Geri Dön

Çocukluk çağında otoimmün hepatit hastalığı(82 hastanın klinik, laboratuvar ve histopatolojik bulgularının değerlendirilmesi)

Autoimmune hepatitis in childhood (evaluation of clinical, laboratory, and histopathological findings in 82 patients)

  1. Tez No: 883023
  2. Yazar: EDA DÖLEK GÜVENKAYA
  3. Danışmanlar: PROF. HÜLYA DEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 144

Özet

Otoimmün hepatit (OİH), karaciğer hastalığının diğer bilinen nedenleri dışlandıktan sonra transaminaz yüksekliği, serolojik olarak otoantikorların varlığı, yüksek IgG düzeyi ve inflamatuvar karaciğer histolojisi ile tanısı konulan, immün aracılı bir karaciğer hastalığıdır. Bu çalışmada, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenterolojisi Bilim Dalı tarafından 1 Ocak 1994- 1 Ocak 2022 tarihleri arasında OİH tanısı ile takip edilmiş 82 hasta retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Çalışma grubundaki hastaların %57,3'ü kız, %42,7'si erkektir. Hastaların %63,4'ü Tip 1 OİH, %23,2'si Tip 2 OİH ve %13,4'ü seronegatif tip OİH'dir. Tip 1 OİH hastalarının ortalama tanı yaşı 9,69±3,75 yıl, Tip 2 OİH hastalarının ortalama tanı yaşı 9,05±4,88 yıl ve seronegatif OİH hastalarının ortalama tanı yaşı 10,17±4,42 yıldır. Başvuru esnasında en sık görülen şikayetler; sarılık (%43,9), halsizlik (%39) ve karın ağrısıdır (%35,4). Hastalığın ortaya çıkış şekline göre %39,1'ine akut viral hepatite benzer, %31,7'sine rastlantısal, %14,6'sına sinsi başlangıç, %13,4'üne siroz ve %1,2'sine akut karaciğer yetmezliği ile tanı konulmuştur. Tip 1 OİH hastalarının %88,5'inde ANA pozitifliği, %25'inde ASMA pozitifliği, %17,3'ünde ANA ve ASMA pozitifliği; Tip 2 OİH hastalarının %84,2'sinde anti-LKM-1 pozitifliği, %21'inde anti-LC-1 pozitifliği, %5,3'ünde anti-LKM-1 ve anti-LC-1 pozitifliği saptanmıştır. Karaciğer histopatolojik bulgularından lenfoplazmositik hücre infiltrasyonu hastaların %95,1'inde, interface hepatit %92,7'sinde, köprüleşme nekrozu %67,9'unda ve rozet formasyonu %28,4'ünde saptanmıştır. Hastaların %51,9'u kesin OİH, %48,1'i olası OİH olarak tanı almıştır. Tüm hastalara 2 mg/kg/gün dozundan prednizolon tedavisi verilmiştir. Hastaların %12,2'sine sadece prednizolon tedavisi, %14,6'sına prednizolonla eş zamanlı azatioprin tedavisi, %73,2'sine prednizolon tedavisinden sonra azatioprin tedavisi verilmiştir. Prednizolon ve azatioprin tedavisi verilen hastaların %4,9'una MMF tedavisi de verilmesi gerekmiştir. Hastaların remisyon durumu transaminaz seviyesi normal aralığa gelmesi“biyokimyasal remisyon”, transaminaz ve IgG seviyelerinin normal aralığa gelmesi“tam biyokimyasal remisyon”, transaminaz ve IgG seviyelerinin normal olması, otoantikorların negatifleşmesi veya belirgin düşük titrede olması ile birlikte karaciğerdeki inflamasyonun histolojik olarak düzelmesi ise“tam klinik remisyon”olarak kabul edilmiştir. Biyokimyasal remisyona 61 hasta girmiş olup bu hastaların %60,6'sı Tip 1 OİH, %26,2'si Tip 2 OİH ve %13,2'si seronegatif OİH'dir. Tam biyokimyasal remisyona 54 hasta girmiş olup bu hastaların %57,4'ü Tip 1 OİH, %27,8'i Tip 2 OİH ve %14,8'i seronegatif OİH'dir. Tam klinik remisyona giren ve tedavisi kesilen 10 hastanın beşi (%50) Tip 1 OİH, ikisi (%20) Tip 2 OİH ve üçü (%30) seronegatif tip OİH'dir. Başvuru şikayeti olmayan hastalarda tam biyokimyasal remisyon (%93,8) görülme oranı daha yüksek bulunmuştur (p=0,02). Akut viral hepatite benzer klinik tablo ile tanı konulan hastalarda biyokimyasal remisyon, diğer hastalara göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek (p=0,048), rastlantısal tanı konulan hastalarda tam biyokimyasal remisyon, diğer hastalara göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek (p=0,028) ve sinsi başlangıç ile tanı konulan hastalarda tam klinik remisyon, diğer hastalara göre istatistiksel olarak anlamlı düşük (p=0,023) bulunmuştur. Biyokimyasal remisyona giren hastaların OİH tanı skoru, girmeyen hastalara göre daha düşük; tam biyokimyasal remisyona giren hastaların OİH tanı skoru ise girmeyen hastalara göre daha düşük bulunmuştur (p

Özet (Çeviri)

Autoimmune hepatitis (AIH) is an immune-mediated liver disease diagnosed based on elevated transaminases, the presence of autoantibodies serologically, high IgG levels, and inflammatory liver histology after excluding other known causes of liver disease. In this study, 82 patients diagnosed with AIH and followed by the Hacettepe University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Gastroenterology between January 1, 1994, and January 1, 2022, were retrospectively evaluated. Of the patients in the study group, 57.3% were female, and 42.7% were male. 63.4% had Type 1 AIH, 23.2% had Type 2 AIH, and 13.4% had seronegative AIH. The average age at diagnosis was 9.69±3.75 years for Type 1 AIH, 9.05±4.88 years for Type 2 AIH, and 10.17±4.42 years for seronegative AIH. The most common complaints at presentation were jaundice (43.9%), fatigue (39%), and abdominal pain (35.4%). According to the onset of the disease, 39.1% were similar to acute viral hepatitis, 31.7% were incidental, 14.6% had an insidious onset, 13.4% were diagnosed with cirrhosis, and 1.2% were diagnosed with acute liver failure. ANA positivity was found in 88.5% of Type 1 AIH patients, 25% had ASMA positivity, and 17.3% had both ANA and ASMA positivity. In Type 2 AIH patients, 84.2% had anti-LKM-1 positivity, 21% had anti-LC-1 positivity, and 5.3% had both anti-LKM-1 and anti-LC-1 positivity. Histopathological findings included lymphoplasmacytic cell infiltration in 95.1% of patients, interface hepatitis in 92.7%, bridging necrosis in 67.9%, and rosette formation in 28.4%. 51.9% of patients received a definite diagnosis of AIH, while 48.1% were probable AIH. All patients were treated with prednisolone at a dose of 2 mg/kg/day. Treatment consisted of prednisolone only in 12.2% of patients, prednisolone with simultaneous azathioprine in 14.6%, and azathioprine after prednisolone in 73.2%. 4.9% of patients receiving prednisolone and azathioprine also required mycophenolate mofetil (MMF) treatment. The remission status of patients is considered as follows: normalization of transaminase levels is termed“biochemical remission”, normalization of both transaminase and IgG levels is termed“complete biochemical remission”, and normalization of transaminase and IgG levels along with either negativity or significantly low titers of autoantibodies, accompanied by histological improvement of liver inflammation, is considered“complete clinical remission”.61 patients achieved biochemical remission, with 60.6% having Type 1 AIH, 26.2% having Type 2 AIH, and 13.2% having seronegative AIH. 54 patients achieved complete biochemical remission, with 57.4% having Type 1 AIH, 27.8% having Type 2 AIH, and 14.8% having seronegative AIH. Among 10 patients who achieved complete clinical remission and discontinued treatment, 50% had Type 1 AIH, 20% had Type 2 AIH, and 30% had seronegative AIH. Complete biochemical remission was more commonly observed in patients without initial complaints (93.8%, p=0.02). Biochemical remission was statistically significantly higher in patients diagnosed with clinical symptoms similar to acute viral hepatitis (p=0.048), complete biochemical remission was higher in patients diagnosed incidentally (p=0.028), and complete clinical remission was lower in patients with insidious onset (p=0.023). Patients who achieved biochemical remission had a lower AIH diagnostic score than those who did not, and patients who achieved complete biochemical remission had a lower AIH diagnostic score than those who did not (p

Benzer Tezler

  1. Çocukluk çağı kronik karaciğer hastalarında koagülan ve antikoagülan faktör düzeyleri ile sEPCR'nin hastalık evresi ile ilişkisinin incelenmesi

    The levels of coagulant and anticoagulant factors in pediatric chronic liver disease and relation between sEPCR and the severity of the disease

    AYŞE SAYILI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    HematolojiAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZÜMRÜT UYSAL

  2. Pediatrik yaş grubu kronik karaciğer hastalarında tiroid fonksiyonlarının araştırılması

    The investigation of thyroid functions in pediatric age groupwith chronic liver diseases

    ŞEYMA ŞEBNEM ÖN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ECE BÖBER

  3. Çocukluk çağında kronik hepatit B enfeksiyonunda mannoz bağlayan lektin gen polimorfizminin rolü

    The effects of mannose binding lectin gen polymorphism on the progression of chronic hepatitis B infection in children

    GÜLİN ERDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıUludağ Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TANJU BAŞARIR ÖZKAN

  4. Pediatrik manyetik rezonans kolanjiopankreatografi uygulamaları

    Pediatric magnetic resonance cholangiopancreatography imaging

    SEDA KAYNAK ŞAHAP

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Radyoloji ve Nükleer TıpAnkara Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER SUAT FİTOZ

  5. Otoimmün tiroiditli hastalarda allerjik hastalık sıklığının araştırılması

    Investigation of allergic disease prevalence in patients with autoimmune thyroiditis

    DİLBER ADEMHAN TURAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Allerji ve İmmünolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EMİNE DİBEK MISIRLIOĞLU