Glukoz tolerans bozukluğu durumlarındakardiyovasküler otonom nöropati sıklığı vemikrovasküler komplikasyonlarla ilişkisi
Frequency of cardiovascular autonomic neuropathy in cases of glucosetolerance impairment and its association with microvascular complications
- Tez No: 863989
- Danışmanlar: DOÇ. DR. FATMA DİLEK KAHRAMANCA, DOÇ. DR. OSMAN İNAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Kardiyoloji, İç Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases, Cardiology, Internal diseases
- Anahtar Kelimeler: Prediyabet, bozulmuş açlık glukozu, bozulmuş glukoz toleransı, kardiyovasküler otonom nöropati, postprandiyal hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon, mikrovasküler komplikasyon, Prediabetes, impaired fasting glucose, impaired glucose tolerance, cardiovascular autonomic neuropathy, postprandial hypotension, orthostatic hypotension, microvascular complication
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 90
Özet
Amaç: Kardiyovasküler otonom nöropati (KON), kardiyovasküler sistemin otonomik disregülasyonuna bağlı gelişir. KON diyabetiklerde % 1-90,6 sıklıkta görülür ve önemli bir mortalite ve morbidite nedenidir. Literatürde diyabetik hastalarda KON ile ilgili birçok çalışma varken prediyabetik hastalarda çok az sayıda mevcuttur. KON'un bir bileşeni olan postprandiyal hipotansiyon (PPH) ile ilgili olarak ise prediyabetik hastalarda literatürde hiçbir çalışma yoktur. Diyabetik hastalarda mikrovasküler komplikasyonlar görülebilmektedir. Mikrovasküler komplikasyonlarla diyabetin ciddiyeti ve KON arasındaki ilişkiler şimdiye kadarki çalışmalarla iyi ortaya konmuşken, prediyabetik hastalarda konuyla ilgili kısıtlı veri mevcuttur. Çalışmamızda prediyabet kriterlerini sağlayan farklı glukoz tolerans bozukluğu durumlarında KON ve PPH varlığı ve sıklığını ve KON ve PPH ile diyabetik mikrovasküler komplikasyonlar arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı hedefledik. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Haziran 2023-Ocak 2024 arasında Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Endokrinoloji ve Dahiliye polikliniklerine başvuran ve 8 saatlik açlık sonrası ölçülen açlık kan şekeri 100-125 mg/dl, rastgele plazma glukozu 140-199 mg/dl, HbA1c değeri % 5.7-6.4 kriterlerinden birini sağladığı için 75 gram oral glukoz tolerans testi (OGTT) endikasyonu konulan 18-65 yaş aralığındaki 82 hasta dahil edildi Bulgular: Çalışmamızda 82 hastanın 70'ine KON testleri yapıldı. Hastaların 8'i (% 11.4) olası, 62'si (% 75.6) kanıtlanmış KON olarak saptandı. Yani test edilen hastaların tamamında KON saptandı. Kanıtlanmış KON hastalarının % 23'ü BAG, % 39'u BGT, % 16'sı BAG+BGT, % 45'i BAG veya BGT olarak saptandı. Çalışmaya katılan ve OGTT yapılan 81 hastanın 27'sinde (% 33.3) test sırasında arteriyel tansiyon ölçülen tüm dakikalardan (10, 20, 30, 45, 60, 75, 90, 105, 120. dakikalar) herhangi birinde PPH saptandı. KON tespit edilen 70 hastanın hiçbirinde ortostatik hipotansiyon saptanmazken, hastalardan 21'inde (% 30) beraberinde PPH mevcuttu. PPH tanısı konan hastaların 19'u (% 27) kanıtlanmış KON, 2'si ise (% 0.2) olası KON olarak saptandı. Kanıtlanmış KON gelişen hastalarda 0. dakika insülin ve C- peptid düzeyleri ve 60, 90, 120. dakika glukoz düzeyleri olası KON grubuna göre anlamlı şekilde yüksekti (p=0,016, p=0,036, p=0,006, p=0,007, p=0,012) . Mikroalbumiüri açısından değerlendirilen 80 hastadan 6'sında (% 7.5) mikroalbuminüri saptandı. Alt grup değerlendirilmesi yapıldığında BAG hastalarında mikroalbuminüri %5 (n=20), BGT hastalarında % 6 (n=33), Hba1c-prediyabet hastalarında ise % 10 (n=39) oranındaydı. Çalışmamız kapsamında retinopati muayenesi yapılan 50 hastanın hiçbirinde diyabetik retinopati saptanmadı. Periferik nöropati muayenesi yapılan 70 hastanın 47'sinde (% 68.1) periferik nöropati saptandı. KON varlığı ile mikrovasküler komplikasyon varlığı birlikte değerlendirildi. Kanıtlanmış KON olarak değerlendirilen 62 hastanın 44'ünde (% 71), olası KON olarak değerlendirilen 7 hastanın ise 4'ünde (% 57) diyabetik nöropati bulguları saptandı. Kanıtlanmış KON olarak değerlendirilen 62 hastanın yalnızca 4'ünde (% 6.7), olası KON olarak değerlendirilen 7 hastanın ise yalnızca 1'inde (% 12.5) diyabetik nefropati saptandı. Olası ve kanıtlanmış KON grupları karşılaştırıldığında mikrovasküler komplikasyonların varlığı açısından anlamlı bir fark bulunmadı. Sonuç: Prediyabetik hastalarda mikrovasküler komplikasyonların gelişim süreci başlamaktadır. Önemli mortalite ve morbidite nedeni olan KON prediyabetik tüm hastalarda ve PPH ise prediyabetik hastaların 1/3'ünde saptanabilir. Prediyabetik hastalarda rutin değerlendirmenin bir parçası olarak KON, PPH ve mikrovasküler komplikasyonlar taranmalıdır.
Özet (Çeviri)
Aim: Cardiovascular autonomic neuropathy (CAN) develops due to autonomic dysregulation of the cardiovascular system. CAN is seen in a significant percentage of diabetics and is a major cause of mortality and morbidity. While there are numerous studies on CAN in diabetic patients, very few exist concerning prediabetic patients. Specifically, there are no studies on postprandial hypotension, a component of CAN, in prediabetic patients. Diabetic patients may develop microvascular complications, which have been well correlated with the severity of diabetes and CAN in previous studies. However, data on prediabetic patients remain limited. Our study aims to reveal the presence and frequency of CAN and postprandial hypotension (PPH) in various glucose tolerance impairment states meeting prediabetes criteria, and to explore their relationship with diabetic microvascular complications. Material and Methods: The study included 82 patients aged 18-65 who visited the Endocrinology and Internal Medicine clinics at Ankara Bilkent City Hospital between June 2023 and January 2024, and who met one of the following criteria after an 8-hour fasting period: fasting blood sugar 100-125 mg/dL, random plasma glucose 140-199 mg/dL, or HbA1c value of 5.7-6.4%, thus indicating a 75g OGTT. Results: CAN tests were performed on 70 out of 82 patients in our study. 8 patients (11.4%) were classified as possible CAN, and 62 patients (75.6%) were classified as confirmed CAN. Thus, CAN was detected in all tested patients. Among patients with confirmed CAN, 23% were impaired fasting glucose (IFG), 39% were impaired glucose tolerance (IGT), 16% had both IFG and IGT, and 45% had either IFG or IGT. Among the 81 patients who underwent OGTT in the study, PPH was detected in any of the measured minutes (10, 20, 30, 45, 60, 75, 90, 105, 120) in 27 patients (33.3%). While orthostatic hypotension was not detected in any of the 70 patients with detected CAN, concomitant PPH was present in 21 patients (30%). Of the patients diagnosed with PPH, 19 (27%) were confirmed CAN, and 2 (0.2%) were possible CAN. Compared to the possible CAN group, patients with confirmed CAN had significantly higher levels of insulin at 0 minutes and C-peptide at 0, 60, 90, and 120 minutes and glucose at 60, 90, and 120 minutes (p=0.016, p=0.036, p=0.006, p=0.007, p=0.012). Microalbuminuria was detected in 6 out of 80 patients (7.5%) evaluated for this parameter. When subgroups were evaluated, microalbuminuria rates were 5% in IFG patients (n=20), 6% in IGT patients (n=33), and 10% in HbA1c-prediabetic patients (n=39). Among the 50 patients examined for retinopathy in our study, none were found to have diabetic retinopathy. Peripheral neuropathy was detected in 47 out of 70 patients (68.1%) examined for this complication. The presence of CAN was evaluated together with the presence of microvascular complications. Diabetic neuropathy findings were observed in 71% of patients evaluated as confirmed CAN and in 57% of patients evaluated as possible CAN. Diabetic nephropathy was observed in only 6.7% of patients evaluated as confirmed CAN and in 12.5% of patients evaluated as possible CAN. There was no significant difference in the presence of microvascular complications between possible and confirmed CAN groups. Conclusion: The development process of microvascular complications begins in prediabetic patients. CAN, which is a significant cause of mortality and morbidity, can be detected in all prediabetic patients, and PPH can be detected in one-third of prediabetic patients. Therefore, CAN, PPH, and microvascular complications should be screened as part of routine evaluation in prediabetic patients.
Benzer Tezler
- Glukoz tolerans bozukluğunda konvansiyonel ve doku doppler ekokardiyografiyle sol ventrikül diyastolik fonksiyonlarının değerlendirilmesi
Evaluation of diastolic function in impaired glucose tolerance with convantionel and tissue doppler echocardiography
MUSTAFA ÇALIŞKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
KardiyolojiErciyes ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. ABDURRAHMAN OĞUZHAN
- Gestasyonel diyabetes mellitus ile adipositokin düzeylerinin ilişkisi
The relation between gestational diabetes mellitus and adipocytokin levels
GÜL İNCİ TÖRÜN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DİLEK TÜZÜN
- Gestasyonel diabetes mellitus (GDM) tanısı alan olgularda preptin, leptin ve insülin direnci arasındaki ilişkinin araştırılması
Research of the relation between preptin, leptin and insulin resistance in gestational diabetes mellitus (GDM) diagnosis situations
UMUT UNCU
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
BiyokimyaFırat ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İHSAN HALİFEOĞLU
- Gestasyonel diyabette serum follistatin benzeri-1 düzeyleri ve gen polimorfizminin gestasyonel diyabetes mellitus gelişimindeki yeri
Serum follistatin-like-1 levels in gestational diabetes and the role of gene polymorphism in the development of gestational diabetes mellitus
ENDER ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
İngilizce
2022
İç HastalıklarıMuğla Sıtkı Koçman Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NEŞE ÇINAR