Placemaking experiences via mobile applications: Case of Levent Mquare, İstanbul
Mobil aplikasyonlar aracılığıyla yer oluşturma deneyimleri: Levent Meydanı örneği, İstanbul
- Tez No: 863633
- Danışmanlar: DOÇ. DR. İSMAİL EREN KÜRKÇÜOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 205
Özet
Kamusal açık mekanlar, toplumsal refah için hayati öneme sahiptir ve tarih boyunca teknolojik gelişmeler ve kentselleşme ile evrilerek, çok yönlü amaçlara hizmet etmiştir. Hızla artan kentsel büyüme, endüstrileşme ve artan araç kullanımı gibi faktörlerle, bu mekanların çöküşüne neden olmuştur ve kayıp mekanlar olarak adlandırılmaktadırlar.“Yer Oluşturma”ise, kaybolan mekanları canlandırmak ve canlı, kapsayıcı kentsel ortamların oluşturulmasını vurgulayan bir çözüm olarak ortaya çıkmakta ve topluluk katılımı ile kullanıcı odaklı tasarımı öne çıkarmaktadır. Bu tez, kamusal alanların kullanılabilirliğini ve işlevselliğini artırmaya yönelik yöntemleri keşfetmeyi, özellikle de birincil kullanıcıları olan halkın ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflemektedir. Kamusal alanların sürdürülebilirliği için tasarımcılara ve yönetimlere rehberlik etmek üzere kullanıcı deneyimi ve katılımını teknolojik yeniliklerle bütünleştiren bir model geliştirmeyi amaçlamaktadır. Temel soru, kaybolan alanların yeniden canlandırılması için kullanıcı tercihlerinin ve görüşlerinin görselleştirilmesine yardımcı olabilecek bir mobil uygulama aracılığıyla, yer oluşturma yöntemlerinin optimize edilip, edilemeyeceği etrafında dönmektedir. Bunun yanında çalışma, kamusal alanların kayıp alanlara dönüşümünü, bu tür alanları geri kazanma stratejilerini ve zamanında veri güncellemelerinin ve dijital yöntemlerin alan işlevselliğini iyileştirmedeki rolünü anlamaya çalışmaktadır. Bu bağlamda, mekan, yer, kamusal mekan, kayıp mekan, yer oluşturma, kullanıcı deneyimi, kullanıcı katılımı ve dijitalleşme gibi kavramlar üzerine detaylı bir literatür taraması gerçekleştirilmiştir. Kamusal mekanların antik medeniyetlerdeki önemli buluşma yerlerinden endüstrileşme döneminde yapı ve otoparklara dönüşümüne kadar olan tarihçesi incelenmiştir. Kamusal mekanların önemi, COVID-19 pandemisi sırasında yeniden dikkat çekmiş, bu da kentsel yaşamdaki rollerinin gözden geçirilmesine neden olmuştur. Yer oluşturma, özellikle Project for Public Spaces (PPS) gibi modeller aracılığıyla aktif kullanıcı katılımını ve kullanıcı deneyimine odaklanmayı vurgulayarak, kayıp mekanları dönüştürücü bir strateji olarak ortaya çıkar. Tezin ana önerilerinden biri,“Make-Place”mobil uygulamasının geliştirilmesi ve deneyimlenmesidir. Uygulama kullanıcıları placemaking sürecine dahil etmek için bir teknolojik çözüm olarak konumlandırılmıştır. Bu uygulama, servis tasarımı, kullanılabilirlik ve arayüz tasarımı prensipleriyle uyumlu bir kullanıcı merkezli tasarım benimsemekte ve insanlar ile çevreleri arasında etkileşimin etkinliğini, verimliliğini ve tatminini sağlamak üzere tasarlanmıştır. Kayıp mekan olarak öngörülen Levent Meydanı üzerine yapılan araştırmalar ve analizler, mekanın yeniden değerlendirmeye ihtiyaç duyduğunu ortaya koymuştur. Tezin amaçları doğrultusunda, kullanıcı deneyimi ve katılımı ile birleştirilebilecek bir modelin içinde yer alacak olan,“Make-Place”adlı mobil uygulama arayüzü Levent Meydanı özelinde geliştirilmiştir. Ayrıca, kamusal mekanların video çekimleriyle (drone veya güvenlik kemaraları) gözlemlenerek, yaya ve araç hareketliliğine göre tasarım ana kararlarının alınması savunulmuştur. Yoğun kent dokusunda insanların bir hedefe varmak için hareket etmesi ve bu sürecinin kolaylaştırılması gerektiği göz önüne alındığında, bu kararların alanında uzman kişiler tarafından alternatifli olarak oluşturulması ve mobil uygulama aracılığıyla kullanıcılara sorularak görüşlerinin alınması gerekmektedir. Levent Meydanı için bu modele uygun geliştirilen anket aracılığıyla kullanıcılara ulaşılmış ve meydan hakkındaki tasarım kararlarını vermeleri sağlanmıştır. Anket sonuçları, yapılan analizler, gözlemler ve literatür taraması sayesinde Levent Meydanı'na yönelik bir placemaking önerisi geliştirilmiştir. Kullanıcı deneyimi ve katılımının üst düzeyde tutulduğu çalışmada, katılımcıların kümülatif görüşlerini karşılayan, esnek ve değişip dönüşebilen fonksiyonel bir yer oluşturulmuştur. Ancak, yine katılımcı yorumları baz alınarak birden fazla alternatif senaryo da geliştirilebilmesi mümkündür. Ayrıca, anket sonuçlarından çıkan sonuçlara göre insanların“Make-Place”uygulamasının hayata geçirilmesi durumunda ise uygulamayı kullanma isteklerinin yüksek olduğu saptanmıştır.“Make-Place”uygulaması için daha geniş bir rol öngörülmektedir. Tasarım önerilerini görselleştirmek, kullanıcılara duygusal ifadelerini mekansal olarak ifade etme, sorunları bildirme ve topluluk etkinlikleriyle etkileşimde bulunma yeteneği sunma potansiyeli, kentsel ortamlarda yer ve topluluk hissi oluşturma konusunda kapsamlı bir yaklaşımı yansıtmaktadır. Uygulamanın mahalle sosyal medya platformuna dönüşme potansiyeli, topluluk etkileşiminin fiziksel ve sanal alanlar arasındaki bağı kuracağı öngörülmektedir. Dolayısıyla,“Make-Place”uygulaması, önerilen metodolojinin ayrılmaz bir parçası olarak Levent Meydanı için gerçekleştirilen çalışmanın ötesine geçmektedir. Sürekli ve etkin kullanıcı katılımını, veri toplama ve geri bildirim mekanizmalarını içermeyi amaçlamaktadır. Sonuç olarak, çalışmanın literatür incelemesi, placemaking modeli, analizleri, mobil uygulama arayüzü, anket ve placemaking denemesi, aşağıdaki önemli sonuçları ortaya koymuştur: Ana sonuç; • Levent Meydanı'nda gerçekleştirilen deneysel saha çalışması, yer oluşturma sürecini geliştirmek, kullanıcı deneyimini optimize etmek ve katılımı artırmak amacıyla geliştirilen“Make-Place”mobil uygulamasının toplumun farklı kesimleri tarafından benimsenme ihtimalinin yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Mobil uygulamanın içeriğiyle uyumlu anket ile elde edilen sonuçlar, daha önce“kayıp”olarak tanımlanan alanların mobil uygulamanın deneyimi ve katılımı kolaylaştırmasıyla değiştirilebileceğini göstermiş ve placemaking deneyimini görselleştirmenin uygulanabilirliği vurgulanmıştır. Bu süreç, kullanıcı tercihlerinin mekansal konfigürasyonların formülasyonuna entegre edilmesini savunarak, profesyonel uzmanlığın vazgeçilmezliğini vurgulamış ve böylece mekan oluşturma girişimlerinde profesyonel ve kullanıcı odaklı yaklaşımların sentezlenmesi potansiyelini ortaya koymuştur. Alt sonuçlar; • Levent Meydanı'nda olduğu gibi arazi kullanımındaki ve araç-yaya dinamiklerindeki değişiklikler, mekanların giderek yok olmasına, insanların herhangi bir sosyal aktiviteye katılmadan içinden geçtiği kayıp mekanlara dönüşmesine ve dolayısıyla kimliklerinin kaybolmasına neden olabilmektedir. • Örneklerin incelenmesi ve yapılan örneklem alan incelemesi sonucunda, kayıp mekanların, yer oluşturma girişimleriyle aktif kamusal alanlara dönüştürülmesinin mümkün olduğu gözlemlenmiştir. Levent Meydanı gibi yoğun kentsel bağlamlarda kamusal alanların yerleşimi için yaya hareketliliği büyük önem taşımaktadır. Yer oluşturma çalışmalarında hareketlilik sayımına yönelik teknolojik yöntemlerin kullanılması, bu çalışmada deneyimlendiği gibi süreci hızlandırabilir. Öte yandan analizler, alternatif taslak planlar gibi dokümanların kentsel tasarım profesyonelleri tarafından hazırlanıp kullanıcılara sunulması gerekmektedir. • Yer oluşturma girişimlerinde kullanıcı görüşlerinin alınması çok önemlidir. Mekanın aktif kullanımını sağlamak için kullanıcıların süreçlere daha fazla dahil olması ve belirli aralıklarla etkinlikler düzenlenmesi gerekmektedir. Make-Place mobil uygulaması bunu kolaylaştıracak potansiyele sahiptir. Sonuç olarak, kullanıcıların kullanım, aktivite, kent mobilyası, kaldırım ve çevre düzenlemesine ilişkin tercihleri sorgulanarak yer oluşturma girişimlerinde olumlu sonuçlar elde edilebilir. Ayrıca kamusal alanların kayıp mekanlar haline gelmesini önlemek için yerel yönetimlerin aktif katılımı çok önemlidir.“Make-Place”mobil uygulaması, erişilebilir ve kullanıcı dostu arayüzüyle yerel yönetimler için veri akışını ve geri bildirimi kolaylaştırma potansiyeline sahiptir.
Özet (Çeviri)
Urban public spaces, crucial for communal well-being, have historically served diverse functions, evolving alongside technological advancements and urbanization. However, accelerated urban growth, coupled with factors such as industrialization and increased vehicular usage, has precipitated the decline of these spaces ending up being lost spaces. For such spaces, placemaking emerges as a solution, emphasizing community engagement and user-centric design to revitalize lost spaces and cultivate vibrant, inclusive urban environments. The thesis aims to explore methods for enhancing the usability and functionality of public spaces, particularly focusing on addressing the needs of their primary users, the public. It seeks to develop a model that integrates user experience and participation with technological innovations to guide designers and facilitators in maintaining public spaces. The central question revolves around whether placemaking methods can be optimized through a mobile application, enabling visualization of user preferences and opinions for revitalizing lost spaces. Additionally, the study delves into understanding the transformation of public spaces into lost spaces, strategies for reclaiming such spaces, and the role of timely data updates and digital methods in improving space functionality. Consequently, an extensive literature review has been conducted, revealing detailed information on concepts such as space, place, public space, lost space, placemaking, user experience, user participation, and digitalization. The historical trajectory of public spaces is explored, tracing their evolution from pivotal meeting places in ancient civilizations to their transformation into structures and parking lots during the industrialization era. The significance of public spaces gained renewed attention during the COVID-19 pandemic, prompting a reconsideration of their role in urban life. Placemaking emerges as a transformative strategy, especially through models like Project for Public Spaces (PPS), emphasizing the active involvement of users and a focus on user experience. A pivotal proposal within the thesis is the development and implementation of the“Make-Place”mobile application, positioned as a technological solution to engage users in the placemaking process. This application adopts a user-centric design, aligning with principles of service design, usability, and interface design. It envisions a dynamic interaction between people and their environments, ensuring the effectiveness, efficiency, and satisfaction of a seamless and gratifying user experience and participation. Research and analyses on Levent Square, identified as a lost space, indicate the need for its reassessment. Aligned with the thesis's objectives, a significant tool predicted to be within a model that leverages user experience and participatory design is the developed“Make-Place”mobile application interface. For the moment, the app met with the participants through a survey, asking their user profile and design principles. It is considered that advocating for decisions to be informed by the observations of pedestrian and vehicular movements in public spaces, especially in dense urban contexts where movement towards a goal is prevalent, professional decisions should be created in alternative scenarios. This necessitates seeking user opinions through the application to ensure their input. Survey results, analyses, and observations contribute to a placemaking proposal for Levent Square. In this study prioritizing high levels of user experience and participation, a functional space that accommodates cumulative perspectives of participants is created. However, considering participatory feedback, the development of multiple alternative scenarios is feasible. Additionally, results indicate a high willingness among individuals to use the“Make-Place”application if implemented. The“Make-Place”application, as an integral part of the proposed methodology, transcends the immediate redesign of Levent Square. It envisions continual user engagement, data collection, and feedback mechanisms. Findings underscore that lost spaces can be reclaimed through placemaking, emphasizing the significance of user opinions and pedestrian mobility in shaping public spaces. Future studies proposed in the thesis envisage an expanded role for the“Make-Place”application. Its potential as a platform for visualizing proposed redesigns, allowing spatial expression of emotions, reporting issues, and engaging with community events reflects a comprehensive approach to fostering a sense of place and community in urban environments. The envisioned growth of the application into a neighborhood social media platform underscores its potential to bridge the physical and virtual realms of community interaction. In conclusion, the thesis not only advocates for the transformative power of placemaking but also proposes a practical tool, the“Make-Place”mobile application, to facilitate ongoing user engagement, data-driven decision-making, and the dynamic evolution of public spaces. This multi-faceted approach holds promise in addressing the challenges posed by lost spaces and underscores the thesis's contribution to advancing the discourse on user-centered urban design.
Benzer Tezler
- Yer-yapım: Yerin belleğinin temsil pratikleri aracılığı ile yeniden üretimi
Place-making: Re-production of the memory of place with representation practices
SERRA AYHAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SIDIKA ASLIHAN ŞENEL
- Yer'in kavranma ve mimari tasarıma katılma biçimleri
Comprehension of place and ways of its participation to architectural design
BENGİ NAR BİLGE
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NURBİN PAKER KAHVECİOĞLU
- Effects of identity construction policies on urban space: Tatavla/Kurtuluş case
Kimlik inşa politikalarının kent mekanına etkisi: Tatavla/Kurtuluş örneği
İREM ERİN
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
Sosyolojiİstanbul Teknik ÜniversitesiKentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET OCAKÇI
- Yeni medya düzeninde müzik ve fan kültürleri: Türkiye'deki K-Pop fanlarının dijital yerlilik ve endüstriyel üretim ekseninde incelenmesi
Başlık çevirisi yok
GÖZDE ATAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
MüzikDokuz Eylül ÜniversitesiMüzik Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. LEVENT ERGUN
- Memory-linked placemaking in urban heritage places: İstiklal (jewish) Quarter, Ankara
Kentsel miras alanlarında anı bağlantılı yer oluşturma: İstiklal (yahudi) Mahallesi, Ankara
EDA VARDAR
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
MimarlıkOrta Doğu Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZGÜN ÖZÇAKIR
PROF. DR. AYŞE GÜLİZ BİLGİN ALTINÖZ