Representation of sound synthesis as a compositional methodology in contemporary music
Çağdaş müzı̇kte ses sentezlemenı̇n kompozı̇syonel bı̇r metodolojı̇ olarak temsı̇lı̇
- Tez No: 855490
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ EMMAMOUIL EKMEKTSOGLOU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Müzik, Music
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Müzik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Müzik Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 95
Özet
Bu tez, ses sentezleme tekniklerinin bir müzik eserine kompozisyon sürecindeki katkılarını incelemektedir. 1950'li yıllardan bu yana ses sentezleme, müzisyenleri sadece bir enstrüman olarak performans alanında değil, aynı zamanda benzersiz fikirler üretme sürecinde de etkileyip, eserlerine yapısal bir temel sağlamıştır. Ses sentezleme ve araçları besteciler için ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Öte yandan bir müzik eserinin yaratım sürecindeki fikir oluşturma ve eseri temellendirme ihtiyacına yönelik üretilen formalize prosedürelerin ses sentezleme teknikleri çerçevesinde nasıl bir metodoloji oluşturabileceği ve bu metodolojilerin esere ne tür yansımaları olabileceği incelenmiştir. Bu çalışmada genel bir yaklaşımdan yola çıkarak, elektronik müziğin çağdaş ve popüler müzikle bütünleşmesinden, formalize edilmiş kompozisyonel bir konseptin oluşturulmasına kadar olan süreç araştırılmıştır. Öncelikle elektronik müzik tekniklerinin çağdaş klasik müzik geleneğine olan entegrasyonu ses sentezleme tekniklerinden yola çıkılarak üretilen telharmonyum ve teremin gibi elektronik müzik enstrümanları açısından incelenmiştir ve günümüz modern synthesizerlarının üretimine kadar olan süreç kısaca araştırılmıştır. Bu kısımda ses sentezlemenin müziğin performans alanına olan katkılarına değinilmiştir. Daha sonra çağdaş müziğin yaratım sürecini odak noktası alan bir bakış açısı ile 50'li yıllarda paralel olarak ortaya çıkmış olan iki elektronik müzik tekniği olan ses sentezleme ve Musique Concrète tanımlanarak, bu iki farklı tekniğin sadece elektronik müzikte değil, enstrümantal/akustik Batı müziğine olan etkileri ve çağdaş bestecilere nasıl ilham kaynağı oldukları tartışılmıştır. Bu sürecin sonuçları olarak ortaya çıkan Spektralizm ve La Musique Concrète Instrumentale isimli iki enstrümantal müzik tekniği ve bu teknikleri kullanan besteciler kısaca tanımlanmıştır. Helmut Lachenmann, Gérard Grisey gibi çağdaş bestecilerin bu akımların kendi yaratımsal süreçlerine nasıl etki ettiği gözlemlenmiştir. Literatür taramasının son kısmında bir müzik eserinin yaratım aşamasında formalize süreçlere değinilmiştir. Formalizasyon metotlarının çeşitliliği, ne tür konseptlerden yola çıkarak oluşturulabildikleri ve çağdaş müzikteki uygulamaları araştırılmıştır. Bu metotların oluşumunda modern teknolojinin katkılarına, bu amaçla üretilen yazılım ve programlardan kısaca bahsedilmiştir. Sonuç olarak bu metotların ses sentezleme perspektifi ile nasıl kullanıldığı araştırılmıştır. Tezin araştırma ve analiz kısmını oluşturan üçüncü bölümde ses sentezleme tekniklerinden artırmalı sentez, frekans modülasyonu, eksiltmeli, stokastik sentez ve granüler sentez teknikleri tanımlanıp çağdaş bir müzik eserinin kompozisyon ve orkestrasyon süreçlerindeki etkin rolleri incelenmiştir. Farklı bir alanda üretilmiş sentezleme tekniklerinin enstrümantal alana nasıl dahil edilebileceğine ve ortaya çıkabilecek potansiyel estetik ve teknik farklılıklar tartışılmıştır. Bu etkileşimi somut bir biçimde gözlemleyebilmek adına araştırılan sentezleme teknikleri kullanan çağdaş bestecilere değinilip eserlerinde bu teknikleri nasıl kompozisyonel metodolojiler olarak kullanıldıkları detaylı bir şekilde araştırılmıştır. İlk olarak eklemeli sentez ele alınarak bu tekniğin prensiplerinden bahsedilmiştir. Fourier analizine dayanan bu teknik, sesin karmaşıklığına bakılmaksızın her sinyalin sinüzoidal sinyallerin bir kombinasyonu olarak temsil edilebileceği ilkesini öne sürer. Bu bakış açısına göre herhangi bir sesin veya dalga biçiminin daha küçük bileşenlere ayrılabileceğini veya saf tonların uygun bir şekilde bir araya getirilerek yeniden oluşturulabileceğini varsayımına dayanır. Bu elektronik müzik tekniğin kompozisyonda bir metodoloji olarak uygulanmasına Enstrümantal veya Orkestral Sentezleme denir. Bu uygulama, bir sesin frekans, spektrum, dalga biçimi, genlik, modülasyon ve diğer faktörler gibi fiziksel unsurlarına ve psikoakustik niteliklerine dayalı olarak sesin sentezlenmesi yoluyla bir ses üretme yöntemini ifade eder. Enstrümantal müziğe uygulama prensipleri arasında armonik ve inarmonik serilerin sinüs dalgaları yerine akustik enstrümanlar tarafından icra ettiği gözlemlenir. Bu teknik tez çalışmasında Gérard Grisey'nin Partiels ve Georg Friedrich Haas'ın in vain isimli eserleri özelinde incelenmiştir. İkinci sentezleme olan eksiltmeli sentez tekniği artırmalı sentezin ters yönde bir uygulaması olarak düşünülebilir. Alçak geçiren, yüksek geçiren ve bant geçiren filtreler gibi sıklıkla kullanılan filtreler kullanılarak istenmeyen frekanslar ortadan kaldırılarak sinyalin modifikasyonu ve farklı özelliklere sahip yeni bir sesin yaratımı üzerine kuruludur. Bu çalışmada eksiltmeli sentez için bir örnek vermek adına Grisey'in Partiels eseri üzerine yeniden düşünülmüştür. Üçüncü teknik olan Frekans Modülasyonu (FM), zil sesine benzer metalik tonlar üretmesiyle bilinir. Bu elektronik müzik üretme tekniğinin tarihsel gelişiminden kısaca bahsedildikten sonra bir eser bazında kompozisyona ve orkestrasyona ne şekillerde aktarılabileceği araştırılmıştır. Tristan Murail'ın Gondwana isimli orkestral eseri bu kısımda örnek olarak ele alınmıştır ve FM tekniğinin temeli olan modülasyon formülünün orkestrasyona nasıl yansıtıldığı detaylıca araştırılmıştır. Bir diğer teknik olan stokastik sentezleme için ise öncelikle stokastik müziğin tarihine ve çeşitliliğine yer verilmiştir. Stokastik sentez, bir durumdan veya durumlar grubundan geçiş ihtimalinin kesin olarak belirlendiği ve sürecin bir matematiksel denklem veya besteci tarafından tercih edilen herhangi bir formalize prosedür üzerine kuruludur. Bu prosedür genellikle rastgeleleştirme yöntemlerini ve olasılık teoremlerini içerir. Akabinde stokastik sentezlemenin öncülerinden Iannis Xenakis'in tekniğine dair bilgi verilmiştir. Bahsedilen prensipler göz önünde bulundurularak Xenakis'in Pithoprakta adlı eserinde stokastik sentezlemenin kompozisyonel bir metot olarak ele alınması incelenmiştir. Bu inceleme için Gauss Dağılımı ve Maxwell ve Boltzmann'ın gazların kinetik teorisi prensipleri dikkate alınmıştır. Son olarak akustik kuantumun tanıtılması yoluyla kuantum fiziğindeki çalışmaların doğal sonucu olarak granüler sentezleme ele alınmıştır. Bu teknikte önemli olan parametreler ve sesin en ufak öğesi olarak varsayılan sonik tanecikten daha büyük müzikal öğelerin oluşturulması fikrine yer verilmiştir. Granüler sentezin kullanımını örneklendirmek adına Xenakis'in Analogique A-B eseri incelenmiştir. Son olarak ses sentezleme tekniklerinin müzik kompozisyonu üzerindeki etkilerini inceleyebilmek, derin çıkarımlar yapabilmek ve bu tekniğin kullanımının etkinliğini somut olarak temellendirebilmek amacıyla ampirik bir araştırma yapılmıştır. Bu çalışma için Max/MSP, Ableton Live, Max For Live, Melodyne ve Sibelius programlarından faydalanılmıştır. Sentezleme tekniği olarak stokastik sentezleme kullanılmıştır. Öncelikle Max/MSP adlı program içerisinde iki rastgeleleştirme modülü oluşturulmuştur. Bu modüllerden bir Sentezleme Enstrümanı yaratılmıştır. Özetle bu enstrüman, belirli frekans aralıklarından rastgele bir frekans seçip, yine rastgele seçilen bir dalga tipini kullanarak ses sentezlemektedir. Bu sentezleme sonucu ortaya çıkan frekanslar dört adet kayıt halinde Melodyne'a aktarılıp kromatik seride yer alan notalara çevrilmiştir. Akabinde dört farklı kayıt bir flüt, bir Si Bemol klarnet, bir fagot ve bir Si Bemol trompet olmak üzere dört adet üflemeli çalgıya atanıp bir eser elde edilmiştir. Bu süreçte Sentezleme Enstrümanının akustik bir eserin kompozisyon aşamasına olan fikirsel ve teknik katkıları ve limitlemeleri üzerine düşünülmüştür. Sentezleme sonucu üretilen müzikal öğelerin üflemeli çalgılar kapsamında ne derecede uygulanabilir olduğu ve ne tür gerekli düzenlemelere ihtiyaç duyabileceği aktarılmıştır. Bunun sonucunda elde edilen bulgular ve kompozisyon stratejileri açıklanmıştır. Tez çalışmasının son bölümünde analiz ve ampirik çalışma bölümleri göz önünde bulundurularak birtakım sonuçlara ve tartışmalara değinilmiştir. Sentezleme tekniklerinin temsil edilme ve aktarılma şekilleri semboliktir. Sembolik bir temsil biçimi, enstrümantasyondan bağımsız olarak ses materyalinin tınısal ve dokusal zenginleşmesiyle sonuçlanır. Prensipler, bir sesin daha küçük bileşenlerinden daha büyük bir müzikal öğelerin oluşmasına dayanmaktadır. Bu süreçler çeşitli soyutlama teknikleri ile meydana gelmektedir. Bu durum, bir müzik eseri üretebilmek için herhangi bir sanatsal ya da bilimsel alandan sistematik bir yaklaşımla ortaya çıkmanın mümkün olup olmadığı sorusunu gündeme getirmektedir. İki farklı alandaki çeşitli parametreler arasında bir korelasyon kurarak sistematize bir sürecin yaratılması üzerine düşünülmüştür. Ses sentez tekniklerinin kullanılması daha karmaşık sesler (complex sounds) üretilip kompozisyon sürecinde daha tınısal düşünmeye katkı sağlamıştır çünkü bu yöntemler, bir kompozisyonun ilk aşamasında sesin nasıl yaratıldığını anlamaya odaklanır. Bir tekniğin soyutlaştırılıp müzikal evrende belirli kurallar ve parametreler göz önünde bulundurularak temsil edilmesi müziğin kompozisyon ve orkestrasyon aşamalarında formalizasyon özelliğini daha güçlendirmiştir. Böyle bir müzik yaratım sistemi oluşturmak, çeşitli ve sürekli müzik yaratımının yeni yollarını açmaktadır ve bestecinin daha sürdürülebilir bir besteleme yöntemi geliştirmesine yardımcı olabilir. Ses sentezini de içeren bu teknikler, müziğin düşünsel ve somut boyutları arasında bir köprü görevi görmektedir.
Özet (Çeviri)
This thesis examines the contributions of sound synthesis techniques to a musical work during the compositional process. Since the 50s, sound synthesis has influenced musicians not only in the field of performance as an instrument but also in the process of generating unique ideas, providing a structural basis for their works. Sound synthesis and its concepts continue to be a source of inspiration for composers. Beginning with a general approach of the integration of electronic music into contemporary and popular music to the formation of a compositional concept by formalization has been investigated. Afterwards, the focal point of the study, sound synthesis techniques that are additive synthesis, frequency modulation, granular synthesis and stochastic synthesis were introduced and their active role during composition and orchestration processes were examined. The discussion focused on how to incorporate the techniques from a different domain into the instrumental realm, and the potential aesthetic and technical variations that might occur. A symbolic form of representation of synthesis results in timbral and textural enrichment of sonic material regardless of the instrumentation. Since the principle is based on the smallest component of a sound to the formation of a larger musical event, observing and manipulating physical qualities of this component such as harmonic and inharmonic content, amplitude and envelope allows for molding the overall sound of a piece. Subsequently, works in contemporary music repertoire in which each technique was used were identified and examined. The conceptual contributions and effects of these works and composers from different perspectives, from spectral music to stochastic music and microtonal music, were discussed. Finally, an empirical research in order to be able to examine the effects of sound synthesis techniques on music composition, to make deep inferences and to concretely base the effectiveness of the use of this technique. A composition was created employing stochastic synthesis, then was transcribed for a wind ensemble and the observed findings were conveyed.
Benzer Tezler
- Görüntüden müziğe dönüşüm: Yazılım aracılığıyla dijital görüntüden müzik materyali elde etme
The conversion from image to music: Obtaining musical material from digital images through software
MEHMET CAN AYYILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Müzikİstanbul Teknik ÜniversitesiMüzikoloji ve Müzik Teorisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERAY ALTINBÜKEN
DR. ÖĞR. ÜYESİ OZAN SARIER
- Hacı Hanmemmedov'a ait 1 Sayılı Tar Konçertosunun müzikal/teknik yönden incelenmesi
Musical/technical review of Haji Khanmemmedov's Tar Concerto no. 1
EMRE ERYILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Müzikİstanbul Teknik ÜniversitesiPerformans Ana Sanat Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET SERHAT TURUNÇ
- Düşük bir hızlarında konuşma kodlama ve uygulamaları
Low bit rate speech coding and applications
TARIK AŞKIN
Doktora
Türkçe
1999
Elektrik ve Elektronik Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiPROF.DR. GÜNSEL DURUSOY
- Konuşma işaretlerinin analiz ve sentezi
Analysis and synthesis of speech signals
KAREN BÜYÜKAŞIKOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
1992
Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrolİstanbul Teknik ÜniversitesiPROF. DR. EŞREF ADALI
- Türkçede ayrık konuşma tanımı
Başlık çevirisi yok
ERCAN ÖLÇER
Yüksek Lisans
Türkçe
1993
Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrolİstanbul Teknik ÜniversitesiPROF. DR. EŞREF ADALI