Geri Dön

Catering sektöründe çalışan bireylerde depresyon ve yeme bozukluğu arasındaki ilişkinin incelenmesi

Investigation of the relationship between depression and eating disorder in individuals working in the catering industry

  1. Tez No: 853720
  2. Yazar: MELİS USTA
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLŞEN FİLAZOĞLU ÇOKLUK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Psikoloji, Psychology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Gelişim Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Psikoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 93

Özet

Uzun yıllardır, depresyon ile yeme bozuklukları arasındaki ilişki, araştırmacılar ve klinisyenler tarafından önemli bir odak noktası olmuştur. Psikopatolojik özellikler ile yeme bozuklukları arasındaki ilişki, uluslararası literatürde geniş bir yankı bulmuştur. Tarihsel olarak, depresyonun tanımı ilk kez İ.Ö. 5. yüzyılda Hipokrat tarafından yapılmıştır. Hipokratın depresyon tanımıyla birlikte Melankoli ortaya çıkmıştır. Melankolinin kara safra hastalığı sebebiyle meydana geldiği belirtilmiştir. Bu konuda araştırma yapan Galen, melankoli'yi 'insanlardan tiksinmek ' olarak tanımlamaktadır. Aynı zamanda Galen üzüntü , hüzün ve keder durumunun varlığından bahseden ilk kişi olarak bilinir (Atak, 2022). Galen'in tanımından sonra depresyon için kişinin kendini mutsuz, üzüntülü, sosyal faaliyetleri yaparken eskisi kadar zevk alamadığı gün içinde sürekli olarak bitkinlik, yorgunluk belirtilerinin görüldüğü bir duygudurum bozukluğu olarak nitelendirilmektedir (Uysal, 2018) . Bu çalışmanın odak noktası, catering sektöründe faaliyet gösteren bireylerin yeme bozuklukları ile depresyon arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Literatüre bakıldığında yeme bozukluğu ve depresyon arasındaki ilişki birçok alanda kapsamlı araştırmalar mevcut fakat catering sektöründe yapılan çalışmalar özellikle kişilerin depresyon düzeyi ve yeme bozukluğu bakımından yer almamaktadır.Her sektörde olduğu gibi catering sektöründe de yoğun çalışma temposu, düzensiz beslenme saatleri kişilerin yeme bozukluğu riskini bununla birlikte ruh hali üzerinde de olumsuz etkileri olacağı düşünülmektedir. Özellikle catering gibi yemeğin yoğun tempo ile ilişkilendirildiği sektörlerde çalışanların beslenme alışkanlıkları ve iş stresi arasındaki ilişkiyi anlamak, çalışanların sağlığı ve iyilik halini etkileyebilir.Bu araştırmalar, daha sağlıklı çalışma ortamları oluşturmak ve çalışanların sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürebilmeleri için çözümler sunabilir. Bu çözümler, daha sağlıklı yemek seçeneklerinin sunulması, molalarda dinlenme ve stres yönetimi tekniklerinin öğretilmesi gibi uygulamaları içerebilir. Sonuç olarak, catering sektöründe iş stresi ile beslenme düzeni arasındaki ilişkinin anlaşılması, çalışanların daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri ve iş performanslarını artırabilmeleri açısından büyük önem taşımaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalar, sektördeki uygulamalara yön vererek daha sağlıklı çalışma ortamlarının oluşturulmasına katkı sağlanması hedeflenmektedir. Bu temel hedefin yanı sıra, bireylerin sosyo-demografik özelliklerine bağlı olarak sosyal ve iş yaşamlarında depresyon ile yeme bozuklukları arasındaki potansiyel farkların analiz edilmesi amaçlanmaktadır. Bu çalışma, catering sektöründe çalışanların psikolojik sağlık durumunu ve bu durumun sosyo-demografik faktörlerle ilişkisini anlamak adına bir fırsat sunmaktadır.Araştırma betimsel çalışma yöntemine uygun şekilde hazırlanmıştır. Veri toplamak amacıyla ölçekler yüz yüze görüşmeler ile yapılmıştır. Toplanan veriler, manuel olarak SPSS-22 programına girilerek analiz edilmiştir. Çalışanların ölçekler arasındaki boyutlar ve bu boyutlar arasındaki ilişkiler, Pearson korelasyonu ve lineer regresyon analizi kullanılarak incelenmiştir. Ayrıca, gruplar arasındaki farklılıklar Bağımsız Gruplar t-Testi, Tek Yönlü ANOVA ve ardından yapılan post hoc analizler (Tukey, LSD) ile değerlendirilmiştir.Yapılan çalışmanın sonuçlarına göre catering çalışanı katılımcılarının bağımlı değişkenler olan BDE ile YEDÖ arasında anlamlı bir pozitif korelasyon tespit edilmiş ve diğer bağımsız değişkenlerden cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim gibi unsurların yeme bozukluğu ve depresyon arasındaki etkileşimi etkilediği görülmüştür. Bu bağlamda birincil olarak, sağlık profesyonellerinden alınacak rehberlik ve destek önemlidir. İkincil olarak, dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve stres yönetimi gibi sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları, bu durumların yönetiminde etkili olabilir. Ayrıca, destek gruplarına katılmak ve duygusal desteği sağlamak da bu süreçte yardımcı olabilir. Son olarak, bireylerin kendi düşünce ve duygularını anlamaları, terapötik süreçte önemli bir rol oynayabilir.

Özet (Çeviri)

The relationship between depression and eating disorders has been a subject of ongoing discussion among researchers and clinicians. The link between psychopathological features and eating disorders has found substantial space in international literature. Historically, the initial definition of depression was formulated by Hippocrates (5th century BCE). Alongside Hippocrates' definition of depression, emerged the concept of Melancholia, attributed to an excess of black bile. Galen, who conducted research in this field, defined melancholia as 'disgust with people.' Additionally, Galen is recognized as the first to mention the existence of sadness, sorrow, and distress (Atak, 2022). Following Galen's description, depression has been characterized as a mood disorder where individuals constantly experience feelings of unhappiness, sorrow, and fatigue, lacking the same pleasure in social activities as before, indicating persistent fatigue and exhaustion throughout the day (Uysal, 2018). This thesis aims to examine the relationship between eating disorders and depression among individuals working in the catering sector. Furthermore, the study will investigate potential differences in depression and eating disorders based on socio-demographic variables in their social and work lives. The research has been prepared following a descriptive study method, employing face-to-face interviews for data collection purposes. The chosen method seeks to deeply investigate and understand the complexities surrounding depression and eating disorders within the catering workforce. Information from the gathered scales was inputted manually into the SPSS-22 software to conduct analysis. The interconnections among dimensions defining the employees' scale levels were scrutinized using techniques like Pearson correlation and linear regression. Furthermore, differences between groups were examined through statistical means such as Independent Samples t-Test, One-Way ANOVA, and additional post hoc analyses (Tukey, LSD). This comprehensive approach aims to provide a thorough comprehension of the dynamics related to depression and eating disorders in individuals employed in the catering sector.According to the results of the study, a significant positive correlation was detected between the dependent variables, BDI and SEDÖ, and other independent variables such as gender, age, marital status, and education were found to affect the interaction between eating disorders and depression. In this context, firstly, guidance and support from health professionals is important. Secondarily, healthy lifestyle habits such as a balanced diet, regular exercise and stress management can be effective in the management of these conditions. In addition, joining support groups and providing emotional support can also help in this process. Finally, understanding one's own thoughts and feelings can play an important role in the therapeutic process.

Benzer Tezler

  1. Turizm sektöründe yabancı peynirlere alternatif olarak geleneksel Türk peynirlerinin yer almasına ilişkin sektör temsilcilerinin görüşlerinin incelenmesi

    Investigation of the views of sector representatives that traditional Turkish cheese takes part as an alternative to foreign cheese in tourism sector

    VEDAT KAYIŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    TurizmAbant İzzet Baysal Üniversitesi

    Gastronomi ve Mutfak Sanatları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HÜLYA YAMAN

  2. Toplu beslenme sistemlerinde kalite yönetimi modelleme çalışması ve Ankara'daki toplu beslenme sistemlerindeki kalite çalışmalarının değerlendirilmesi

    Quality management modeling study in mass nutrition systems and evaluation of quality studies in mass nutrition systems in Ankara

    RÜMEYSA ÖZKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Beslenme ve DiyetetikAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DİLEK ÖZTAŞ

  3. Optimizasyon ve yapay zekâ algoritmaları kullanarak menü planlama yazılımı geliştirilmesi

    Developing menu planning software using optimization and artificial intelligence algorithms

    SHAHMİRZALİ HUSEYNOV

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrolİstanbul Gedik Üniversitesi

    Yapay Zeka Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİH TARLAK

  4. Hazır yemek mutfağında çalışan personellerin hijyen farkındalıklarının ve hijyen durumlarının tespiti

    Determination of hygiene awareness and hygiene status of the personnel working in mass food systems

    ANIL ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Besin Hijyeni ve TeknolojisiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Veteriner Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim dalı

    DOÇ. DR. ÖZGÜR ÇADIRCI

  5. Türkiyede makroekonomik göstergelerde turizm gelirlerinin rolü

    The role of tourism revenues in macroeconomic indicators in Turkey

    ALOVSAT IMANZADE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Ekonometriİstanbul Üniversitesi

    İktisat Teorisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜLYA KESİCİ ÇALIŞKAN