gibi aynı stratejileri kullanırlar, ancak gerçek benlik ve kimlik arayışına yönelik tutumları farklıdır. Bu tez, kimlikleri inceleyerek 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılda gelişen sanatsal ve felsefi kaygılarına ışık tutar.

Özet (Çeviri)

This thesis analyzes how the notion of self is handled in Henrik Ibsen's play Peer Gynt and Tom Stoppard's play Rosencrantz and Guildenstern Are Dead. Peer Gynt, written by Henrik Ibsen in 1867 and performed for the first time in 1876, explores the psychological and emotional depths of the hero's journey of self, emphasizing his personal struggle and moral choices. One of the most important examples of absurd theatre, Tom Stoppard's play Rosencrantz and Guildenstern Are Dead, which was staged for the first time in 1966 and written by centering two characters from Shakespeare's Hamlet, reflects a postmodern sense of absurdity and questions traditional notions of purpose and meaning. Both plays present themes of identity, self-realization, and perspectives on the complexities of human existence and identity construction. Peer Gynt seems to reflects the new sense of (post)modern people. Moreover, Peer Gynt might be the new version of Everyman in medieval time, perhaps a parody of it. On the other hand, Tom Stoppard deals with the perception of identity by using irony and parody of Hamlet in his play Rosencrantz and Guildenstern Are Dead. Both Henrik Ibsen and Tom Stoppard seem to be addressing the notion of identity stylistically and technically in the same way. They use identical strategies to develop what they want to say such as parody, irony, satire, paradox, and self-reflexivity; but they differ in their attitudes toward the search for the true self, and identity. This thesis gives insight into the evolving artistic and philosophical concerns of the late 19th and 20th centuries by exploring identities.

Benzer Tezler

  1. Betimleyici çeviribilim araştırmalarında yeni açılımlara doğru: Reşat Nuri Güntekin'in diliçi ve dillerarası çeviri eylemlerindeki çeşitliliğin kavramsallaştırılması

    Toward new insights into research in descriptive translation studies: Conceptualizing diversity in Reşat Nuri Güntekin's intralingual and interlingual translational actions

    MUHAMMED BAYDERE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Mütercim-TercümanlıkYıldız Teknik Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE BANU KARADAĞ

  2. Şizofrenide akut alevlenme ve stabil dönemlerde depresyonun değerlendirilmesi ve içgörü ile ilişkisinin araştırılması

    Evaluation of depression in acute exacerbation and stable periods in schizophrenia and its relationship with insight

    BİLGE EVREN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    PsikiyatriSağlık Bakanlığı

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. NİHAT ALPAY

  3. Existentialist view of the self in Sarah Kane's plays

    Sarah Kane'in oyunlarında benliğe varoluşçu bir bakış

    TUĞBA AYGAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2012

    İngiliz Dili ve EdebiyatıAtatürk Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. YELİZ BİBER

  4. Jean-Paul Sartre'da 'benlik'in kuruluşu ve özne olmanın olanağı olarak başkaları problemi

    The establishment of the 'self' in Jean-Paul Sartre and the problem of others as the possibility of being a subject

    MEHTAP KILIÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Felsefeİstanbul Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEDİM YILDIZ

  5. Deconstruction of the self in Aldous Huxley's Island and John Fowles The Magus

    Aldous Huxley'in Ada ve John Fowles'in Büyücü eserlerindeki 'ben' öznesinin yapısökümü

    SEÇİL ERKOÇ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2013

    İngiliz Dili ve Edebiyatıİstanbul Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. CANAN ŞAVKAY