Geri Dön

Fenilketonüri hastası 2-18 yaş arası çocuklarda Diyet İnflamatuar İndeks ile antiinflamatuar-inflamatuar biyobelirteçlerin ilişkisinin değerlendirilmesi

Evaluation of the relationship between Dietary Inflammatory Index and antiinflammatory-inflammatory biomarkers in children aged 2-18 with Phenylketonuria

  1. Tez No: 844928
  2. Yazar: PELİN PEKÇETİN ŞİŞİK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. LEYLA TÜMER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: diyet inflamatuar indeks, fenilketonüri, biyobelirteç, çocuk, Dietary Inflammatory Index, phenylketonuria, biomarker, children
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 153

Özet

Amaç: Bu çalışmada, 2-18 yaş arası fenilketonüri hastalarının tıbbi beslenme tedavisinde uygulanan fenilalanin kısıtlı diyetlerin inflamatuar potansiyelinin belirlenmesi amacıyla Dİİ puanları ile biyobelirteç düzeyleri karşılaştırılmıştır. Yöntem: En az 1yıldır takipli olan HFA hastalarının ve diyetine tam uyan FKÜ hastalarının besin tüketim durumları 3 günlük anketlerle değerlendirilmiştir. Her bir besin öğesinin kendine ait inflamatuar katsayı ile çarpılmasından Dİİ skoru elde edilmiştir. Hesaplanan Dİİ skorları ile serum proinflamatur (TNF-α, IL-1ß, IL-6, IL-8) ve antiinflamatuar (IL 4, IL-10, IL-13) biyobelirteç düzeyleri ile Dİİ skoru ilişkisi incelenmiş ve sağlıklı çocuklarla karşılaştırılmıştır. Bulgular: Çalışma için 75 olgu davet edilmiş, 60 olgu dahil edilmiştir. FKÜ hastaları HFA hastaları ve sağlıklı kontrolleri arasında diyetin inflamatuar yükü ve proinflamatuar/antiinflamatuar sitokin düzeyleri arasında anlamlı fark saptanmamıştır. Diyetin inflamatuar yükü ile biyobelirteçler düzeyleri veya antropometrik ölçüm değerleri arasında ilişki tespit edilmemiş ve FKÜ hastalarında da sağlıklı çocuklara göre artmış obezite prevalansı saptanmamıştır. Sonuç: Çalışma, fenilketonüri hastalarında fenilalanin kısıtlı diyetin inflamatuar yükü etkilemediğini ve antropometrik parametrelerle diyet inflamatuar indeksi arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığını göstermektedir. Fenilketonüri hastalarında uygulanan diyetin arteriyel sertlik ve kardiyovasküler hastalık riski üzerinde potansiyel bir etkisi olabileceği düşünülmekte olup gelecekte bu alana yönelik çalışmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Aim: This study aimed to compare Dietary Inflammatory Index (DII) scores with biomarker levels to determine the inflammatory potential of phenylalanine-restricted diets applied in the medical nutrition therapy of phenylketonuria patients aged between 2 and 18 years. Methods: The dietary intake status of phenylketonuria (PKU) patients strictly adhering to the diet and hyperphenylalaninemia (HPA) patients under follow-up for at least 1 year was assessed using 3-day surveys. DII scores were obtained by multiplying each food item by its specific inflammatory coefficient. The calculated DII scores were examined in relation to serum proinflammatory (TNF-α, IL-1ß, IL-6, IL-8) and antiinflammatory (IL-4, IL-10, IL-13) biomarker levels, and comparisons were made with healthy children. Results: Seventy-five cases were invited for the study, and 60 cases were included. No significant differences were found in the inflammatory load of the diet and proinflammatory/antiinflammatory cytokine levels among classical PKU patients, HPA patients, and healthy controls. There was no relationship detected between the inflammatory load of the diet and biomarker levels or anthropometric measurements. Conclusion: The study indicates that the inflammatory load of the phenylalanine-restricted diet does not affect PKU patients. Furthermore, no significant relationship was found between anthropometric parameters and the dietary inflammatory index. While it is considered that the diet applied to PKU patients may have a potential effect on arterial stiffness and cardiovascular disease risk, further studies are needed for a conclusive understanding.

Benzer Tezler

  1. Production of a casinomacropeptide concentrate from sweet whey and usage in a milk-like drink

    Tatlı peyniraltı suyundan kazeinomakropeptid konsantresinin üretimi ve süte bezer bir içecekte kullanımı

    ATEFEH KARIMIDASTJERD

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    Gıda Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MERAL KILIÇ AKYILMAZ

  2. Genetik hastalıklar için farklı risk gruplarında prenatal tanı amaçlı genetik danışmanın etkileri

    The Impact of prenatal genetic counseling on different risk groups of genetic diseases

    ZUHAL AZAKLI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Tıbbi Biyolojiİstanbul Üniversitesi

    Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. SEHER BAŞARAN

  3. Genetik hastalıklar için farklı risk gruplarında genetik danışmanın etkileri

    The Influence of genetic counceling on different risk groups with certain genetic diseases

    ZUHAL AZAKLI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEHER BAŞARAN

  4. Fenilketonürili hastalarda prolidaz enzim aktivitesinin araştırılması

    Investigation of prolidase enzyme activity in the patients with phenylketonuria

    MERYEM KOYUNCU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    BiyokimyaHarran Üniversitesi

    Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURTEN AKSOY

  5. 'maple syrup urine' hastalarında beta hücre rezervi ve insülin duyarlılığının değerlendirilmesi

    Investigation of pancreatic beta cell reserve and insulin sensitivity in 'maple syrup urine' disease patients

    YUSUF ÜNAL SARIKABADAYI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHacettepe Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. ALİ DURSUN