Geri Dön

Akut aort diseksiyonu tanısı alan hastalarda platelet-lenfosit oranının(PLR) ve nötrofil- lenfosit oranının(NLR) mortalite öngörmedeki kullanılabilirliğinin araştırılması

Investigating the usefulness of platelet lymphocyte ratio (PLR) and neutrophil lymphocyte ratio (NLR) in predicting mortality in patients with aortic dissection

  1. Tez No: 849477
  2. Yazar: YASİN ERGİN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ SERCAN EROĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Acil Tıp, Emergency Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Aort diseksiyonu, PLR, NLR, Mortalite, Aortic dissection, PLR, NLR, Mortality
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 56

Özet

Amaç: Aort diseksiyonu(AD), aort duvarının içindeki katmanlarda meydana gelen ayrışmayla karakterize hayatı tehdit edici bir durumdur. AD aort acilleri arasında en sık görülen patolojidir. Biz bu çalışmamızda düşük maliyetli, kolay ulaşılabilir olan laboratuar tetkikleriyle, AD tanısı alan hastaların mortalitesi üzerindeki etkilerini araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fakültesi Kırşehir Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Servisi'ne 01/01/2013-01/01/2023 tarihleri arasında başvurup, AD tanısı alan 37 hastanın ve bu hastalarla benzer komorbid hastalık ve demografik özelliklere sahip 40 kontrol grubu hastasının; demografik verileri, komorbid hastalıkları, risk faktörleri, kan parametreleri ve mortalite oranları retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Çalışmamızdaki AD hastaların %62.1'i erkek, %37.2'si kadındır. AD hastalarının ortalama yaşı 62.57 11.55 iken kadınların yaş ortalaması 69.07 8.0, erkeklerin yaş ortalaması 57.95 11.96 'dır(p=0.004). AD hastalarının 23(%62.1)'ü hipertansiyon(HT), 10(%27)'u hiperlipidemi, 6(%16.2)'sı kardiyovasküler hastalık(KVH), 5(%13.5)'i serebrovasküler(SVH), 5(%13.5)'i diabetes mellitus(DM) hastasıdır. Kontrol grubunun platelet değerleri (271.52 74.02) uygulama grubunda yer alan hastaların platelet değerlerinden (223.75 78.23) daha yüksektir(p=0.007). Kontrol grubunun nötrofil değerleri (5.01(2.97-9.97)) uygulama grubunda yer alan hastaların platelet değerlerinden (6.68(2.81-25.07)) daha düşüktür(p=0.014). Kontrol grubunun nötrofil lenfosit oranı(NLR) değerleri (2.27(0.72-5.57)) uygulama grubunun NLR değerlerinden (3.15(1.07-14.46)) daha düşük bulunmuştur(p=0.038). Hastane içi ex olan hastaların yaş ortalaması (67.86 10.65) olmayan hastaların yaş ortalamasından (58.27 11.23) daha yüksek bulunmuştur(p=0.013). Hastane içi ex olan hastaların %80'i tip A, %20.0'si tip B diseksiyon olup; tip A diseksiyonda tip B'ye göre mortalite artmaktadır(p=0,009). Hastane içi ex olan hastaların %53.3'ü tip 1, %26.7'si tip 2 ve %20.0'si tip 3 diseksiyon olup; tip1 ve tip 2 diseksiyonda mortalite tip 3'e göre artmaktadır(p=0,027). Hastaların yaşındaki 1 birimlik artış hastane içi ex olma riskini 1.104 kat artırmaktadır (OR: 1.104, 95%C.I.: 1.010-1.207, p=0.030). KVH'nin olması hastane içi ex olma riskini 10.50 kat artırmaktadır (OR: 10.50, 95%C.I.:1.079-102.17, p=0.043). Stanford tip A diseksiyon olması hastane içi ex olma riskini 7.0 kat artırmaktadır (OR: 7.00, 95%C.I.:1.509-32.478, p=0.013). Debakey tip 1 diseksiyon olması hastane içi ex olma riskini 9.199 kat artırmaktadır(OR: 9.199, 95%C.I.: 1.377-61.460, p=0.022). Debakey tip 2 diseksiyon olması Hastane içi Ex olma riskini 7.914 kat artırmaktadır (OR: 7.914, 95%C.I.: 0.702-89.209, p=0.028). Sonuç: Bu çalışmada AD'nin kadınlarda görülme yaşının erkeklerden daha yüksek olduğunu, AD geçiren hastalarda platelet sayısının düşerken nötrofil sayısının ve NLR'nin arttığını, Stanford tip A diseksiyon ile DeBakey tip 1 ve tip 2 diseksiyonlarda mortalitenin arttığını, ileri yaş ve KVH'ye sahip olma durumunun mortaliteyi arttırdığını, platelet lenfosit oranı(PLR) ve NLR yüksekliğinin mortaliteyle ilişkili olmadığını saptadık. Bu konuda, geniş vaka serilerini içeren çok merkezli çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

Objective: Aortic dissection (AD) is a life-threatening condition characterized by separation of the layers within the aortic wall. AD is the most common pathology among aortic emergencies. In this study, we aimed to investigate the effects of low-cost, easily accessible laboratory tests on the mortality of patients diagnosed with AD. Materials and Methods: In this study, demographic data, comorbid diseases, risk factors, blood parameters and mortality rates of 37 patients who were admitted to the Emergency Department of Ahi Evran University Faculty of Medicine Kırşehir Training and Research Hospital between 01/01/2013-01/01/2023 and diagnosed with AD and 40 control group patients with similar comorbid diseases and demographic characteristics were retrospectively analyzed. Results: In our study, 62.1% of AD patients were male and 37.2% were female. The mean age of AD patients was 62.57 11.55 years, the mean age of women was 69.07 8.0 years and the mean age of men was 57.95 11.96 years (p=0.004). Among AD patients, 23(62.1%) had hypertension(HT), 10(27%) had hyperlipidemia, 6(16.2%) had cardiovascular disease(CVD), 5(13.5%) had cerebrovascular disease, and 5(13.5%) had diabetes mellitus(DM). Platelet values of the control group (271.52 74.02) were higher than the platelet values of the patients in the intervention group (223.75 78.23) (p=0.007). Neutrophil values of the control group (5.01(2.97-9.97)) were lower than the platelet values of the patients in the treatment group (6.68(2.81-25.07))(p=0.014). Neutrophil to lymphocyte ratio(NLR) values of the control group (2.27(0.72-5.57)) were lower than NLR values of the intervention group (3.15(1.07-14.46))(p=0.038). The mean age of patients with in-hospital ex (67.86 10.65) was higher than the mean age of patients without in-hospital ex (58.27 11.23)(p=0.013). Of the patients who died in-hospital, 80% had type A dissection and 20.0% had type B dissection; mortality increased in type A dissection compared to type B (p=0.009). Of the patients who died in-hospital, 53.3% were type 1, 26.7% type 2 and 20.0% type 3 dissections; mortality increased in type 1 and type 2 dissections compared to type 3 (p=0.027). A 1-unit increase in the age of the patients increases the risk of in-hospital death by 1.104 times(OR: 1.104, 95%C.I.: 1.010-1.207, p=0.030). The presence of CVD increases the risk of in-hospital death by 10.50 times (OR: 10.50, 95% C.I.:1.079-102.17, p=0.043). Stanford type A dissection increases the risk of in-hospital death by 7.0 times (OR: 7.00, 95% C.I.:1.509-32.478, p=0.013). Having Debakey type 1 dissection increases the risk of in-hospital death by 9.199 times (OR: 9.199, 95% C.I.: 1.377-61.460, p=0.022). Having Debakey type 2 dissection increases the risk of in-hospital death by 7.914 times (OR: 7.914, 95% C.I.: 0.702-89.209, p=0.028). Conclusion: In this study, we found that the age of onset of AD was higher in women than in men, platelet count decreased while neutrophil count and neutrophil lymphocyte ratio (NLR) increased in patients with AD, mortality increased in Stanford type A dissection and DeBakey type 1 and type 2 dissections, advanced age and having cardiovascular disease (CVD) increased mortality, while platelet lymphocyte ratio (PLR) and NLR were not associated with mortality. We think that multicenter studies including large case series are needed in this regard.

Benzer Tezler

  1. Acil serviste akut aort diseksiyonu tanısı alan hastaların retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of the patients diagnosed as acute aortic dissection in the emergency room

    SİNAN AKBULUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    İlk ve Acil YardımOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YÜCEL YAVUZ

  2. Hayatı tehdit eden göğüs ağrısı ayırıcı tanısında copeptin düzeyinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the level of copeptin in the differential diagnosis of life threatening chest pain

    ALİ DUMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    İlk ve Acil YardımErciyes Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEDA ÖZKAN

  3. Acil serviste aort diseksiyonu tanısı alan hastaların tanı testleri eşliğinde mortalitesinin incelenmesi

    Investigation of mortality in patients diagnosed aortic dissection in emergency services accompanied by diagnostic tests

    MERYEM BURÇİN ALP

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Aile Hekimliğiİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DR. ZEYNEP KARAKAYA

  4. Aort diseksiyonu tanısı almış hastaların prognozunun değerlendirilmesinde hematolojik parametrelerinin kullanılabilirliğinin değerlendirilmesi

    İn the evaluation of the prognosis of patients with a diagnosis of aortic disection evaluation of the availability of hematological parameters

    İBRAHİM KORKMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisiİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİH ESAD TOPAL

    UZMAN REZAN KARAALİ

  5. Acil servise aort diseksiyonu ve anevrizması tanısı nedeniyle başvuran hastaların serum laktat düzeyi ve şok indekslerinin morbidite ve mortaliteye etkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effect of serum lactate level and shock indexes on morbi̇di̇ty and mortali̇ty of patients presented to the emergency department wi̇th diagnosis of aortic dissection or aneurysm

    HAKAN ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABUZER COŞKUN