Geri Dön

Jinekolojik onkoloji cerrahisinde renovasküler malformasyonların sıklığı ve önemi

The frequency and significance of renovascular malformations in gynecologic oncology surgery

  1. Tez No: 838146
  2. Yazar: SEFA KAYA NAYCI
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. İLKER SELÇUK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: paraaortik lenf nodu diseksiyonu, renal arter varyasyonları, renal ven varyasyonları, renal vasküler anatomi, paraaortic lymph node dissection, renal artery variations, renal vein variations, renal vascular anatomy
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 92

Özet

Amaç: Bu çalışmada jinekolojik maligniteler nedeniyle pelvik ve paraaortik lenf nodu diseksiyonu cerrahisi yapılan hastalarda, renal vasküler varyasyonların sıklığının ve klinik öneminin değerlendirilmesi planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 1 Ocak 2021-31 Mayıs 2023 tarihleri arasında sorumlu eğitim görevlisi Dr. İlker Selçuk tarafından tek cerrah yönetiminde sistematik pelvik ve paraaortik lenf nodu diseksiyonu cerrahisi yapılmış olan 100 kadın hasta renovasküler varyasyonlar açısından değerlendirilmiştir. Sistematik pelvik ve paraaortik lenf nodu diseksiyonu cerrahisi yapılmış olan hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil olan hastaların hepsinde standart cerrahi teknik ile sistematik pelvik (bilateral) ve paraaortik lenfadenektomi cerrahisi yapılmıştır. Toplamda 100 hasta çalışma kriterlerine uyarak incelenmiştir. Sadece pelvik veya sadece paraaortik lenfadenektomi cerrahisi yapılmış olan hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir. Sistematik olarak paraaortik lenf nodu diseksiyonu cerrahisi (lateral kaval, prekaval, interaortokaval, preaortik, infra ve supramesenterik lateral aortik lenf nodu diseksiyonu) yapılmamış hastalar çalışma kapsamında incelenmemiştir. Renal vasküler varyasyon saptadığımız hastalar; varyasyonun türü, insidansı, intraoperatif ve postoperatif komplikasyonları açısından değerlendirilmiştir. Bulgular: Dahil edilen 100 hastanın 28'inde (%28) renovasküler varyasyon tespit edilmiştir. Hastaların 17'sinde (%60.7) izole arteryel varyasyon izlenirken, 8'inde (%28.5) izole venöz varyasyon ve 3'ünde (%10.7) arteryel ve venöz varyasyon birlikteliği gözlenmiştir. Üç hastada multipl varyasyon tespit edilmiş olup, bu hastalarda arteryel ve venöz varyasyon birlikteliği mevcuttur. En sık gözlenen varyasyon şekli normal lumbar 1-2 vertebra seviyesine göre daha kaudalden köken alan renal arter yapısı olurken (10/28, %35.7) bu durumu ek renal arter varlığı takip etmiştir (8/28, %28.5). Sekiz hastada sağ taraf (%28.5) ile ilişkili varyasyon gözlenmiş olup, 16 hastada sol taraf (%57.1) ile ilişkili varyasyon, 3 hastada hem sol hem de sağ taraf (%10.7) ile ilişkili varyasyon ve 1 hastada orta hat ile ilişkili varyasyon görülmüştür. Varyasyonların 3'ü izole olarak inter-aortokaval (%10.7) alanda izlenirken, 8'i izole olarak supramezenterik lateral aortik (%28.5) alanda, 1'i izole olarak inframezenterik lateral aortik alanda ve 5'i prekaval alanda izlenmiştir. Dokuz varyasyon (%32.1) ise hem inter-aortokaval alan hem de supramezenterik lateral aortik alan ile ilişkili bulunmuştur. Sonuç: Renovasküler varyasyon varlığı %28 oranında tespit edilmiş olup, yaklaşık 4 kişide 1 bir orana denk gelmektedir. Pelvik ve paraaortik lenfadenektomi yaparken komplikasyonları ve morbiditeyi önlemek açısından dikkatli diseksiyon yapmak gerekir. İntraoperatif oluşacak komplikasyonlar için en travmatik durum majör kan kaybı ve kalıcı organ hasarıdır. Komplikasyonların önlenmesi için paraaortik bölge diseksiyonunda lenf nodlarını eksize etmeden önce tüm potansiyel boşlukların oluşturulması ve ardından lenf nodu diseksiyonunun başlamasıdır. Duodenum mobilizasyonu, lateral kaval, supramezenterik ve inframezenterik lateral aortik alan açılıp bilateral üreter laterale alındıktan sonra diseksiyon yapılmalıdır. Diseksiyon sonrası cerrahi alan olası komplikasyonları tespit etmek için dikkatlice kontrol edilmelidir. Çünkü mühürleme ve kesme ile yapılan diseksiyonda major kanama olmadan vasküler hasar meydana gelebilir.

Özet (Çeviri)

Objective: In this study, the frequency and clinical significance of renal vascular variations are planned to be evaluated in patients undergoing pelvic and para-aortic lymph node dissection surgery due to gynecologic malignancies. Materials and Methods: A total of 100 female patients who underwent systematic pelvic and paraaortic lymph node dissection surgery under the management of responsible attending physician Dr. İlker Selçuk between January 1, 2021, and May 31, 2023, were evaluated for renal vascular variations. Patients who underwent systematic pelvic and paraaortic lymph node dissection surgery were included in the study. All included patients underwent systematic pelvic (bilateral) and paraaortic lymphadenectomy surgery using standard surgical technique. A total of 100 patients were examined according to the study criteria. Patients who underwent only pelvic or only paraaortic lymphadenectomy surgery were not included in the study. Patients who did not undergo systematic paraaortic lymph node dissection surgery (lateral caval, pre-caval, inter-aortocaval, pre-aortic, infra and supramesenteric lateral aortic lymph node dissection) were not included in the study. Patients with identified renal vascular variations were evaluated for the type of variation, incidence, and intraoperative and postoperative complications. Results: Renal vascular variations were detected in 28 out of 100 patients (28%). Isolated arterial variation was observed in 17 patients (60.7%), isolated venous variation in 8 patients (28.5%), and both arterial and venous variations were observed in 3 patients (10.7%). Three patients had multiple variations, with both arterial and venous variations present. The most commonly observed variation was the renal artery originating more caudally than the normal level of the lumbar 1-2 vertebrae (10/28, 35.7%), followed by the presence of an additional renal artery (8/28, 28.5%). Eight patients had variations associated with the right side (28.5%), 16 patients with the left side (57.1%), 3 patients with both the left and right sides (10.7%), and 1 patient had a variation associated with the midline. Three variations were observed solely in the inter-aortocaval area (10.7%), 8 solely in the supramesenteric lateral aortic area (28.5%), 1 solely in the inframesenteric lateral aortic area, and 5 in the pre-caval area. Nine variations (32.1%) were found to be associated with both the inter-aortocaval area and the supramesenteric lateral aortic area. Conclusion: The presence of renal vascular variations was detected in 28% of cases, which corresponds to approximately 1 in 4 individuals. Careful dissection is necessary to prevent complications and morbidity during pelvic and paraaortic lymphadenectomy. The most traumatic situation for intraoperative complications is major blood loss and permanent organ damage. To prevent complications, the creation of all potential spaces before excising lymph nodes in the paraaortic region and then initiating lymph node dissection is crucial. After mobilization of the duodenum, opening of the lateral caval, supramesenteric, and inframesenteric lateral aortic areas, and lateralization of bilateral ureters, dissection should be performed. The surgical area should be carefully examined after dissection to detect possible complications, as vascular damage can occur without major bleeding in dissection performed with sealing and cutting.

Benzer Tezler

  1. Jinekolojik onkoloji cerrahisinde kullanılan perioperatif analjezi tekniklerinin postoperatif ağrı ve cerrahi sonrası iyileşme parametrelerine etkisi

    The effect of perioperative analgesia methods on postoperative pain and recovery parameters in gynecologic oncology surgery

    KÜBRA KUTAY YAZICI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MENŞURE KAYA

    PROF. DR. SÜHEYLA ÜNVER

  2. Jinekolojik kanser cerrahisinde perioperatif sistemik lidokain kullanımının onkolojik sonuçlara etkisi

    Effect of perioperative systemic lidocaine use on oncological results in gynecological cancer surgery

    BÜŞRA AKSU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MENŞURE KAYA

    PROF. DR. SÜHEYLA ÜNVER

  3. Jinekolojik onkolojik abdominal cerrahi girişimlerde anestezi uygulamaları, postoperatif mortalite, morbidite ve komplikasyonların retrospektif incelenmesi

    Anesthesia applications in gynecological oncological abdominal surgical interventions and retrospective investigation of postoperative mortality, morbidity and complications

    HİCRET YENİAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Anestezi ve ReanimasyonDokuz Eylül Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BAHAR KUVAKİ BALKAN

  4. Jinekolojik cerrahi prosedürlerde batına girişte insizyon enstrümanı olarak bistüri kullanımı ile elektrokoter kullanımının cerrahi alan enfeksiyonlarına ve diğer yara yeri komplikasyonlarına etkisinin karşılaştırılması

    To compare the effect of electrocoter use with the use of scalpel as an abdominal skin incision instrument in gynecologic surgical procedures to surgical site infections and other surgical wound complications

    OKAN OKTAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURETTİN BORAN

  5. Evre II-IV over kanserinde barsak rezeksiyonunun mortalite ve morbidite üstüne etkisi

    The impact of bowel resection on mortality and morbidity in stage 2-4 ovarian cancer

    ÖZGÜR OZAN CEYLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSüleyman Demirel Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EVRİM ERDEMOĞLU