Osmanlı salnamelerinde 1908 tarihine kadar tıp eğitimi
Medical education in the Ottoman yearbooks until the year 1908
- Tez No: 86947
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MEBRURE DEĞER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Deontoloji ve Tıp Tarihi, Medical History and Ethics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1999
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Deontoloji ve Tıp Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 182
Özet
Osmanlı Devleti'nin resmî daireleri veya nezâretleri tarafından hazırlanıp yayın lanan“Salnameler”tezimizin kaynağım oluşturmaktaydı. Bu salnamelerden Devlet Salnameleri, Askerî Salnameler ve Maarif Salnameleri esas alınmıştır. Bu sâlnâ- melerdeki tıp eğitiminin 1867-1908 seneleri incelenmiştir. 43 yıllık bir dönem ince lenmiş olup bu yılları kapsayan 62 adet salname kaynağımızı teşkil etmiştir. Bu sal nameler taranıp belli bir planda incelenmiştir. Tezimizin Giriş kısmında kaynağımız olan bu salnameler hakkındaki bilgiler verilmiştir. Konumuzu teşkil eden Mekteb-i Tıb- biye-i Şahane ve Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye'nin incelediğimiz döneme kadar tarih çeleri özetlenmiştir. Tezimizin ana bölümünde“Salnamelerde Tıbbiye”incelenmektedir. Buradaki ilk bölümde“Senelere Göre Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane”işlenmiştir. Bu bölümde 1867 yılından itibaren Tıbbiye' de okutulan dersler, okutulan ders programı çerçevesinde sıra lanmıştır. Bu üstelerin başmda Tıbbiye'nin nâzın ve varsa muavini veya ders nâzmı verilmektidir. Daha sonra hocalar sıra ile verilmiştir. 43 yıllık eğitim dönemi incelendiğinde aşağıdaki sonuçlan gördük; ilk dönem olan 1867-1871 döneminde Askerî Tıbbiye içinde Türkçe eğitim veren bir Mülkî Tıb biye kurulmuştur. Fakat bu eğitimin Askerî Tıbbiye eğitimini etkilemediğini görüyoruz. Temel tıp dersleri Fizik, Kimya, Nebatat ve Hayvanat idi. Aynca Teşrih ve Fizyoloji esas derslerdendi. Daha sonraki seneler Farmakoloji, Patoloji ve Emraz dersleri geli yordu. Doğum dersleri ile beraber klinik dersleri de başlıyordu. Cenahi, Dahiliye ve Göz klinik derslerdendi. Adlî Tıp dersi son sınıfta okutu luyordu. Bu dönemde hocalar üstesinde mütercimler ve Türkçe hocalarım görüyoruz. Daha Askerî Tıbbiye' de Türkçe dersleri başlamamış olmasına rağmen, bu döneme hazırlık yapıldığım anlıyoruz. 1870' den itibaren de Hıfzussıhha dersleri konulduğunu öğreniyoruz. 1872-1877 senelerini kapsayan dönemi incelediğimizde nazır, Marko Paşa' dır. Artık Askerî Tıbbiye' de dersler Türkçe okutulmasına kadar verilmiş ve birinci sınıftan itibaren başlatılmıştır. Bu dönemde hocalar üstesinde büyük bir değişildik görmüyoruz. Temel tıp dersleri olan altı ders okutulduktan sonra Patoloji dersi olan Teşrîh-i Marazî ve Ahkâmü'l-Emrâz gibi Patoloji'ye dayalı Dahiliye dersleri iki ayn ders olarak veriliyordu. Cerrahi pratikleri ve Hıfzussıhha dersleri veriliyor ve Emrâz-ı Dahiüye, Emrâz-ı Hariciye derslerine başlanıyor, doğum ve Klinik dersleri üe devam ediliyordu. Klinik derslerinden Cerrahi, Dahiüye ve Göz'e ilave olarak Cildiye ve Efrenciye konul muştu. Adü Tıp dersi yine son sınıflarda yapılıyordu. Bu dönemde önemle farkedilen muavin sayısının artması idi. İlk seneler en fazla 5 muallim muavinine rastlarken 1871 yılından itibaren 20 dersin 18'inde muallim muavinleri vardır. 1877 yılında Ilm-i Edeb ismiyle Ahlâk dersleri verümeye başlanmıştır. 1581878-1888 dönemini incelediğimizde; bu dönemde Tıbbiye Demirkapı'daki bina- sındadır. Nazır yine Marko Paşa' dır. Temel tıp bilimlerinden olan Kimya bu senelerde hızla ilerleme kaydetmiştir. Kimya dersi, Kimya-yı Madenî veya Kimya-yı Gayr-i Uzvî olarak belirginleştirilmiş ve Ameliyat-ı Kimyeviye adı ile pratikler ilave edilmiştir. 1880 yılından itibaren Adli Tıp hocası Serviçen ve Seririyat-ı Dahiliye hocası Mav- royani'yi artık“Fahrî Muallim”olarak görüyoruz. 1882 yılında Histoloji dersi Fenn-i Ensâc ismi ile başhyordu. 1883 yılında ise bu ders Fenn-i Ensâc-ı Hücreviye olarak devam etmiştir. 1879' dan itibaren verilen Emrâz-ı Üzniye dersi 1884 yılından itibaren Emrâz-ı Üzniye ve Hançereviye olmuştu. 1889-1903 döneminde nazır Saib Paşa'dır. 1898'den itibaren nazır Mehmed Avni Paşa, daha sonra da Zeki Paşa olmuştu. 1889'dan itibaren Kimya derslerinde yine büyük bir hareket görüyoruz. Fenn-i Kimya, Ameliyat-ı Kimya dersleri ve bunlara alınan 6 muavin bulunuyordu. Çocuk Hastalıkları dersi 1889 yılından itibaren baş lamıştı. Kuduz hastalığı (Daülkelb) dersini de Tıbbiye listesinde görüyoruz. 1892 yılından itibaren Bakteriyoloji dersi başlamıştı. 1894'den itibaren“Müdâvât-ı Sıhhiye”dersi ve 1898 yılından itibaren de Emrâz-ı Asabiye dersi konulmuştu. 1900 yılından itibaren Doğum derslerine ağırlık verilmiş, Besim Ömer Bey'in yanında birkaç muavin çalışmaya başlamış ve Seririyat-ı Vilâdiye dersi ilave edilmişti. 1900 yılında İlm-i Edeb dersinin yerini İlm-i Ahlâk dersi almıştı. 1903 yılından itibaren Fransızca derslerinin ve hocalarının arttığını görüyoruz. 1905 'de Ulûm-ı Diniye dersinin tıb dersleri yanında yer aldığım görüyoruz. 1903 'de Askerî Tıbbiye Haydarpaşa' daki binasına taşınmıştı. Bu tarihten sonraki dönemde, 1906' da Kulak-Boğaz Hastalıkları (Emrâz-ı Üzniye ve Hançereviye) mual limlerinin sayısı üçe çıkmıştı. 1908 'de Biyokimya dersi (Kimya-yı Uzvî) dersi konul muştu. Mikroskop dersi Fenn-i Hurdebin adı ile başlamıştı. Meslekî derslerden cild hastalıkları hocası ikiye, göz hastalıkları hocası ikiye, Cerrahi pratikler hocaları da üçe çıkartılmıştı. Tezimizin“Senelere Göre Mülkî Tıbbiye”adh bölümünde edindiğimiz sonuçlar- şöyle; 1867 yılından itibaren eğitime başlayan Sivil Tıbbiye ile ilgili bilgilere, sal namelerde 1869 yılından itibaren bulduk. 1869 yılında verilen derslerden Nebatat, Kimya, Fizik, Teşrîh ve Farmakoloji dersleri ve hocaları var. 1872 yılından itibaren ve daha geniş bir kadroyu buluyoruz. Türkçe, Coğrafya, Matematik derslerinin verildiği bir birinci sınıf var. Tıp derslerinin temel tıp derslerinde ise Fizik, Kimya, Nebatat ve Hayvanat yer alıyor ve Fizyoloji, Teşrîh dersleri ilave olunuyordu. Daha sonraki sene lerde Farmakoloji ve Hastalıklar dersleri yapılıyor, Doğum ve Adli Tıp dersleri ile eğitim tamamlanıyordu. Bu senelerde ders muavinleri olarak son sınıf öğrencileri çalışıyorlardı. 1878 yılından itibaren Seririyat dersleri ve Hıfzussıhha ilave edilmiştir. 1880 yılından itibaren daha geniş bir kadro görüyoruz. İdadi sınıfında, Osmanlı Tarihi, Coğrafya, Türkçe dersleri veriliyordu. Bu senelerde 18 adet tıp dersi ve ilave olarak Fransızca dersleri veriliyordu. 1887 yılında ise İdadi dersleri 10 adet, Tıp dersleri ise 19 adettir. Fransızca yine ilave ediliyordu. 1900 yılma gelindiğinde Mülkî Tıbbiye' de İdadi dersleri yok. Fizik, Jeoloji, Kimya, Biyokimya, Nebatat, Hayvanat, Teşrîh dersleri yapılıyor ve bunlara Cerrahi pratikleri, Histoloji, Farmakoloji, Hıfzussıhha dersleri ilave ediliyordu. Emraz dersleri; Umumiye, Dahiliye, Hariciye, Kulak ve Boğaz, Asabiye ve Çocuk olarak en geniş şeklini almıştı. Bunlara ilaveten Doğum ve Bakteriyoloji veriliyordu. Klinik dersleri olarak; Dahiliye, Hariciye, Cildiye ve Göz yapılıyordu. Bu 159sınıfta Adli Tıp gösteriliyor, ayrıca Akaid ve Fıkıh dersleri okutuluyordu. Tıbbiye 'de Fransızca hariç 29 ders gösteriliyordu. Tezimizin“Salnamelerde Tıbbiye”bölümünde ayrı bir gurup teşkil eden; Tıb- biye'deki Nazır ve Yardımcıları bölümündeki sonuçlar şöyledir: Askerî Tıbbiye'de incelediğimiz dönemler içindeki nazırlar Salih Efendi, Marko Paşa, Saib Paşa ve Zeki Paşa idi. Mülkî Tıbbiye'nin müdürleri ise Hüseyin Sabri Efendi, Mehmed Ali Paşa idi. 1907'de Ziya Paşa ve 1908'de Arifi Paşa da birer yıl müdürlük yapmışlardı. Askerî Tıbbiye'de Marko Paşa 1289-1306 seneleri arasında 15 yıl, Mülkî Tıbbiye'de ise Mehmed Ali Paşa ise 1309'dan 1325 yılma kadar 16 yıl müdürlük yaparak en uzun görevlilerden olmuşlardı. Tezimizin“Tıbbiye' deki Ders Programlan”bölümünde ise; Askerî Tıbbiye'de ders programının 1877, 1878, 1879 yıllarında 5 sene olduğunu (5. sınıftan 10. sınıfa kadar) öğreniyoruz. Mülkî Tıbbiye'nin ders programına ait daha çok programa rastladık. Bu programların 1877, 1878, 1879 yıllarına ait olanında 1 sene İdadi dersleri veriliyor ve tamamı 7 sene idi. 1898, 1899, 1903 yılındaki ders programlarında ise 1 yıl İdadi kaldırılmış ve Tıbbiye 6 sene olmuştu. Tezimizdeki“Tıbbiye'de Öğrenci Sayısı”bölümünde yer alan listelerde görüldüğü gibi, bu müesseselerdeki öğrenci sayısı az çok farklarla sabit tutulmaya gayret edilmiştir. Fakat Mülkî Tıbbiye'de öğrenciler haricî olduğundan daha çok alınma şansı olmuş ve sayısı yüksek tutulmuştur. 1877 yılında sadece Askerî İdadi' de okuyan öğrenci sayışım buluyoruz. Bu da toplam 23 9 'dur. 1878 'deki üstelerde Askerî Tıbbiye' de 430, Mülkî Tıbbiye'de 307 öğrenci vardır. 1879 senesinde; Askerî Tıbbiye'nin İdadisinde 251 öğrenci, Tıbbiyesinde ise 482 öğrenci vardı. Mülkî Tıbbiye'de öğrenci sayısı 410'a yükselmişti. 1880 yılında; Askerî Tıbbiye'nin İdadisinde 258 öğrenci, Tıbbiyesinde 477 öğrenci olup Mülkî Tıbbiye'de de buna yakın 467 öğrenci vardır. 1881 yılında; Askerî Tıbbiye İdadisinde 206 öğrenci, Tıbbiyesinde 482 öğrenci olup Mülkî Tıbbiye'de 555 öğrenci vardı. Bu seneden itibaren sivil tıbbiyede öğrenci sayısı hep 500'ün üzerinde olmuştur. 1884 senesinde Askerî Tıbbiye'de 407, Mülkî Tıbbiye' de 550 öğrenci vardı. 1889, 1890, 1891 yılma ait yalnızca Askerî Tıbbiye öğrenci sayısını öğrenebiliyoruz. Hepsinde 302 öğrenci vardı. Mülki Tıbbiye'de de 1896'da 317, 1897'de347, 1898'deise418 öğrenci vardı. Tezimizin dördüncü bölümü,“Salnamelerde Tıbbiye ile İlgili Diğer Bilgiler”e ayrılmıştır. Bu bilgiler bölümler halinde guruplandırılarak, bu konuda çalışacaklara örnekler verilmiştir. Bu bölümün ilk sırasında Tıbbiye İdadisi ile ilgili bilgiler hakkında bilgi sunulmuştur. Askerî Tıbbiye'de bazen Tıbbiye'nin içinde bazen ayrı bir yerde yapılan bu eğitim için geniş bir muallim kadrosu olduğunu gördük. İdadi içinde ayrı bir organizasyon vardı. Müdür ve yardımcıları, ayrıca düzenden sorumlu Dahiliye zabi- tânlan görevli idi. Askerî hocalar ve dışarıdan gelen mülkî hocalar listelerde ayrı ayrı gösterilmiştir. İdadide genelde şu dersler okutuluyordu: Resim, Matematik, Hesap, Cebir, Kozmografya, Hendese, Kitabet, Tarih-i Umumi, Tarih-i Osmani, Coğrafya, Arapça, Münşeat, Farsça, Fransızca. Mülkî Tıbbiye'de ise İdadi dersleri ilk sınıfta daha basit olarak veriliyordu. Bu bölümün ikinci gurubunda; Tıbbiye'de görevli memurlar bir araya toplan mıştır. Şimdi personel dediğimiz bu gurubun içinde kâtipler ve tahrirat kâtipleri yer alıyordu. Ayrıca Fransızca yazışmaları yapan kâtipler vardı. Bu gurupta muhasebe işleriyle görevü birkaç memur vazifeli idi. 1900'lü senelerden sonra muhasebe me murları sayısı artıyordu. Bu memurların hepsi subay idi. Yalnızca Fransızca kâtipleri I (1 (\ MtCmasker değildi. Memurlar listesinde kütüphane sorumlusu, matbaa müdürü, imam, esvap emini, etüv makinesi memuru ve anbarcı da yer almıştır. Üçüncü gurup olarak ayır dığımız kısımda; Tıbbiye' de öğrencilerin disiplininden sorumlu olan“Dahiliye Zabiti”hakkında bilgi verilmektedir. Bunlar, Askerî Tıbbiye' de öğrencilerin düzeni ve disiplininden sorumlu idiler. İlk seneler bu görevde 5 zabitân varken, daha sonraları 18 zabitana çıkmıştı. Bunların rütbeleri genellikle yüzbaşı idi. Bu listelerde Serhademe ve Serbahçıvan da yer almaktaydı. Mülkî Tıbbiye' de bu görevi“mubassır”lar yapmıştır. Bu görevde genelde 7 adet mubassır vardı. Bu listelerde kapıçukadan ve depo memur ları da ilave ediliyordu. Dördüncü Bölüm'ün ayrı bir gurubunu da Tıbbiye' deki cemiyetler almaktadır. Tıbbiye'nin bünyesinde yer alan Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye ve Cemiyet-i Tıbbiye-i Mülkiye salnamelerde önemli bir yer işgal etmekteydi. Bu cemiyetlerin reis ve aza larının listeleri hemen hemen her salnamede yazılmıştır. Bu cemiyetlerin kurucuları ve üyeleri Tıbbiye hocaları idi. Bu üstelerde azaların isimleri hangi rütbede oldukları, cemiyetteki görevleri listeler halinde verilmiştir, genelde azaların Tıbbiye' deki görevleri yazılmamakla beraber ilk sayılarda bu bilgiler de ilave edilmiştir. Bu cemiyetlerden başka cemiyetler de Tıbbiye bünyesi içinde idi. Biz bunlardan en çok yer alan iki cemiyeti aldık. Bunlar halk sağlığı konusunda müfettiş görevi yapan Hıfzussıhha Müfettişleri Heyeti ile Divan-ı Harp Tedkik Komisyonu' dur. Dördüncü Bölüm'ün son iki gurubunu Tıbbiye'nin halka sağlık alanında hizmet verdiği bölümlere ayırdık. İlk gurupta Tıbbiye' deki muayenehane ve nöbet mahalleri vardır. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane halka hizmet için Tıbbiye'nin içinde poliklinik hizmetleri vermekteydi. Bu poliklinikler halka açık ve parasız idi. Burada tatil günleri hariç her gün nöbetle Tıbbiye muallimleri vazife yapıyorlardı. Tıbbiye' de görevli ebe hanımlar ve aşıcılar da poliklinikte hekimin nezâretinde görev yapıyorlardı. Nöbet mahalleri de, İstanbul'un başlıca semtlerinde kurulmuş halka bedava bakan merkezlerdi. Buralara başlarda Tıbbiye' den görevli hekimler gönderiliyordu. Bizim salnamelerde gördüğümüz, nöbet mahallerinin tıbbî kontrolü Tıbbiye'de olup oralarda devamlı görevli birer doktor ve cerrah vardı. Tıbbiye'nin Seririyat Hastahanesi ayrı bir gurubu oluşturuyor. Tıb öğrencisinin klinik derslerinin verildiği bu hastahanelerde yataklı hastalara hizmet veriliyordu. Askerî Tıbbiye'nin 100 yataklı, Mülkî Tıbbiye'nin ise 60 yataklı hastahaneleri vardı. Salnamelerde bu hastahanelerin kadrosunda görevli doktor, eczacı ve cerrahların isimleri verilmektedir. Hastahanelere gelen hasta sayısı, ölenler ve tedavi olunanlar zaman zaman verilmiştir. 1902 yılından itibaren de Gülhane Seririyat Hastahanesi hakkında bilgi verilmiş, muallim kadrosunda yazılmıştır. Bu konudaki bilgiler Adnan Ataç'ın“Gülhane Seririyat Hastahanesi 'nin Kuruluşunun Türk Tıbbının Modernleşmesine Etkileri”konulu tezinde yer aldığı için, tezimizde sadece bir örnek verilmiştir. Maarif Salnamelerinde geniş bir şekilde yer alan Mülkî Tıbbiye ile ilgili bil gilerden; öğrencilerin listesi, mezunların listesi, öğrenci talimatnamesi listeleri Ekrem Kadri Unat'm Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye adlı kitabında yer aldığından tezimize alın mamıştır. Salnamelerde incelemeler yaparken gördüğümüz önemli noktalar şunlardır: Devlet Sâlnâmelerindeki listeler ile Askerî ve Maarif Sâlnâmelerindeki listeler aynı se neler de olsa bir çok noktada benzer değildiler. Ders isimleri farklı olduğu gibi mual limlerin de isimleri farklı idi veya farkıl yazılmıştı. Askerî Salnamelerde yer alan muallimlerin doğumları, rütbeleri ve verilen madalyaları mukayese ettiğimizde, aym 161seneye ait farklılıklar gördük. Bazen peşpeşe çıkan salnamelerde bir önceki veya bir sonraki sene aynı liste olduğu gibi, çok farklı listeler de olabiliyordu. Bu sebepten bir konuda kesin bir bilgi edinebilmek için bu kaynaklara paralel diğer kaynakların da değerlendirilmesinin gerektiği kanaatindeyiz.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Halep vilayet salnamelerine göre (1867-1908) Ayıntab
Ayintab according to the almanac (salname) of Aleppo (1867-1908)
YILDIRAY YILDIRIM
- Osmanlı Salnamelerinde Bergama
In the Ottaman Annuals Bergama
RAMAZAN UYAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
TarihDicle Üniversitesiİslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDURRAHMAN ACAR
- Halep vilayet salnamelerine göre (1886-1908) Rakka
Raqqa according to the almanacs of the province of Aleppo
EMRE GÖR
- Aydın vilayet ve maarif salnamelerine göre Gördes kazası (1878-1908)
Gordes accident according to the Aydin province and education yearbooks (1878-1908)
DENİZ ZORLU
- Halep vilâyeti'ndeki azınlık okullarında eğitim ve öğretim faaliyetlerinin incelenmesi (1898-1908)
Examination of education and training activities in minority schools in Aleppo province (1898-1908)
BÜŞRA ELÇİÇEĞİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Eğitim ve ÖğretimDumlupınar ÜniversitesiSosyal Bilgiler ve Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURGÜL BOZKURT