Kardiak kontüzyondaki etyolojik faktörlerin belirlenmesinde cTnI'nin yeri
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 88706
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA U. KALAYCI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: İlk ve Acil Yardım, Emergency and First Aid
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İlk ve Acil Yardım Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 59
Özet
ÖZET Kardiak kontüzyon yıllarca tanısı ihmal edilen ve güç belirlenebilen bir klinik durumdur. Tanısında kullanılan CPK, CKMB ve EKG'nin doğru tanıyı koymada yetersiz oldukları bilinmektedir. Bunu rağmen bu parametreler kardiak kontüzyon tanısında yıllarca kuUamlrnışlardır. cTnl'mn kalp kasma spesifik bir proteindir. Bu özelliği ile cTnl'nın kardiak kontüzyonda kullanışlı olabileceğini düşünülmüştür. Bu konuda yapılan çalışmalar olumlu sonuçlanmıştır ancak yeni çalışmalarada ihtiyaç vardır. Yapılan çalışmada kunt travmalı 88 olgu prospektif olarak değerlendirildi. Toraks travması olan 61 olgu ve kontrol grubundaki toraks travması olmayan 27 olgu çalışmaya alındı. cTnl sadece toraks travması olan 61 olgunun 12' sinde yükseldi. CKMB ise toraks travması olan yada olmayan olgularda yüksek bulundu. CKMB'ye EKG'nin eklenmesi seçilen olgu sayısında rölatif bir düşüş yaparken kardiak kontüzyonu olan olguların yakalanmasını engellemekteydi. CKMB'nin iki katından daha yüksek olan CKMB değerlerinin CPK'nın 5%'den daha yüksek olan CKMB değerlerine göre daha hassas olduğu görüldü. cTnl yüksek olan 12 olgunun 11 'i trafik kazası sonucu yaralanmaydı. Bu sonuç kardiak kontüzyon etyolojisinde deselerasyon yaralanmalarının asıl neden olduğunu düşündürmektedir. Sternum kırığı olan 6 olguda da cTnl değeri hiç yükselmemiştir. Bu sonuçta sternum kırığı ile sonuçlanan travmanın kardiak kontüzyon yapma etkisinin zayıf olduğunu düşündürmektedir. Kardiak kontüzyonda toraks travmasının olması şart iken kot kırığının bulunması şart değildir. Kardiak kontüzyon tüm vücuda ve toraksa olan travma şiddeti ile ilgili değildir. Daha çok kalbe olan travmanın şiddeti ile ilişkilidir. Kardiak kontüzyon düşünülen her olgudan, travmadan 4-6 saat sonra cTnl istenmelidir. Bunun sonucu açıklanana kadar bu olguların kardiak kontüzyon mevcutmuş gibi takip ve tedavi edilmeleri gerekir. Bunun yapılması kardiak kontüzyona bağlı komplikasyon ve ölümleri en aza indirecektir. cTnl değerleri normal olan olguların kontrol değerininde normal gelmesinden sonra diğer organ travmalanda izin verirse taburcularında mahsur yoktur. 49
Özet (Çeviri)
SUMMARY Cardiac contusion is a clinical entity which the diagnosis is difficult and neglected for very long time. It is known that, CPK, CKMB, and ECG are insufficient for diagnosis. However these parameters were used for a very long time in diagnosis of cardiac contusion. Because cTnl is spesific to cardiac muscle, it may be usefull in cardiac contusion diagnosis. Studies on this subject are promising, but new studies are needed. In this study, 88 cases with blunt traumas were evaluated prospectively. 61 cases with thoracic trauma and 27 cases without thoracic trauma as the control group were studied. In 12 of 61 cases with thoracic trauma cTnl was elevated. cTnl showed no increase in cases without thoracic trauma. CKMB was high in bom thoracic trauma and control group. The addition of ECG to CKMB for diagnosis, relatively decreses the number of cases so prevents diagnosis. We found that when CKMB is higher then two fold of normal CKMB level, it is more sensitive than a CKMB level of higher than %5 of CPK. 1 1 of 12 cases with elevated cTnl were traffic accidents. We consider decceleration vounds are the main cause of cardiac contusions. Because cTnl did not increase in 6 cases with sternum fractures. We assume that trauma resulting in sternum fracture has less potential to result in cardiac contusion. In cardiac contusion, thoracic trauma is necessary but rib fracture isn't. Cardiac contusion is not related directly with degrees of body and thoracic trauma. It is more related with the degree of cardiac trauma. In probable cardiac contusion cases cTnl should be requested in 4-6 hours after trauma. Untill the results are obtained the cases should be regarded and treated as cardiac contusion. This will decrease the complications and mortality. If cTnl levels are normal these cases can discharged after the control cTnl level is normal. Other organ traumas must be eliminated before discharge. 50
Benzer Tezler
- Sağ ventrikül çıkım yolu rekonstrüksiyonu yapılan konjenital kalp hastalarında; sağ ventrikül yeniden şekillenmesinde, serum prokollajen tip 1, matriks metaloproteinaz 2, matriks metaloproteinaz 9 düzeylerinin klinik seyir ile ilişkisinin araştırılması
Right ventricular outflow tract reconstruction in congenital heart disease and right ventricular remodeling, the serum levels of research of the relationship between the clinical process and the token levels of serum procollagen type 1, matrix metalloproteinase2, and matrix metalloproteinase 9
MEHMET ASLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiÇukurova ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜSEYİN HAKAN POYRAZOĞLU
- Korener bypass yapılan hastalarda erken dönemde görülen nörokognitif değişiklikler ile intraoperatif serebral oksimetri değerleri arasındaki ilişkinin araştırılması
Cardiovascular and neurocognitive changes observed in patients who underwent bypass return early to compare the relationship between intraoperative cerebral oximetry values
ZAFER CENGİZ ER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiMarmara ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SİNAN ARSAN
- Kardiak invaziv girişim yapılan hastalarda lokal ağırlık uygulamasının ve pozisyon değişikliğinin vasküler komplikasyonlar ve sırt ağrısı üzerine etkisinin incelenmesi
The study of the effects of application local weight on the patient and changing the position of the patient on vascular complication and back pain over the patients who have cardiac invasive procedure
EMEL YILMAZ
- Kardiak hasardaki etyolojik faktörlerin belirlenmesinde H-FABP'nın yeri
Role of H-FABP in determination of etiologic factors in cardiac contusion
GÜLESER AKPINAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
İlk ve Acil YardımErciyes ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İBRAHİM İKİZCELİ
- Kardiak demir yükü olan B-talasemi majorlu hastalarda desferoksamin-deferipron kombine tedavisinin kardiak T2*MRG ile etkinlik ve güvenilirliğinin izlemi
The safety and efficacy of desferoxamine deferiprone combined therapy on cardiac iron load in B-thalassemia major patients
ŞULE ÜNAL
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2010
HematolojiHacettepe ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATMA GÜMRÜK