Bizans ve Sâsânîler arasında Gassânîler (MS 200-636)
Ghassānids between Byzantium and Sassanids (AD 200-636)
- Tez No: 877668
- Danışmanlar: PROF. DR. TURHAN KAÇAR
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 186
Özet
Gassânîlerin tarihini, Geç Antik Çağ'da Bizans ve Sâsânîler ile arasındaki ilişkilerine odaklanarak inceleyen bu çalışmanın temel gayesi; Gassânîlerin her iki imparatorluğa yaklaşımı, Hıristiyanlığı benimsemeleri ve izledikleri siyaset hakkında geniş bir perspektiften hareketle, temel ve çağdaş kaynakların neler söylediği ve bunlardan çıkarabileceğimiz sonuçlarla ilgilenmektir. Me'rib Seddi'nin yıkılmasından sonra Yemen'den göç ederek Suriye'ye yerleşen Gassânîler, 6. yüzyılda Bizans İmparatorluğu'nun tabîyeti altına girmişlerdir. Bizans ve Sâsânîler arasında tampon bir devlet olarak görev üstlenmişlerdir. Buna göre Bizanslıların Arap müttefiki olarak doğu sınırlarını, Sâsânîler ve bedevî Arapların saldırılarına karşı korumuşlardır. Bütün bu hizmetlerinden dolayı Gassânîlerin hükümdarı Hâris b. Cebele (MS 528-569) Bizans imparatoru Iustinianus (MS 527-565) tarafından 529 yılında Konstantinopolis'e davet edilmiştir. Hâris'e büyük bir törenle imparator tarafından“phylarkhos”ünvanı verilmiştir. Esasen Iustinianus'un ona gösterdiği bu ilginin nedeni, İran'dan gelen tehditlere karşı alınan bir tedbirdi. Çünkü doğu sınırı, Sâsânî imparatoru I. Hüsrev Anuşirvân'ın (MS 531-579) tahta geçmesiyle yeniden tehlike altına girmişti. Nitekim Sâsânîler, Bizans'ın doğudaki topraklarına saldırmak için Irak'taki Arap müttefiki Lahmîlerle ittifak kurmuşlardı. Bu sırada Gassânîler ve Lahmîler arasında strata Diocletiana olarak isimlendirdikleri Suriye'nin sınır bölgesindeki meralar nedeniyle anlaşmazlık başlamıştı. Böylece Bizanslılar tarafından himaye edilen Gassânîler, hem Sâsânîler hem de Lahmîlerle mücadele etmek zorunda kalmışlardı. Suriye bölgesinde zamanla hâkimiyetini güçlendiren Gassânîler, ayrıca çöldeki göçebe Arapların saldırılarına karşı bölgedeki ticaret kervanlarının da güvenliğini sağlamışlardır. Geç Antik Çağ'da Bizans'ın en güçlü müttefiki Gassânîler olmuştu. Bizans kültürünün etkisiyle Suriye'de şehirler kurmuş, Arap ve Bizans medeniyetinin izlerini taşıyan kiliseler, manastırlar, saraylar, su kemerleri ve tiyatrolar inşa etmişlerdir. Bu nedenle 563 yılında Konstantinopolis'i ziyaret eden Gassânî hükümdarı Hâris b. Cebele, imparator Iustinianus tarafından ihtişamlı törenle karşılanmıştı. Bu ziyaretin en önemli sonucu Hâris'in, miafizit piskopos Yakub el-Berdaî'nin Urfa'ya dinî lider olarak atanmasını sağlamış olmasıdır. Zira Gassânîler miafizit Hıristiyanlardı. Böylece Kadıköy itikadı yanlısı diofizit olan Iustinianus'a rağmen miafizit Suriye kilisesinin yeniden canlanmasına yardımcı olmuşlardı. Ancak Bizans'ın Kadıköy karşıtlarına olan güvensizliği halefleri olan Münzir ve Nu'man'ın devrilmesiyle sonuçlanmıştır. Bundan sonra Gassânîleri oluşturan Arap kabileleri kendi liderlerini seçerek ayrı birer siyasî yapı oluşturmuşlardır. Dolayısıyla Gassânîler artık dağılmaya başlamıştı.
Özet (Çeviri)
This study explores the history of the Ghassānids during Late Antiquity, particularly their interactions with the Byzantines and Sassanids. Through a comprehensive analysis of primary and contemporary sources, the research examines the Ghassānids' approach to both empires, their adoption of Christianity, and their broader political strategies. It also seeks to draw conclusions from these sources. Following the collapse of the Ma'rib Dam, the Ghassānids migrated from Yemen and settled in Syria. By the 6th century, they became a client state of the Byzantine Empire. They served as a buffer state between the Byzantines and the Sassanids. In this capacity, they protected the eastern borders of the Byzantines as their Arab allies from the attacks of the Sassanids and Bedouin Arabs. In recognition of these services, the Ghassānid ruler Hārith ibn Jabala (AD 528-569) was invited to Constantinople by the Byzantine emperor Justinian (AD 527-565) in AD 529. Hārith was awarded the title of“phylarchos”, by the emperor with a grand ceremony. Justinian's strategic interest in the Ghassānids stemmed from the growing threat posed by the Iran in the east. The accession of Khusro I Anushirvan (AD 531-579) to the Sassanian throne reignited hostilities on the eastern Byzantine border. The Sassanids had formed an alliance with the Lakhmids, an Arab tribe in Iraq, to attack Byzantine territory in the east. At the same time, the Ghassānids and the Lakhmids were embroiled in a dispute over grazing lands in the Syrian border region known as the strata Diocletiana. As a result, the Ghassānids, who were under Byzantine patronage, found themselves fighting both the Sassanids and the Lakhmids. Over time, they consolidated their dominance in Syria and ensured the safety of trade routes from nomadic Arab attacks in the desert. The Ghassānids emerged as Byzantium's most steadfast ally during the Late Antique. They established numerous cities across Syria, deeply influenced by Byzantine culture, constructing magnificent structures that blended Arab and Byzantine architectural styles, including churches, monasteries, palaces, aqueducts, and theaters. Therefore, in AD 563, the Ghassānid ruler Hārith ibn Jabala paid a visit to Constantinople, where emperor Justinian warmly received him in a grand ceremony. This momentous visit yielded a significant outcome: Hārith successfully secured the appointment of the miaphysite bishop Jacob Baradaeus as the religious leader of Edessa. The Ghassānids themselves were staunch adherents of the miaphysite faith of Christianity. Consequently, despite emperor Justinian's personal alignment with the diophysite doctrine espoused by the Chalcedonian faith, the Ghassānids played a pivotal role in revitalizing the miaphysite Syrian church. However, Byzantium's lingering distrust of Chalcedonian opponents ultimately led to the overthrowing of Hārith's successors, Mundhir and Nu'mān. Subsequently, the Arab tribes that comprised the Ghassānid confederation fragmented as they elected their own leaders, marking the beginning of the Ghassānids decline.
Benzer Tezler
- Doğu roma ve Sâsânîler arasındaki iktisadi ilişkiler (Ms. V. ve VI. yüzyıllar)
Economic relations between Eastern Roman and Sassanids (Ms. 5th and 6th centuries)
HATİCE KAYRAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
TarihBilecik Şeyh Edebali ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET ALTUNGÖK
- Hz. Ömer Döneminde Güneydoğu Anadolu'daki fetih hareketleri
Fatah movements in Southeastern Anatolian During the term of Hz. Ömer
AYŞEGÜL ÖZTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
DinFırat Üniversitesiİslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ADEM TUTAR
- Karadeniz'in kuzeyindeki Türk devlet ve boylarının 4-12 yüzyıllar arasında çevre politikaları ve ilişkileri
Environmental policies and relations between 4 -12 centuries of Turkish state and height in the north of the black sea
ÖZNUR KOÇAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Tarihİstanbul ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİ AHMETBEYOĞLU
- Bizans İmparatorluğu Döneminde Trabzon (Siyasi, iktisadi ve idari tarihi 395-1204)
Trebizond at the Period of Byzantine Empire (Political, economic and administrative history 395-1204)
ALİ GENÇ
Doktora
Türkçe
2019
TarihManisa Celal Bayar ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ŞÜKRAN YAŞAR
- Yedikilise manastırı (Varagavank) mimarisi ve plastik süslemeleri
Architecture and plastic adornment of Seven Church Monastery
EDA ERİŞ KIZGIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Sanat TarihiYüzüncü Yıl ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. YALÇIN KARACA