Geri Dön

Acil serviste pulmoner emboli tanısı alan hastalarda QT/QTc oranı, laboratuvar parametreleri, PI (perfüzyon indeksi) ve PVI1 (pletismografik varyabilite indeksi) değerlerinin prognoz ve mortalite tahmini açısından değerlendirilmesi

Evaluation of QT/QTc ratio, laboratory parameters, pi (perfusion index) and pvi (pletismographic variability index) values for prognosis and mortality prediction in patients diagnosis of pulmonary emboli in the emergency service

  1. Tez No: 869581
  2. Yazar: TESLİME ERYAVUZ ŞENGÜL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. HAMİT HAKAN ARMAĞAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Acil Tıp, Emergency Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Pulmoner emboli, QT/QTc oranı, perfüzyon indeksi, pletismografik varyabilite indeksi, mortalite, Pulmonary embolism, QT/QTc ratio, perfusion index, plethysmographic variability index, mortality
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 109

Özet

Pulmoner emboli (PE) ölüme sebep olan en sık üçüncü kardiyovasküler hastalıktır. Pulmoner arter ve/veya dallarının genellikle bir trombüs tarafından mekanik ve fonksiyonel olarak tıkanması ile ventilasyon/perfüzyon disfonksiyonu meydana gelmektedir. Perfüzyon indeksi (PI) periferik perfüzyonu, pletismografik varyabilite indeksi (PVI) ise belli bir respiratuar siklustaki dinamik PI değişikliğini göstermektedir. Tanı, tedavi ve mortalite tahmini için skorlama ve sınıflandırma yöntemleri geliştirilmiştir. PESI ve erken mortalite risk sınıflandırması bunlardandır. Aynı zamanda glaskow koma skalası (GKS), solunum sayısı, laboratuvar, elektrokardiyografi, bilgisayarlı tomografi pulmoner anjiyografi (BTPA) bulguları da kullanılmaktadır. Uzun QT ve QTc intervali, yüksek laktat seviyesi, düşük PaO2 ve yüksek sağ ventrikül/sol ventrikül çapı oranı kötü prognoz göstergesidir. Çalışmamız prospektif ve tek merkezli bir çalışmadır. Çalışmamızın amacı PE hastalarında QT/QTc oranının, laboratuvar parametrelerinin, PI ve PVI değerlerinin mortaliteye etkisini değerlendirmektir. Çalışmamıza BTPA ile PE tanısı konulan 23'ü (%46,9) kadın, 26'sı (%53,1) erkek toplam 49 hasta dahil edilmiştir. Hastaların %24,4'ü exitus olurken %75,6'sı hayatta kalmıştır. Laktat ve PI PESI skorlamasını, erken mortalite risk sınıflamasını ve yatış durumunu; PaO2 erken mortalite risk sınıflamasını ve yatış durumunu; RV/LV oranı PESI skorlamasını öngörmede başarılıdır. AUC en yüksek laktat (0,827), en spesifik (%83,78) ve PPV'si (%53,8) en yüksek değer PVI, en sensitif (%100) ve NPV'si (%100) en yüksek değer PESI'dir. PI'nın cut-off (≤1,9) altına inmesi %469, PVI'daki cut-off (>40) üstüne çıkması %404, PESI cut-off (>60) üstündeki her puan %2 mortalite artışı ile ilişkili bulunmuştur (Sırasıyla p: 0,023, 0,009, 0,019). PVI ve PI'nın bir yıllık survey analizinde etkili olduğu saptandı (Sırasıyla p: 0,001, 0,001). PI ve PVI'nın GKS, solunum sayısı ve birbiri ile korelasyon gösterdiği saptanmıştır. PI ayrıca PESI ile de koreledir. Çalışmamızda acil serviste PE tanısı koyulan hastalarda, başvuru anında ölçülen PI ve PVI 1 yıllık mortalite tahmininde başarılı bulunmuştur.

Özet (Çeviri)

Pulmonary embolism (PE) is the third most common cause of cardiovascular death. Ventilation/perfusion dysfunction occurs when the pulmonary artery and/or its branches are mechanically and functionally occluded, usually by a thrombus. The perfusion index (PI) indicates peripheral perfusion and the plethysmographic variability index (PVI) indicates the dynamic change in PI during a given respiratory cycle. Scoring and classification methods have been developed for diagnosis, treatment and mortality prediction. These include PESI and early mortality risk stratification. Glaskow coma scale (GCS), respiratory rate, laboratory, electrocardiography, computed tomography pulmonary angiography (CTPA) findings are also used. Long QT and QTc intervals, high lactate levels, low PaO2 and high right ventricular/left ventricular diameter ratio are indicators of poor prognosis. Our study is a prospective and single center study. The aim of our study was to evaluate the effect of QT/QTc ratio, laboratory parameters, PI and PVI values on mortality in PE patients. A total of 49 patients, 23 (46.9%) women and 26 (53.1%) men, who were diagnosed with PE by BTPA, were included in our study. While 24.4% of the patients died, 75.6% survived. Lactate and PI were successful in predicting PESI scoring, early mortality risk stratification and hospitalization status; PaO2 was successful in predicting early mortality risk stratification and hospitalization status; RV/LV ratio was successful in predicting PESI scoring. The highest AUC was lactate (0.827), the highest specificity (83.78%) and PPV (53.8%) was PVI, and the highest sensitivity (100%) and NPV (100%) was PESI. Each point below the PI cut-off (≤1.9) was associated with a 469% increase in mortality, each point above the PVI cut-off (>40) was associated with a 404% increase in mortality, and each point above the PESI cut-off (>60) was associated with a 2% increase in mortality (p: 0.023, 0.009, 0.019, respectively). PVI and PI were found to be effective in the one-year survey analysis (p: 0.001, 0.001, respectively). PI and PVI were correlated with GCS, respiratory rate and each other. PI is also correlated with PESI. In our study, PI and PVI measured at admission were found to be successful in predicting 1-year mortality in patients diagnosed with PE in the emergency department.

Benzer Tezler

  1. Acil serviste pulmoner emboli tanısı alan hastalarda pulmoner emboli prognozunu öngörmede perfüzyon indeksinin PESI skoru ile karşılaştırılması

    Comparison of perfusion index with PESI score in predicting pulmonary embolism prognosis in patients diagnosed with pulmonary embolism in the emergency department

    CEMRE İPEK ESEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Acil TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SALİM SATAR

  2. Acil serviste pulmoner emboli tanısı alan hastalarda serum trombosit kaynaklı büyüme faktörü-beta (PDGF-ß) düzeylerinin araştırılması

    Investigation of the growth factor-beta (PDGF-ß) levels due to the diagnosis of pulmonary embolia in the emergency department

    DAĞISTAN SAKCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Göğüs HastalıklarıTrakya Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA BURAK SAYHAN

  3. Acil serviste pulmoner emboli tanısı alan hastalarda plazma kimerin düzeylerinin araştırılması

    Reserch of plasma chemerin levels in patients diagnosed with pulmonary embolism in the emergency department

    AZİZ BERK TERZİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Acil TıpTrakya Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖMER SALT

  4. Pulmoner emboli tanısı alan hastalarda platelet indekslerinin (plt, pdw, mpv) ve kolinesteraz aktivitesinin rolünün tanı ve prognoz üzerine etkisi

    Effect of platelet indices(plt, pdw, mpv) and cholinesterase activity on diagnosis and prognosis in patients with pulmonary embolism

    MEDİNE AKKAN ÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. RAMAZAN KÖYLÜ

  5. Acil serviste pulmoner emboli ön tanısıyla pulmoner BT anjio görüntülemesi yapılan hastalarda nötrofil lenfosit oranı ve pro-bnp değerlerinin pulmoner emboli ile ilişkisinin araştırılması

    Investigation of the relationship of neutrophil lymphocyte rate and pro-bnp values and pulmonary emboly in patients with pulmonary CT angio imaging with the prediagnose of pulmonary emboly in the emergency department

    GÖKHAN ÇİFLİKLİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    İlk ve Acil YardımAdnan Menderes Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SELÇUK EREN ÇANAKÇI