Geri Dön

Guiding place-based plans with local participation to address urban inequality: The case of İstanbul city council and its katilim kafe initiative

Kentsel eşitsizliği gidermek için yerel katılımla mekânsal planları yönlendirmek: İstanbul kent konseyi ve katilim kafe girişimi örneği

  1. Tez No: 887938
  2. Yazar: SALEH MALEK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BAŞAK DEMİREŞ ÖZKUL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 191

Özet

Mekansal planlar, yoksun mahallelerde hükümetin farklı sektörlerinin yerleşik yaklaşımlarından biridir. Bu planlar, merkezi hükümetlerin eğitim veya konut için ulusal veya bölgesel girişimlerine kıyasla somut, hızlı ve düşük maliyetli çözümler sunabilir. Ancak, mekansal planların uygulanması, istihdam gibi bölgesel veya ulusal ölçekte kök salmış yapısal sorunlara uzun vadede etkisiz kalmaları nedeniyle akademisyenler ve uygulayıcılar arasında tartışmalıdır. Bununla birlikte, katılımcı planlamayı vurgulayarak bağlamsal sorunlara çözüm getirme potansiyelleri, bu planların uygulanmasını teşvik etmektedir. Ayrıca, planlama süreçlerine yerel katılım, kentsel mekanlar tarafından üretilen eşitsizlikleri yansıtma yeteneğine sahiptir. 1960'lar sonrası planlama çalışmalarında, zamanın artan eşitsizlikler dahil sorunlarıyla gidermek için rasyonel ve sistem teorisi yaklaşımlarının demokratik yetersizliklerine bir yanıt olarak iletişimsel bir dönüş meydana gelmiştir. Üstten aşağıya planlama yöntemlerinin kentsel ve sosyal hayata bağlamsal ve çok boyutlu bir bakış açısı getirememesi ve bunu soyut ve nesnel bir varlık olarak algılaması, yerel halk için özel çözümler sunabilecek yeni yaklaşımlara olan ihtiyacı ortaya çıkarmıştır. İletişimsel dönüş, vatandaşları ve farklı paydaşları karar verme sürecine ve bu çalışmanın bağlamında planlamaya dahil etmeyi hedeflemiş, daha bilinçli ve yansıtıcı sonuçlara ulaşmayı amaçlamıştır. Bu bağlamda üretilen kapsamlı literatürün bir sonucu olarak, özellikle müzakere yoluyla kamu katılımı, kentsel planlamayı daha verimli, kapsayıcı ve adil sonuçlar elde etmeye yönelik artırma kapasitesine sahip bir yöntem olarak tanımlanmış, böylece kentsel eşitsizliği azaltma potansiyeline sahip olmuştur. Bu tez, kentsel eşitsizliği, kent sakinlerinin kentsel alanlarda dağıtılan sosyal, ekonomik, kültürel, çevresel ve politik fırsatlara ve hizmetlere erişimindeki konumlarından kaynaklanan eşitsizlik olarak tanımlar. Bu anlamda, mekan kentsel eşitsizliğin yaratılmasında ve gösterilmesinde kilit bir rol oynar. Dolayısıyla, mekansal planlar, hem kentsel alanların mekansal yönlerini vurgulayan hem de yerel ölçekte işbirlikçi yönetişimi teşvik eden bir uygulama olarak hükümetler tarafından eşitsiz kentsel alanlarda benimsenmiştir. Bu bağlamda, mekansal planları katılımcı planlama ile kolaylaştırarak, vatandaşların bilgi, deneyim ve görüşlerine dayanarak kentsel eşitsizlikleri yansıtma ve yer bazlı çözümleri yönlendirme konusunda büyük bir şans bulunmaktadır. 2006 yılında İçişleri Bakanlığı, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 76. maddesine dayanarak Kent Konseyleri için yasal yönetmelik yayımlamıştır. Türkiye'nin Resmi Gazetesi'nde yayımlanan bu yönetmenlik Kent Konseyi, çeşitli grupların temsilcilerinin ortaklık ve vatandaşlık hakları çerçevesinde iş birliği yaptığı demokratik bir yönetişim mekanizması olarak hizmet vermektedir. Danışma rolü olan Kent Konseyleri, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, vatandaşlar ve diğer paydaşlar arasında köprü görevi gören ve sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde vatandaşların demokratik katılımını sağlayan önemli resmi yönetişim mekanizmalarından biridir. İstanbul'un bazı ilçelerinde Kent Konseyleri kurulmuşken, İstanbul ölçeğinde İstanbul Kent Konseyi (İKK) yalnızca 2019 yılında kurulmuştur. Çalışmanın coğrafi bağlamına, halk planlama kurumlarına ve İstanbul ölçeğindeki aktif katılımcı mekanizmalarına bakarak, bu araştırmanın ana araştırma sorusu: İstanbul Kent Konseyi'nin yerel katılımcı bir girişimi olarak“Katılım Kafe”, İstanbul'un mekansal planlarını kentsel eşitsizliği ele almak için nasıl yönlendirebilmiştir? Olarak şekillendirilmiştir. Bu bağlamda, bu tezin hipotezi,“Katılım Kafe girişimi aracılığıyla kamu katılımı, belediyenin mekansal planlarını yönlendirerek kentsel eşitsizliği ele alabilir”şeklindedir. Bu çalışma, katılımcı planlama yoluyla mekansal planların, İstanbul bağlamında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve ilçe belediyeleri tarafından hazırlanan mekansal planlarını (Nazim İmar Planları ve Uygulama İmar planları) yönlendirerek kentsel eşitsizliği ele alıp almadığını araştırmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla, İKK, Katılım Kafe adlı ilçe ölçeğinde katılımcı planlama girişimi ve İBB bünyesinde bulunan İstanbul Planlama Ajansı (İPA) işbirliği ile hazırlanan İstanbul Vizyon 2050 eylem planıyla uyumlu olan bu girişimin eylem planını içeren çıktıları üzerine nitel bir vaka çalışması yapılmıştır. Yarı yapılandırılmış derinlemesine mülakatlar, İKK'nin resmi çalışanları, gönüllüleri, işbirliği yapan üç Sivil Toplum Kuruluşunun (STK) temsilcileri (TESEV, Herkes İçin Mimarlık, Mekanda Adalet Derneği) ve İstanbul Planlama Ajansı temsilcileri ile gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, İKK ve ilgili kuruluşlar tarafından üretilen raporlar ve belgelerin içerik analizi de yapılmıştır. Katılım Kafe, belediye temsilcileri, valiler, sivil toplum kuruluşları ve her ilçenin sakinlerini bir araya getirerek vatandaşların karşılaştığı sorun ve zorlukları belirlemek ve bunlara ortak çözümler bulmak amacıyla İstanbul ölçeğinde oluşturulmuş bir girişimdir. Bu toplantılarda tartışılan konular ve temalar, yerel ölçek ve işbirlikçi yapısı, genellikle mekansal çözümler ve planlar ile sonuçlanmakta olup, bu programı daha fazla analiz için mükemmel bir aday haline getirmiştir. Bu tezde Kent Konseyleri'nin genel bir değerlendirmesini sağlamayı ya da kentsel eşitsizliği araştırmayı ve ölçmeyi amaçlamadığını belirtmem gerekir. Bunun yerine, bu kurumların yerel katılım yoluyla kentsel eşitsizliği ele alma üzerindeki etkisini araştırmaya ve sonuç olarak karar vericilerin kentsel eşitsizliği ele almak için mekansal planları nasıl yönlendirebileceklerini ve geliştirebileceklerini incelemeye odaklanmaktadır. Bu çalışmanın amacı ve önemini belirterek, çalışmanın yapısını şekillendiren ana araştırma sorusu ve hipotezini ifade eden bu tezin giriş bölümünden sonra, kullanılan metodolojinin yanında, çalışmanın ilk teorik kısmı olan Eşitsizlik ve özellikle kentsel eşitsizlik üzerine bir literatür taraması olan 2. Bölümü, planlama perspektifinden sunulmaktadır. Yani bu bölüm boyunca mütevazı bir şekilde planlama literatüründe kalmaya çalışmıştır. Bu literatür incelemesi, eşitsizlik ve kentsel mekanlarla ilgili ana akım teorileri ve yaklaşımları araştırmaktadır. Daha sonra, insan coğrafyası, sosyoloji ve siyaset bilimi gibi diğer disiplinlerden ödünç alarak çok disiplinli bir perspektifle kentsel eşitsizlik literatürüne dalmaktadır. Ayrıca, bu bölüm, kentsel eşitsizliği şekillendiren temel eşitsizlikleri inceler ve kentsel alanlardaki çeşitli eşitsizlikler arasındaki karşılıklı ilişkiyi vurgular. Sonuç olarak, bu bölüm, kentsel eşitsizliğe ilişkin literatüre dayalı bir tanım ve kentsel yaşamda onun boyutlarını sunar. Bu tezin ikinci teorik kısmı olan 3. Bölüm, kentsel eşitsizliği ele almada kentsel planlamanın ve vatandaş katılımının rolünü açıklamada önemli bir rol oynamaktadır. Katılımcı ve işbirlikçi yöntemlerin ortaya çıkmasına yol açan kentsel planlama alanındaki ilerlemelere göz attıktan sonra, bu yöntemlerin avantajları ve dezavantajları ile kentsel eşitsizliği ele alma potansiyelleri, vaka çalışmasına yönelik analitik bir mercek sağlamak amacıyla incelenmektedir. Bu bölümün ikinci kısmı mekansal planlama etrafında dönmektedir. Kentsel eşitsizliği ele alma potansiyelleri, bu planların uygulama avantajları ve dezavantajları ve seçilmelerinin gerekçeleri sunulmaktadır. Yine de, bu bölüm de tıpkı ilk bölüm gibi, sunulan kavramlar ve teoriler üzerindeki tartışmayı aydınlatmak için eleştirel bir bakış açısını korumaktadır. Çalışmanın 4. Bölümü, çalışmanın coğrafi arka planına bakmaktadır. Hem kentsel planlama hem de kentsel eşitsizlik, İstanbul'a odaklanarak, vaka çalışmasının bağlamsal özellikleri hakkında ortak bir zemin oluşturmak için tartışılmaktadır. Ardından, Türkiye'deki Kent Konseylerine genel bir bakış, kuruluşlarının önemi, yasal yönetmenlikleri ve farklı vaka çalışmalarına dayanan akademik araştırmalar sunulmaktadır. Kurumsal örgütlenmeleri, amaçları, ilkeleri, sorumlulukları, işlevleri ve etkinlikleri konusundaki eleştirel görüşler açıklamalarının bir parçası olarak sunulmaktadır. Ayrıca, tezin bulgularına ve değerlendirmesine zemin hazırlamak amacıyla bu bölümde İKK ve Katılım Kafe Girişimi hakkında genel bir açıklama sunulmaktadır. 5. Bölümde, bu tezin nitel veri toplama sürecinin merkezi olan yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşmelerin bulguları, İKK ve Katılım Kafe ile ilgili raporların ve belgelerin içerik analizinin yanında sunulmaktadır. Bu bölümde kullanılan metodoloji, İKK'yı karmaşık bir olgu olarak incelemeyi ve onun kavramı hakkında derinlemesine bilgi ve içgörü kazanmayı sağlar. Daha sonra, bu çalışmanın amacı ile en çok yankı uyandıran, İKK'nın mekansal çözümler üretmeyi amaçlayan ilçe ölçeğinde bir katılımcı girişimi olarak Katılım Kafe detaylı bir şekilde incelenmektedir. Son olarak, önceki bölümlerin teorik anlayışları ve ampirik çalışmaları kullanılarak, İKK'nın mekansal planlar aracılığıyla kentsel eşitsizliği yansıtmak ve gidermek etkisi hakkında derin bir anlayış sağlamayı amaçlayarak, hem İKK hem de Katılım Kafe'den elde edilen bulguların bir değerlendirmesi sunulmaktadır. İKK'nın taşıdığı anlamlar, hedefler, engeller ve zayıf yönler üzerine ışık tutar. Bu tez, İKK'nın kentsel eşitsizlikleri ele almak için katılımcı planlama yöntemleri aracılığıyla mekansal planları etkileme kapasitesini, hem kurumsal kapasiteleri hem de Katılım Kafe Girişimi'nin çıktıları temelinde derinlemesine bir anlayış sunmaktadır. Katılım Kafe toplantıları aracılığıyla vatandaşların ilk önerileri ve bu çıktılara yönelik eylem planında, bu toplantılara katılan yerel katılımcılardan gelen umut verici ve değerli içgörüler ve böyle bir platformun kentsel eşitsizliği yansıtma potansiyeli görülmesine rağmen, İBB veya ilçe belediyeleri tarafından İstanbul'un kısa vadeli mekansal planlarına entegrasyonları birçok engelle karşılaşmaktadır. Bu engellerin bazıları, İKK'nın belediye ile ilişkisi, sınırlı kaynakları ve finansmanı, vatandaşlar arasında düşük tanınırlığı, İKK etrafındaki kamu algısı ve bu kurumun yönetmenliği gibi kurumsal yönlerinde yer almaktadır. Ayrıca, bu kurumun kurumsal engelleri, Katılım Kafe toplantılarının kalite ve miktarını da etkileyerek, ana yerel paydaşlardan sınırlı girdiler elde edilmesine yol açmaktadır. Gelecekte İKK ve Katılım Kafe'nin sınırlılıklarını ve engellerini ele alarak, yerel ve merkezi hükümetlerin desteğiyle, yerel katılım tarafından yönlendirilen mekansal planlama, kentsel eşitsizlikle ilgili sorunlara daha geliştirilmiş ve bağlamsal çözümler sunabilir. Türkiye'deki Kent Konseyleri üzerine akademik literatür çok zengin olmasına rağmen, İKK, geç kurulması nedeniyle sosyal bilimler alanında henüz akademisyenlerin ilgisini çekmemiştir. Bu tez, araştırma amacına ek olarak, İKK'yı katılımcı bir vatandaş planlama platformu olarak da inceleyerek, bu kurumun çeşitli yönleri üzerine daha ayrıntılı çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu göstermiştir.

Özet (Çeviri)

Place-based plans are one of the established approaches of different sectors of governments in deprived neighborhoods. These plans can create tangible, fast, and low-cost solutions compared to, for instance, national or regional initiatives by central governments for education or housing. Although implementing place-based plans is controversial among scholars and practitioners due to their ineffectiveness in the long run to structural problems that are rooted in regional or national scales, such as unemployment, their potential to address contextual issues by emphasizing participatory planning promotes their implementation. In addition, local participation in planning processes can reflect inequalities that are (re)produced by urban spaces. This thesis refers to these contextual inequalities as urban inequality, which leads to unequal access to urban services and opportunities based on location. By facilitating place-based plans with participatory planning, there is a significant opportunity to guide place-based solutions and address urban inequality based on the knowledge, experience, and opinions of citizens. City Councils with an advisory role have been one of the formal governance mechanisms in Türkiye since the early 2000s. They act as a bridge between local governments, civil society organizations, citizens, and other stakeholders, pursuing the democratic participation of citizens in the framework of sustainable development. While some districts of Istanbul had already established City Councils, on the metropolitan scale, Istanbul City Council (ICC) was only established in 2019. This study aims to find out if place-based plans through participatory planning have been able to address urban inequality in the context of Istanbul by changing the physical development plans, which are prepared by the Istanbul Metropolitan Municipality (IMM) and district municipalities. To this end, a qualitative case study on ICC and outputs of its district-scale participatory planning initiative named Katılım Kafe, including the action plan of this initiative in line with the action plan of Istanbul Vision 2050 prepared by the Istanbul Planning Agency under IMM has been conducted through 10 semi-structured in-depth interviews and content analysis of reports and documents. This thesis offers a deep understanding of ICC's capability to affect place-based plans through participatory planning methods to address urban inequalities, based on both its institutional capacities and the outcomes of the Katılım Kafe Initiative (KKI). Although the initial recommendations of citizens through KKI meetings and in the action plan of its outcomes show promising and valuable insights coming from local participants in these meetings and the potential of such a platform to reflect urban inequality, their incorporation into short-term development plans of Istanbul by IMM or district municipalities faces many obstacles. Some of these challenges lie in the institutional aspects of ICC including its relationship with the municipality, its limited resources and funding, and its low recognition among citizens of Istanbul. Moreover, the institutional obstacles also affect the quality and quantity of KKI meetings, leading to limited input from the main local stakeholders. By addressing the limitations and obstacles of both ICC and KKI in the future, with the support of local and central governments, place-based planning guided by local participation can effectively offer more enhanced and contextual solutions for the issues regarding urban inequality.

Benzer Tezler

  1. Endüstri 5.0 ve dijital kentleşme sürecinde toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının analizi; Türkiye, İstanbul için önermeler

    Analysis of gender equality policies in the process of industry 5.0 and digital urbanization; suggestions for Turkiye, İstanbul

    DİLAY KILIÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HATİCE AYATAÇ

  2. Kentsel dönüşüm: Yerel yönetimlerin kentsel dönüşüm mevzuatına yönelik kurumsal yapılanma ve kapasiteleri

    Urban transformation: Institutional structuring and capacity creating of local governments for urban transformation legislation

    YAVUZALP TÜFEKÇİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ELİF ALKAY

    DOÇ. DR. ŞEVKİYE ŞENCE TÜRK

    DOÇ. DR. PELİN PINAR ÖZDEN

  3. Sustainable park model: A qualitative approach in sustainability assessment of parks

    Sürdürülebilir park modeli: Parkların sürdürülebilirliklerinin değerlendirmesi için niteliksel bir yaklaşım

    MELODY SAFARKHANI

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Peyzaj Mimarlığıİstanbul Teknik Üniversitesi

    Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MUHAMMED ALİ ÖRNEK

  4. Kentsel katılım mekanizması olarak dijital ve geleneksel verinin birlikte çalışabilirliği üzerine bir model denemesi, Esenyurt ilçesi kamusal alanları

    A model experiment on interoperability of digital and traditional data as an urban participation mechanism, public areas of Esenyurt district

    MELİKE AKKAYA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZLEM ÖZÇEVİK

  5. Neoliberal subjectification through family medicine model in Turkey: An online ethnography

    Türkiye'de aile hekimliği modeli ve neoliberal öznellik inşası

    EMİNCAN FİDAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Siyasal BilimlerGalatasaray Üniversitesi

    Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı

    DR. CEMİL YILDIZCAN