Geri Dön

Akut koroner sendrom ile gelen hastalarda trombüs yükü ile kardiyak skorlar arasındaki ilişki

The relationship between thrombus burden and cardiac scores in patients presenting with acute coronary syndrome

  1. Tez No: 843852
  2. Yazar: CEYDA AK
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ RAMAZAN DUZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 91

Özet

Akut Koroner Sendrom (AKS); aterosklerozun klinik bir tablosu olarak tanımlanan, koroner arterin beslediği miyokard bölgesinde oluşan iskeminin neden olduğu klinik durumdur. AKS, kararsız (unstabil) angina pektoris (USAP), ST yükselmesi olan miyokard enfarktüsü (STEMI) ve ST yükselmesi olmayan miyokard enfarktüsü'nden (NSTEMI) oluşur. Tüm bu tablolar miyokard iskemisinin değişik klinik durumlarıdır. Koroner arter hastalığı (KAH) dünyada ve ülkemizde en sık ölüm sebebidir. Avrupa'da 75 yaş altı ölümlerin kadınlarda % 45'i, erkeklerde % 38'inden kardiyovasküler hastalıklar sorumludur. İskemik kalp hastalığı, ülkeler arasında büyük farklılıklar olmasına rağmen, şu anda yaklaşık yıllık 1,8 milyon ölümden ve Avrupa' daki tüm ölümlerin % 20' sinden sorumludur. Bu hastaların çoğunu AKS hastaları oluşturmaktadır. AKS mortalitesi çok yüksek olup artmaya devam etmektedir. Böyle önemli bir hastalıkta klinik olarak doğru tanı, uygun tedavi seçimi ve prognoz tayini son derece önemlidir. Koroner arter trombüs yükü, koroner arterlerdeki aterosklerotik plaklarda meydana gelen yırtılma veya erozyon sonucu oluşan trombüslerin, arter lümenini tıkayarak kan akışını engelleme durumunu ifade eder. Bu süreç, kalp kasının yeterli oksijen ve besin maddesi almasını engelleyerek akut miyokard infarktüsü riskini artırır. Aterosklerotik plak rüptürü sonucu koroner arter tıkanması ve buna bağlı trombüs oluşumu, Akut Koroner Sendrom'un (AKS) temel nedenlerinden biridir. AKS'li hastalarda artan trombüs yükü, işlem sonrası koroner perfüzyonun bozulmasına ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunun baskılanmasına neden olan distal embolizasyon ve no- reflow fenomeni ile ilişkilidir. Literatürdeki bazı farklı sonuçlara rağmen, çoğu çalışma intrakoroner trombüsün ST segment yükselmesi olan miyokard infarktüsü (STEMI) hastalarında kötü bir prognozla ilişkili olduğunu göstermektedir. Trombüs yükünün artmasının (damar çapının 2 katından fazla) büyük advers kardiyak olayların (MACE) güçlü bir öngörücüsü olduğu bulunmuştur IV Biz, kliniğimize AKS ile başvuran hastalarda trombüs yükü ile kardiyak skorlar arasındaki ilişkiyi inceleyerek tedavi sürecine etkisini belirlemek ve aynı zamanda koroner arterlerdeki lezyonları tespit ederek hastalığın yaygınlığını ve mortalite açısından ciddiyetini tespit etmedeki yerini değerlendirmeyi amaçlıyoruz. Metod: Çalışmamızı kliniğimize AKS ile başvuran PCI yapılan 150 hastada trombüs yükü ile olan ilişkisini incelemek için Precise-DAPT, SYNTAX2, CHA2DS2-VASc, TIMI, GRACE ve HEART skorunu hesapladık. Precise-DAPT skoru 25 olanlar yüksek kanama riskli olarak değerlendirildi. SYNTAX2 Skoru 0-22 olanlar düşük riskli, 23-32 orta riskli, >33 olanlar yüksek riskli olarak değerlendirildi. CHA2DS2-VASc Skoru 0 olanlar trombüs yükü açısından düşük riskli, 1 orta riskli, >2 olanlar ise yüksek riskli olarak değerlendirildi. TIMI Skoru 0-1 arası mortalite açısından düşük riskli iken 6-7 arası mortalite açısından yüksek riskli olarak değerlendirildi. GRACE Skoru 140 olanlar ise yüksek riskli olarak değerlendirildi. HEART Skoru 0-3 puan arası mortalite açısından düşük riskli, >6 puan olanlar ise mortalite açısından yüksek riskli olarak değerlendirildi. Yüksek riskli hastalarla koroner anjiyografi sırasındaki yüksek trombüs yükü ile olan uyumu araştırıldı. Çalışmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatistiksel analizler için SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) sürüm 26 (IBM Corp., Armonk, NY, USA) programı kullanıldı. Sürekli her bir değişkenden elde edilen puanların normal dağılıp dağılmadığı betimsel, grafiksel ve istatistiksel yöntemlerle incelendi. İstatistiksel yöntem ile sürekli bir değişkenden elde edilen puanların normalliğini test etmek amacıyla Kolmogorov-Smirnov testinden yararlanıldı. V Kategorik değişkenler frekans(n, %) olarak, sürekli değişkenler median ve IQR(%25-%75) olarak sunuldu. Sürekli değişkenlerde iki grup arasındaki karşılaştırmalar Mann-Whitney U testi ile yapıldı. İkiden fazla grup karşılaştırmaları ise Kruskal Wallis-H testi ile yapıldı. İkiden fazla grup karşılaştırılmasında farklılığın hangi gruplardan kaynaklandığını belirlemek için Dunn's multiple comparison testi kullanıldı. Gruplar arasındaki nitel karşılaştırmalarda Pearson Ki-Kare testi kullanıldı. İki sürekli değişken arasındaki ilişki düzeyine Spearman korelasyon testi ile bakıldı. Bağımlı değişkenler ile ilişkili bağımsız değişkenlerin belirlenmesinde çok değişkenli Genelleştirilmiş doğrusal ve lojistik regresyon modelleri uygulandı. Sonuçlar; %95 güven aralığında anlamlılık ise p

Özet (Çeviri)

Acute Coronary Syndrome (ACS); It is a clinical condition defined as a clinical picture of atherosclerosis, caused by ischemia in the myocardial region fed by the coronary artery. ACS consists of unstable angina pectoris (USAP), ST elevation myocardial infarction (STEMI), and non-ST-elevation myocardial infarction (NSTEMI). All these pictures are different clinical conditions of myocardial ischemia. Coronary artery disease (CAD) is the most common cause of death in the world and in our country. In Europe, cardiovascular diseases are responsible for 45% of deaths under the age of 75 in women and 38% in men. Ischemic heart disease is currently responsible for approximately 1.8 million deaths annually and 20% of all deaths in Europe, although there is large variation between countries. Most of these patients consist of ACS patients. ACS mortality is very high and continues to increase. In such an important disease, clinically accurate diagnosis, appropriate treatment selection and prognosis determination are extremely important. Coronary artery thrombus burden refers to the situation where thrombi formed as a result of rupture or erosion of atherosclerotic plaques in the coronary arteries block blood flow by obstructing the artery lumen. This process prevents the heart muscle from receiving enough oxygen and nutrients, increasing the risk of acute myocardial infarction. Coronary artery occlusion as a result of atherosclerotic plaque rupture and subsequent thrombus formation is one of the main causes of Acute Coronary Syndrome (ACS). Increased thrombus burden in patients with ACS is associated with distal embolization and noreflow phenomenon, which causes post-procedural deterioration of coronary perfusion and suppression of left ventricular ejection fraction. Despite some different results in the literature, most studies show that intracoronary thrombus is associated with a poor prognosis in patients with ST segment elevation myocardial infarction (STEMI). Increased thrombus burden (more than 2 times vessel diameter) has been found to be a strong predictor of major adverse cardiac events (MACE) We aim to determine its effect on the treatment process by examining the relationship between thrombus burden and cardiac scores in patients presenting to our clinic with ACS, and also to evaluate its place in determining the prevalence of the disease and its severity in terms of mortality by detecting lesions in the coronary arteries. IX Methods: We calculated the Precise-DAPT, SYNTAX2, CHA2DS2-VASc, TIMI, GRACE and HEART scores to examine its relationship with thrombus burden in 150 patients who applied to our clinic with ACS and underwent PCI. Those with a Precise-DAPT score 25 were considered to be at high bleeding risk. Those with a SYNTAX2 Score of 0-22 were considered low risk, 23-32 were considered medium risk, and those >33 were considered high risk. Those with a CHA2DS2-VASc Score of 0 were considered low risk for thrombus burden, 1 was considered medium risk, and those >2 were considered high risk. A TIMI score of 0-1 was considered low risk for mortality, while a score of 6-7 was considered high risk for mortality. Those with a GRACE Score 140 were considered high risk. HEART Scores between 0 and 3 points were considered low risk for mortality, and those with >6 points were considered high risk for mortality. Its compatibility with high thrombus burden during coronary angiography was investigated in high-risk patients. While evaluating the findings obtained in the study, SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) version 26 (IBM Corp., Armonk, NY, USA) program was used for statistical analysis. Whether the scores obtained from each continuous variable were normally distributed or not was examined using descriptive, graphical and statistical methods. The Kolmogorov-Smirnov test was used to test the normality of the scores obtained from a continuous variable with the statistical method. Categorical variables were presented as frequency (n, %), continuous variables were presented as median and IQR (25%-75%). Comparisons between two groups in continuous variables were made with the Mann-Whitney U test. Comparisons between more than two groups were made with the Kruskal Wallis-H test. When comparing more than two groups, Dunn's multiple comparison test was used to determine which groups caused the difference. Pearson Chi-Square test was used for qualitative comparisons between groups. The level of relationship between two continuous variables was examined with the Spearman correlation test. Multivariate Generalized linear and logistic regression models were applied to determine the independent variables associated with the dependent variables. Results; Significance within the 95% confidence interval was evaluated below p

Benzer Tezler

  1. Akut koroner sendromlu hastalarda 25 hidroksi d vitamini düzeyi

    Başlık çevirisi yok

    BİLGER ÇAVUŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    İç HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN HAYRİYE ESRA ATAOĞLU

  2. Akut Koroner Sendrom tanısı ile gelen hastalarda primer/erken PTCA (perkütanöz transluminal koroner anjiyoplasti ve stent) yapılanlar ile elektif PTCA yapılanların stent restenozu açısından karşılaştırılması

    A comparison for stent restenosis between patients with Acute Coronary Syndrome who performed primarily/early PTCA (percutaneous transluminal coronary angioplasty and stenting) or elective PTCA

    AYSEL YAKICI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. IŞIK BAŞAR

  3. Miyokard enfarktüs tanılı hastalara acil serviste verilen ilaçlar ile koroner anjiyografi sonrasındaki kalp aksının karşılaştırılması

    Comparison of medications given to patients diagnosed with myocardial infarction in the emergency department and their HEART axis after coronary angiography

    ABDULGAFFAR ERGİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İlk ve Acil YardımVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ RAMAZANSAMİ AKTAŞ

  4. Acil servise akut göğüs ağrısı ile başvuran hastalarda, Nötrofil Aktive Peptit2 (NAP2) ve Pentraxin3 (PTX3) düzeylerinin tanıda rolü ve troponin ve CKMB ile karşılaştırılması

    Role of Nötrofil Aktive Peptit2 (NAP2) and Pentraxin3 (PTX3) in early detection of AMI in the patient presenting with acute chest pain at an emergency room and its comprasion with troponin and CKMB.

    MUSTAFA BURAK SAYHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    İlk ve Acil YardımDicle Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MEHMET ÜSTÜNDAĞ

  5. Koroner yavaş akımda EKG bulguları ve bağlantılı değişkenler

    ECG findings and related variables in coronary slow flow

    İPEK BÜBER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    KardiyolojiPamukkale Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAVANE ASUMAN KAFTAN