Geri Dön

Tiroid fonksiyon bozuklukları ile meme kanseri arasındaki ilişkinin menopozal duruma göre değerlendirilmesi

Evaluation of the relationship between thyroid dysfunction and breast cancer according to menopausal status

  1. Tez No: 875128
  2. Yazar: SABİHA NUR ÖZMEN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ERSİN GÜRKAN DUMLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Meme kanseri, tiroid fonksiyon bozuklukları, menopoz, hipotiroidi, hipertiroidi, Breast cancer, thyroid dysfunction, menopause, hypothyroidism, hyperthyroidism
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 65

Özet

Giriş: Meme kanseri, dünyada ve Türkiye 'de kadınlar arasında en sık görülen ve en sık ölüme neden olan kanserdir. Türkiye ve dünya genelinde artan insidansı nedeniyle olası risk faktörlerinin belirlenmesi önem arz etmektedir. Tiroid ve memenin her ikisi de hormonal olarak hipotalamus-hipofiz-bez ekseni tarafından düzenlenir. Bu benzer hormonal düzenleme tiroid fonksiyon bozukluları ile meme kanseri arasında olası ilişkileri meydana getirmektedir Tiroid fonksiyon bozuklukları ile meme kanseri arasındaki ilişkinin belirlenmesi olası risk analizi ve önleyici çalışmalar açısından önemlidir.Bununla birlikte hipotiroidi ve hipertiroidinin meme kanseri riski üzerindeki etkisi ve menopozal ilişkisi henüz aydınlatılmamıştır. Amaç: Bu çalışmanın amacı, meme kanseri hastalarının tiroid fonksiyon test sonuçlarını menopozal durumuna göre karşılaştırarak meme kanseri riski üzerine etkisinin değerlendirilmesidir. Yöntem: Çalışmamıza Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Genel Cerrahi Kliniğine Şubat 2019-Ekim 2023 yılları arasında başvuran ve meme kanseri tanısı alan kadın hastalar dahil edildi. Primer tanısı hastanemizde konulmamış ve nüks ile başvuran hastalar, erkek hastalar ve sistemsel bilgilerine ulaşılamayan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Araştırmaya dahil edilen hastaların Ankara Bilkent Şehir Hastanesi veri sisteminde yaş, cinsiyet gibi demografik bilgileri ,postoperatif patoloji ,tanısal biyopsi patolojik değerlendirilmesi ve preoperatif kan tablosundaki tiroid fonksiyon testi(sT4,sT3 ve TSH) sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Çalışmaya dahil edilen 1469 hasta premenopozal ve postmenopozal olarak iki gruba ayrıldı .Tiroid fonksiyon testi sonuçları ,ötiroidi, hipertiroidi ve hipotiroidi olarak sınıflandırıldı. Premenopozal ve postmenopozal grup tiroid fonksiyon testleri sınıflandırılarak her iki grup kendi içerisinde olası ilişki açısından değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 532 (%36,2) hasta premenopozal ,937 (%63,8) hasta postmenopozal dönemde tanı almıştı. Hastaların yaş ortalaması 56,43 'tür. Değerlendirilen hastaların %16,7 sinin hipotiroidi ,%2,2 sinin hipertiroidi tanısı mevcuttu..1191 hasta(%81,1) ötiroidikti. Ortalama TSH değeri 2,04 mUI/ml, sT3 değeri 3,01 pg/ml, sT4 değeri 1,23 ng/dl idi. Hastaların klinikopatolojik verileri ve menopozal durum arasındaki ilişki değerlendirildiğinde premenopozal kadınlarda ortalama sT3 değeri 3,1 pg/dl, sT4 değeri 1,1 ng/dl TSH değeri 1,5 mIU/ml olarak ölçüldü. Bu değerler postmenopozal kadınlarda sT4 değeri 1,1 ng/dl ,sT3 değeri 3 pg/dl, TSH değeri 1,6 mIU/ml olarak değerlendirildi. TSH değerleri ile menopozal durum arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki izlenmedi (p=0.332) . Hipotiroidi hastalarının %71,5 i, hipertiroidi hastalarının %75 i postmenopozal olarak izlendi. Hipotiroidi ve hipertiroidi arasında yapılan regresyon analizinde ötiroidik hastaları referans grup kabul ettiğimizde %73,5 doğruluk oranı ile postmenopozal gruptaki hastaların hipotirodik olma olasılığını daha yüksek bulunmadı. Hipertiroidi ve postmenopozal dönem arasında ise bir ilişki bulunmadı. Sonuç: Çalışmamızda tiroid fonksiyon bozuklukları ile meme kanseri arasında, özellikle hipotiroidi tanılı postmenopozal kadınlarda daha belirgin olmak üzere ilişki olduğu izlendi. Çalışma verilerimizin retrospektif incelemelere dayalı olması nedeniyle hastalık seyri ve prognoz üzerine etkisi değerlendirilememektedir. Bu nedenle tiroid fonksiyon bozukluklarının premenopozal ve postmenopozal kadınlarda prognoza, hastalık seyrine etkisinin değerlendirilmesi ile, hipotiroidi ve hipertiroidi hastalarının meme kanseri riski açısından uzun süreli takiplerini içeren prospektif çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır

Özet (Çeviri)

Backround: Breast cancer is the most common cancer and the leading cause of death among women in the world and in Turkey. Due to its increasing incidence in Turkey and worldwide, it is important to identify possible risk factors. The thyroid and breast are both hormonally regulated by the hypothalamus-pituitary-gland axis. Determining the relationship between thyroid dysfunctions and breast cancer is important in terms of risk analysis and preventive studies. However, the effect of hypothyroidism and hyperthyroidism on breast cancer risk and the menopausal relationship have not yet been elucidated. Aim: The aim of this study was to compare thyroid function test results of breast cancer patients according to menopausal status and to evaluate the effect on breast cancer risk. Methods: Our study included female patients who were admitted to the General Surgery Clinic of Ankara Bilkent City Hospital between February 2019 and October 2023 and diagnosed with breast cancer. Patients whose primary diagnosis was not made in our hospital and who presented with recurrence, male patients and patients whose systemic information could not be accessed were excluded from the study. Demographic information such as age, gender, postoperative pathology, diagnostic biopsy pathologic evaluation and thyroid function test (sT4, sT3 and TSH) results in the preoperative blood table were retrospectively evaluated in the data system of Ankara Bilkent City Hospital. The 1469 patients included in the study were divided into two groups as premenopausal and postmenopausal. Thyroid function test results were classified as euthyroidism, hyperthyroidism and hypothyroidism. Thyroid function tests of premenopausal and postmenopausal groups were classified and both groups were evaluated in terms of possible relationship Results:İncluded in the study, 532 (36.2%) patients were diagnosed in premenopausal period and 937 (63.8%) patients were diagnosed in postmenopausal period. The mean age of the patients was 56.43 years. Hypothyroidism was diagnosed in 16.7% and hyperthyroidism in 2.2% of the evaluated patients. 1191 patients (81.1%) were euthyroid. The mean TSH value was 2.04 mUI/ml, sT3 value was 3.01 pg/ml, sT4 value was 1.23 ng/dl. When the relationship between clinicopathological data and menopausal status was evaluated, the mean sT3 value was 3.1 pg/dl, sT4 value was 1.1 ng/dl and TSH value was 1.5 mIU/ml in premenopausal women. These values were evaluated as sT4 value 1,1 ng/dl, sT3 value 3 pg/dl, TSH value 1,6 mIU/ml in postmenopausal women. There was no statistically significant relationship between TSH values and menopausal status (p=0.332). 71.5% of hypothyroid and 75% of hyperthyroid patients were postmenopausal. In the regression analysis between hypothyroidism and hyperthyroidism, when we accepted euthyroid patients as the reference group, the probability of being hypothyroid was not higher in the postmenopausal group with an accuracy rate of 73.5%. No relationship was found between hyperthyroidism and postmenopausal period Conclusion: In our study, we observed an association between thyroid dysfunction and breast cancer, especially in postmenopausal women with hypothyroidism. Since our study data are based on retrospective examinations, the effect on disease course and prognosis cannot be evaluated. Therefore, prospective studies are needed to evaluate the effect of thyroid dysfunctions on prognosis and disease course in premenopausal and postmenopausal women and to follow up hypothyroid and hyperthyroid patients in terms of breast cancer risk.

Benzer Tezler

  1. Hodgkin lenfomalı hastalarda tedaviye bağlı geç komplikasyonların değerlendirilmesi

    Evaluation of treatment-related late complications in patients with hodgkin lymphoma

    SÜMEYRA ATÇI UFACIK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HematolojiPamukkale Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SİBEL HACIOĞLU

  2. Yeni tanı almış meme kanserli hastalarda tirodi fonksiyon bozukluğu ve d vitamini eksikliği sıklığının araştırılması

    Investigation of the prevalence of thyroid dysfunction, autoimmune thyroid disease and vitamin d deficiency in newly diagnosed breast cancer patients

    DURMUŞ AYAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    BiyokimyaSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERDİNÇ SERİN

  3. Tiroid fonksiyon bozuklukları ile mevsimler arasındaki ilişki

    Relationship between the thyroid dysfunction and seasonal variation

    CEMİL BİLİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıDüzce Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HAKAN CİNEMRE

  4. Serebrovasküler hastalarda tiroid fonksiyon testlerinin ve lipid düzeylerinin araştırılması

    Serebrovasküler hastalarda tiroid fonksiyon testlerinin ve lipid düzeylerinin araştirilmasi

    TANER ADSIZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    BiyoteknolojiFırat Üniversitesi

    Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ZAFER ÇAMBAY

  5. Yaşlılarda tiroid hastalıkları ile homosistein düzeyleri arasındaki ilişkisi

    Relation of diseases and homocysteine levels in the elderly

    LEVENT ORTABOZKOYUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. TESLİME ATLI