Geri Dön

Travmatik kayıpların ardından gelişen yas sürecini belirleyen etmenler

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 86874
  2. Yazar: TUBA ÖZPULAT OLGUN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ŞAHİKA YÜKSEL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1999
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 204

Özet

Bu çalışmada birinci dereceden bir yakınını travmatik biçimde kaybeden kişiler ile yakınlarını lösemi nedeniyle kaybeden kişilerin ruhsal durumlarının ve yas tepkilerinin karşılaştırılması amaçlandı. Travmatik bir kaybın ardından gelişen yas sürecini belirleyen etmenlerin tanınması ve travmatik kayıpların uzun süreli etkilerinin araştırılması diğer önemli amaçlardı. Çalışmaya birinci dereceden bir yakınını 1-5 yıl önce kaybeden toplam 90 kişi alındı. Katılımcılar yakınlarının ölüm biçimine göre üç gruba ayrılıyordu. İlk grubu yakınları askeri çatışmada ölenler, ikinci grubu yakınları kimliği belirsiz kişilerce öldürülen veya halen kayıp olanlar, üçüncü grubu ise yakınları lösemiden ölen kişiler oluşturuyordu. Yaslı yakınlar Yan Yapılandırılmış Görüşme Formu, Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HAM-D), Hamilton Anksiyete Derecelendirme Ölçeği (HAM- A), DSM-III-R İçin Yapılandırılmış Klinik Görüşme (SCID), Belirti Tarama Listesi (SCL-90-R), Karmaşık Yas Ölçeği (KYÖ) ve Yaşam Olaylarının Etkilerini Değerlendirme Ölçeğinin Gözden Geçirilmiş Formu (YOEDÖ) ile değerlendirildi. Çalışmamıza katılan kişilerin yaş ortalaması 39 idi. Katılımcıların %60'ı kadın, %64'ü evliydi. Katılımcıların anlamlı bir çoğunluğunu ev kadınları (%43), ilk veya orta öğretim görmüş kişiler (%67) ile düşük gelirli (%67) kişiler oluşturuyordu. Yaslı yakınların %50'si kardeşini kaybeden kişiler, %25'i çocuğunu kaybeden anneler, %13'ü de çocuğunu kaybeden babalardı. Birinci grupta yeralan şehit yakınlarının ruhsal hastalık şiddetinin diğer iki gruba göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu; karmaşık yas ölçeği ve yaşam olaylarının etkilerini değerlendirme ölçeği puanlarının ise şehit askerlerin ve faili meçhul cinayet kurbanlarının yakınlarının her ikisinde de, yakınlarını lösemiden kaybeden kişilere göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu belirlendi. Ruhsal hastalık ve karmaşık yas şiddetinin kaybın üzerinden geçen zamanla birlikte azalma eğilimi gösterdiği, ancak bu azalmanın anlamlı düzeyde olmadığı saptandı. Yaslı kişinin yaşı, medeni durumu, ekonomik düzeyi, etnik kökeni, dini inanışı, çocukluk ve erişkinlik çağı kayıp öyküsü ile ruhsal hastalık ve karmaşık yas şiddeti arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığı; çocuğunu kaybeden annelerin, kadınların, eğitim düzeyi düşük olanların, özgeçmişinde herhangi bir duygudurum ya da somatoform bozukluk öyküsü ile herhangi bir süreğen bedensel hastalık öyküsü bulunan kişilerin ruhsal hastalık ve karmaşık 158yas şiddetinin daha yüksek olduğu belirlendi. Erkeklerin, eğitim düzeyi yüksek olanların ve düzenli bir işi olan kişilerin ruhsal hastalık ve karmaşık yas şiddetinin ise daha düşük olduğu saptandı. Kaybın hemen ardından gelişen major depresyon sıklığı açısından üç grup arasında anlamlı bir fark bulunmadığı, değerlendirmenin yapıldığı sırada şehit yakınlarında major depresyonun, faili meçhul cinayet kurbanlarının yakınlarında ise yaygın anksiyete bozukluğunun daha sık bulunduğu belirlendi. HDDÖ'ne göre tüm katılımcıların %36'sında klinik açıdan anlamlı düzeyde depresif belirti bulunduğu, HADÖ'ne ölçeğine göre tüm katılımcıların %57'sinin klinik açıdan anlamlı düzeyde anksiyetesi olduğu saptandı. Çalışmanın bulguları ilgili yazın ışığında tartışıldı. Travmatik kayıpların ardından gelişen ruhsal hastalık ve karmaşık yasın, doğal nedenlerle gelişen kayıpların ardından gelişenlerle karşılaştırıldığında daha şiddetli olduğu, travmatik kayıpların ardından gelişen yas sürecinde çok sayıda etmen arasındaki karmaşık etkileşimin belirleyici bir rol oynadığı düşünüldü. 159

Özet (Çeviri)

The main aim of this study is to compare the mental states and bereavement reactions of the people who lost first degree relative in a traumatic manner with those whose relatives have died of leukemia. The factors determining the bereavement process follwing a traumatic loss and the long term effects of traumatic loss are also investigated. Ninety people who lost a first degree relative 1-5 years ago are accepted to the study. The participants are divided into three groups according to the way of death of their relatives. The first group is consisted of people whose relatives have died in a military fight, in the second group there are people whose relatives were killed by unknown persons or are still lost and the third group is consisted of people who lost their relatives because of leukemia. The bereaved relatives are evaluated through Semi Structured Interwiev Form, Hamilton Depression Rating Scale (HAM-D), Hamilton Anxiety Rating Scale (HAM-A), Structured Diagnostic Interwiev for DSM-III-R (SCID), Symptom Check List- 90-R (SCL- 90-R), Inventory of Complicated Grief and Impact of Event Scale-Revised Form. The mean age of the participants are 39. %60 of them are women and %64 are married. A significant majority of the participants is composed of hausewives (%43), primary or secondary school graduates (%67) and low socioeconomic status (%67). %50 of the bereaved relatives are the ones who lost their brothers or sisters, %25 are mother who lost their children and %13 are fathers who lost their children. The severity of the psychiatric illnesses of the people whose relatives have died in a military fight is significantly more than the other two groups. The scores of the Inventory Complicated Grief and Impact of Event Scale-Revised Form of the two groups who lost their relatives in a traumatic manner, are higher than the scores of the people whose relatives have died of leukemia. The severity of the psychiatric illnesses and complicated grief tend to decrease in time but not significantly. The age, marital status, socioeconomic level, ethnic origin, religious belief, childhood and adulty loss history of the bereaved people are found to have no significant effect on the psychiatric illness and complicated grief level. The mother who lost their children, the women, the ones with low educational level, the ones who have a history of an affective or somatoform disorder and the ones who have chronic physical illness are determined to have higher score in psychiatric illness and 160complicated grief scale. The scores of men, working people and the ones with high educational level are lower. Incidence of major depression following the loss has showed no significant difference difference among three groups. At the time of the evaluation the incidence of major depression in the relatives of the soldiers and generalized anxiety disorder in the relatives of the homicid victims were higher. According to HAM-D scale %36 all of participants has clinically significant depressive symptoms and %57 has clinically significant anxiety symptoms according to HAM- A scale. The findings of the study are discussed in the contex of related literature. Psychiatric illness and complicated grief following traumatic losses are more severe than the ones following the losses due to natural causes. A complex interaction between many factors are thought to have a role in the development of the grief process following the traumatic losses. 161

Benzer Tezler

  1. Santral sinir sistemine yönelik nanopartiküler ilaç taşıyıcı sistemlerin geliştirilmesi ve parkinson hastalığında tedavi etkinliğinin değerlendirilmesi

    Development of nanoparticulate drug delivery systems for central nervous system and evaluation of the treatment efficacy i̇n parkinson's disease

    SEMA ARISOY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Eczacılık ve FarmakolojiAnkara Üniversitesi

    Farmasötik Teknoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TANSEL ÇOMOĞLU

  2. Cinsel şiddet mağduru kadınlarda ortaya çıkan travma sonrası stres ve depresif belirtilerde travmatik bilişlerin rolü

    The role of traumatic cognitions in posttraumatic stress and depressive symptoms among sexual violence female victims

    BİRGÜL HAZNEDAROĞLU İSHAKOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Adli Tıpİstanbul Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞEN UFUK SEZGİN

  3. Zorunlu göç yaşamış Suriyeli kadınların Elazığ depremine ilişkin yaşam deneyimleri

    The life experiences of Syrian women who have experienced forced migration regarding Elazig earthquake

    AYBİKE BETÜL MARAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Sosyal HizmetHacettepe Üniversitesi

    Sosyal Hizmet Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NİLGÜN KÜÇÜKKARACA

  4. Resource loss and post traumatic stress in wildfires: Exploratory qualitative study and explanatory model with moderator roles of solastalgia and coping self-efficacy

    Orman yangınlarında kaynak kaybı ve travma sonrası stres: Nitel keşif çalışması ve solastalji ve başa çıkma öz yeterliliğinin moderatör rolünün incelendiği açıklayıcı model çalışması

    ZEYNEP AKBUDAK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    PsikolojiTED Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. İBRAHİM YİĞİT

  5. Travma sonrası büyümede umut ve öz-yeterliğin yordayıcı etkisi: kadın afetzede örneği

    The predictive effect of hope and self-efficacy on post-traumatic growth: Example of disaster victims of women

    İREM KAYACAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Eğitim ve ÖğretimFatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TUĞBA BİNGÖL