Geri Dön

Yenidoğan yoğun bakımda izlenen ileri derece preterm bebeklerde tiroid fonksiyonlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi

Retrospective evaluation of thyroid functions in extremely preterm babies monitored in newborn intensive care unit

  1. Tez No: 843005
  2. Yazar: SELCAN GEÇİOĞLU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. İPEK GÜNEY VARAL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: APGAR skoru, İnotrop, Morbidite, Prematüre retinopatisi, Preterm, Tiroid Fonksiyon Bozukluğu, Tiroid Fonksiyon Testleri, Yenidoğan, APGAR score, Inotrope, Morbidity, Newborn, Preterm, Retinopathy of prematurity, Thyroid Dysfunction, Thyroid Function Tests
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 96

Özet

Giriş ve Amaç: Preterm bebeklerde hipotalamo-hipofizer aksın olgunlaşmasındaki gecikme nedeniyle tiroid fonksiyon bozuklukları sık görülmektedir. Uygun şekilde tedavi edilmediği takdirde nörogelişimsel bozukluklara neden olabileceği için erken dönemde tanı ve tedavi önemlidir. Bu çalışmada; yenidoğan yoğun bakımda yatan ileri derece preterm bebeklerdeki tiroid fonksiyon bozukluk sıklığını, etkili olan risk faktörlerini ve eşlik eden morbiditelerin araştırılmasını hedefledik. Gereç ve Yöntem: Retrospektif kohort tarzında düzenlenen çalışmaya Ocak 2017-Aralık 2022 tarihleri arasında hastanemizin yenidoğan ünitesinde yatan 32 gestasyon haftasından erken ve 1500 gramın altında doğan bebekler dahil edilmiştir. Hastaların postnatal 7, 28. günlerdeki ve ortalama 2. aydaki kontrol TSH ve serbest T4 değerleri kaydedildi. Tiroid fonksiyon bozukluğu olanlar Grup 1, olmayanlar Grup 2 olarak belirlenmiştir. Tiroid fonksiyon testlerinde bozukluk görülen grup; kalıcı ve geçici tiroid fonksiyon bozukluğu olarak iki ayrı alt grupta incelenmiştir. Hastaların demografik verileri, tanıları, tiroid fonksiyon testleri, ilaç kullanımı, eşlik eden morbiditelerin ilişkisi incelenmiştir. Bulgular: Beş yıllık çalışma süresince ünitemizde yatan 32 gestasyonel haftadan önce ve 1500 gramın altında doğan 945 hasta vardı. Dışlanma kriterleri ve verilerine ulaşılamayan hastalar çıkarıldıktan sonra, toplam 200 hasta çalışmaya dahil edildi. Çalışma grubunun TSH ve sT4 değerlerine göre 139 (%70) hastanın normotiroidi, 42 (%21) hastanın geçici tiroid fonksiyon bozukluğu, 19 (%9) hastanın ise kalıcı tiroid fonksiyon bozukluğu olduğu saptandı. Tiroid fonksiyon bozukluğu olan grubun; gestasyon haftasının düşük, çoğul gebeliğin sık, APGAR skorunun düşük olduğu, parenteral beslenme süresinin ve mekanik ventilatör ihtiyacının uzadığı görülmüştür. Yine tiroid fonksiyon bozukluğu olan grupta inotrop kullanımı ve prematüre retinopatisi gelişme sıklığı artmıştır. Kalıcı tiroid fonksiyon bozukluğu olan grupta; doğum ağırlığı, gestasyonel haftası ve APGAR skoru daha düşük saptanmış olup, adrenal yetmezliğin ve prematüre retinopatisinin sıkça eşlik edebileceği gösterilmiştir.Yine kalıcı TFT bozukluğu olanların daha sık inotrop tedavi ihtiyacının olduğu ve yenidoğan ünitesinde yatış süresinin uzadığı görülmüştür. Özellikle APGAR 5. dakika değerinin her 1 birim düşüşün, tiroid fonksiyon bozukluğu gelişme riskini 1,31 kat artırdığı, 7. gün sT4 değeri 0,82 ng/dL'nin altında olan bebeklerde kalıcı tiroid fonksiyon bozukluğu görülme riskinin yüksek olduğu görülmüştür. Sonuç: Prematürelerde tiroid fonksiyon bozukluğu sık görülen bir morbiditedir ve nöromotor gelişim açısından erken tanı ve tedavi önemlidir. Biz bu çalışmada; 3. düzey bir ünitede takip edilen 32. GH altındaki preterm bebeklerdeki, geçici ve kalıcı hipotiroidi sıklığını belirlerken, tiroid fonksiyon bozukluğu saptanan bebeklerin demografik ve klinik bulgularını değerlendirdik. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde tedavileri süresince bu bebekleri bekleyen olası problemleri ortaya koyarak, pek çok faktörden etkilenebileceğini gösterdik.

Özet (Çeviri)

Introduction and Purpose: Thyroid dysfunction is common in preterm babies due to the delay in the maturation of the hypothalamic-pituitary axis. Early diagnosis and treatment is important as it can cause neurodevelopmental disorders if not treated appropriately. In this study; We aimed to investigate the frequency of thyroid dysfunction, effective risk factors and accompanying morbidities in extremely preterm babies hospitalized in neonatal intensive care. Materials and Methods: The study, organized in a retrospective cohort style, included babies born earlier than 32 weeks of gestation and birthweight less than 1500 grams in the neonatal unit of our hospital between January 2017 and December 2022. Control TSH and free T4 values of the patients on postnatal days 7, 28, and at the average month of 2 were recorded. Those who had thyroid dysfunction were designated as Group 1, and those who did not have thyroid dysfunction were designated as Group 2. The group with abnormal thyroid function tests examined in two separate subgroups: persistent and transient thyroid dysfunction. The relationship between the patients' demographic data, diagnoses, thyroid function tests, medication use, and accompanying morbidities was examined. Results: During the five-year study period, there were 945 patients born before 32 gestational weeks and birthweight less than 1500 grams in our unit. After excluding of patients who match exclusion criteria and data were not available, a total of 200 patients were included in the study. According to the TSH and fT4 values of the study group, 139 (70%) patients were found to be normothyroid, 42 (21%) patients had transient thyroid dysfunction, and 19 (9%) patients had persistent thyroid dysfunction. Group with thyroid dysfunction; It was observed that the gestational age was low, multiple pregnancy was common, APGAR score was low, parenteral nutrition duration and the need for mechanical ventilation were prolonged. Again, the frequency of inotrope use and development of premature retinopathy increased in the group with thyroid dysfunction. In the group with persistent thyroid dysfunction; Birth weight, gestational week and APGAR score were found to be lower, and it was shown that adrenal insufficiency and premature retinopathy may frequently accompany it. It was also observed that those with persistent thyroid disorder needed more frequent inotropic treatment and the length of stay in the neonatal unit was prolonged.. In particular, it has been observed that every 1 unit decrease in APGAR 5th minute value increases the risk of developing thyroid disorder by 1.31 times, and babies with day 7 fT4 value below 0.82 ng/dL have a high risk of permanent thyroid disorder. Conclusion: Thyroid dysfunction is a common morbidity in premature babies and early diagnosis and treatment is important for neuromotor development. In this study we; While determining the frequency of transient and persistent hypothyroidism in preterm babies under 32 weeks of age followed up in a level 3 unit, we evaluated the demographic and clinical findings of babies with thyroid dysfunction. By revealing the possible problems that await these babies during their treatment in the neonatal intensive care unit, we showed that they can be affected by many factors.

Benzer Tezler

  1. Yenidoğan konvülziyonlarında biyokimyasal belirteçler ve amplitüd entegre EEG'nin tanısal ve erken prognostik önemi

    The diagnostic and early prognostic value of biochemical markers and amplitude integrated EEG in neonatal convulsions

    MAHİR TANRIVERDİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    NörolojiEge Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİLGÜN KÜLTÜRSAY

  2. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen konjenital hava yolu ve/veya akciğer hastalığı olan yenidoğanların değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    MERVE PUL AYBAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA BEGÜM ATASAY

  3. Yenidoğan yoğun bakım ünitemizde izlenen konjenital kalp hastalıkları:sıklığı, risk faktörleri ve prognoz

    Evaluation of congenital heart disease cases in neonatal intensive care unit: Frequency, risk factors and prognosis

    MUHAMMED FURKAN BAKAÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Medipol Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GONCA SANDAL

  4. Çocuk kalp damar cerrahisi yoğun bakım ünitesinde postoperatif kavşak kaynaklı ektopik taşikardi; sıklık ve risk faktörleri

    Junctional ectopic tachycardia after pediatric cardiac surgery; incidence and outcome

    NESLİHAN KIPLAPINAR

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ENDER ÖDEMİŞ

  5. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan mekanik ventilatöre bağlı bebeklerin annelerinin Beck Depresyon Ölçeği ile değerlendirilmesi

    Evaluation of the mothers whose newborn babies had mechanically ventilated during hospitalization in neonatal intensive care unit by Beck Depression Scale

    YAKUP KARAKURT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. HÜSEYİN DAĞ