Geri Dön

Dişeti fenotipinin belirlenmesinde kullanılan farklı yöntemlerin değerlendirilmesi

Evaluation of different methods used in determining gingival phenotype

  1. Tez No: 847469
  2. Yazar: BURAK FATİH UYSAL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ALİ GÜRKAN
  4. Tez Türü: Diş Hekimliği Uzmanlık
  5. Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
  6. Anahtar Kelimeler: Dişeti kalınlığı, dişeti fenotipi, dişeti biyotipi, sond görünürlüğü, transgingival sondalama, Gingival thickness, gingival phenotype, gingival biotype, probe visibility, transgingival probing
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Diş Hekimliği Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Periodontoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 158

Özet

Amaç: Dişeti fenotipinin dişeti kalınlığı açısından doğru, tekrarlanabilir ve tutarlı bir şekilde sınıflandırılmasında farklı tasarımlardaki periodontal sondların potansiyelinin ve farklı tecrübedeki diş hekimlerinin değerlendirilmeleri arasındaki uyumun değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: 60 gönüllünün üst çene sağ ve sol kadranda bulunan santral, lateral ve kanin dişlerin her birinden sırasıyla herhangi bir sond yerleştirilmeden, standart bir periodontal sond , renkli uçlu biyotip sondunun beyaz, yeşil ve mavi uçları, metal uçlu biyotip sondunun gri ve siyah uçları dişeti oluğuna dişlerin mid-fasiyal bölgesinden yaklaşık şekilde fotoğraf çekilmiştir. Transgingival sondalama ile dişeti kalınlığı ölçüldükten sonra fotoğraflar periodontoloji uzmanı, periodontoloji asistanı, endodonti asistanı ve intörn öğrenci tarafından görsel dişeti fenotipi ve sond görünürlüğü açısından değerlendirilmiştir. Değerlendiriciler arası uyum ve değerlendirmelerin gerçek dişeti kalınlığıyla tutarlılığı verileri McNemar, McNemar-Bowker, Kappa, Cochran's Q ve ANOVA testleriyle incelenmiştir. Bulgular: Transgingival sondalama ile yapılan dişeti kalınlığı ölçümlerinin sonucunda dişeti kalınlıkları minimum 0,76 mm ve maksimum 2,39 mm, ortalama dişeti kalınlığı 1,280 mm ve dişeti kalınlığı ölçümlerinin % 64,4'ü 1,0 ve 1,5 mm aralığında olduğu bulunmuştur. Ortalama dişeti kalınlıkları santral diş için 1,402 ± 0,047 mm, lateral diş için 1,239 ± 0, 052 mm, kanin diş için 1,209 mm ± 0,044 mm olarak hesaplanmıştır. Dişlere göre dişeti kalınlıkları karşılaştırıldığında dişeti kalınlığının santral dişte lateral ve kanin dişe göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha yüksek olduğu saptanmıştır (p < 0,001). Değerlendiricilerin görsel dişeti fenotipi değerlendirmeleri arasındaki uyumun oldukça düşük olduğu ve görsel dişeti fenotipi değerlendirmesinin hekim tecrübesinden bağımsız olarak dişeti kalınlığının tahmin edilmesinde geçerli bir yöntem olmadığı görülmüştür. Beyaz sond ile yapılan tekli sond görünürlüğü değerlendirmesinin referans değerlendirici ile uyum seviyesinin zayıf, beyaz sond dışındaki sondlarla yapılan sond görünürlüğü değerlendirmelerinin referans değerlendirici ile uyum seviyeleri zayıf ile çok iyi seviye arasında değiştiği saptanmıştır. Referans değerlendirici ile diğer değerlendiriciler arasında sond görünürlüğü yönteminin uyumunun en fazla olduğu sondlar yeşil ve mavi sondlar olduğu görülmüştür (Uyum katsayısı aralığı κ= 0,461 - 0,932). Referans değerlendiricinin sond görünürlüğü ile renkli biyotip ve metal biyotip sondlarıyla yaptığı fenotip sınıflandırmalarının gerçek dişeti kalınlığı ortalamalarının arasında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür (p > 0,05). Sonuç: Sond görünürlüğü değerlendirmelerinin klinik fotoğraflar üzerinden yapıldığı çalışma tasarımında ve araştırma popülasyonunun ağırlıklı olarak kalın dişetinden oluştuğu durumda renkli ve metal biyotip sondlarıyla farklı dişeti fenotiplerinin kategorize edilmesinin farklı tecrübeye sahip hekimlerce yüksek uyumla gerçekleştirebildiği ancak farklı fenotip kategorileri arasındaki gerçek kalınlık ayrımının güçleştiği düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

Aim: The aim of this study is to evaluate the potential of periodontal probes with different designs in the accurate, repeatable, and consistent classification of gingival phenotype thickness and to assess the agreement between periodontal probes of different designs and dentists with varying levels of experience. Materials and Methods: In each of the central, lateral, and canine teeth in the upper right and left quadrants of 60 volunteers, photographs were taken without any probe placement, followed by photographs with a standard periodontal probe and color- coded biotype probes with white, green, and blue tips, as well as metal biotype probes with gray and black tips from the mid-facial region of the teeth. After gingival thickness measured by transginigval probing the photographs were evaluated by a periodontology specialist, periodontology research assistant, endodontics research assistant, and intern student for visual phenotype assessment and probe visibility. Inter-examiner agreement and the consistency of assessments with gingival thickness were analyzed using McNemar, McNemar-Bowker, Kappa, Cochran's Q, and ANOVA tests. Results: Gingival thickness measurements obtained through transgingival probing ranged from a minimum of 0.76 mm to a maximum of 2.39 mm, with a mean thickness of 1.280 mm. The majority (64.4%) of gingival thickness measurements fell within the range of 1.0 to 1.5 mm. The mean gingival thickness was calculated as 1.402 ± 0.047 mm for central teeth, 1.239 ± 0.052 mm for lateral teeth, and 1.209 ± 0.044 mm for canine teeth. Statistical analysis revealed that gingival thickness was significantly higher in central teeth compared to lateral and canine teeth (p < 0.001). The inter- examiner agreement for visual gingival phenotype assessments was found to be quite low, suggesting that visual gingival phenotype assessment may not be a valid method for predicting gingival thickness independent of the dentist's experience. Single probe visibility assessments with the white probe showed weak agreement levels with the reference examiner, while assessments with probes other than the white probe varied from weak to very good agreement levels. The probes with the highest agreement in probe visibility between the reference examiner and other examiners were the green and blue probes (agreement range κ= 0.461 - 0.932). There was no significant difference in actual gingival thickness averages between the reference examiner's probe visibility and phenotypic classifications using color-coded and metal-tipped biotype probes (p > 0.05). Conclusion: In the study design where probe visibility assessments were made through clinical photographs and the research population consisted predominantly of thick gingiva, different gingival phenotypes could be categorized with high agreement by dentists with varying experience using color-coded and metal biotype probes. However, it is suggested that distinguishing gingival thickness between different phenotype categories become challenging.

Benzer Tezler

  1. İnce diş eti fenotipine sahip periodontitis hastalarında açık flep operasyonuna ilave %0.8 hyaluronik asit jel uygulamasının etkinliğinin klinik ve hacimsel olarak değerlendirilmesi

    Evaluation of the clinical and volumetric effectiveness of 0.8% hyaluronic acid gel application adjunct to open flap debridment in periodontitis patients with thin gingival phenotype

    SEDA GÖNÜLAY

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Diş HekimliğiBezm-i Alem Vakıf Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞADİYE GÜNPINAR

  2. Dişeti fenotipinin klinik değerlendirilmesi ve klasifikasyonunda kullanılan geleneksel ve güncel yöntemlerin karşılaştırılması

    Comparison of the conventional and modern techniques used in clinical evaluation and classification of the gingival phenotype

    RASUL GULIYEV

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Diş HekimliğiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MÜGE LÜTFİOĞLU

  3. Periodontal sağlığın ve dişeti fenotipinin ortodontik tedavi sonrası dişeti çekilmesi üzerine etkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effect of periodontal health and gingival phenotype on gingival recession after orthodontic treatment

    İSMAİL GÜL

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Diş HekimliğiZonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ RESÜL ÇOLAK

  4. Dişeti fenotipini kalınlaştırmak amacıyla ınjectable-platelet-rich-fibrin'in (I-PRF) kullanılması

    Using the injectable-platelet-rich-fibrin (I-PRF)for enhancing the gingival phenotype

    ZELİHA BETÜL ÖZSAĞIR

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Diş HekimliğiBezm-i Alem Vakıf Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA TUNALI

  5. Peri-implant yumuşak doku fenotipinin peri-implant hastalıkların şiddetine ve cerrahi olmayan mekanik tedavi sonuçlarına etkisi

    The effect of peri-implant soft tissue phenotype on the severity of peri-implant diseases and the outcomes of non-surgical mechanical treatment

    YASEMİN BELİZ ÖNDER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Diş HekimliğiVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NAZLI ZEYNEP ALPASLAN YAYLI