El travması hastalarında periferal sinir, tendon ve kemik yaralanması dağılımının tek merkez deneyimi ve COVİD-19 pandemisinin dağılıma etkisi
A single center experience of peripheral nerve, tendon and bone injury distribution in hand trauma patients and the impact of the COVİD-19 pandemic on distribution
- Tez No: 841405
- Danışmanlar: PROF. DR. SEBAT KARAMÜRSEL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Etlik Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Cerrahi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 44
Özet
Günlük ve mesleki hayatımızda en çok kullandığımız organlardan biri olan el, insanın çevresiyle doğrudan etkileşimini sağlayan vücudun önemli bir parçasıdır. Günlük yaşam aktivitelerini ve mesleki işlerimizi yapabilmemizi sağlayan bu uzuv dolayısıyla travmaya en açık üst ekstremite bölümüdür. Bu seviyede bir işleyiş ise yaralanma sonucu oluşan sık ve uzun dönem engelliliği beraberinde getirmektedir. Bu sebeple bu kompleks organın yaralanmaları da oldukça sık görülen, ivedilikle tanı ve tedavisi hayati önem arz eden yaralanmalardır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde sık görülen el yaralanmaları hem sosyal hem de ekonomik yükü beraberinde getirmektedir. COVID 19 ilk vakası 2019 yılında tanımlanmış olsa da resmi olarak 11 mart 2020'de Dünya Sağlık Örgütü(WHO) tarafından pandemi olarak kabul edilmiştir. Bu tarihten sonra ise dünya genelinde sosyal mesafe kuralı, iş yerlerinin kapatılması ve evden çalışma, okulların kapatılması, spor müsabakalarının durdurulması, seyahat yasağı gibi iş ve sosyal hayatı etkileyen birçok kısıtlama getirilmiştir. Bu tür kısıtlamaların ve hastalığa ilişkin toplum kaygısının bir sonucu olarak el yaralanmaları dahil olmak üzere total acile başvuru ve başvuru yapanlar arasında tetkiklerde aktif hastalık bulgusu olmayan hastaların insidansında düşüş olduğu görülmüştür. Popülasyonun büyük bir kısmı mesleklerini icra edememiştir ve karantina sebebiyle ev içinde geçirilen vakit artmıştır. Dolayısıyla iş kazalarında tahmin edilen düşüş beraberinde ev kazalarında da artışı getirmektedir. Biz çalışmamızda COVID 19 pandemisi öncesi ve pandemi döneminde el yaralanmalarının yaralanma yerine, şekline ve şiddetine göre karşılaştırmış ve kişilerin sosyal hayattan kısıtlanmasının acil servise başvuru oranına etkisini incelemiş bulunmaktayız. COVID 19 dönemi öncesinde 1 yıllık sürede acil servise el yaralanması ile başvuran ve plastik cerrahiye danışılan hasta sayısı 348 hasta iken , Covid pandemisi sırasında aynı süre içerisinde acil servise başvuran ve plastik cerrahiye danışılan hasta sayısı 245 olarak saptanmıştır. Pandemi ile birlikte acil servise başvuran bu tip yaralanmalarda %29,5 oranında ciddi bir azalma olduğu saptanmıştır. Çalışmamızda literatür ile orantılı olarak Covid öncesi %84 erkek %16 kadın hasta görülür iken Covid dönemi %86 erkek %14 kadın hasta kaydedilmiştir. Covid döneminde literatürdeki diğer çalışmalar incelendiğinde de erkek hasta oranında artış olduğu görülmektedir. Çalışmamızda en sık yaralanan parmak olarak 2. Parmak görülmüştür. Bu istatistik COVID 19 öncesi ve Pandemi döneminde değişmemiştir. Cinsiyet bazında bakıldığında ise COVID 19 öncesi ve pandemi dönemi kadınlarda en sık 5. Parmak yaralanması görülmüştür. Çalışmamızda COVID 19 öncesi ve pandemi dönemde yaralanan tendonların dağılımına baktığımızda; ekstensor tendon yaralanmalarının fleksör tendonlardan daha sık gerçekleşmektedir ve en sık yaralanan tendon EDC 2 olarak saptanmıştır. Çalışmamızda en sık yaralanan fleksör tendon ise COVID 19 öncesi ve Pandemi döneminde aynı olacak şekilde cinsiyete bakılmaksızın FDP2 olarak gösterilmiştir. Pandemi dönemi ve öncesi incelendiğinde en sık sinir yaralanması cinsiyete bakılmaksızın 2. Radyal lateral dijital sinir olarak görülürken; Kadınlarda COVID 19 öncesi dönemde 5. Ulnar lateral sinir, pandemi döneminde 2. Radyal lateral sinir etkilenmiştir. tüm bu veriler ile literatüre katkı sağlanırken , acile başvuran hastalarda en sık etkilenen ve bunlara eşlik eden yapılar ivedilikle taranarak hızlı ve etkin tedavi sunulması amaçlanmıştır.
Özet (Çeviri)
Hand, which is one of the organs we use most in our daily and professional life, is an important part of the body that enables people to interact directly with their environment. This upper extremity part is most open to trauma because of the ability to do our daily life activities and professional work . This level of functioning brings with it frequent and long-term disability as a result of injury. For this reason, injuries of this complex organ are also very common, and their prompt diagnosis and treatment is vital. Hand injuries, which are common especially in developing countries, bring both social and economic burden. Although the first case of COVID 19 was identified in 2019, it was officially recognized as a pandemic by the World Health Organization (WHO) on March 11, 2020. After this date, many restrictions affecting business and social life such as social distance rule, closure of workplaces and working from home, closure of schools, suspension of sports competitions, travel ban have been introduced worldwide. As a result of such restrictions and public concern about the disease, there was a decrease in the incidence of total emergency admissions, including hand injuries, and of patients without evidence of active disease on examinations among those present. A large part of the population has not been able to perform their profession and the time spent at home has increased due to quarantine. Therefore, the estimated decrease in work accidents brings an increase in home accidents. In our study, we compared hand injuries before the COVID 19 pandemic and during the pandemic period according to the location, type and severity of the injury and examined the effect of social restriction on the rate of admission to the emergency department. While the number of patients who applied to the emergency department with a hand injury and was consulted for plastic surgery in 1 year before the COVID 19 period was 348, the number of patients who applied to the emergency service and consulted plastic surgery in the same period during the COVID 19 pandemic was 245. It has been determined that there is a serious decrease of 29.5% in this type of injuries who applied to the emergency department in COVID 19 pandemic period. In accordance with the literature, we found 84% male and 16% female patients' admission before COVID 19 , while 86% male and 14% female patients were recorded during the COVID 19 period. In our study, the second finger was seen as the most frequently injured finger. This statistic has not changed in the pre- and post-covid period. On the basis of gender, the 5th finger injury was most common in pre-covid and pandemic women. In our study, when we look at the distribution of injured tendons before COVID 19 and during the pandemic period; extensor tendon injuries occur more frequently than flexor tendons, and the most frequently injured tendon was found to be EDC2. In our study, the most frequently injured flexor tendon was shown as FDP2 regardless of gender, being the same in the pre- and post-covid periods. When examined during and before COVID 19, the most common nerve injury was the 2nd radial lateral digital nerve, regardless of gender; In women, the 5th ulnar lateral nerve was most affected in the pre-COVID period, and the 2nd radial lateral nerve in the pandemic period. While contributing to the literature with all these data, it is aimed to provide rapid and effective treatment by promptly scanning the most frequently affected and accompanying structures in patients admitted to the emergency department.
Benzer Tezler
- Acil servise travma ile başvuran hastaların geliş ve taburculuk kaygı skorlarının karşılaştırılması
Comparison of Arrival and DischargeAnxietyScores of PatientsComingto the Emergency Department withTrauma
SİNEM GÜZEL ÖZTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Acil TıpSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA AHMET AFACAN
- Major depresyon hastalarında çocukluk çağı travmasının dürtüsellik, öfke ve intihar davranışı ile ilişkisi
The relationship of childhood abuse to impulsivity, anger and suicidal behavior in patients with major depression
FERİDE YILDIRIM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
PsikiyatriSağlık BakanlığıRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ENGİN EMREM BEŞTEPE
- Şizofreninin eşlik ettiği ve etmediği obsesif kompülsif bozukluk hastalarında klinik özellikler
Clinical characteristics in patients with obsessive compulsive disorder with or without comorbid schizopreneia
YUSUF ÖZAY ÖZDEMİR
- Travmalı hastalarda korku, anksiyete ve ağrı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Evaluating the relationships among pain, anxiety, and fear in trauma patients
TUĞBA CENGİZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
HemşirelikManisa Celal Bayar ÜniversitesiHemşirelik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMEL YILMAZ
- Şizofreni hastaları ve 1. derece şizofreni yakınlarında sosyal bilişin ve çocukluk çağı travmalarının karşılaştırılması
Comparison of social cognition and childhood traumas in schizophrenia patients and 1st degree relatives of schizophrenia patients
PELİN KOCAZEYBEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EJDER AKGÜN YILDIRIM