Geri Dön

Non alkolik yağlı karaciğer hastalığında inflamasyonun erken göstergesi olarak serum perilipin 2 düzeyinin önemi

The importance of serum perilipin 2 level as an early indicator of inflammation in non alcoholic fatty liver disease

  1. Tez No: 866459
  2. Yazar: ÖMER VEHBİ ALPAYDIN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÖMÜR TABAK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Gastroenteroloji, İç Hastalıkları, Gastroenterology, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı, perilipin 2 (PLIN2), Hepatik steatoz indeksi (HSİ), İnflamasyon, Non-alcoholic fatty liver disease, perilipin 2 (PLIN2), Hepatic steatosis index (HSI), Inflammation
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Hamidiye Uluslararası Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

ÖZET Amaç: Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAYKH) en sık rastlanan kronik karaciğer hastalığıdır. NAYKH, obezite, metabolik sendrom (MetS), dislipidemi, Tip 2 diyabetes mellitus (T2DM) gibi hastalıklarla sıkı bir ilişki içindedir. Günümüzde obezite ve MetS'nin yaygınlaşmasıyla birlikte toplumda NAYKH sıklığı da artmaktadır. Karaciğerde en çok bulunan lipid damlacık proteini olan perilipin 2 (PLIN2), NAYKH'ın iki temel özelliği olan lipid birikimi ve inflamasyon ile ilişkilidir. PLIN2'nin NAYKH'ın etiyopatogenezindeki rolü belirsizliğini korumaktadır. Bu çalışmada amacımız inflamatuar bir süreç olan NAYKH'da, serumdaki PLIN2 düzeylerinin hastalıkla ilişkili diğer parametreler ile olan bağlantısını aydınlatmak, NAYKH etiyopatogenezinde PLIN2'nin rolünü araştırmak ve bir biyobelirteç olarak NAYKH tanısında PLIN2 düzeyinin kullanılabilirliğini araştırmaktır. Gereç ve yöntem: Çalışmaya 01.11.2022-01.01.2023 tarihleri arasında herhangi bir sebeple İç Hastalıkları polikliniklerine başvuran ve NAYKH tanısı konulan 46 hasta ve 44 sağlıklı kontrol dahil edildi. Tüm katılımcılara ait demografik veriler, laboratuvar parametreleri ve NAYKH hasta grubunda eşlik eden komorbid hastalıklar hastane otomasyon sisteminden bakılarak kaydedildi ve serum PLIN2 düzeyinin ölçülmesi için açlık kan örneği alındı. Serum PLIN2 düzeyleri enzim-işaretli immun yöntem (ELİSA) ile çalışıldı. Bulgular: NAYKH hasta grubunda kontrol grubuna göre serum PLIN2 düzeyi istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek bulundu. NAYKH hasta grubunda PLIN2 ile vücut kitle indeksi (VKİ), kalça çevresi, C-reaktif protein (CRP) ve trombosit sayısı arasında pozitif yönlü istatistiksel anlamlı düzeyde bir korelasyon tespit edildi. Yapılan ROC analizinde serum PLIN2 düzeyi için cut off değeri 5.52 ng/mL alındığında, NAYKH tanısını %50 sensitivite ve %97,7 spesifite ile öngörebildiği saptandı. Sonuç: Sonuç olarak, PLIN2 tayininin beklenmedik ve olağanüstü yüksek tanısal etkinliğe sahip olduğu, NAYKH varlığı için umut verici yeni bir metabolik biyobelirteç olabileceği düşünülmektedir. Dolaşımdaki PLIN2, VKİ, kalça çevresi, CRP ve trombosit sayısından etkilenebilir. Çalışma sonuçlarımızın daha büyük örneklem gruplarında da desteklenmesi halinde NAYKH tanısında kullanılan noninvaziv tanı metodları arasında gelecekte serum PLIN2 düzeyinin tayininin de yer alabileceğini düşünüyoruz.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT Aim: Non-alcoholic fatty liver disease (NAFLD) is the most common chronic liver disease. It is closely associated with diseases such as NAFLD, obesity, metabolic syndrome (MetS), dyslipidemia, and Type 2 diabetes mellitus (T2DM). Nowadays, with the prevalence of obesity and MetS, the frequency of NAFLD is also increasing in society. Perilipin 2 (PLIN2), the most abundant lipid droplet protein in the liver, is associated with lipid accumulation and inflammation, two key features of NAFLD. The role of PLIN2 in the etiopathogenesis of NAFLD remains unclear. Our aim in this study is to elucidate the connection between serum PLIN2 levels and other disease-related parameters in NAFLD, which is an inflammatory process, to investigate the role of PLIN2 in the etiopathogenesis of NAFLD, and to investigate the usability of PLIN2 level as a biomarker in the diagnosis of NAFLD. Materials and Methods: 46 patients who applied to internal medicine outpatient clinics for any reason between 01.11.2022 and 01.01.2023 and were diagnosed with NAFLD and 44 healthy controls were included in the study. Demographic data, laboratory parameters and accompanying comorbid diseases of all participants in the NAFLD patient group were recorded from the hospital automation system, and a fasting blood sample was taken to measure serum PLIN2 level. Serum PLIN2 levels were studied by enzyme-labeled immunoassay (ELISA). Results: Serum PLIN2 level was found to be statistically significantly higher in the NAFLD patient group than in the control group. A statistically significant positive correlation was detected between PLIN2 and body mass index (BMI), hip circumference, C-reactive protein (CRP) and platelet count in the NAFLD patient group. In the ROC analysis, it was determined that when the cut-off value for serum PLIN2 level was taken as 5.52 ng/mL, it could predict the diagnosis of NAFLD with 50% sensitivity and 97.7% specificity. Conclusion: In conclusion, it is thought that PLIN2 determination has an unexpected and extraordinarily high diagnostic efficiency and may be a promising new metabolic biomarker for the presence of NAFLD. Circulating PLIN2 may be affected by BMI, hip circumference, CRP, and platelet count. We think that if our study results are supported in larger sample groups, determination of serum PLIN2 level may be included among the noninvasive diagnostic methods used in the diagnosis of NAFLD in the future.

Benzer Tezler

  1. Non alkolik yağlı karaciğer hastalığında inflamasyonun erken göstergesi olarak serum aktive transkripsiyon faktör 4 ve toll benzeri reseptör 4 düzeylerinin önemi

    The importance of serum-active transcription factor 4 and toll-like receptor 4 levels as an EARLY indicator of inflammatory in NON alcoholic oilic liver disease

    İSA YALÇINKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    GastroenterolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMÜR TABAK

  2. Aşırı kilolu ve obez çocuklarda non alkolik yağlı karaciğer hastalığı sıklığı

    Prevalence of non alcoholic fatty liver disease in overweight and obese children

    ELİF YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. TUFAN KUTLU

  3. Orta ve şiddetli Psoriasis vulgaris hastalarında karaciğer fibrozisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of liver fibrosis in moderate and severe Psoriasis vulgaris patients

    HANDE YAĞMUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    DermatolojiSakarya Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ RABİA ÖZTAŞ KARA

  4. Ailevi akdeniz ateşi hastalarında portal hipertansiyon sıklığının araştırılması

    Investigation of the frequency of portal hypertension in patients with familial mediterranean fever

    BAHRİ ÖZTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    GastroenterolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ADİLE İRFAN ORTAKÖYLÜOĞLU