Plasenta Akreata Spektrumu tanısı almış gebelerde TSH düzeyinin plasental invazyon derecesini ve ciddi maternal morbiditeyi öngörmedeki rolü
The role of Thyroid Stimulating Hormone (TSH) levels in predicting the degree of placental invasion and severe maternal morbidity in pregnant women diagnosed with Placenta Accreta Spectrum
- Tez No: 844801
- Danışmanlar: PROF. DR. PINAR KUMRU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Placenta Accreta, Placenta Increta, Placenta Percreta, Thyroid Stimulating Hormone (TSH), Cesarean Hysterectomy, Massive Blood Transfusion
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 90
Özet
Amaç: Çalışmamızın temel amacı; plasenta akreata spektrumu (PAS) tanısı alan gebelerin 1.ve 3. Trimester tiroid stimülan hormon (TSH) düzeylerinin yaş, vücut kütle indeksi (VKİ) açısından birbirleriyle eşleşmiş normal plasentaya sahip kontrol grubuyla karşılaştırılarak maternal TSH düzeyi ile PAS ilişkisini değerlendirmek, ikincil amacı ise PAS tanılı gebelerde 1.ve 3. Trimester tiroid stimülan hormon (TSH) düzeylerinin sezaryen histerektomi ve masif transfüzyon gibi ciddi maternal morbiditeyi öngörmedeki rolünü araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları ve Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 1 Ocak 2017-31 Ekim 2023 tarihleri arasında 18-45 yaş arası, tekil gebeliği mevcut olan prenatal dönemde Plasenta Akreata Spektrumu (PAS) tanısı almış ve doğumu gerçekleştirilmiş 43 gebe ve kontrol grubu olarak aynı tarihte sezaryen ile doğum yapmış herhangi bir gebelik komplikasyonu olmayan normal plasenta yerleşimli yaş ve VKİ olarak vaka grubuyla eşleşmiş 43 gebe alınarak iki ayrı grup oluşturulmuştur. İki grubun birinci ve üçüncü trimester TSH düzeyleri, yaş, VKİ, obstetrik ve tıbbi öyküleri, sigara kullanım durumu, acil sezaryen gerekliliği, yoğun bakım ihtiyaçları karşılaştırıldı. Plasenta akreata spekturumu tanısıyla takip edilen ve doğumu gerçekleştirilen hastaların patoloji raporları kontrol edilerek plasental invazyon derecesi tespit edildi ve uygulanmış tedaviler (sezaryen histerektomi, segmenter rezeksiyon, hipogastik arter ligasyonu, bakri balon vb) ve transfüzyon gereksinimi karşılaştırıldı. Hasta verileri hastane elektronik kayıt sistemi HIS üzerinden taranmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 17.0 paket programı kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmamızda PAS vaka grubu (n=43) ve kontrol grubu (n=43) 1.trimester (p=0,580) ve 3.trimester TSH(p=0,463) değerleri açısından kıyaslandığında; gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Vaka grubundaki gebelerdeki PAS ultrason bulgularından retroplasental clear zone kaybı (p=0,172/p=0,087), uterovezikal alanda aşırı vaskülarizasyon (p=0,460/p=0,438), multipl lakün varlığı(p=0,496/p=1,0) ve köprü damar varlığı(p=0,309/p=0,735) ile gebelerin 1.trimestr ve 3. trimestr TSH değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamadı. Aynı zamanda PAS tanılı gebelerin gebelerin 1.trimestr ve 3. trimestr TSH değerleri ile patolojik sonuçları ve maternal morbidite nedenleri olan sezaryen histerektomi, masif kanama, masif transfüzyon ve mesane yaralanması arasında anlamlı ilişki bulunamadı. Sonuç: PAS patofizyolojisini daha iyi anlamak için ve PAS'ın prenatal tanısına yardımcı olabilecek biyobelirteçleri tanımlamaya yönelik çalışmalar giderek artmakta ve önem kazanmaktadır. Fakat literatürde henüz PAS için klinik olarak güvenilir kan veya idrar biyobelirteçleri mevcut değildir. Çalışmamızda maternal TSH değerleri ile PAS arasında anlamlı ilişki bulunamamıştır. Mortalite ve morbiditenin en düşük seviyeye indirilmesi, komplikasyonların önlenmesi multidisipliner merkezde düzenli takip ve hazırlık sonrası uygun cerrahi yönetim ile mümkün olacaktır, bu da zamanında ve doğru prenatal tanı ile sağlanabilir. PAS'ın artan insidansı ve ciddi maternal ve fetal kötü sonuçları düşünüldüğünde PAS'ı öngörmek için yeni araştırmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Aims: The study's primary goal is to evaluate the relationship between maternal thyroid stimulating hormone (TSH) levels in pregnant women diagnosed with placenta accreta spectrum (PAS) in the first and third trimesters. The results will be compared to a control group with a normal placenta and an age- and body mass index (BMI)-matched group. The other goal is to look into how TSH levels in the first and third trimesters may be used to predict severe maternal morbidity in women with PAS, including major transfusions and cesarean hysterectomy. Materials and Methods: In our study, two separate groups were formed by selecting 43 pregnant women diagnosed with Placenta Accreta Spectrum (PAS) during the prenatal period, who gave birth between January 1, 2017, and October 31, 2023, at the Health Sciences University Istanbul Zeynep Kamil Women and Children Diseases and Training Research Hospital, aged between 18-45, with a singleton pregnancy. A control group was established by matching 43 pregnant women who gave birth via cesarean section on the same date, with normal placental placement, without any pregnancy complications, in terms of age and BMI.The first and third-trimester TSH levels, age, BMI, obstetric and medical histories, smoking status, need for emergency cesarean section, intensive care requirements were compared between the two groups. The pathology reports of patients diagnosed and delivered with Placenta Accreta Spectrum were examined to determine the degree of placental invasion and compare the treatments applied (cesarean hysterectomy, segmental resection, hypogastric artery ligation, Bacri balloon, etc.) and transfusion requirements. Patient data were scanned through the hospital's electronic record system HIS. SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 17.0 package program was used for the statistical analysis of the data. Results: In our study, when the PAS case group (n=43) and the control group (n=43) were compared in terms of 1st trimester (p=0.580) and 3rd trimester TSH values (p=0.463), no statistically significant difference was found between the groups. Among the pregnant women in the case group, there was no statistically significant relationship between the 1st trimester and 3rd trimester TSH values and PAS ultrasound findings, such as loss of retroplacental clear zone (p=0.172/p=0.087), excessive vascularity in the uterovesical area (p=0.460/p=0.438), presence of multiple lacunae (p=0.496/p=1.0), and presence of bridging vessels (p=0.309/p=0.735). Simultaneously, no significant relationship was found between the 1st trimester and 3rd trimester TSH values of pregnant women diagnosed with PAS and pathological results, as well as maternal morbidity factors such as cesarean hysterectomy, massive bleeding, massive transfusion, and bladder injury. Conclusion: The number of studies aimed at better understanding the pathophysiology of Placenta Accreta Spectrum (PAS) and identifying biomarkers that could assist in the prenatal diagnosis of PAS is increasing, becoming increasingly important. However, as of now, there are no clinically reliable blood or urine biomarkers available for PAS in the literature. In our study, a significant relationship between maternal TSH levels and PAS could not be established. Achieving the lowest possible levels of mortality and morbidity, preventing complications, requires regular follow-up and appropriate surgical management in a multidisciplinary center following preparation. This can be achieved through timely and accurate prenatal diagnosis. Given the increasing incidence of PAS and its serious maternal and fetal outcomes, research in this area is crucial.
Benzer Tezler
- Plasenta migrasyon ve invazyon anomalisi saptanan hastalarda fetal gelişimin değerlendirilmesi ve fetal gelişimin invazyonu öngörmedeki rolünün araştırılması
Evaluation of fetal development in patients with placenta migration and invasion anomalies and investigation of the role of fetal development in predicting invasion
EVRİM KOCA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BURCU DİNÇGEZ
- Plasenta akreata spektrumu hastalarında neonatal sonuçlarınaraştırılması
Investigating the factors affecting neonatal outcomes in placenta accreta spectrum
ATİLLA KUNT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul Medeniyet ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULKADİR TURGUT
DR. ÖĞR. ÜYESİ ERGÜL DEMİRÇİVİ
- Plasenta previa ve plasenta akreata spektrumu olgularında serum endometaz düzeylerinin değerlendirilmesi ve prognostik açıdan önemi
Başlık çevirisi yok
SÜLEYMAN TUNÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NİLÜFER ÇETİNKAYA KOCADAL
- İnsizyonel gebelik tanısı almış hastaların kliniğimizde yönetimi ve sonraki gebeliklerinde plasental adezyon aomalisi görülme sıklığı
Management of patiens diagnosed with incisional pregnancy in our clinic and frequency of placental adhesion anomaly in later pregnancies
EMİNE BİHTER GÜNDOĞDU AÇIKGÖZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Kadın Hastalıkları ve DoğumHarran ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SİBEL SAK
- Plasenta invazyon anomalisi tanısı olan gebelerde hemogram parametrelerinin prediktif belirteç olarak değerlendirilmesi
Evaluation of hematological parameters as predictive markers in pregnant women diagnosed with placental invasion anomaly
MELİSA İNAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. PINAR KUMRU