Serum zonulin düzeylerinin apandisit hastalarını öngörmedeki faydasının değerlendirilmesi
Assessing the benefit of serum zonulin levels in predicting appendicitis patients
- Tez No: 869768
- Danışmanlar: PROF. DR. ASIM KALKAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Acil Tıp, Emergency Medicine
- Anahtar Kelimeler: Apandisit, Serum zonulin, Appendicitis, Serum zonulin
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 61
Özet
Giriş ve Amaç: Akut apandisit, dünyadaki en sık karşılaşılan karın cerrahisi acil durumu olup; klinik tanısı, öykü, fiziki muayene, laboratuvar değerlendirme ve görüntülemeye dayanır. Apandisitin klasik semptomları arasında belirsiz periumblikal ağrı, anoreksiya/mide bulantısı/aralıklı kusma, ağrının sağ alt kadrana kayması ve düşük dereceli ateş yer alır[1]. Akut apandisit, apendiksin en yaygın patolojisi olup, genişletilemeyen bir duvara sahip olan ve yırtılabilecek olan iltihaplı apendiks, içeriğini karın boşluğuna salabilir, bu da peritonite yol açabilir[2]. Zonulin, bağırsak geçirgenliğini yansıtan ölçülebilir tek kan proteinidir. Zonulin çoğunlukla karaciğerden salgılanmakla birlikte enterositler, yağ dokusu, beyin, kalp, bağışıklık sistemi hücreleri, akciğer ve böbreklerden de salgılanabilir. Yüksek serum zonulin seviyeleri, çölyak hastalığı ve tip 1 diyabet gibi çeşitli otoimmün hastalıkların yanı sıra tip 2 diyabet ve obezitede de görülebilir[3]. Akut Apandisitte bağırsak duvarında öncelikle ödem, sonrasında nekroz gelişir. Bu ödeme binaen bağırsak duvar geçirgenliğinin artacağını ve akut dönemde serum zonulinin bundan dolayı yükseleceğini düşündük. Bu sebeple Apandisit hastalarında serum zonulin seviyesini değerlendirip, biyomarker olarak kullanılıp kullanılamayacağını araştırdık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız prospektif, gözlemsel bir çalışmadır. Hastalarımızın verileri etik kurul izni alındıktan sonra 01.09.2023 – 01.12.2023 tarihleri arasında toplandı. Çalışmaya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Acil Kliniği'ne başvuran, klinik ve muayene bulguları ile şüphelenilerek gerekli hematolojik ve biyokimyasal tetkikleri yapılan ve süreci görüntüleme yöntemleri ile de desteklenen, daha sonrasında genel cerrahiye konsulte edilen, konsültasyon sonucunda apandisit düşünülüp ameliyat sonucu patolojisi apandisit olarak sonuçlanan, çalışma için gönüllü onayı veren, 18 yaş ve üstü hastalar dahil edildi. Kontrol grubu olarak Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği'ne non spesifik şikayetlerle ayaktan başvuran (halsizlik, yorgunluk), tetkiklerinde patoloji saptanmayan, kan serum zonulin seviyesini yükseltebilecek (dışlama kriterlerimize uyan), hastalığı veya semptomu olmayan, onam aldığımız gönüllüler dahil edildi. Hasta grubu için 78 gönüllü hasta değerlendirildi. 8 hasta dahil etme kriterlerine uymadığı, 6 hastanın da operasyon sonrası patoloji sonucu apandisit ile uyumlu olmadığı için çalışma dışı bırakıldı ve sonuçta 64 kişilik hasta grubu elde edildi. Kontrol grubu için ise 68 gönüllü değerlendirildi. Ancak 5 adet kan biyolojik materyal kaybından, 4 adet kan da örnek alınan bireylerin sigara kullandığı anlaşıldığı için çalışmanın kontrol grubundan çıkarıldı. Kontrol grubuna 59 adeti dahil edildi. Tek merkez, Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği'nde yapılan çalışmamızda, çalışma grubu ile kontrol grubu serum zonulin değerleri karşılatırıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilme kriterlerini sağlayan ve gönüllü olan 123 katılımcı kabul edildi; 64 katılımcı (%52) hasta grubunda, 59 katılımcı (%48) kontrol grubundaydı. Hastaların %65,6'sı erkek, %34,4'ü kadın, kontrol grubunun %64,4'ü erkek, %35,6'sı kadındı. Grup ile cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı bir bağlantı yoktu (p=1,000). Hastaların yaş ortalaması 35,61 ± 14,01 ve kontrol grubunun 31,95 ± 10,5 olarak elde edildi. Gruplara göre yaş ortalama değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktu (p=0,261). Apandisit hasta grubunda serum zonulin düzeylerinin ortalama 15,2 ± 10,3 ng/mL (P < 0,001) ile anlamlı derecede düşük olduğu görüldü. Hastalık patolojisine göre akut apandisit, akut flegmonoz apandisit ve akut perfore apandisit arasında serum zonulin düzeylerinde anlamlı farklılık gözlenmedi. Demografik verilere göre serum zonulin düzeyleri kıyaslanamasında anlamlı farklılık görülmedi. Hasta grubunda, serum zonulin düzeyleri ile CRP ve BKH düzeyleri karşılaştırıldığında anlamlı bir korelasyon görülmedi. Sonuç: Apandisit hastalarında serum zonulin düzeylerinin anlamlı derecede azaldığı tespit edildi. Bu da serum zonulinin akut apandisit patogenezinde potansiyel bir negatif biyobelirteç olabileceğini düşündürmektedir. Ancak bunun yanında serum zonulin düzeyi ile akut apandisit patolojisi, demografik veriler ve CRP, BKH arasında anlamlı fark yoktu.
Özet (Çeviri)
Introduction and Aim: Acute appendicitis is the most common abdominal surgical emergency in the world. The clinical diagnosis of acute appendicitis is based on history, physical examination, laboratory evaluation, and imaging. Among the classic symptoms of appendicitis are vague periumbilical pain, anorexia/nausea/intermittent vomiting, migration of pain to the right lower quadrant, and low-grade fever. Laparoscopic appendectomy remains the most common treatment [1]. Zonulin is the only measurable blood protein reflecting intestinal permeability. While predominantly secreted by the liver, zonulin can also be released by enterocytes, adipose tissue, brain, heart, immune cells, lungs, and kidneys. Elevated serum zonulin levels can be observed in various autoimmune diseases such as celiac disease and type 1 diabetes, as well as in type 2 diabetes and obesity [2]. In acute appendicitis, edema develops in the intestinal wall initially, followed by necrosis. We hypothesized that due to this edema, intestinal wall permeability would increase, leading to changes in serum zonulin levels during the acute phase. Therefore, we investigated whether the evaluation of serum zonulin levels in appendicitis patients could be used as a biomarker. Methodology: Our study is a prospective, observational study. The data of our patients were collected between September 1, 2023, and December 1, 2023, after obtaining ethical committee approval. Patients who presented to the Emergency Department of Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu City Hospital of Health Sciences University, suspected based on clinical and examination findings, underwent necessary hematological and biochemical investigations, supported by imaging techniques, subsequently consulted with general surgery, diagnosed with appendicitis after consultation, and consented to participate in the study, including patients aged 18 and over. As for the control group, volunteers who presented to the Emergency Medicine Clinic of Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu City Hospital with non-specific complaints (weakness, fatigue), had no pathology detected in their investigations, met our exclusion criteria, had no disease or symptoms, and provided consent were included. A total of 78 volunteer patients were evaluated for the patient group. 8 patients did not meet the inclusion criteria, and 6 patients were excluded from the study because their post-operative pathology results were not consistent with appendicitis, resulting in a final patient group of 64 individuals. As for the control group, 68 volunteers were evaluated. However, 5 blood samples were lost, and it was understood that 4 individuals in the control group were smoking after the blood samples were taken; therefore, they were excluded from the study's control group. A total of 59 individuals were included in the control group. In our study conducted at a single center, the Emergency Medicine Clinic of Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu City Hospital, serum zonulin levels were compared between the study and control groups. Results: 123 participants who met the inclusion criteria and volunteered were included in the study; 64 participants (52%) were in the patient group, and 59 participants (48%) were in the control group. 65.6% of the patients were male, and 34.4% were female, while 64.4% of the control group were male, and 35.6% were female. There was no statistically significant association between group and gender (p=1.000). The median age of the patients was 35,61 ± 14,01, and for the control group, it was 31,95 ± 10,5. There was no statistically significant difference in median age values between the groups (p=0.261). It was observed that the mean serum zonulin levels in the appendicitis patient group were significantly low at 15,2 ± 10,3 ng/mL (P < 0.001). No significant difference in serum zonulin levels was observed among acute appendicitis, acute phlegmonous appendicitis, and acute perforated appendicitis based on disease pathology. There was no significant difference in serum zonulin levels compared to demographic data. No significant correlation was observed between serum zonulin levels and CRP and WBC levels in the patient group. Conclusion: It was found that serum zonulin levels significantly decreased in patients with appendicitis. This suggests that zonulin could be a potential negative biomarker in the pathogenesis of acute appendicitis. However, there was no significant difference between serum zonulin levels and acute appendicitis pathology, demographic data and CRP, WBC levels.
Benzer Tezler
- Serum zonulin düzeylerinin ileus hastalarının tanı ve prognozunu öngörmedeki faydasının değerlendirmesi
Evaluation of the usefulness of serum zonulin levels in predicting the diagnosis and prognosis of ileus patients
VEDAT GÜLTEKİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Acil TıpSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ASIM KALKAN
- Kronik ürtiker hastalarında serum zonulin düzeylerinin araştırılması
Investigation of serum zonulin levels in chronic urticaria patients
BÜŞRA SOLAK ESEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
DermatolojiAtatürk ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
ÖĞR. GÖR. MERVE HATUN ERKAYMAN
- Çölyak tanılı çocuklarda serum NGAL ve zonulin düzeylerinin belirlenmesi ve bu belirteçlerin glutensiz diyete uyum ile ilişkisinin incelenmesi
Determination of serum NGAL and zonulin levels in children with celiac disease and the relationship between these markers and compliance with gluten-free diet
NURAN ÖZÇİFTÇİ ERTUĞRAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıPamukkale ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HALİL KOCAMAZ
- Non diyabetik metabolik sendrom hastalarında serum zonulin düzeyinin metabolik parametrelerle ilişkisi
Serum zonulin level and their relationship with metabolic parameters in patients with nondiabetic metabolic syndrome
TAHİR ÇATALBAŞ
Doktora
Türkçe
2022
BiyokimyaSüleyman Demirel ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FEVZİYE BURCU ŞİRİN
- Semptomatik kalp yetersizliği hastalarında bağırsak geçirgenliğini gösteren serum zonulin düzeylerinin değerlendirilmesi
Evaluation of serum zonulin levels indicating intestinal permeability in symptomatic heart failure patients
AHMET PEYNİRCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
KardiyolojiSüleyman Demirel ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA KARABACAK