Geri Dön

Düşünce ve mekân ilişkisinin dönemselleştirilmesinde antik kent: Roma ve Çin örneği

Ancient city in the periodization of the relationship between thought and space: Roman and Chinese examples

  1. Tez No: 864207
  2. Yazar: TURGAY OVALI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. TAYFUN ÇINAR
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Arkeoloji, Kamu Yönetimi, Siyasal Bilimler, Archeology, Public Administration, Political Science
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kent ve Çevre Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 474

Özet

Antik kent tanımlamalarında gözden kaçırılan bir husus, antik kenti kuruluşlarından itibaren Roma'nın yıkılıp Orta Çağ'ın başlamasına kadar geçirdiği düşünsel dönüşümlerin göz ardı edilerek tekdüze bir formda ele alınmasıdır. Oysaki antik kentler toplumsal, ekonomik, siyasi, dini ve düşünsel birçok aşamadan geçerek var olmuşlardır. Dünyanın çeşitli yerlerindeki kimi antik medeniyetler geçirdiği aşamalar göz önüne alındığında düşünsel anlamda hem bir süreklilik hem de bir kopuşu sergilemektedirler. Antik Roma ve Çin de üç dönemi barındırmakla bu izleğin takip edilebileceği bir şablon sunmaktadır. Her ikisinde de antik kentin dini düşünceye dayalı kuruluşunu ifade eden birincil dönemleri, toplumsal ve siyasi gelişmelerle anlam kazanan ve onlara yön veren düşünce ve yaşam biçimlerine dayalı ikincil dönemleri ve nihayet bütünleşmeci ideallerle emperyal bir güce dönüştükleri üçüncül dönemleri bulunmaktadır. Birincil dönem Antik Roma kentleri için İ.Ö. 753-509 yılları arasındaki krallık dönemi, Çin için ise Hsia, Shang ve Chou Hanedanlıkları'nı kapsayan ve İ. Ö. 722'ye kadar süren hanedanlıklar dönemidir. İkincil dönem Roma'da“cumhuriyet”olarak kendini gösterirken, Çin'de parçalanmış kent devletlerinden oluşan ve düşünür devlet adamlarının her bir kente yön verdiği bir ara dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Sonunda her iki uygarlığın geliştirdiği kentlerin yönetimsel bir araç haline geldiği üçüncül dönem imparatorluklar dönemidir. Her iki uygarlıkta gelişen düşünce antik Roma ve Çin kentlerinin genişleme süreçlerine, kent anlayışının gelişimine, kentin siyasal ve toplumsal örgütlenmesine, kentsel yaşam ve toplum yapısının oluşumuna, kentlerin ve yerel yönetim birimlerinin yönetimine, kentleşme dinamiklerine ve kentsel hiyerarşinin oluşumuna, kent planlama geleneklerine ve anıtsal mimarinin oluşumuna etkide bulunmuştur. Antik kentler söz konusu olduğunda, düşünce kimi zaman toplumsal ve siyasi gelişmelere meşruiyet kazandırmış, kimi zaman da yön vermiştir. Antik Çin ve Roma kentleri hem düşüncenin kendisinden etkilenerek doğup gelişmiş, hem de kentlerin kendisi düşünceye yön vermiştir.

Özet (Çeviri)

A point that is overlooked in the definitions of ancient cities is that the intellectual transformations the ancient city went through from its foundation until the collapse of Rome and the beginning of the Middle Ages are ignored and treated in a monotonous form. However, ancient cities went through many social, economic, political, religious and intellectual stages. Considering the stages that some ancient civilizations in various parts of the world have gone through, they display both continuity and break in an intellectual sense. Ancient Rome and China also offer a pattern from which this path can be followed, as they include three periods. In both of them, there are primary periods that express the establishment of the ancient city based on religious thought, secondary periods based on the thoughts and lifestyles that gain meaning and also direct the social and political developments, and finally tertiary periods in which they turn into an imperial power with integrationist ideals. The primary period for Ancient Roman cities is the reign period between 753 B.C. and 509 B.C., for China it is the period of Hsia, Shang and Chou Dynasties until 722 B.C. While the secondary period manifests itself as a“republic”in Rome, it appears as an intermediate period in China consisting of fragmented city-states and thinker statesmen guiding each city. The tertiary period, in which the cities developed by both civilizations eventually became administrative tools, was the period of empires. The thought that developed in both civilizations influenced the Roman and Chinese cities; expansion processes of cities, the development of urban understanding, the political and social organization of the cities, the formation of urban life and social structure, the management of cities and local government units, urbanization dynamics and the formation of urban hierarchy, urban planning traditions and monumental architecture. In ancient cities, thought sometimes legitimized and sometimes directed social and political developments. Ancient Chinese and Roman cities were born and developed under the influence of thought itself, and the cities themselves shaped thought.

Benzer Tezler

  1. Tiyatro ve mekân ilişkisinin üç oyun üzerinde incelenmesi

    An examination of the relationship between theater and space on three plays bun

    TOLGA KARASU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Sahne ve Görüntü SanatlarıSelçuk Üniversitesi

    Sahne Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DİLEK ZERENLER

  2. Heykel sanatında organik malzemenin inorganik mekân ile ilişkisi

    The relationship of organic material with inorganic place in sculpture art

    ÖZKAN ALPERTUNGA KIRÇİÇEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Güzel SanatlarAtatürk Üniversitesi

    Heykel Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖNDER YAĞMUR

  3. Geleneksel bir balıkçı konstrüksiyonu olan dalyanın mekan üretme potansiyellerini temsille incelemek

    A traditional fishing structure: Revisiting dalyan's potentials on acts of space production with representation

    ZEYNEP İREM ŞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MELTEM AKSOY

    DR. SEVGİ TÜRKKAN SROKA

  4. Bodies and spaces in contact: A study on the dancing body as means of understanding body-space relationship in an architectural context

    Birbirini üreten bedenler ve mekanlar: Beden-mekan ilişkisinin mimari bir bağlamda değerlendirilmesi için dans eden bedenin araç olarak kullanıldığı bir çalışma

    ŞAFAK UYSAL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2001

    İç Mimari ve Dekorasyonİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    Y.DOÇ.DR. MARKUS WİLSİNG

  5. Performans olgusu bağlamında beden mekan ilişkilerinin araştırılması

    Investigations of body and space relations in the context of performance

    DAMLA DURU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATMA ERKÖK

    DOÇ. DR. PELİN DURSUN