Woman and feminity in Anita Brookner's novels 'Hotel du lac' and 'A start in life'
Anita Brookner'in 'Hotel du lac' ve 'A start in life' romanlarında kadın ve kadınsılık
- Tez No: 87098
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MURAT SEÇKİN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1999
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 80
Özet
ÖZET Çağdaş kadın yazarlar arasında Anita Brookner 1960'lı yıllardan bu yana var olan kadın yazınını temsil eder. Brookner roman yazarı olarak ilk çıkışını“A Start in Life”ile 1981'de yapmıştır. Roman (fiction) dalında 1984 Booker - Mc Connell ödülünü alan“Hotel du Lac”Brookner'ın dördüncü ve en orjinal olan romanıdır. Brookner roman kategorisinde yer almaktadır. Brookner, özellikle“A Start in Life”ve“Hotel du Lac”da, ustalıklı yazısı ile yirminci yüzyıl“kadın ve kadmsılığı”nı betimlemekte oldukça başarılıdır. Bu iki roman dikkatlice okunduğunda bir romandan diğerine tekrar eden olaylar zinciri ve çarpıcı ailevi benzerlikler olduğu gözlenir. Her iki romanı da büyük ölçüde biografik öğeler taşımaktadır. Romanlarının kurgusu aile yaşantısının kadınlar üzerindeki çocuklaştırıcı etkilerini araştırmaktadır. Aileler, özellikle anneler, Brookner'ın kadın karakterlerini olumsuz yönde etkilemektedirler. Karakterlerini geliştirmek için Brookner zıt karakterler ve kadın tiplemelerinin devamlılığı tekniklerini benimsemiştir. Brookner iki romanında da“aşk”ı temel öge olarak ele almaktadır. Her ne kadar son derece çekingen iseler de Brookner'ın“yanlız”kadın karakterleri bir aşk ilişkisine girmeye cüret ederler. Ancak bu aşk ilişkileri önceden takdir edilen bir yol izler: delice aşık olma, hayal kırıklığı ve başarısızlık ve bunu takip eden inziva ile tüm tecrübesini bir tür sanatsal yaratacıhğa yöneltme. Brookner hiç bir şekilde tatmin olamayan kadm karakterlerinde kadınlar üzerindeki zalimliğin ve erkeklerin yağmacılığının hala var olduğunuIll göstermektedir. Yine, Brookner toplumsal beklentilerin empoze ettiği bir tür kurallar dizininin devam eden gücünü ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Brookner post-feminist olarak adlandırılabilir. Çünkü, kadınlar üzerindeki baskıları görmekte ve hala devam eden etkilerini hissetmektedir. Ancak bir feministin yaptığı gibi karşı koymamakta, gerçeği olduğu gibi ortaya koymaktadır.
Özet (Çeviri)
IV ABSTRACT Among contemporary novelists Anita Brookner represents a“tradition”of women's writing in Britain that has emerged since the 1960s. Brookner made her debut as a novelist in 1981 with“A Start in Life”.“Hotel du Lac”, which won her the 1984 Booker - McConnell Prize for Fiction, is Brookner's fourth and the most original novel. Brookner writes in the category of fiction. She succeeds, particularly in“A Start in Life”and“Hotel du Lac”, in depicting the plight of a twentieth-century“woman and femininity”with her subtle prose. A close reading of her these two novels suggests that there are striking family resemblances with major sequences of events repeated from one novel to the other. Both novels contain a substantial autobiographical element. Her plot structures obviously explore the infantilizing effects of family life on women. Parents, especially mothers, have usually negatively influenced her protagonists. To develop them, Brookner often adopts the techniques of foil characters and continua of female types. Brookner takes love as central. Her isolated protagonists ventures, albeit timidly, into a love affair that will fallow a preordained course: infatuation, disappointment, and failure, followed by accentuated isolation, with the whole experience transmuted to artistic creation of one sort or another. Brookner shows in the unfulfilled bodies of her heroines that oppressiveness on women and the predatoriness of men have not withered. She explores eighteenth, and nineteenth-century concepts of femininity and finds many of them still valid.
Benzer Tezler
- Cinsiyet rolü ve örgütsel yansımaları üzerine bir araştırma
A research on the role of gender and organizational implications
SÜHEYLA GÜRSÖZLÜ
- Ataerkil sistem bağlamında toplumsal cinsiyet rolleri ve namus kavramı ve bu kavramlar analizinde yazılan ?Makas? filmi
According to the concept of patriarchal system, analizing social gender and the term honour a movie ?Makas?
ELMAST GÖLCÜK
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Sahne ve Görüntü SanatlarıKadir Has ÜniversitesiFilm Drama Bölümü
DOÇ. DR. ÇETİN SARIKARTAL
- Halkla ilişkiler eğitimi gören üniversite öğrencilerinin kadınların halkla ilişkiler alanında yönetici olmalarına ilişkin tutumları: Cinsiyet ve cinsiyet rolü yöneliminin etkileri
Public relations students' attitudes towards woman managers in public relations: Effects of gender and gender role orientation
KÜBRA TURAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Halkla İlişkilerBaşkent ÜniversitesiHalkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HANİFE ANDAÇ DEMİRTAŞ MADRAN
- Negotiating the feminine ideal in postmodern women's writing: Kate Atkinson's Emotionally Weird and Sarah Waters' Fingersmith
Postmodern kadın yazınında dişi ideal: Emotionally Weird ve Fingersmith
HATİCE YURTTAŞ
Doktora
İngilizce
2014
İngiliz Dili ve Edebiyatıİstanbul ÜniversitesiBatı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ESRA MELİKOĞLU
- İnci Aral'ın romanlarının tema, yapı,dil ve üslup yönünden incelenmesi
Analysing İnci Aral's novels thematically, structurally, linguistically and stylistically
NURAY ÖRNEK
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
Türk Dili ve EdebiyatıFırat ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. TARIK ÖZCAN