Geri Dön

Yoğun bakım ünitesinde takip edilen 65 yaş ve üstü hastalarda eritrosit ve trombosit indekslerinin mortalite ile ilişkisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 851005
  2. Yazar: MERVE SAĞLAM ÖZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. İSMAİL DEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Geriatri, Geriatrics
  6. Anahtar Kelimeler: Geriatri, Trombosit, Hemoglobin, RDW, MPV, PDW, Mortalite, Geriatrics, Platelets, Hemoglobin, RDW, MPV, PDW, Mortality
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İzmir Bozyaka Eğt. ve Arş. Hast.
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Genel Dahiliye Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 74

Özet

Giriş ve Amaç: Yaşlı hastalar yoğun bakımda mortalitenin en yüksek olduğu hasta grubu olmakla beraber mortaliteyi etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır. Yoğun bakımda takip edilen yaşlı hastalarda mortalite primer yatış sebebi, fonksiyonel rezerv kapasite, beslenme durumu ve laboratuvar parametreleri ile ilişkili olarak değişmektedir. Çeşitli araştırmalarda ileri yaş, yoğun bakıma yatış tanısı, komorbid hastalıklar, enfeksiyon varlığı, lökopeni, hipoalbuminemi, polifarmasi ve yoğun bakımda kalış süresinin uzunluğu mortaliteyi arttıran risk faktörleri olarak rapor edilmiştir. Eritrosit ve trombosit indekslerinin mortaliteyi öngörmede bir bulgu olabileceğine dair çalışmalar mevcut olup özellikle kardiyovasküler ve inflamatuar durumlarda bu indekslerin mortalite ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Ancak geriatrik hasta grubunda bu konuda az yayın bulunmaktadır. Araştırmamızda yoğun bakım ünitelerinde hemogram parametrelerinin kolay ve sık bakılması nedeniyle takip edilen geriatrik hastalar için mortaliteyi saptamada bir belirteç olup olamayacağını saptamak amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Bu çalışmada 2018-2020 yılları arasında S.B.Ü Bozyaka E.A Hastanesi Dahili Yoğun Bakım kliniğinde takip edilen 65 yaş ve üstü 238 hasta geriye dönük incelendi. Çalışmamız HBYSden ve hasta dosyalarından verileri toplanan hastalarla yapıldı. Çalışmaya 65 yaş üstü hematolojik malignitesi olmayan, yoğun bakım ünitesine yatırıldıktan 24 saat içinde hemogram parametreleri çalışılan hastalar dahil edildi. Yoğun bakım ünitesinde takip edilen 65 yaş ve üstü hastalarda Hemoglobin düzeyi, Eritrosit Dağılım Genişliği(RDW), Trombosit sayısı , Ortalama Trombosit Hacmi(MPV), Trombosit Dağılım Genişliğinin(PDW) mortalite ile ilişkisi incelendi. Hastaların yatışı olduğu gün dahil edilerek ilk 39 günlük mortalite hesaplandı. Bulgular: Geriatrik hastalar ayrıca incelendiğinde 238 hastanın verisine ulaşılmıştır. Hastaların genel yaş ortalaması 77,5±8,3 yıl olarak bulunmuş ve minimum 65 ve maksimum 106 yaşında hasta olduğu tespit edildi. Hastaların, 120'si (%50,4) kadın, 118'i (%49,6) erkeklerden oluşmaktadır. Yaş sınıflandırmasına göre 65-80 arası 179 (55,9) ve 85 yaş ve üzeri 59 (%18,4) hasta olduğu bulundu. Ayrıca en fazla hasta 65-84 yaş grubunda (n=179) olduğu tespit edildi. 39 günlük süreçte 151 hasta taburcu olurken 87 hasta ex oldu. Geriatrik hastaların ortalama WBC değeri 11.0 ±6.3, HCT değeri 31.6 ±5.7, Hemoglobin değeri 10.2 ±1.8, Nötrofil değeri 8.9 ±5.0, PDW değeri14.9±2.3, RDW değeri 16.6±2.9, PLT değeri 183.8±64.8 bin saptanmıştır. Hematokrit, hemoglobin, Nötrofil, PDW, RDW, MPV, üre, CRP, sedim, prokalsitonin ve total bilirubin parametrelerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu. Hematokrit ve hemoglobin parametresinde ex olan grupta anlamlı düşük saptanırken diğer parametreler anlamlı yüksek saptanmıştır. Geriatrik hastalarda laboratuvar bulgularında anlamlı ve ex grubunda yüksek çıkan parametrelerde ROC analizi yapıldı. Karşılaştırma analizlerinin aksine ROC analizi sonucunda NEU, CRP, SEDİM parametreleri geriatrik hastada mortaliteyi tahminleyecek parametreler PDW, RDW, MPV, Üre, prokalsitonin ve total protein prediktif marker olma yönünden ön plana çıkmıştır. Bu sonuçlara göre mortaliteyi tahminleyebilen en iyi parametre procalcitonin (PCT) olarak görüldü. ROC analizinden elde edilen bulgular ışığında anlamlı çıkan laboratuvar parametreleri ile mortaliteyi tahminlemede /ön görmede model geliştirilmesi yapıldı. Lojistik regresyon analizine göre; mortaliteyi öngörmede, PDW değişkeni 1,43 kat [1,1-1,9], üre değişkeni 1,02 kat [1,00-1,02] ve PCT değişkeni ise 1,4 kat [1,3-1,6] olasılıklar oranları ile model içinde istatistiksel olarak anlamlı ve etkili bulundu. Sonuç: Çalışmamızda 65 yaş ve üstü yoğun bakımda takip edilen 238 hastanın hemogram parametrelerinin mortalite üzerine etkilerini inceledik. RDW,MPV,PDW düzeyindeki yükseklikler ; hemogram düzeyindeki düşüklükler mortalite üzerinde anlamlı bulunmuştur. Trombosit sayısı ise mortaliteyi öngörmede anlamlı çıkmamıştır. Sonuçlarımız literatürü destekler niteliktedir. Literatürü taradığımızda hemogram parametrelerinin çeşitli hastalıklarda mortaliteyi öngörmede çok faydalı olacağına dair yayınlar görülmüş, bazı araştırmalarda morbidite üzerine de çok faydalı olacağına dair görüşler ortaya konmuştur, ancak geriatrik hasta grubunda yapılan yayınlar kısıtlıdır. Elde ettiğimiz veriler ile yoğun bakımda takip edilen kritik hastaları erken dönemde belirleyip tedavimizin bu yönde şekillenebileceğini düşünmekteyiz. Çalışmamızda değerlendirilen veriler arasındaki ilişkiyi daha iyi değerlendirebilmek adına hasta gruplarının homojenize edilmesi, hasta sayısının arttırılması ve daha kapsamlı prospektif çalışmaların gerektiğini düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

Objective: Although elderly patients are the patient group with the highest mortality in the intensive care unit, there are many factors affecting mortality. Mortality in elderly patients followed in the intensive care unit varies in relation to the primary reason for hospitalization, functional reserve capacity, nutritional status and laboratory parameters. In various studies, advanced age, diagnosis of intensive care unit admission, comorbid diseases, presence of infection, leukopenia, hypoalbuminemia, polypharmacy, and length of stay in the intensive care unit have been reported as risk factors that increase mortality. There are studies showing that erythrocyte and platelet indices can be a finding in predicting mortality, and it has been shown that these indices are associated with mortality, especially in cardiovascular and inflammatory conditions. However, there are few publications on this subject in the geriatric patient group. In our study, it was aimed to determine whether it can be a marker in determining mortality for geriatric patients who are followed up in intensive care units due to the easy and frequent monitoring of hemogram parameters. Materials and Methods: In this study, 238 patients aged 65 and over who were followed in the Internal Intensive Care Clinic of S.B.U Bozyaka E.A Hospital between 2018 and 2020 were retrospectively analyzed. Our study was conducted with patients whose data were collected from HBYS and patient files. Patients over 65 years of age, without hematologic malignancy, and whose hemogram parameters were studied within 24 hours of being admitted to the intensive care unit were included in the study. The relationship between Hemoglobin level, Erythrocyte Distribution Width, Platelet count, Mean Platelet Volume, Platelet Distribution Volume and mortality was investigated in patients aged 65 and over followed in the intensive care unit. The first 28-day mortality was calculated by including the day of hospitalization of the patients. Results: When geriatric patients were examined separately, data of 238 patients were obtained. The mean age of the patients was found to be 77.5±8.3 years, and the patients were minimum 65 years and maximum 106 years old. Of all patients, 120 (50.4%) were female and 118 (49.6%) were male. According to age classification, there were 179 (55.9) patients between 65-80 years old and 59 (18.4%) patients aged 85 and over. In addition, it was determined that most patients were in the age group between 65 and 84 years(n=179). During the 28-day period, 151 patients were discharged and 87 patients died. The mean ± WBC value of geriatric patients was 11.0 ±6.3, HCT value was 31.6 ±5.7, HGB value was 10.2 ±1.8, NEU value was 8.9 ±5.0, PDW value was 14.9-2.3, RDW value was 16.6-2.9, PLT value was 183.8-64.8 thousand. Statistically significant difference was found in hematocrit, hemoglobin, Neutrophil, PDW, RDW, MPV, urea, CRP, sediment, PCT and total bilirubin parameters. Hematocrit and hemoglobin parameters were found to be significantly lower in the group with ex, while other parameters were found to be significantly higher. ROC analysis was performed for the parameters that were significant in laboratory findings and high in the ex group in geriatric patients. Contrary to comparison analysis, NEU, CRP, SEDIM parameters as a result of ROC analysis. PDW, RDW, MPV, Urea, PCT and total protein have come to the fore as predictive markers. According to these results, the best parameter to predict mortality was procalcitonin (PCT). In the light of the findings obtained from the ROC analysis, a model was developed in estimating/predicting mortality with laboratory parameters that were significant. According to the logistic regression analysis; the variables of PDW being 1.43-fold [1.1-1.9], urea being 1.02-fold [1.00-1.02], and PCT being 1.4-fold [1.3-1.6] were found statistically significant and effective in predicting mortality in the model with probability ratios. Conclusion: In our study, we examined the effects of hemogram parameters on mortality in 238 patients aged 65 years and over followed in the intensive care unit. RDW,MPV,PDW level heights; Low hemogram levels were found to be significant on mortality. The platelet count was not significant in predicting mortality. Our results support the literature. When we searched the literature, there were publications showing that hemogram parameters would be very useful in predicting mortality in various diseases, and some studies showed that they would be very useful on morbidity, but publications in the geriatric patient group are limited. With the data we have obtained, we think that our treatment can be shaped in this direction by identifying critical patients followed in the intensive care unit in the early period. We think that in order to better evaluate the relationship between the data evaluated in our study, homogenization of patient groups, increasing the number of patients and more comprehensive prospective studies are required.

Benzer Tezler

  1. Yoğun bakım Ünitesinde yaşlı hastalarda enfeksiyonlar ve ilişkili olduğu risk faktörlerinin belirlenmesi

    Evaluation of risk factors and infections in the elderly followed in intensive care Units

    MUSTAFA HATİPOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıGATA

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ASIM ÜLÇAY

  2. SARS-Cov-2 tanısı ile yoğun bakım ünitesinde takip edilenhastalarda modifiye NUTRIC skorun prognoza etkisi

    Effect of modified NUTRIC score on prognosis in patients with severe SARS-Cov-2 in intensive care unit

    AYŞENUR SEVİNÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıGaziantep Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLSEREN ELAY

  3. İç hastalıkları yoğun bakım ünitesi'nde takip edilen sepsis hastalarının vücut ısısı yörüngelerine göre fenotipik olarak incelenmesi

    Phenotypical investigation of sepsis patients followed in the internal diseases intensive care unit according to the body temperature traditions

    EKREM KÜÇÜKOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik MikrobiyolojiErciyes Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT SUNGUR

  4. Çocuk yoğun bakım ünitesinde viral enfeksiyon ile izlenen hastalarda mortalite analizi

    Mortality analysis in patients diagnosed with viral infections admitted to pediatric intensive care unit

    NİL BATMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN BAHAR KURAL

  5. Kalça fraktürü nedeniyle opere edilen 65 yaş üstü hastaların c-reaktif protein/albümin oranının 1 yıllık sağkalım üzerine etkisi

    The effect of c-reactive protein/albumin ratio on 1-year survival in patients over 65 years of age operated for hip fracture

    YUSUF ÇİÇEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞİN SELCAN