Geri Dön

Implications of NFV-SDN technology on the telecom sector in Turkey

NFV-SDN teknolojisinin Türkiye'deki telekom sektörüne etkilerinin araştırılması

  1. Tez No: 883359
  2. Yazar: AHMET ÇETİN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DERYA GÜLTEKİN, DOÇ. DR. NİHAN YILDIRIM
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: İşletme, Business Administration
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İşletme Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İşletme Mühendisliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 141

Özet

Ağ sanallaştırma teknolojileri, temelde fiziksel ekipmanlar ve o ekipmanlara özelleştirilmiş yazılımlar üzerinden çalışan ağ fonksiyonlarının bu bağımlılıklarının ortadan kaldırılarak, herhangi bir paket yazılım haline getirilmesi ve donanımdan bağımsız bir şekilde sanal olarak çalıştırılabilmesidir. Ağ Fonksiyonlarının Sanallaştırılması (NFV-Network Function Virtualization) ve Yazılım Tabanlı Ağlar (SDN-Software Defined Network) kavramları, bu temeli dayanak alarak farklı ağ fonksiyonlarının sanallaştırılması için oluşturulmuş mimarilerdir. Servis sağlayıcılarının hızlı bir şekilde gerekli yeni ağ işlevlerini devreye alabilmeleri veya mevcut kapasitelerini büyütebilmeleri adına kaldıraç görevi görecek bir teknolojik gelişim olarak konumlanmaktadır. Telekom ekipmanları pazarı giderek genişlemekte olup, 2021 yılında son 4 yılda da üst üste büyüyerek 100 milyar doların üzerinde bir hacme ulaşmıştır. Artan sosyal medya kullanımı ve çevrimiçi yayın hizmetlerinin kullanım oranlarındaki artışlar yanısıra internet kullanım alışkanlıklarının değişimi ile alt yapıda yüksek hız ile düşük gecikmeye olan ihtiyacın artması nedeniyle, hizmet sağlayıcısı şirketlerin ağ ekipmanlarına yaptıkları yatırımlar da artmaya devam edecektir. Telekom altyapısında bulunan eski mimarideki (Legacy) sistemlerin kullanımına bağlı oldukları donanımların hem kurulumları hem de kapasitelerinin genişletilmesi uzun süreçler gerektiren projeler ile gerçekleştirilmektedir. Donanım bağımlılığın getirdiği bir yan etki de yüksek Sermaye Giderleri (Capital Expenditure-CAPEX) oluşturmasıdır. Diğer bir engel olarak, bu teknolojilerin güncellenmeleri veya değiştirilmeleri ile bakımları da ciddi İcraî Giderler (Operational Expenditure-OPEX) yaratmaktadır. Artan ekipman ihtiyaçları karşısında hizmet sağlayıcıları için hem süreçleri kısaltmak hem de maliyetleri düşürmek bir ihtiyaç haline gelmiştir. NFV/SDN teknolojileri bu ihtiyacı karşılama noktasında öne çıkmaktadır. Ancak ağ sanallaştırma teknolojilerinin daha geniş çaplı etkileri olacağı beklentisi mevcuttur. Ağ sanallaştırma teknolojileri ile Telekom hizmet sağlayıcıları alt yapılarını da tamamen Bulut sistemler üzerinden çalışacak şekilde konumlandırmaya başlayabileceklerdir. Bulut sistemler üzerinden çalışan yeni alt yapılar daha hızlı genişleyebilir, daha kolay ölçeklendirilebilir olacaklardır. Birbirinden bağımsız donanımların iletişim halinde olduğu işlevler yerine ortak bir donanım havuzu üzerinden çalışan işlevlerin ihtiyaçlara göre yapılanma değişikliklerinin yapılabilmesi, hatta bu tip operasyonel ihtiyaçların otomatize edilmesi ve ilerleyen dönemde makine öğrenmesi ve yapay zeka teknolojilerinin de dahil edilmesi ile tüm ağın yapay zeka destekli olarak kendi kendini yönetebilmesi de imkân dahilinde olacaktır. Tüm bu etkilerin ışığında, NFV/SDN teknolojilerinin Telekom sektöründeki tüm ekipman pazarını ve Operasyonel faaliyetleri değiştireceği beklentisi nedeniyle Deloitte (2016) bu teknolojinin 'yıkıcı teknoloji' olarak konumlanacağını belirtmektedir. Sektördeki değişimin ise sadece teknolojik olarak gerçekleşmeyeceği düşünülmektedir. Gelenekselleşmiş iletişim hizmeti sağlayıcıları (Communication Service Providers- CSP) altyapılarını bulut sistemlere taşıyarak ve hizmetlerini sanallaştırarak dijital servis sağlayıcıları (Digital Service Providers-DSP) olmaya başlayacaklardır. Bu şekilde sadece özel bulut sistemler (private cloud) üzerinden değil aynı zamanda genel bulut sistemleri (public cloud) üzerinden de hizmetler sağlanabilecektir. Bu sayede operatörlerin lisans aldıkları ülkelerde geniş maliyetli alt yapılar kurmak zorunda kalmadan da hızlıca hizmet verebilecekleri yeni bir dönem başlayacaktır. Ancak teknolojideki bu değişim, aynı zamanda hizmet sağlayıcılarının iş yapış şekillerini de temelde değiştirmeleri ihtiyacını doğurmaktadır. NFV/SDN teknolojilerinin hem Telekom organizasyonlarına hem de Telekom çalışanlarının yeteneklerine önemli ölçüde etki edeceği düşünülmektedir. Telekom şirketleri Ağ operasyon organizasyonlarını daha çok Bilgi Teknolojileri (Information Technologies-IT) Operasyon organizasyonları şeklinde yapılandırmaya geçmelidir. DevOps yöntemlerini merkeze alarak Çevik (Agile) çalışan yeni ağ operasyon yapılarının oluşturulması gerekmektedir. Bu ihtiyaç bazı Telekom şirketleri tarafından önceliklendirilmiş ve hatta AT&T bu değişime öncülük eden şirketlerden biri olarak bu geçişi kendi içinde başlatmış ve 2013 ile 2017 arasında yılda 250 milyon dolar harcayarak çalışanların teknik olarak yeterli hale getirilmesi için gerekli organizasyonel değişikleri ve teknik eğitimleri sağlamıştır. Bu değişimde Telekom şirketleri kendilerine has yazılım geliştirmelerini kendileri yapabildikleri bir organizasyonel yapı kurmayı hedeflemektedir. Bu şekilde makine öğrenme ve yapay zekâ destekli ağ operasyon çözümlerini kendi içlerinde geliştirmek imkân dahilinde olacaktır. Telekom operatörleri için hem ağ işlevlerinde hem de operasyonel destek hizmetlerinde (Operational Support Services-OSS) satıcı (Vendor) bağımlılığından kurtulmak, giderleri düşürmek ve icra esnekliğini sağlamak adına kritik önem arz etmektedir. Hizmet sağlayıcıların bu şekilde organizasyonel değişikliklere gitmesi ve alt yapılarını sanal ağ işlevleri üzerinden çalışacak şekilde kurgulaması da satıcıların yatırımlarını sanal ağlara kaydırmasına neden olmuştur. Sanal ağların kullanım oranlarının artışı ile Hizmet sağlayıcılarının satıcı bağımlılıkları yavaş yavaş düşmeye başlamıştır. 2019 yılında pazarın %75'i 5 büyük satıcı tarafından paylaşılırken, 2021 yılında pazarın %80'i 7 büyük satıcı arasında bölüşülmüş olup, büyük pay sahibi satıcıların payları düşmektedir. Sanal ağların getirdiği donanım bağımsızlığı yeni satıcıların pazara girişini kolaylaştırmış, Telekom hizmet sağlayıcılarının organizasyonel değişikliklere geçişi ile de satıcı bağımsız alt yapıların tercih edilmesi kolaylaşmıştır. Tüm bu bilgiler ışığında bu tez çalışmasının kapsamında ağ sanallaştırma teknolojilerinin ve bu teknolojinin getireceği değişimin Türkiye'deki Telekom endüstrisini nasıl etkileyeceği ve şekillendireceğinin analizi hedeflenmektedir. Buna göre bu tez çalışmasında Türkiye'deki ağ sanallaştırmaya ilişkin hükümet politikaları, mevzuat ve teşviklerin durumu ve bu teknolojik değişime ne kadar hazır olunduğu analiz edilmiştir. Politika yetersizlikleri ve sağlanan desteklerin hangi vizyon üzerine ilerletildiğinin belirgin olmayışı nedeniyle, Türkiye'de ağ sanallaştırma yöntemlerinin hangi alanlarda daha çok etkili olacağının inclenmesine odaklanılmış ve bu yöntemlerin kullanım oranlarının gelecekteki seviyeleri araştırılarak olası etkilerinin analizi gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda literatür taramasından elde edilen 6 farklı ağ sanallaştırma senaryosunun Türkiye'deki uygulanabilirliği araştırılmıştır. Türkiye'deki Telekom hizmet sağlayıcılarının ilgili alanlarda yaptıkları yatırımların gelecekte ne kadarının ağ sanallaştırma alanlarında olacağına dair yorumlar yapılmıştır. Bu tez çalışmasında Türkiye'deki mevcut durumu anlamak ve NFV/SDN teknolojisi ile gerçekleşecek değişimi doğru analiz edebilmek için endüstriden uzman görüşleri alınmıştır. Bu bağlamda çalışmanın genelinde yürütülmek üzere bir Delphi anketi hazırlanmıştır. Delphi anketi öncesinde, üç uzman ile görüşmeler gerçekleştirilmiş ve anketin yapısı üzerine görüşleri alınmıştır. İki aşamalı olarak planlanan bu ankette ilk aşamada endüstrinin mevcut durumunun analizi hedeflenmiş ve ardından da olası NFV/SDN senaryolarından hangilerinin Türkiye'de uygulanabilir olduğu sorgulanmıştır. Anketin ilk safhasına geçilmeden önce seçilen uzmanlarla bir ön-anket gerçekleştirilmiş ve soruların anlaşılırlığı ile yapısının katılımcılara uygunluğu analiz edilmiştir. Sonrasında kartopu örnekleme ile seçilen katılımcılara anketin ilk safhasına ait sorular çevrimiçi e-posta yoluyla iletilmiştir. Anketin ilk aşama sonuçları, niteliksel ve niceliksel analize sokulmuş ve bulgular katılımcılarla ikinci aşama sırasında paylaşılmıştır. Niceliksel analiz adımları olarak cevaplar arasındaki standart sapmalar hesaplanmış, ortalama değerler tesbit edilmiş, cevaplara ait mutabakat (konsensüs) oranları ile cevaplar arasındaki korelasyonlar hesaplanmıştır. Niteliksel analiz olarak ise, açık uçlu sorulara verilen cevaplardan tespit edilen temalar uyarınca içeriklerin kümelemesi ve gruplanması gerçekleştirilmiştir. Anketin ikinci aşamasında, katılımcıların ihtimal dahilinde görmediği ya da daha az ihtimal verdiği senaryolara ilişkin sorular anketten çıkarılmış, ilk aşamada en fazla mümkün gördükleri senaryoya ait tafsilatlı sorular dahil edilmiştir. Anketin ikinci aşamasında da yine cevaplar için niteliksel ve niceliksel analizler gerçekleştirilmiştir. Delphi çalışmasının sonuçları doğrultusunda, IDATE maliyet kırılımı modeli uyarınca Ağ Altyapı yatırımlarından hangilerinin ağ sanallaştırmaya kayabileceği ve bu değişikliğin ekonomik etkileri yorumlanmıştır. IDATE maliyet kırılımı modelinde, Avrupa ve Amerika'da bulunan Telekom şirketlerinin yıllık raporları üzerinden Telekom şirketlerinin ortalama maliyet kırılımlarının analiz edilmesi adına Avrupa Komisyonu İletişim Ağları Genel Müdürlüğü'nün geliştirdiği bir çalışmadır. Son olarak anket çalışmasının referans aldığı Avrupa Komisyonu İletişim Ağları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan benzer çalışmanın sonuçları ve yöntemi ile karşılaştırmalar yapılmıştır. Türkiye'deki teknolojinin gelişimi ve geleceği ile Avrupa'da aynı teknolojinin gelişimi ve geleceğinin karşılaştırılması açsından önemli sonuçlara varılmıştır. Saha araştırmasının sonuçları, Türkiye'nin ağ sanallaştırma senaryoları arasında çekirdek ağ sanallaştırılması uygulamasının en çok beklenen senaryo olduğunu göstermektedir. Sanallaştırmanın getireceği otomasyon ve yapay zekâ kullanımının düşük düzeyde bir etki ile 2025 sonrasında başlayacağı düşünülse de, sanal çekirdek ağların 2025 itibariyle ağların en az yarısında kullanılır durumda olması beklentisi ağır basmaktadır. Katılımcılar mevcut yasal düzenlemelerde büyük bir değişiklik ihtiyacı olduğunu belirtmeseler de, politika ve mevzuat geliştirilmesi adına ihtiyaç bulunduğu belirtilmektedir. Sonuçlara göre, hem sektörler arası hem de yurtdışı beyin göçü nedeniyle tehlike altında bulunan mevcut yetişmiş insan kaynağının korunması ve ekonomik durgunluğun menfi etkileri, ağ sanallaştırma teknolojilerinin yaygınlaşmasının önündeki en büyük engeller olarak gözükmektedir.

Özet (Çeviri)

Network virtualization technologies are physical equipment with an ability to turn network functions running on dedicated software into any packaged software by eliminating these dependencies and running them virtually independently of the hardware. NFV (Network Function Virtualization) and SDN (Software Defined Network) concepts are architectures created for the virtualization of different network functions based on this basis. They are positioned as the technological advancements that are expected to serve as leverage for service providers to quickly deploy necessary new network functions or quickly expand their existing capacities. Moreover, there is an expectation that network virtualization technologies will have a disruptive impacts brining structural changes to telecommunication industry. With respect to the rapid response ability that is enabled by NFV and SDN technologies, Communication Service Providers (CSPs) can reduce their Operational Expenditures (OPEX). With network virtualization technologies, Telecom service providers will be able to start positioning their infrastructures to work entirely on Cloud systems, and hence to expand faster and scale more easily. By utilizing this ability, it will be possible to make configuration changes of functions that work over a common hardware pool instead of functions that are in communication with independent hardware have its own advantages. Such as automating operational needs or the inclusion of machine learning and artificial intelligence technologies in the future is possible. Even more the ability to self-managing the entire network with artificial intelligence will also be possible. In light of all these effects, it is argued that NFV/SDN technologies will be positioned as a 'disruptive technology' due to the expectations on their potential for changing the entire hardware equipment market and operational activities in the Telecom sector. In this context, this thesis study aims to understand how the changes that will occur with NFV/SDN technology adoption can affect and shape the telecommunication industry in Turkey. For this aim, we first analyzed the government policies and support activities of the telecommunications industry in Turkey to understand the current position of the Turkish Telecom industry. Concerning the lack of policies and unclear support activities by the government, we focused on the possible deployment scenarios of NFV/SDN technologies and their benefits and adoption patterns. Regarding to the literature review, it was analyzed 6 scenarios' deployment possibilities and their adoption which scenarios are; Virtual network platform as a service, Virtualisation of Core network, Virtualisation of the mobile base station, Virtual network function as a service, Virtualisation of Content Delivery Networks, Network Function Virtualisation Infrastructure as a Service. Expert opinions are collected by a Delphi questionnaire that was prepared based on the literature review. Before the Delphi survey, three experts from the industry were interviewed and their opinions on the structure of the survey were taken. Before proceeding to the first phase of the questionnaire, a pre-survey was conducted with selected experts and the clarity of the questions and the suitability of the structure to the participants were analyzed. Then, the online survey was executed in two rounds and delivered to the participants via e-mails. The dataset consisted 33 and 26 cases in the first and second rounds of the questionnaire, respectively. The data were analyzed by qualitative and quantitative methods. For validity, the standard deviations between the answers were calculated as the steps of quantitative analysis, the mean values and the consensus ratios of the answers and the correlations between the answers were found. As qualitative analysis; a clustering and grouping process completed with regarding to the codes analyzed from the responses. After the Delphi survey, concerning the findings about the possible deployment scenarios in Turkey, it was analyzed possible economic opportunities. Regarding the IDATE cost breakdown model, it was analyzed if the Network Infrastructure spending is expected to move to the virtual network infrastructure and which technology type is expected to move on virtualization most. The findings revealed that that the implementation of core network virtualization through NFV/SDN utilization is the most anticipated scenario among the network virtualization scenarios in Turkey. Although it is thought that the automation and use of artificial intelligence brought by virtualization will start after 2025 with low impact, the expectation that virtual core networks will be available in at least half of the network by 2025 outweighs. Although Delphi survey did not reveal a need for much change in the current regulations, still need for policy and legislation development occurred as a requirement. According to the results; the protection of the existing trained human resources which endangered by brain-drain, and the adverse effects of the economic recession seem to be the biggest obstacles to the increase in the prevalence of network virtualization technologies.

Benzer Tezler

  1. Implications of renewable energy regulations in the EU on sustainable road transport

    Yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin Avrupa Birliği'nde getirilen hukuki düzenlemelerin sürdürülebilir kara taşımacılığına etkisi

    AYŞE SIRMA ÖZBERBER

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    HukukMarmara Üniversitesi

    Avrupa Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA TAYYAR KARAYİĞİT

  2. Implications of student attitudes towards the program of English in Mersin School of Tourism and Hotel Management

    Başlık çevirisi yok

    ÇİĞDEM AYSEN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    1994

    DilbilimÇukurova Üniversitesi

    İngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

  3. Farklı küspelere ve buğdaya dayalı etlik piliç rasyonlarına β-glukanaz, hemiselülaz, pektinaz ve ksilanaz aktiviteli enzim ilavesinin performansa etkileri

    Implications of supplementation of enzymes with β-glucanase, hemicellulasei, pectinase and xylanase activities into different vegetable sources and wheat based broiler diets

    AYLİN AĞMA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    ZoolojiTrakya Üniversitesi

    Zootekni Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NİZAMETTİN ŞENKÖYLÜ

  4. Implications of foreign language learning in terms of Turkey's cultural integration into the Eu. a survey study on efl students in Turkey.

    Yabancı dil öğreniminin Türkiye'nin Ab ile kültürel bütünleşmesinde olası katkıları. yabancı dil olarak ingilizce öğrenen öğrenciler üzerinde Türkiye'de bir araştırma.

    IŞIN METOZADE (SAYARI)

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2007

    Eğitim ve ÖğretimMarmara Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NEDRET KURAN BURÇOĞLU

    Y.DOÇ.DR. DENİZ ILGAZ

    Y.DOÇ.DR. EMREHAN ZEYBEKOĞLU

  5. Kapütülasyonların Osmanlı-Türk adli ve idari modernleşmesine etkisi

    Implications of capitulations on the modernisation of Ottoman-Turco justice and administrative system

    BAHADIR APAYDIN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Hukukİstanbul Kültür Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT TAHİROĞLU