Geri Dön

Primer akciğer adenokarsinomlarında klinik ve radyolojik bulgular ile prognoz arasındaki ilişki

Relationship between clinical and radiological findings and prognosis in primary lung adenocarcinomas

  1. Tez No: 870982
  2. Yazar: İLKİN YETİŞKİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SEMRA BİLAÇEROĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: akciğer adenokarsinomu, kavitasyon, mortalite, tümör çapı, SUVmax, lung adenocarcinoma, cavitation, mortality, tumor diameter, SUVmax
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İzmir Dr.Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 62

Özet

Amaç: Bu çalışmada, akciğerin primer adenokarsinomlarında klinik ve radyolojik bulguların prognozla ilişkisini araştırmak amaçlanmıştır. Çalışmanın hipotezi,“Kavitasyon gösteren primer akciğer adenokarsinomlarında prognoz daha kötüdür”şeklinde belirlenmiştir. Gereç ve Yöntem: Retrospektif kohort tasarımıyla yürütülen bu çalışmada, 01.01.2014-01.01.2022 tarihleri arasında SBÜ İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi'nde primer akciğer adenokarsinomu tanısı ile takip edilmiş hastaların dosya verileri tarandı. Toplam 12600 primer akciğer kanseri tanılı hastanın 6000 (%47)'sini oluşturan akciğer adenokarsinomlu hastaların 148 (%2,4)'ünde, radyolojik olarak primer tümörde kavitasyon saptanırken, 5852 (%97,6)'sında kavitasyon saptanmadı. Kaviteli ve kavitesiz adenokarsinom grupları arasında sayıca önemli fark olması nedeniyle, istatiktiksel örneklem büyüklüğü (her grup için 175 hasta) dikkate alınarak, kavitesiz adenokarsinom grubundan 148 hasta prognostik değerlendirmeler için random olarak alındı. Çalışmaya dahil edilen toplam 296 hasta yaş ve cinsiyet yanısıra, primer tümörün kavitasyonu, çapı, lober lokalizasyonu, pozitron emisyon tomografi/bilgisayarlı tomografideki SUVmax değeri, mediastene veya toraks duvarına invazyonu ve tanı anındaki evresi, cerrahi tedavi, kemoterapi, radyoterapi veya kemoradyoterapinin prognoza etkisi açısından değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 296 hasta (kadın/erkek: 36/260, yaş: 62,10 ±9,69, 28-86 yıl) için takip süresi 10 gün-96 ay arasındadır. Hastaların 238'i (%80,4) eksitus olmuş, 58'i (%19,6) sağ olarak takip edilmiştir. Receiver operating curve (ROC) analiziyle değerlendirmede, sayısal parametrelerden yaş, tümör çapı ve SUVmax değeri, mortaliteyi etkileyebilecek parametreler olarak belirlendi (p 63 yıl, tümör çapı, mediasten invazyonu, orta lob/lingula lokalizasyonu, evre 4, SUVmax> 6.8, RT, KT+RT ve cerrahi tedavi mortalite açısından anlamlı parametreler olarak ön plana çıktı (p0.05). Benzer şekilde, cerrahi tedavi almış olan kavitasyonlu ve kavitasyonsuz gruplar arasında mortalite açısından fark bulunmadı sırasıyla, 15/31 (%48,39) eksitus, beklenen medyan sağkalım: 41,49 aya karşılık 16/39 (%41,03) eksitus, beklenen medyan sağkalım: 67,81 ay, p=0,967. Cerrahi tedavi almamış kaviteli ve kavitesiz gruplar arasında da mortalite açısından fark saptanmadı sırasıyla, 109/117 (%93,16) eksitus, beklenen medyan sağkalım: 9,13 aya karşılık 98/109 (%89,91) eksitus, beklenen medyan sağkalım: 11,14 ay, p= 0,221. Tek değişkenli analizde anlamlı bulunan parametreler yanısıra, anlamlılık sınırına yaklaşan kavitasyon varlığı çok değişkenli analize dahil edildi; ancak anlamlı bulunan RT almış olmak, KT+RT almış olmakla ilişkili bulunduğu için değerlendirmeye alınmadı. Çok değişkenli analizde yaş> 63 yıl, SUVmax> 6,8, cerrahi tedavi almamış olmak ve evre 4, sağkalım üzerine olumsuz etkili, istatistiki açıdan anlamlı parametreler olarak bulundu (p63 yıl, SUVmax>6,8, cerrahi tedavi almamış olmak ve evre 4 hastalığın sağkalım üzerine olumsuz etkili güçlü faktörler olduğu ve istatistiksel anlamlı etkisi gösterilememekle birlikte, kavitasyon varlığının daha fazla sayı ve oranda mortaliteyle ilişkili olduğu kanısına varılmıştır. Akciğer adenokarsinomlarında kavitasyonun mortalite üzerine net etki-sini göstermek için, prospektif, çok merkezli ve daha çok hasta içeren çalışmalara gereksinim vardır.

Özet (Çeviri)

Objective: To investigate the relations of clinical and radiologic findings in primary adenocarcinomas of the lung has been aimed in this study. The hypothesis of the study has been determined as“Prognosis is worse in cavitating primary adenocarcinomas of the lung.”Materials and Methods: In this study conducted with retrospective cohort design, the medical charts of the patients followed up with the diagnosis of primary adenocarcinoma of the lung between January 1, 2014 and January 1, 2022 in University of Health Sciences-Turkiye, Izmir Dr. Suat Seren Training and Research Hospital for Thoracic Medicine and Surgery were reviewed. While cavitation was determined radiologically in 148 (2.4%) of the patients with lung adenocarcinomas constituting 6000 (47%) of a total of 12600 patients with primary lung cancers, cavitation was not determined in 5852 (97.6%). As there was a numerically significant difference between the groups with and without cavity, considering the statistical sample size (175 patients/group) 148 patients from the adenocarcinoma group without cavity were taken randomly for prognostic assessments. A total of 296 patients included in the study were assessed regarding the prognostic effects of age and gender as well as cavitation, diameter, lobar localization, SUVmax value in positron emission tomography/computed tomography, mediastinal or thoracic wall invasion and stage-at-diagnosis of primary tumor, surgical treatment, chemotherapy, radiotherapy and chemoradiotherapy. Results: The follow-up was between 10 days and 96 months for the 296 patients (women/men: 36/260, age: 62.10±9.69, 28-86 years) included in the study. Of these patients, 238 (80.4%) were exitus and 58 (19.6%) were followed up alive. By the receiver operating curve (ROC) analysis, the numerical parameters: age, tumor diameter and SUVmax value were determined to be parameters that could affect mortality (p 63 years, tumor diameter, mediastinal invasion, middle lobe/lingula localization, stage 4, SUVmax> 6.8, RT, KT+RT and surgical treatment figured prominently as significant parameters regarding mortality (p0.05). Likewise, no difference was found between the surgically treated groups with and without cavity 15/31 (48.39%) exitus, expected median survival: 41.49 months versus 16/39 (41.03%) exitus, expected median survival: 67.81 months respectively, p=0,967. No difference was shown also between the nonsurgical groups with and without cavity  109/117 (93.16%) exitus, expected median survival: 9.13 months versus 98/109 (89.9%) exitus, expected median survival: 11.14 months, p= 0,221. The parameters found to be significant as well as presence of cavity that approached the border of significance by univariate analysis were included in the multivariate analysis; however, RT that was found to be significant was not included in the assessment as it was related with KT+RT. In multivariate analysis, age> 63 years, SUVmax> 6.8, not receiving surgical treatment and stage 4 were found to be significant parameters with negative effects on survival (p63 years, SUVmax>6.8, not receiving surgical treatment and stage 4 disease are strong factors with negative effect on survival in patients with primary adenocarcinoma of the lung and that presence of cavitation is related to mortality with higher numbers and rates although its statistically significant effect could not be shown. To show the clear effect of cavitation on mortality in adenocarcinomas of the lung, prospective and multicenter studies with higher number of patients are required.

Benzer Tezler

  1. Küçük hücreli dışı akciğer tümörlerinde thyroid transcription factor1, cytokeratin 7 ve cytokeratin 20 ekspresyonu

    The expression of thyroid transcription factor-1, cytokeratin 7 and cytokeratin 20 in nonsmall cell lung carcinomas

    BİRSEN TOSUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    PatolojiTrakya Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. LATİFE DOĞANAY

  2. Akciğer kanseri olgularında 18f-FDG tutulumunun klinik evre ve histolojik tip ile ilişkisi

    Relationship between primary lesion FDG uptake and clinical stage in different histologic subtypes of lung cancer

    ILGIN ŞAHİNER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Radyoloji ve Nükleer TıpGazi Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TAMER ATASEVER

  3. Akciğer adenokarsinomlarında tümör tomurcuklanmasının klinikopatolojik özellikleri ve prognostik değerlerle karşılaştırılması

    Clinicopathological features of tumor budding in lung adenocarcinomas and comparison with prognostic values

    KADİR BATURHAN ÇİFLİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göğüs CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDAL YEKELER

  4. Küçük hücreli karsinom dışı akciğer karsinomlarında nöroendokrin diferansiyasyon ve prognostic önemi

    Neuroendocrine differantiation and prognostic significance in non-small cell lung carcinomas

    SİBEL ÖZTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    PatolojiAnkara Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE SERTÇELİK

  5. Küçük hücreli dışı akciğer kanseri nedeni ile lobektomi veya daha geniş rezeksiyon yapılan hastalarda preoperatif PET-BT'nin tanısal verimliliği

    Diagnostic efficiency of preoperative PET-CT in patients undergoing lobectomy or more extensive resection for non-small cell lung cancer

    VASIF İNAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Göğüs CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET ÜÇVET