Geri Dön

Kronik hemodiyaliz hastalarında düzeltilmiş karotid arter akım zamanı ile diyaliz hipotansiyonu arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

Evaluation of the relationship between corrected carotid artery flow ti̇me and dialysis hypotension i̇n chronic hemodialysis patients

  1. Tez No: 875973
  2. Yazar: AHMET BİÇİCİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ORÇUN ALTUNÖREN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 72

Özet

Giriş ve Amaç: Hemodiyaliz işlemi sırasında en sık görülen komplikasyon diyaliz hipotansiyonudur. Diyaliz hipotansiyonunun sebebi basitçe intravasküler sıvının hemodiyalizle uzaklaştırılması ile ortaya çıkan bir hipovolemi ile açıklanabilir. Ancak aslında patogenez daha karmaşıktır. İki diyaliz seansı arasında alınan aşırı kilo (interdiyalitik kilo alımı), diyaliz sırasında yiyecek tüketilmesi, anemi varlığı, kardiyak debi yetersizliği, otonom sinir sistemi disfonksiyonu, gerçek hipovolemiler (sıvı kayıpları-kanamalar), antihipertansif ilaç kullanımı gibi çok sayıda faktör diyaliz hipotansiyonunun ortaya çıkışında rol oynar. Diyaliz sırasında kan basıncının düşmesi mortaliteyle ilişkili olduğu gibi diyaliz yetersizliğine, fistül trombozuna ve hasta konforunda bozulmaya da yol açar. Düzeltilmiş karotid arter akım zamanı (DKAZ) intravasküler volüm durumunu saptamada ve intravasküler volüm değişikliklerine ya da müdahalelerine cevabı ve kardiyak debiyi kestirmede kullanılabilen non-invaziv bir yöntemdir. Karotid arter kan akımı (KKA) da kardiyak debinin noninvaziv ve indirekt bir göstergesidir. Genel anestezi alacak hastalarda anestezi sırasında kan basıncı düşüşüyle DKAZ'nin korelasyonu saptanmış, anestezi ile indüklenen hipotansiyonu öngörmede %91 duyarlılığa sahip olduğu gösterilmiştir. Bir başka araştırmada DKAZ ile kıyaslandığında KKA'nin kardiyak debi ile daha iyi korelasyon gösterdiği saptanmıştır. Diyaliz hipotansiyonunun hangi hastalarda ortaya çıkabileceğinin önceden kestirilmesi, diyaliz hipotansiyonu gelişmesi muhtemel hastaların diyaliz yöntemlerinde ve diyalizde uygulanacak sıvı uzaklaştırma hızında düzenlemeler yaparak diyaliz hipotansiyonunun ve dolayısıyla mortalite ve morbiditenin önlenmesini sağlayacaktır. Hemodiyaliz hastalarında DKAZ ile diyaliz sırasında kan basıncı değişimi ve diyaliz hipotansiyonu gelişimi arasındaki ilişki daha önce çalışılmamış olup çalışmamız bu konudaki ilk çalışma olacaktır. Bu çalışmada amacımız DKAZ ve KKA ile diyaliz sırasında kan basıncı değişimi arasında ilişki olup olmadığını ve diyaliz öncesi bakılan DKAZ ve KKA'nin diyaliz hipotansiyonu gelişecek hastaları öngörüp göremediğini değerlendirmektir. Yöntemler: Çalışmaya Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hemodiyaliz Ünitesinde en az 6 aydır tedavi gören 18 yaş üstü gönüllü 50 hemodiyaliz hastası dahil edildi. Araştırma amacıyla yapılacak işlem diyaliz girişinden 10 dakika (dk) önce ve diyaliz bitiminden 10 dk sonra hastaların düzeltilmiş karotid arter akım zamanı (DKAZ) ve karotid arter kan akımı (KKA) değerleri araştırmacı tarafından kliniğimize ait doppler ultrason cihazı (Logiq P5, GE Healthcare, 12L lineer prob) ile ölçülerek kaydedildi. Hastaya yapılan doppler usg işlemi sırasında eş zamanlı olarak hastanın diyaliz öncesi ve diyaliz sonrası karotis arter çapı ve hastanın karotis intima media kalınlığı da ölçülerek kaydedildi. Ölçümler 3 defa yapılıp ortalaması alındı. Diyaliz öncesi, diyaliz işlemi boyunca 30 dk aralıklarla ve diyaliz bitiminde rutin olarak ölçülen kan basınçları not edilerek sistolik, diyastolik ve ortalama arter basınçları kaydedildi. Hastalar 4 farklı duruma göre değerlendirilip bunlardan en az bir tanesi olması durumunda intradiyalitik hipotansiyon (İDH) gelişmiş olarak kabul edildi. Bu durumlar; 1. SKB

Özet (Çeviri)

Introduction-Objective: The most common complication in the course of hemodialysis is dialysis hypotension. The cause of dialysis hypotension can be simply explained by hypovolemia resulting from the removal of intravascular fluid through hemodialysis. However, the pathogenesis is actually more complex. Several factors contribute to the occurrence of dialysis hypotension, including excessive weight gain between dialysis sessions (interdialytic weight gain), food consumption during dialysis, the presence of anemia, inadequate cardiac output, autonomic nervous system dysfunction, true hypovolemias (fluid losses—bleeding), and the use of antihypertensive medications. The drop in blood pressure during dialysis is associated with mortality and can also lead to dialysis insufficiency, fistula thrombosis, and a decrease in patient comfort. Corrected Carotid Artery Flow Time (cCFT) is a non-invasive method that can be used to determine intravascular volume status, predict the response to intravascular volume changes or interventions, and estimate cardiac output. Carotid artery blood flow (CBF) is also a non-invasive and indirect indicator of cardiac output. In patients undergoing general anesthesia, a correlation between cCFT and blood pressure drop during anesthesia has been identified, and it has been shown to have a sensitivity of 91% in predicting anesthesia-induced hypotension. Another study found that CBF showed a better correlation with cardiac output compared to cCFT. Predicting which patients might develop dialysis hypotension in advance will allow adjustments to be made in the dialysis methods and the fluid removal rate during dialysis for those patients likely to develop dialysis hypotension, thereby preventing dialysis hypotension and consequently reducing mortality and morbidity. The relationship between cCFT and changes in blood pressure during dialysis and the development of dialysis hypotension in hemodialysis patients has not been previously studied, and our study will be the first to address this topic. The aim of this study is to evaluate whether there is a relationship between cCFT and CBF and changes in blood pressure during dialysis, and to determine if pre-dialysis cCFT and CBF can predict which patients will develop dialysis hypotension. Methods: The study included 50 volunteer hemodialysis patients over the age of 18 who had been receiving treatment for at least 6 months at the Hemodialysis Unit of Kahramanmaraş Sütçü İmam University Faculty of Medicine. For the purpose of the research, 10 minutes before the start of dialysis and 10 minutes after the end of dialysis, the corrected carotid artery flow time (cCFT) and carotid artery blood flow (CBF) values of the patients were measured and recorded by the researcher using a doppler ultrasound device (Logiq P5, GE Healthcare, 12L linear probe) belonging to our clinic. Simultaneously with the doppler ultrasound procedure, the carotid artery diameter and carotid intima-media thickness of the patients before and after dialysis were also measured and recorded. The measurements were taken three times and averaged. The systolic, diastolic, and mean arterial pressures were recorded by noting the routinely measured blood pressures before dialysis, at 30-minute intervals during dialysis, and at the end of dialysis. Patients were evaluated according to four different conditions, and if at least one of these conditions was present, intradialytic hypotension (IDH) was considered to have developed. These conditions were defined as: 1. Systolic Blood Pressure (SBP)

Benzer Tezler

  1. Hemodiyaliz hastalarında aort duvar sertliği ile ilişkili faktörler

    Factors associated with aortic stiffness in hemodialyzis pati̇ents

    ALPER ERDAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Nefrolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALAATTİN YILDIZ

  2. Kronik hemodiyaliz hastalarında ACE gen polimorfizminin QT dispersiyonu ile ilişkisi

    The relationship of ACE gene polymorphism in hronic hemodialysis patients with QT dispersion

    AYSUN AVCU TORAMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    NefrolojiCelal Bayar Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEYHUN KÜRŞAT

  3. Hemodiyaliz hastalarında kardiyak repolarizasyon belirteçlerinin klinik bulgularla ilişkisi

    The relation of cardiac repolarization parameters with clinical findings in hemodialysis patients

    SUNA KALKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    NefrolojiKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ERTUĞRUL ERKEN

  4. Hemodiyaliz ve periton diyalizine giren kronik böbrek yetmezlikli hastalarda mineral ve kemik bozukluğu gelişiminin karşılaştırılması

    Comparison of mineral and bone disorder development in patients with chronic kidney failure in hemodialysis and peritoneal dialysis

    ŞEYMA SAVAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    NefrolojiErciyes Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OKTAY OYMAK

  5. Hemodiyaliz hastalarında intradiyalitik hipotansiyon sıklığı, serum ozmolaritesi ve elektrolitlerle ilişkisi

    Intradialytic hypotension frequency in hemodialysis patients, the relationship between serum ozmolarites and electrolyte

    ŞAYESTE AKKAN EREN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    NefrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM GÜNEY