37 hafta ve üstü gebeliklerde kategori 3 non stress test ile delta nötrofil indeks ilişkisi
Correlation between category 3 non stress test results and delta neutrophil index levels in pregnancies of 37 weeks and above
- Tez No: 871995
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ESENGÜL TÜRKYILMAZ ŞENER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 82
Özet
ÖZET Amaç: Bu çalışmanın temel amacı, 37 hafta ve üstü gebeliklerde Kategori 3 NST sonuçları ile DNİ seviyeleri arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Özellikle, bu ilişkinin doğum öncesi dönemdeki gebelik komplikasyonlarını ve fetal sağlık durumunu öngörmedeki önemini anlamak hedeflenmiştir. Bununla birlikte, çalışmanın belirli amaçları şunlardır: 1. 37 hafta ve üstü gebeliklerde Kategori 3 NST sonuçlarının sıklığı ve dağılımını belirlemek. 2. Aynı gebeliklerde DNİ seviyelerinin dağılımını ve değişkenliklerini analiz etmek. 3. Kategori 3 NST sonuçları ile DNİ seviyeleri arasında olası bir ilişki olup olmadığını değerlendirmek. 4. Elde edilen bulguları literatürle karşılaştırarak mevcut bilgiye katkı sağlamak ve ileri araştırmalar için temel oluşturmak. Bu amaçlar doğrultusunda, çalışmanın sonuçları, gebelik yönetiminde klinik uygulamalara rehberlik etmek ve gebelik komplikasyonlarını önceden tahmin etmede daha etkili stratejiler geliştirmek için kullanılabilir. Gereç ve Yöntem: Araştırma retrospektif vaka kontrol çalışması olarak dizayn edilmiştir. Araştırmada 37 hafta ve üstü gebeliği olup doğum yapmış olan antenatal kliniğince takip edilen hastaların, doğum öncesindeki 1 hafta içinde alınan kanlarında DNİ değeri (delta nötrofil index), hemogram parametrelerine bakıldı. Hastaların bilgilendirilmiş onamları alınarak çalışmaya dahil edildi. İstatistiki analiz dahil çalışma 5 aylık periyotta tamamlandı. Hastanemiz etik ve akademik kurul onayları alındıktan sonra; araştırma için 2023 yılında Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Antenatal Kliniğine başvurup DNİ ve hemogram parametreleri çalışılmış, NST ile takip edilmiş, 1 hafta içerisinde doğum yapmış ve takiplerine hastanemizde devam etmiş hastaların bilgileri hastaların onamının alınmasının ardından hastane otomatizasyon sistemi ve hastane arşivinden tarandı. Yenidoğanlara ait veriler de aynı şekilde hasta otomatizasyon sistemi ve hastane arşivinden alındı. Çalışma popülasyonunu hastanemiz Kadın Hastalıkları ve Doğum Antenatal travaylarında 37 hafta ve üstü olarak doğum yapmış olan Kategori 3 NST'ye sahip olan hastalar oluşturdu. Kontrol grubunu ise yine aynı klinikçe takip edilmiş Kategori 1 veya 2 NST'ye sahip doğumundan 1 hafta öncesi ve içerisindeki tarihte DNİ parametresi ve hemogram tetkiki yapmış çalışmaya yine aynı şekilde onam vermiş hastalar oluşturmaktaydı. Çalışmamızda araştırma populasyonunu oluşturan kadınların yaş, gebelik haftası, gebelik sayıları, vücut kitle indeksi, doğum şekli, doğum sonrasında bebeklerin Apgar skorları ve yenidoğan yoğun bakıma yatış durumu, laboratuar değerleri (hemogram parametreleri (hematokrit,wbc,neu,lym), NLR, DNİ ) bakılarak 37 hafta ve üstü gebeliklerde Kategori III NST İle DNİ (Delta nötrofil index) ve diğer kan parametreleri arasındaki ilişki incelendi. Bu parametlerlerle yenidoğan sonuçları arasında da ikincil amaçlar doğrultusunda ilişki arandı. Bulgular: Çalışmaya katılan kontrol grubu hastalarının WBC ortalaması 15,43±3,69 olarak bulunmuştur. Çalışma grubu hastalarının WBC ortalaması ise 15,82±4,21 olarak bulunmuştur. Kategori 3 NST'ye sahip olan hastaların WBC ortalaması daha yüksek olarak bulunmuştur ve iki grup arasında WBC ortalaması istatistiki olarak anlamlı fark göstermiştir. WBC ortalaması daha yüksek olan grubun Kategori 3 NST'ye sahip olma olasılığı daha yüksektir. Çalışmaya katılan kontrol grubu hastalarının NEU# ortalaması 12,26±1,89 olarak bulunmuştur. Çalışma grubu hastalarının NEU# ortalaması ise 12,59±1,93 olarak bulunmuştur. Kategori 3 NST'ye sahip olan hastaların NEU# ortalaması daha yüksek olarak bulunmuştur fakat iki grup arasında NEU# ortalaması istatistiki olarak anlamlı fark göstermemektedir. NEU# ortalaması NST Kategorisi açısından prediktif bir marker olarak kullanılamaz. Çalışmaya katılan kontrol grubu hastalarının LYM# ortalaması 1,97±0,38 olarak bulunmuştur. Çalışma grubu hastalarının LYM# ortalaması ise 2,06±0,41 olarak bulunmuştur. Kategori 3 NST'ye sahip olan hastaların LYM# ortalaması daha yüksek olarak bulunmuştur ve iki grup arasında LYM# ortalaması istatistiki olarak anlamlı fark göstermektedir. LYM# ortalaması NST Kategorisi açısından prediktif bir marker olarak kullanılabilir. Çalışmaya katılan kontrol grubu hastalarının HGB ortalaması 11,5±1,63 olarak bulunmuştur. Çalışma grubu hastalarının HGB ortalaması ise 11,58±1,58 olarak bulunmuştur. Kategori 3 NST'ye sahip olan hastaların HGB ortalaması daha yüksek olarak bulunmuştur fakat iki grup arasında HGB ortalaması istatistiki olarak anlamlı fark göstermemektedir. HGB ortalaması daha yüksek olan grubun Kategori 3 NST'ye sahip olma olasılığı daha yüksek olsa da bu istatistiki anlamda genellenemez. Çalışmaya katılan kontrol grubu hastalarının PLT ortalaması 11,5±1,63 olarak bulunmuştur. Çalışma grubu hastalarının PLT ortalaması ise 11,58±1,58 olarak bulunmuştur. Kategori 3 NST'ye sahip olan hastaların PLT ortalaması daha yüksek olarak bulunmuştur fakat iki grup arasında PLT ortalaması istatistiki olarak anlamlı fark göstermemektedir. PLT ortalaması daha yüksek olan grubun Kategori 3 NST'ye sahip olma olasılığı daha yüksek olsa da bu istatistiki anlamda genellenemez. Çalışmaya katılan kontrol grubu hastalarının HCT ortalaması 261,07±37,41 olarak bulunmuştur. Çalışma grubu hastalarının HCT ortalaması ise 262,96±37,39 olarak bulunmuştur. Kategori 3 NST'ye sahip olan hastaların HCT ortalaması daha yüksek olarak bulunmuştur fakat iki grup arasında HCT ortalaması istatistiki olarak anlamlı fark göstermemektedir. HCT ortalaması Kategori 3 NST'yi predikte edememektedir. Çalışmaya katılan kontrol grubu hastalarının PCT ortalaması 0,21±0,03 olarak bulunmuştur. Çalışma grubu hastalarının PCT ortalaması ise 0,21±0,03 olarak bulunmuştur. Kategori 3 NST'ye sahip olan hastaların PCT ortalaması daha yüksek olarak bulunmuştur fakat iki grup arasında PCT ortalaması istatistiki olarak anlamlı fark göstermemektedir. PCT ortalaması Kategori 3 NST'yi predikte edememektedir. Çalışmaya katılan kontrol grubu hastalarının DNİ ortalaması 1,2±0,4 olarak bulunmuştur. Çalışma grubu hastalarının DNİ ortalaması ise 1,41±0,44 olarak bulunmuştur. Kategori 3 NST'ye sahip olan hastaların DNİ ortalaması daha yüksek olarak bulunmuştur ve iki grup arasında DNİ ortalaması istatistiki olarak anlamlı fark göstermiştir. DNİ ortalaması daha yüksek olan grubun Kategori 3 NST'ye sahip olma olasılığı daha yüksektir. Bu açıdan DNİ Kategori 3 NST'yi predikte edebilmek için bir marker olarak kullanılabilir. Çalışmaya katılan kontrol grubu hastalarının NLO ortalaması 1,89±0,64 olarak bulunmuştur. Çalışma grubu hastalarının NLO ortalaması ise 2,11±0,67olarak bulunmuştur. Kategori 3 NST'ye sahip olan hastaların NLO ortalaması daha yüksek olarak bulunmuştur ve iki grup arasında NLO ortalaması istatistiki olarak anlamlı fark göstermiştir. NLO ortalaması daha yüksek olan grubun Kategori 3 NST'ye sahip olma olasılığı daha yüksektir. Bu açıdan NLO Kategori 3 NST'yi predikte edebilmek için bir marker olarak kullanılabilir. Çalışmaya katılan kontrol grubu hastalarının yenidoğanlarının 1. Dakika Apgar skoru ortalaması 7,47±0,89 olarak bulunmuştur. Çalışma grubu hastalarının yenidoğanlarının 1. Dakika Apgar skoru ortalaması ise 7,1±0,93 olarak bulunmuştur. Kategori 3 NST'ye sahip olan hastaların yenidoğanlarının 1. Dakika Apgar skoru ortalaması daha düşük olarak bulunmuştur ve iki grup arasında hastaların yenidoğanlarının 1. Dakika Apgar skoru ortalaması istatistiki olarak anlamlı fark göstermektedir. Çalışmaya katılan kontrol grubu hastalarının yenidoğanlarının 5. Dakika Apgar skoru ortalaması 8,76±0,75 olarak bulunmuştur. Çalışma grubu hastalarının yenidoğanlarının 5. Dakika Apgar skoru ortalaması ise 8,4±0,95 olarak bulunmuştur. Kategori 3 NST'ye sahip olan hastaların yenidoğanlarının 5. Dakika Apgar skoru ortalaması daha düşük olarak bulunmuştur ve iki grup arasında hastaların yenidoğanlarının 5. Dakika Apgar skoru ortalaması istatistiki olarak anlamlı fark göstermektedir. Çalışmaya katılan kontrol grubu hastalarının yenidoğanlarının yoğun bakıma yatış oranı %3,2 olarak bulunmuştur. Çalışma grubu hastalarının yenidoğanlarının yoğun bakıma yatış oranı ise %7,2 olarak bulunmuştur. Kategori 3 NST'ye sahip olan hastaların hastalarının yenidoğanlarının yoğun bakıma yatış oranı daha yüksek olarak bulunmuştur ve iki grup arasında hastaların hastalarının yenidoğanlarının yoğun bakıma yatış oranı istatistiki olarak anlamlı fark göstermektedir. Sonuç: Beyaz küre sayısı, lenfosit sayısı, DNİ ve NLO değerleri Kategori 3NST birlikteliği ile ilişkili bulunmuştur. Bu değerler aynı zamanda düşük Apgar skoru ve yenidoğan yoğun bakım ihtiyacı ile de ilişkilidir. Bu enfektif değerlerin yüksek olduğu hastaların daha yakın takibi yapılarak ve doğum şekli ve zamanlaması düzenlenmelidir. Kötü fetal sonuçlar, bozulmuş NST ile özllikle DNİ ve NLO değerleri arasında ciddi korelasyon vardır.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT Title: Correlation Between Category 3 NST Results and Delta Neutrophil Index Levels in Pregnancies of 37 Weeks and Above: A Retrospective Case-Control Study Objective: The primary aim of this study is to determine the relationship between Category 3 NST results and Delta Neutrophil Index (DNI) levels in pregnancies of 37 weeks and above. Specifically, understanding the significance of this relationship in predicting pregnancy complications and fetal health during the antepartum period is targeted. Additionally, specific objectives of the study include: 1. Determining the frequency and distribution of Category 3 NST results in pregnancies of 37 weeks and above. 2. Analyzing the distribution and variability of DNI levels in the same pregnancies. 3. Evaluating the potential relationship between Category 3 NST results and DNI levels. 4. Contributing to existing knowledge and laying the groundwork for further research by comparing the findings with the literature. In line with these objectives, the results of the study can guide clinical practices in pregnancy management and aid in the development of more effective strategies for predicting pregnancy complications. Materials and Methods: The research was designed as a retrospective case-control study. Delta Neutrophil Index (DNI) values in the blood samples taken within one week before delivery were analyzed for patients who had pregnancies of 37 weeks and above and were followed by the antenatal clinic. Informed consent was obtained from the patients, and the study was completed within a five-month period, including statistical analysis. After obtaining ethical and academic approvals from our hospital, data of patients who had undergone NST monitoring and delivered within one week were retrieved from the hospital automation system and archives. Neonatal data were also obtained from the same sources. The study population consisted of patients who delivered at 37 weeks and above with Category 3 NST results in our hospital's antenatal clinics. The control group comprised patients who were followed by the same clinic, had Category 1 or 2 NST results, underwent DNI parameter and hemogram tests one week prior to delivery, and provided consent for the study. Various demographic and clinical parameters of the study population were analyzed, including age, gestational weeks, parity, body mass index, mode of delivery, Apgar scores of newborns, neonatal intensive care unit admission status, and laboratory values (hemogram parameters, NLR, DNI). Results: The mean white blood cell (WBC) count was found to be higher in patients with Category 3 NST compared to the control group, showing a statistically significant difference. However, the mean neutrophil count (NEU#) did not show a significant difference between the two groups, indicating that NEU# may not be predictive of NST Category. On the other hand, the mean lymphocyte count (LYM#) was significantly higher in patients with Category 3 NST, suggesting its potential as a predictive marker. The mean values of hemoglobin (HGB), platelets (PLT), hematocrit (HCT), and plateletcrit (PCT) did not show statistically significant differences between the two groups. However, the mean DNI and neutrophil to-lymphocyte ratio (NLO) values were significantly higher in patients with Category 3 NST, indicating their potential as predictive markers. Furthermore, the 1st and 5th-minute Apgar scores were lower in newborns of patients with Category 3 NST, and the rate of neonatal intensive care unit admission was higher in this group, showing statistically significant differences. Conclusion: White blood cell count, lymphocyte count, DNI, and NLO values were found to be associated with Category 3 NST results. These values were also correlated with low Apgar scores and the need for neonatal intensive care. Patients with elevated inflammatory markers should be closely monitored, and delivery timing and mode should be adjusted accordingly. There is a significant correlation between poor fetal outcomes and abnormal NST, particularly with DNI and NLO values.
Benzer Tezler
- Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı polikliniklerine başvuran gebelerde tetanoz bağışıklığı ve ilişkili etmenler
Tetanus immunity and related factors among pregnants who apply to outpatient clinics of the department of gynecology and obstetric clinic of Ankara University School of Medicine
PELİN ÜNALDİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Halk SağlığıAnkara ÜniversitesiHalk Sağlığı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BİRGÜL PİYAL
- Erken ve geç preeklampsi olgularında maternal serum endokan düzeyinin incelenmesi
Maternal serum endocan levels in early onset and late onset preeclampsia
GÖKÇE NAZ KÜÇÜKBAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DİLEK ŞAHİN
DOÇ. DR. CEM YAŞAR SANHAL
- Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Kliniğine 2008 yılında yatan hastaların sosyodemogrofik ve diğer özellikleri
The sociodemographic and other features of the newborn patients that admitted to the Dicle University Medicine Faculty Newborn Pediatric in 2008
HASAN BALIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. M.CELAL DEVECİOĞLU
- 18-49 yaş arası lohusaların ruhsal durumlarının emzirme tutumuna etkisi
The effect of mental status of mothers aged 18-49 YEARS on DEC attitude to breastfeeding
SAFİYE SEÇİL AKGÜN ÇALIŞKANYÜREK
Tıpta Uzmanlık
İngilizce
2021
Aile HekimliğiSağlık Bilimleri ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DUYGU İLKE YILDIRIM
- Erken doğum tehditi tanısıyla prepartum steroid tedavisi alan ve 37.haftadan sonra gerçekleşen doğumlarla steroid tedavisi almayan term gebeliklerin neonatal sonuçlarının karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
ESENGÜL BULÇAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık BakanlığıKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HALİL ASLAN