Avrupa Konseyi kararları ışığında Türk medyasında özdenetim sorunu
The problem of self-regulation in the Turkish media in the light of the decisions of the Council of Europe
- Tez No: 868665
- Danışmanlar: PROF. DR. HÜSEYİN EMRE BAĞCE
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Gazetecilik, Journalism
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Gazetecilik Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 239
Özet
Demokratik rejimlerde medyaya yüklenen hükümetleri kamu adına denetim, kontrol etme görevi basın özgürlüğünü zorunlu kıldığı kadar basının topluma karşı sorumlu olmasını da gerektirir. Ana düşünce, medyanın bir bütün olarak kamuya, bir demokraside aktif katılımcılar olarak fonksiyon görmesine yönelik olarak ihtiyaç hissettiği enformasyonu sunmak olduğudur. Kamu çıkarlarına hizmet etmek işlevine sahip olan basın, iş hayatında sıkça karşılaştığı ahlaksal problemlere ve çelişkilere çözümler bulmak mecburiyetindedir. Burada medya kuruluşlarıyla gazetecilerin kanuni bir otoritenin müdahalesi olmadan gönüllü olarak belirledikleri etik ilkelerle bu ilkelere uyulması için oluşturdukları özdenetim yapıları ortaya çıkar. Avrupa Konseyi 1993 yılında üye ülkelerde devlet düzenlemelerine ihtiyaç kalmadan, tüm medya üzerinde meslek mensuplarının oluşturduğu özdenetim mekanizmalarını etkili kılmak amacıyla bazı tavsiye kararları almıştır.“Avrupa Gazetecilik Deontolojisi Kodları”adıyla üye ülkelere bir özdenetim modeli öneren konseyin bu kararları, ortak ilkelerin oluşması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu model üzerinden incelendiğinde Türkiye'deki medya özdenetim yapılarının üstüne düşen görevleri tam olarak yerine getiremediği ve yayıncılık sahasının toplumsal sorumluluktan uzak şekilde işlediği görülmektedir. Öncelikle Türk basını toplumsal dinamiklerin sonucu ortaya çıkarak gelişen Avrupa basınının aksine devlet desteğiyle başlayan politik bir tasarımdır. Bunun için basının iktidarla olan ilişkisi örgütlenme ve özdenetim süreçleri üzerinde doğrudan etkilidir. Basın tarihimizde Cemiyet-i Matbuat-ı Osmaniye'den Gazeteciler Cemiyeti'ne, Basın Şeref Divanı'ndan Basın Konseyi'nin kuruluşuna kadar uzanan süreçte yaşanan tüm özdenetim çabaları siyasi değişimler ve çalkantılarla paralel bir seyir izler. Medyanın siyaset kurumuyla ve iktidarla çıkar ilişkilerinde kimi zaman“silah”kimi zaman“kalkan”haline getirilmesi, yalnızca gazeteciyi değil, gazetecilik kurumlarıyla gazeteciliğe de zarar vermektedir. Burada medya mensubunun, toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmesi ve erdemli bir duruş sergilemesi de içerisinde yer aldığı iş ortamıyla dışarıdan gelen baskılardan dolayı, çoğu zaman bir anlam ifade etmemektedir. Bu durum gazeteciyi etik kodlara uyma konusunda sınırlandırsa da gazetecinin bireysel olarak hiçbir sorumluluğu olmadığı anlamını taşımaz. Bu bağlamda çalışmanın nitel araştırma kısmında Türkiye'deki gazeteci, köşe yazarı ve okur temsilcisi kimliği taşıyan kişilerle yapılan yüz yüze görüşmelerde ortaya konan sorunlar düşük profesyonellik standartları ve etik habercilik seviyelerine de işaret etmektedir. Bu sorunlar arasında medya özdenetimi kavramının gazeteciler tarafından yeterince içselleştirilmemesi, medya mensuplarının, meslektaşlarınca da olsa kendilerini herhangi bir kuruluşun“denetimine”ve“yaptırımına”tabi kılmak istememeleri, gazetecilerde sosyal sorumluluk bilinci ve oturmuş bir etik anlayışın eksikliği, gibi nedenler göz ardı edilemez. Öte yandan Türkiye'de belirgin bir şekilde genelde tüm medya, özelde ise meslek örgütleri ideolojik çekişme alanlarından biridir. Gazetecilerin bir araya gelememesinin temel sebeplerinden birini oluşturan bu durum meslek örgütlerinde ve özdenetim yapılarında bölünmüşlüğe neden olmaktadır. Yeni medya teknolojilerindeki hızlı gelişimin ortaya çıkardığı kuralsızlıklar da geleneksel gazetecilik etiği ve özdenetimin karşısına yeni güçlükler çıkarmıştır. Bu durum medya özdenetiminin tüm medyayı kapsayacak şekilde geniş bir çerçevede yeniden ele alınmasını zorunlu kılmaktadır.
Özet (Çeviri)
In democratic regimes, the responsibility of the media to monitor and control governments on behalf of the public necessitates not only press freedom but also the media's accountability to society. The main idea is that the provision of information necessary for the media to function as effective participants in public in a democracy as a whole. Press committed to serving public interests must find solutions to the ethical dilemmas and contradictions it frequently encounters in its daily work life. Here, ethical principles voluntarily adopted by media organizations and journalists, and the self-regulatory structures they create to ensure compliance with these principles, emerge without the need for intervention by a legal authority. In 1993, the Council of Europe took some recommendations to make the self-regulatory mechanisms established by media professionals effective on all media in member countries without the need for state regulations. These decisions of the council, which propose a self-regulation model to member countries under the name of“Codes of Ethics for European Journalism,”are of great importance in terms of forming common principles. When examined through this model, it is seen that the media self-regulation structures in Turkiye have not adequately fulfilled their responsibilities and that the field of publishing operates in a manner detached from social responsibility. Firstly, the Turkish press is a political design product that started with state support, unlike the European press, which emerged as a result of societal dynamics. Therefore, the relationship of the press with the government directly affects the organization and self-regulation processes. All self-regulation efforts in our press history, from the Society of Ottoman Press to the establishment of the Press Council, follow a course parallel to political changes and upheavals. The fact that the media is sometimes used as a“weapon”and sometimes as a“shield”in its interest relations with the political institution and the government not only corrupts journalism but also undermines journalistic institutions and journalism itself. Here, the action of the media member, acting with a sense of social responsibility and demonstrating a virtuous stance, often does not make sense due to the working environment and external pressures in which they are involved. Although this situation limits the adherence of journalists to ethical codes, it does not imply that journalists have no individual responsibility. In this context, the problems revealed in face-to-face interviews conducted with individuals representing journalists, columnists, and reader representatives in Turkiye in the qualitative research section also indicate low professionalism standards and ethical journalism levels. Among these problems, the lack of sufficient internalization of the concept of media self-regulation by journalists, the reluctance of media members to subject themselves to the 'supervision' and 'sanctions' of any organization, even if they are their colleagues, and the lack of social responsibility consciousness and an established ethical understanding in journalists cannot be ignored. On the other hand, generally all media in Turkiye, particularly professional organizations, are one of the ideological conflict areas. This situation, which is one of the fundamental reasons for journalists not coming together, leads to division in professional organizations and self-regulatory structures. The irregularities brought about by the rapid development of new media technologies have also posed new challenges to traditional journalistic ethics and self-regulation. This situation necessitates the reconsideration of media self-regulation in a broad framework that will encompass all media.
Benzer Tezler
- Le droit du travail et de séjour des ressortissants Turcs dans l'Union Européenne à la lumière de la jurisprudence de la Cour de justice
ATAD içtihadları ışığında Avrupa Birliği'nde yaşayan Türk vatandaşlarının oturma ve çalışma hakları
BANU PULAT
Yüksek Lisans
Fransızca
2011
Uluslararası İlişkilerGalatasaray ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET EMİN ARDA
- Uluslararası belgeler ışığında sosyal güvenlik hakkı: Türk Hukuku bakımından bir değerlendirme
The right to social security within the context of international treaties: An evaluation in respect to Turkish Law
PELİN TUAÇ
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ışığında uluslararası normların Türk Toplu İş Hukukuna etkisi
The effect of international norms on Turkish collective labour law in light of European Court of Human Rights case law
GÖKBERK EKİNCİ
- AİHM kararları ışığında suçta ve cezada kanunilik ilkesi
Legality principle of crime and punishment in the light of ECTHR decisions
ZEYNEP ESRA TARAKÇIOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. E. EYLEM AKSOY RETORNAZ
- Türk Hukukunda gümrük kabahatleri
Customs misdemeanors in Turkish Law
TAYFUN ERCAN
Doktora
Türkçe
2016
Hukukİstanbul Ticaret ÜniversitesiUluslararası Ticaret Hukuku ve Avrupa Birliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER ÖZKAN