Geri Dön

Memory, subjectivity and character in samuel beckett's plays: krapp's last tape; happy days; that time and rockaby

Samuel beckett'in oyunlarinda bellek, öznelik ve karakter: krapp's last tape; happy days; that time ve rockaby

  1. Tez No: 883790
  2. Yazar: CANDAN KIZILGÖL ÖZDEMİR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SILA ŞENLEN GÜVENÇ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Language and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 193

Özet

Bellek ve öznelik, çağlar boyunca hem tek başlarına hem de birbirleriyle ilişkili olarak çok ilgi çekmiş ve çok tartışılmış alanlardır. Benzer şekilde, yüzyıllar boyunca Aristoteles'in görüşleri merkezinde şekillenen dram karakteri kavramını oluşturan nitelikler de, özellikle Erken Modern Dönem'den itibaren, büyük bir dönüşüm geçirmiştir. Bu çalışma, bu üç kavramı, hafıza, öznelik ve karakteri, aralarındaki olası etkileşimleri, kesişimleri ve/veya ilişkileri ortaya koymak amacıyla bir araya getirmektedir. Bu amaçla, çalışmada öncelikle Orta Çağ'dan yirminci yüzyıla kadar felsefede bellek ve öznelik arasındaki ilişkiye dair çeşitli görüşlerin tarihsel bir incelemesi sunulmaktadır. Bunun ardından, Batı Tarihi'nin çeşitli dönemlerinde tiyatro alanında meydana gelen değişiklikler, karakterizasyon tekniklerinde ve karakter kavramının tanımında yaşanan değişimler çerçevesinde ele alınacaktır. Dramatik karakter kavramına yönelik farklı dönemlere ait yaklaşımlar, bu kavramın bellek ve öznelik anlayışı ile olan ilişkisi üzerinden incelenecek, son olarak ise gerçekçiliğin on dokuzuncu yüzyılın sonları itibarıyla tiyatro geleneği üzerinde yarattığı etkiler ve yirminci yüzyılda ortaya çıkan Absürd Tiyatro akımı odağa alınacaktır. Bellek, öznelik ve karakter kavramlarını hem ayrı ayrı hem de birbirleriyle ilişkili olarak incelemeye ayrılan tüm bu bölümler, Samuel Beckett'in seçilmiş oyunlarının analizlerinin üzerine inşa edileceği temeli sağlayacaktır. Beckett'in dört kısa oyunu, bellek, öznelik ve karakterizasyon arasındaki ilişkiyi hem sunma hem de sorunsallaştırma biçimleri açısından analiz edilecektir. Bu amaca ulaşmak adına, Beckett'in Krapp's Last Tape (1958), Happy Days (1961), That Time (1975) ve Rockaby (1981) oyunlarında, yirminci yüzyıl İngiliz tiyatrosunda belleğin özne formasyonu/deformasyonu/reformasyonu için nasıl bir araç olarak işlev gördüğü ayrıntılı olarak ortaya konulacaktır. Her oyun kendine ait ayrı bir kısım içinde incelenecek ve 180 geleneksel dramatik karakter anlayışını yıkıp yerine yeni ve özgün bir anlayış getirme biçimine odaklanılacaktır. Buna göre, Krapp's Last Tape ve Happy Days oyunlarında sahnede konuşan kişiler ile eyleyen bedenlerin birbirlerine özdeş olmalarından hareketle hala bir“ben”kavramından söz etmenin mümkün olduğu görülebilmektedir. Krapp's Last Tape oyunundaki tek karakterin birden çok sese sahip olması, ayrıca Happy Days oyununda merkezde bulunan karakterin hareketlerinin hem nitelik hem de nicelik bakımından kısıtlanmış bir durumda sunulması gibi durumlara rağmen,“ben”in hala orada olduğu anlaşılmaktadır. That Time ve Rockaby oyunlarında ise sahne üzerinde bir eylemde bulunan bedenlerin ortadan kalkmış olduğu söylenebilir, zira bahsi geçen ikinci oyunda yaşlı kadın sallanan sandalyeyi sallamamakta, tam aksine onun tarafından sallanmaktadır. Ayrıca, kendi sesi olsa bile, duymakta olduğu sesi çıkaran da kendisi değildir, kadın yalnızca bir dinleyici konumundadır. Ses ise herhangi bir kimse tarafından çıkarılmamakta, kadın ile özdeşleştirilememektedir. Geleneksel anlamda bir ana karakter olmayan merkezdeki figür ile konuşan sesler arasındaki ilişki göz önünde bulundurulduğunda, aynı durumun That Time'da da geçerli olduğunu anlamak mümkündür. Beckett tarafından bu figüre verilen isim olan 'Dinleyici'nin de ifade ettiği üzere, yaşlı bir adama ait bu kafa sahnede görülebilecek bedensel bir varlığa sahip değildir. Sahne direktiflerinde bu üç sesin sahibi olduğu belirtilse bile, seslerin kendisine“sen”diye hitap etmeleri dolayısıyla bu aidiyet hissi sarsılmakta, sesler ile Dinleyici arasında herhangi bir özdeşlik kurulması ihtimali ortadan kalkmaktadır. Oyunların bu şekilde gruplandırılabilmesinden ve bahsedilen karakterler ile yazarın ilk oyunları olan Waiting for Godot ve Endgame oyunlarının merkezindeki karakterler arasında yapılması mümkün bir kıyaslamadan hareketle, Beckett'in oyunlarında gitgide artmakta olan bir eğilim göze çarpar: yazar, geleneksel anlamda daha az karaktere benzer karakterler ortaya çıkarmaktadır. Beckett'teki bu eğilim, kimlik ve öznelik kavramlarının yirminci yüzyılın ikinci yarısında, özellikle de son çeyreğinde, giderek daha da sorunsallaşması durumuna paralel bir şekilde ilerlemektedir. Bahsi geçen bu kavramlar yüzyılın devamında sürekli bir şekillenme/çözüme/yenilenme döngüsüne dahil olurken, Beckett de karakterlerini benzer süreçlere ve deneylere tabi tutarak onları azaltmaya, silmeye ve yeniden yazmaya devam etmiştir. Bu gözlemden hareketle, çalışma, dramatik karakter kavramının sınırlarını yeniden tanımlayan bu sürecin dönemin öznelik kavramı ile kaçınılmaz ve mutlak bir ilişki içinde bulunduğu; bunun yanında, bu sürecin belleğin varlığının ya da yokluğunun oyunlardaki sunuluş biçimleriyle her zaman ilişkili olduğu sonucuna varacaktır.

Özet (Çeviri)

Memory and subjectivity are fields that have attracted much interest and caused much discussion through the ages, both individually and in relation to one another. Similarly, the qualities that make up a dramatic character, for centuries based on Aristotle's views, have gone through much transformation, especially from the Early Modern Period onwards. This study brings these three concepts, memory, subjectivity, and character, together, with the purpose of laying bare any potential interactions, intersections and/or relations between them. To this aim, the study first presents a historical survey of the various views on the relationship between memory and subjectivity in philosophy, from the Medieval period up to the twentieth century. This is followed by an account of the changes that occur in the field of theatre, with a focus on the techniques of characterisation through various periods in Western History. The concept of dramatic character is surveyed in and through its relationship with memory and the understanding of subjectivity in each period, focusing lastly on the effects of realism on the theatrical tradition in the late nineteenth century, followed by the Theatre of the Absurd in the twentieth century. All these chapters that are devoted to exploring the concepts of memory, subjectivity, and character, both individually and in relation to each other, provides the foundation upon which the analyses of Samuel Beckett's selected plays will be built. Four of his short plays will be analysed in terms of the way they both present, and problematise, the relationship between memory, subjectivity, and characterisation. To this purpose, the way memory functions as a means of subject formation/deformation/reformation in the twentieth century British drama will be traced in Beckett's Krapp's Last Tape (1958), Happy Days (1961), That Time (1975) and Rockaby (1981). Each play will be examined in a part of its own, with a focus on the distinctive way it both breaks down the traditional understanding of dramatic character, and proposes a new and original one., instead. It will be seen that this process of redefining the limits of dramatic character is never divorced from the concept of subjectivity in the period, and always related to how the existence or non-existence of memory is presented in the play.

Benzer Tezler

  1. Sınıf çalışmalarında deneyim ve öznelliği incelemeye yönelik bir yaklaşım ve model önerisi

    A proposal for an approach and a model for analysing experience and subjectivity in class studies

    ENVER BARAN GÜRSEL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriKocaeli Üniversitesi

    Çalışma Ekonomisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BETÜL URHAN

    PROF. DR. MEHMET RAŞİT TÜKEL

  2. Postcolonial theory and the deconstruction of the centre in Caryl Phillips's Cambridge

    Başlık çevirisi yok

    ARTUR JAUPAJ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2000

    İngiliz Dili ve EdebiyatıFatih Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUHAMMED BAKARİ

  3. Özyaşamsal sürecin ve kadın olma halinin yansıma alanı olarak Louise Bourgeois' da görsel anlatı

    Visual narration in Louise Bourgeois as a reflection area for the autobiographical process and the case of being a woman

    İLKE İLTER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Güzel SanatlarDokuz Eylül Üniversitesi

    YRD. DOÇ. DR. GÜLAY SAĞLAM

  4. Eve ototopografik bir bakış: Evin yaratıcı kayıtlarla film düzleminde yeniden üretimi

    An autotopographical look at home: The filmic reproduction of home through creative recordings

    MERT ZAFER KARA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Güzel Sanatlarİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MELTEM AKSOY

    DR. BİHTER ALMAÇ

  5. Fragmentation and ephemerality: The outcomes of the First World War through the perspective of a modernist literary view in Mrs. Dalloway and to the Lighthouse

    Parçalanma ve geçicilik: Mrs. Dalloway ve Deniz Feneri'nde modernist bir edebi bakış açısı ile Birinci Dünya Savaşı'nın sonuçları

    ALSAJJAD AHMED HAMZAH SHAMMARI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Amerikan Kültürü ve Edebiyatıİstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi

    Amerikan Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HACER GÖZEN