Geri Dön

Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı patogenezinde bağırsak mikrobiyotasının etkin rolü

The effective role of intestinal microbiota in nonalcolic fatty liver disease pathogenesis

  1. Tez No: 842936
  2. Yazar: ANIL DELİK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SADIK DİNÇER, PROF. DR. HİKMET AKKIZ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Biyoloji, İç Hastalıkları, Biology, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Biyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 93

Özet

Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAYKH), dünyadaki en yaygın karaciğer hastalığı olarak bilinmekle birlikte, bu durumu önlemek veya tedavi etmek için halen onaylanmış farmakolojik tedaviler bulunmamaktadır. NAYKH, hepatosellüler karsinom ve siroz riskinde artış ile bağlantılı olmasının yanı sıra şu anda karaciğer yetmezliği ile ilişkili transplantasyonun önde gelen nedeni haline gelmiştir. Gelişen teknolojik gelişmelerle birlikte artan mikrobiyota çalışmaları sonucu NAYKH patogenezinde intestinal mikrobiyotanın rolü önemli bir şekilde açığa çıkarılmaktadır. Bu çalışmada NAYKH patogenezinde intestinal mikrobiyotanın klinik prognostik önemini saptamak ve NAYKH hastalarında intestinal mikrobiyomu tespit etmek amaçlanmıştır. Bu çalışmaya çeşitli tetkikler sonucu NAYKH teşhisi konmuş 20 hasta ve 20 normal kontrol grubu dahil edilmiştir. Bu çalışma için etik kurul onayı alınmış ve çalışmanın başında hastalar bilgilendirilmiş ve yazılı onamı alınmıştır. Hastaların yaş cinsiyet, vucut kitle indeksi (VKI), insülin direnci (ID), AST, ALT seviyeleri kaydedildi. Hastalarla aynı yaş ve cinsiyette sağlıklı kontrol grubu belirlendi. Çalışmaya dahil edilen bireylerden steril koşullarda biyopsi örnekleri alınmıştır. 16S rRNA gen metagenomik prosesler sonuçunda mikrobiyal sonuçlar elde edilmiştir. Kaydedilen parametrelerin analizi SPSS.19 istatistik programı ile yapılmıştır. Tasarlanan çalışmada toplam 40 bireyde 16 filum, 28 sınıf, 56 ordo, 128 familya, 415 cins, 1041 tür mikroorganizma taksonomik olarak analiz edilmiştir. Çalışmamızda NAYKH hastalarında bağırsak mikrobiyal çeşitliliği kontrol grubu bireylere göre daha düşüktür. Ayrıca NAYKH hastalarında gram negatif bakterilerin daha baskın olduğu bulundu. Filum olarak NAYKH grubunda Proteobacteria, kontrol grubunda Bacteroidetes ve Actinobacteria artarken Firmicutes her iki grupta eşit dağılıma sahiptir. Laboratuvar verilerinde VKI, OR=6.37, %95CI (0.39-0.40) p değeri 0.001 iken, mikrobiyal profilde Proteobacteria OR=1.754, %95 CI (0.901-3.416), p değeri 0.05 olarak tespit edildi. NAYKH hastalığında kolon mukozal biyopsi örnekleri kullanılarak bağırsak mikrobiyotasının 16S rRNA metagenomik çalışması Türk popülasyonunda yapılan ilk çalışma olup, diğer çalışmalar için önemli veriler elde edilmiştir. Elde edilen verilerde NAYKH hastalarında kolonik mukozal epitelde artış gösteren Ruminococcaceae, Escherichia coli ve Bacilli türleri ile azalan Bacteroidetes, Actinobacteria ve Enterococaceae türlerinin hem tanı hem de tedavi seçeneklerinde önemli aktif rol oynayacağını düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

Non-alcoholic fatty liver disease (NAFLD) is known to be the most common liver disease in the world, and there are currently no approved pharmacological treatments to prevent or treat this condition. In addition to being associated with an increased risk of hepatocellular carcinoma and cirrhosis, NAFLD has now become the leading cause of liver failure-associated transplantation. As a result of increasing microbiota studies with developing technological developments, the role of intestinal microbiota in the pathogenesis of NAFLD is revealed in an important way. In this study, it was aimed to determine the clinical prognostic importance of gut microbiota in the pathogenesis of NAFLD and to determine the microbial composition in NAFLD patients. We included 20 patients diagnosed with NAFLD as a result of various tests and 20 normal control groups, as well as laboratory data parameters of all individuals to use in this study. Written informed consent obtained from the individuals, after the ethics board approval had documented for this study. The healthy control group of the same age and gender as the patients were determined to be equal, and the age, gender, BMI, insulin resistance, AST, ALT levels of the individuals were recorded for analysis. Colonic mucosal biopsy samples were taken from the individuals included in the study under sterile conditions. Microbial results were obtained as a result of 16S rRNA gene metagenomic processes. The analysis of the recorded parameters was done with the SPSS.19 statistical program. In the designed study, 16 phylum, 28 class, 56 ordo, 128 family, 415 genus, 1041 species microorganisms were analyzed taxonomically in a total of 40 individuals. In our study, Intestinal microbial diversity is lower in NAFLD patients compared to control group individuals. In addition, gram-negative bacteria were found to be more dominant in NAFLD patients. As a phylum, Proteobacteria increased in NAFLD group, Bacteroidetes and Actinobacteria in control group, while Firmicutes had equal distribution in both groups. BMI OR=6.37, 95%CI (0.39-0.40) p value was 0.001 in laboratory data, whereas Proteobacteria OR=1.754, 95% CI (0.901-3.416), p value 0.05 in microbial profile. The 16S rRNA metagenomic study of intestinal microbiota using colonic mucosal biopsy samples in NAFLD disease was the first study in the Turkish population, and important data were obtained for other studies. In the data obtained, we think that Ruminococcaceae, Escherichia coli and Bacilli species, which increase in colonic mucosal epithelium in NAFLD patients, and Bacteroidetes, Actinobacteria and Enterococaceae species that decrease, will play an important active role in both diagnostic and treatment options.

Benzer Tezler

  1. İnflamatuar bağırsak hastalığı tanılı hastalarda hepatik steatoz ve fibrozis gelişiminin ultrason elastografi yöntemi ile araştırılması

    Investigation of the development of hepatic steatosis and fibrosis in patients diagnosed with inflammatory bowel disease using ultrasound elastography method

    BÜŞRA YÜCE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. NURHAN DEMİR

  2. Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığında (NAYKH) oksidan ve antioksidan düzeylerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of oxidant and antioxidant levels in non-alcoholic fatty liver disease (NAYKH)

    AHMET AKTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    GastroenterolojiBozok Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. TEKİN YILDIRIM

  3. Yüksek yağlı diyetle beslenen wistar ratlarında inülin desteğinin endokanabinoid düzeyi, karaciğer yağlanması ve insülin direnci üzerine etkileri

    Effects of inulin supplementation on endocannabinoid levels, fatty liver and insulin resistance in wistar rats fed with HİGH fat diet

    İSMAİL MÜCAHİT ALPTEKİN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Beslenme ve DiyetetikAnkara Üniversitesi

    Beslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FUNDA PINAR ÇAKIROĞLU

  4. Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığında asimetrik dimetil arjinin ve karotid intima-media kalınlığı ile hemoglobin düzeylerinin karşılaştırılması

    Comparison of asymmetric dimethyl arginin and carotid intima/media thickness and hemoglobin in patients with non-alcoholic fatty liver disease

    MUAMMER KARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    GastroenterolojiGATA

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SAİT BAĞCI

  5. Nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı ve kronik hepatit C 'li olgularda adiponektinin ve insülin direncinin değerlendirilmesi

    Evaluation of adinopectin and insulin resistance in chronic hepatitis C and non alcoholic fatty liver disease

    ZEYNEP AYŞEN AKIN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    BiyokimyaDokuz Eylül Üniversitesi

    Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CANAN ÇOKER