Geri Dön

Acil serviste obstrüktif sarılık tanısında ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografinin karşılaştırmasının değerlendirilmesi

Evaluation of ultrasonography and computed tomography in the diagnosis of obstructive jaundice in the emergency department

  1. Tez No: 887987
  2. Yazar: REYHAN İREM MUTLU
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ÇAĞDAŞ YILDIRIM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Acil Tıp, Emergency Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Ultrasonografi, Bilgisayarlı tomografi, Koledokolitiazis, Sarılık, Tanısal görüntüleme, Tıkanma sarılığı, Ultrasonography, Computed tomography, Choledocholithiasis, Jaundice, Diagnostic imaging, Obstructive jaundice
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 72

Özet

GİRİŞ VE AMAÇ Tıkanma sarılığı hastalarında etiyolojinin aydınlatılması için acil serviste en sık kullanılan görüntüleme yöntemleri Ultrasonografi (USG) ve Bilgisayarlı Tomografidir (BT). Acil servis için obstrüktif sarılıkta görüntüleme yöntemlerinin temel amacı tıkanmanın tanısını doğrulamak, sebebini ve seviyesini belirlemektir. Safra yollarının görüntülemesine noninvaziv oldukları için ilk olarak BT ve USG ile başlanır. Biz çalışmamızda USG ve BT'nin referans test kabul ettiğimiz ERCP'ye göre acil serviste obstrüktif sarılıktaki tanısal değerliliğini inceleyerek görüntüleme yöntemlerinin güvenilirliğini karşılaştırmayı, literatüre ve tıp pratiğine katkı sağlamayı amaçladık. MATERYAL VE METOD Çalışmamız retrospektif, kesitsel bir tanısal değerlilik çalışmasıdır. Çalışmamız Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği'nde gerçekleştirildi. Çalışmamızda 01.01.2022- 31.12.2023 tarih aralığında acil servise başvuran ve ERCP yapılan obstrüktif sarılıklı hastaların bilgileri analiz edildi. Referans test olarak ERCP kabul edilmiştir. ERCP tanısına göre USG ve BT tanıları taş, striktür, malignite, kolanjit ve normal olarak sınıflandırıldı. Bu sonuçlar McNemar testi ile değerlendirildikten sonra sensitivite, spesifite, pozitif prediktif (PPV) ve negatif prediktif değerleri (NPV) dört gözlü tablo üzerinden hesaplandı. BULGULAR Çalışmamızda 1011 hastanın verileri analiz edildi. Bu hastalardan 179'una sadece BT, 300'üne USG, 532'sine ise her iki görüntüleme yöntemi yapılmıştır. Çalışmamızın koledok taş değerlendirmesinde USG'nin sensitivite, spesifite, PPV, NPV oranlar sırasıyla %20,83, %85,96, %79,75, %29,04 iken BT'de bu değerler sırasıyla %57,55, %80,93, %87,46 ve %45,19 bulundu. Malignite için bu değerler USG'de sırasıyla %12,0, %98.46, %33.33, %94.57 iken BT'de sırasıyla %45.45, %90.26, %28.09 ve %95.18 olarak bulundu. SONUÇ Obstrüktif sarılık şüphesi olan hastalarda acil serviste ilk tanı yöntemi olarak kolay uygulanabilir olması ve radyasyon, kontrast madde gibi risklerinin olmaması nedeniyle USG kullanılabilir. Çalışmamız sonucunda USG'nin spesifitesinin yüksekliği tanı koymak için güvenilir bir test olduğunu göstermiştir. Ancak USG'nin sensitivitesinin düşüklüğü nedeniyle tanıyı dışladığında kesinleştirme için ileri yöntem olarak BT yapılmalıdır.

Özet (Çeviri)

INTRODUCTION Ultrasonography (USG) and Computed Tomography (CT) are the most commonly used imaging modalities in the emergency department to clarify the etiology of obstructive jaundice. The main purpose of imaging modalities in obstructive jaundice for the emergency department is to confirm the diagnosis of obstruction and determine its cause and level. Imaging of the biliary tract is initially started with CT and USG because they are noninvasive In our study, we aimed to compare the reliability of imaging methods by examining the diagnostic value of USG and CT in obstructive jaundice in the emergency department compared to ERCP, which we accepted as the reference test, and to contribute to the literature and medical practice. METHODS Our study is a retrospective, cross-sectional diagnostic valuation study. Our study was conducted in the Emergency Medicine Clinic of Ankara Bilkent City Hospital. In our study, the data of obstructive jaundice patients who applied to the emergency department and underwent ERCP between 01.01.2022 and 31.12.2023 were analyzed. ERCP was accepted as the reference test. According to ERCP diagnosis, USG and CT diagnoses were classified as stone, stricture, malignancy, cholangitis and normal. These results were evaluated by McNemar's test and sensitivity, specificity, positive predictive value (PPV) and negative predictive value (NPV) were calculated on a four-eyed table. RESULTS In our study, data of 1011 patients were analyzed. Of these patients, 179 underwent CT only, 300 underwent USG and 532 underwent both imaging modalities. In our study, the sensitivity, specificity, PPV, and NPV rates of USG for choledochal stone evaluation were 20.83%, 85.96%, 79.75%, and 29.04%, respectively, while these values were 57.55%, 80.93%, 87.46%, and 45.19%, respectively, for CT. For malignancy, these values were 12.0%, 98.46%, 33.33%, 94.57%, 45.45%, 90.26%, 28.09%, and 95.18% for USG and CT, respectively. CONCLUSION In patients with suspected obstructive jaundice, USG can be used as the first diagnostic method in the emergency department because it is easily applicable and has no risks such as radiation and contrast material. In our study, the high specificity of USG showed that it is a reliable test for diagnosis. However, when it excludes the diagnosis due to its low sensitivity, CT should be performed as an advanced method for confirmation.

Benzer Tezler

  1. Acil serviste biliyer sistem hastalıkları tanısı alan hastaların retrospektif analizi

    Retrospective analysis of patients diagnosed with biliary system diseases in the emergency department

    NAGİHAN YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Acil Tıpİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AFŞIN İPEKCİ

  2. Acil serviste kronik obstrüktif akciğer hastalarından alınan arterial kan gazında karboksihemoglobin ve methemoglobin düzeyinin prognostik etkisi

    The prognostic effect of carboxyhemoglobin and methemoglobin levels in the arterial blood gas i̇n chronic obstructive pulmonary disease patients who admi̇tted to emergency service

    KEMAL BİÇER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. RAMAZAN KÖYLÜ

  3. Acil serviste kronik obstrüktif akciğer hastalığı tanılı hastaların yönetiminde prokalsitoninin kullanımı

    Use of procalcitonin in the management of patients with chronicobstructive pulmonary disease in the emergency department

    YUNUS EMRE DÜNDAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    İlk ve Acil YardımHacettepe Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BÜLENT ERBİL

  4. Kronik obstrüktif akciğer hastalarında entegre pulmoner indeks, ottawa KOAH risk skalası ve erken uyarı- oksijen skorunun kısa dönem sonuçlarının karşılaştırılması

    Comparison of integrated pulmonary index, ottawa copd risk scale and early warning scoreo₂ of short term serious outcomes in COPD patients

    KEZBAN ŞEKER YAŞAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    İlk ve Acil YardımAdnan Menderes Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİ DUMAN

  5. Süleyman Demirel Üniversitesi Acil servisi'ne nefes darlığı ile başvuran koah tanılı hastaların laboratuvar, elektrokardiyografi ve görüntüleme bulgularının geriye dönük değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of laboratory, electrocardiography and imaging findings of copd patients admitted to Süleyman Demirel University emergency department with shortness of breath

    ESRA ÜNAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Acil TıpSüleyman Demirel Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAMİT HAKAN ARMAĞAN

    DR. ÖĞR. ÜYESİ FURKAN ÇAĞRI OĞUZLAR