Geri Dön

Sınıf, asabiyet ve zor: Türkiye ve İran'da Asyatik feodalizm ve geç kapitalistleşme

Class, asabiyyah and coercion: Asiatic feudalism and late capitalisation in Turkey and Iran

  1. Tez No: 848294
  2. Yazar: KARDELEN GÜRGÖR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CEM MEHMET BAYDUR
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Capitalism, Asiatic Feudalism, Classes, Asabiyyeh, State
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 529

Özet

19. yüzyılın başından bugüne kapitalizmin egemen üretim tarzı ve toplumsal formasyon haline geldiğini söylemek mümkündür. Kapitalizmin dünya çapındaki yayılmacı doğasını kavrama süreci bu üretim tarzının tarihsel gelişiminin analizini de gerektirir. Böyle bir yaklaşım kaçınılmaz bir biçimde feodalizmin nasıl bir üretim tarzı olduğuna dair bir tarihsel-teorik temeli de içerir. Ayrıca, feodalizmden kapitalizme geçiş süreci derinlemesine incelenmeksizin, kapitalizmin ortaya çıktığı tarihsel koşulları da anlamak mümkün olmayacaktır. Modern-merkezi-bürokratik devletin erken oluşumu da aslında bu tarihsel sürecin içerisinde vukua gelir. Buradan hareketle sınıf ilişkileri bağlamında Marksist yaklaşım İngiltere ve Fransa'nın tarihsel pratikleri analiz edilerek tartışılmıştır. Bu iki ülkenin seçilmesinin nedeni tüm dünyayı ekonomik ve politik olarak derinden etkilemiş iki devrim yani Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi'dir. İngiliz ve Fransız deneyimleri kapitalist gelişmenin ve modern-merkezi-bürokratik devletin yükselişinin sınıf ilişkileri ve sınıflar ile devlet arasında karşılıklı belirlenim bağlamında açıklanabileceğini ortaya koymaya olanak verir. Öte yandan Türkiye ve İran'da feodal üretim tarzına içkin dinamikler batıdakilerden çok daha farklıdır. Bu farklılık kendisini özellikle toprakta mülkiyet ilişkilerinde gösterir. Bu nedenle“Asyatik Feodalizm”denilen özel bir üretim tarzı ve toplumsal formasyon tartışılacak ve kapitalizmin gelişiminde rol oynayıp oynamadığı ortaya konulacaktır. Böyle bir sürecin analizini yapabilmek adına Türkiye ve İran'da devletlerin oluşumunu, gelişimini ve politikalarını anlayabilmek gerekir. 14. Yüzyılda yaşamış bir teorisyen olarak İbn Haldun çeşitli hanedanların önderlik ettiği devletlerin kuruluşuna, kurumsallaşmasına, doğrudan ekonomi ile ilgili politikalarına, çözülme dinamiklerine vb. odaklanan bir perspektif önerir. Burada anahtar kavram bir tür dayanışma ve birlik ruhu olarak da görülebilecek asabiyettir. Ancak İbn Halduncu yaklaşımda, bir devletin kuruluş sürecinde askeri-siyasi temelin sağlayıcısı olarak da kavramsallaştırılabilecek asabiyetin kaderi tasfiye edilmektir. Dolayısıyla İbn Haldun yönetici sınıf içerisindeki değişimleri ve güç mücadelelerini doğrudan gözlemlemiş ve teorikleştirmiştir. Onun servetlerin artan ölçüde hangi ellerde nasıl biriktiğine dair analizi de önemlidir. Bu çalışmanın amacı, bir teorik terkip çerçevesinde kapitalistleşme olgusunu ve İran ile Türkiye'de Batı tipi kapitalist gelişmeyi engelleyen faktörleri kavramaya çalışmaktır.

Özet (Çeviri)

It is possible to say that the capitalism has been the dominant mode of production and social formation from the beginning of 19th century to the present. The process to comprehend this expansionist nature of the capitalism across the world necessitate the analysis of the historical development of this mode of production. Such an approach indispensably contains a theoretical-historical basis on how feudalism is the mode of production. Furthermore unless the process of transition from feudalism to capitalism is deeply examined, it is impossible to understand the historical conditions in which the capitalism came into existance. In fact the early formation of the modern-centralized-bureaucratic state occured within this historical process. From this point of view, the Marxist approach in the context of class relations has been discussed by analyzing historical practices of England and France. The reason to choose these two countries is two revolutions -i.e. French and Industrial Revolution- which deeply affected the whole world economically and politically. Experiences of English and French enable to show that the capitalist development and the rise of the modern-centralized-bureaucratic state could be explained in the context of the class relations and mutual determination between classes and state. On the other hand, in Turkey and Iran dynamics within the feudal mode of production are quite different from those in the west. This difference manifests particularly itself especially in property relations in land. Therefore a particular mode of production and social formation called“Asiatic Feudalism”will be discussed and it will be revealed whether this played a role in the delay in the development of capitalism. In order to analyze such a historical process, it is necessary to understand the formation, development and policies of the states in Turkey and Iran. Ibn Khaldun as a theorician who lived in 14th century offer a perspective that focus on the establishment of states led by various dynasties, its institutionalization, its policies directly related to economy, dynamics of disintegration etc. Here the key concept has been asabiyyeh which could be seen as some sort of the spirit of solidarity and unity. But in Ibn Khaldunian approach the destiny of asabiyyeh which could be conceptualized as the provider of the military-political basis in the process of formation of a state is to be liquidated. Accordingly Ibn Khaldun observed directly and theorize the alteration and the struggle of power within the ruling class. His analysis of how wealths are increasingly accumulated in which hands is also significant. The purpose of this study is to try to understand the phenomenon of becoming capitalist and factors that prevent the Western-type capitalist development in Turkey and Iran within the framework of a theoretical composition.

Benzer Tezler

  1. Çağdaş Suriye nesrinde siyasî hapishane edebiyatı üzerine eleştirel bir bakış

    The literature of political prisons in contemporary Syrian prose analytical prepective

    ABDOLGADER MOHAMED ALİ

    Yüksek Lisans

    Arapça

    Arapça

    2014

    Doğu Dilleri ve EdebiyatıSelçuk Üniversitesi

    Doğu Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. FİKRET ARSLAN

  2. Osmanlı salnamelerinde 1908 tarihine kadar tıp eğitimi

    Medical education in the Ottoman yearbooks until the year 1908

    YASEMİN ÖZTUNA ŞİRİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Deontoloji ve Tıp Tarihiİstanbul Üniversitesi

    Deontoloji ve Tıp Tarihi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEBRURE DEĞER

  3. İbn Haldun'un Mukaddimesi bağlamında siyasî otorite

    The political outherity consept on the basis of İbn Khaldun?s Mukaddimah

    MUSTAFA GÜDEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    DinCumhuriyet Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NURİ ADIGÜZEL

  4. Emeviler'de sosyal hayat

    Social life in Umayyads

    İSMAİL SERDAR DUMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    TarihErciyes Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEBAHATTİN SAMUR

  5. İbn Haldûn'da mülk düşüncesi

    The rule consept on thebasis of Ibn Khaldûn's the muqaddimah

    MEHMET BAYAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    FelsefeMardin Artuklu Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YUNUS CENGİZ