2016 ABD seçimlerinde Donald Trump'ın adaylık süreci üzerinden siyasal pazarlama uygulamalarının incelenmesi
Investigation of political marketing practices through Donald Trump's candidacy process in the 2016 US elections
- Tez No: 888155
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ SELCEN ALTINBAŞ UMUT
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Trakya Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 173
Özet
Seçimler, demokrasinin mihenk taşı olup, halkların kendi liderlerini seçmeleri ve onları sorumlu tutmaları için bir araç olarak hizmet etmiştir. Dünyanın gelişimi ve değişimi, siyaset sahnesinde de kendini göstermiştir. İletişimin hız kazanması ve bilgiye ulaşımın kolaylaşması, seçmen davranışlarında değişikliklere yol açmıştır. Bu aşamada, seçmen davranışlarını yönlendirmek ve yankı uyandıran ikna edici bir siyasi anlatı oluşturmak için politik pazarlama sahneye çıkmıştır. Politik pazarlama disiplini, pazarlama öğelerinin politikaya uyarlanmasıyla literatüre dahil olmuştur. Sanayi Devrimi sonrası üretim gücünün artması ve küreselleşme ile ürün çeşitliliğinin artması, pazarlama kavramının önemini arttırmıştır. Markalar, yoğun rekabet ortamında kendilerini konumlandırarak ve tüketicilerin algılarına göre hareket ederek piyasada etkin olmayı amaçlamaktadır. Ürünler için geçerli olan bu süreç, siyasi mecrada da benzer şekilde yer bulmaktadır. Seçmenlerin zihinlerine erişip oy verme davranışlarını etkilemek için partiler ve siyasi figürler marka konumlandırması yapmalıdır. Bu sürecin sağlıklı işlemesi için siyasi figürlerin hedef kitlenin analizini yapması gerekir. Seçmenin ihtiyaçlarının belirlenmesi, siyasi tutumlarının analizi ve mevcut olaylara verdikleri tepkilerin iyi analiz edilerek rakiplerden farklılaşması önemlidir. Bu çalışma, 2016 ABD seçimlerinde Donald Trump'ın adaylık süreci üzerinden siyasal pazarlama uygulamaları ve Trump'ın kendini yeni bir siyasi marka olarak konumlandırması ve söylemleri incelenmiştir. Trump, rakiplerinden ve kendi partisinden ayrışan bir söylemle ortaya çıkmış,“Make America Great Again”sloganıyla net bir vurgu yaparak siyasi sahnede kendine yer bulmuştur. Mülteciler, yeni iş kollarının oluşturulması ve ABD'nin dünya polisi olma rolünü eleştirerek kendi marka algısını oluşturmuştur. Ekonomik olarak güçlenmek isteyen ve göçmen akışından etkilenen işçi sınıfı ve orta sınıfı hedef kitlesi olarak belirlemiştir. Bu hedef kitleye uygun etkili söylemler geliştirerek korumacı politikalarla yerli üretimi desteklemiş ve taraftar toplamıştır. Seçim çalışmalarında mevcut statükoya meydan okuyan söylemlerle ABD siyasi sahnesine yeni bir soluk getirmiştir. Çalışmada Donald Trump'ın kampanya döneminde politik pazarlama araçlarını nasıl kullandığı ve bu yolla seçim sonuçlarını nasıl etkilediği sorularının cevabı aranmıştır. Çalışma, Trump'ın seçim sürecindeki söylemlerini siyasal pazarlama stratejileri bağlamında analiz ederek, bu stratejilerin seçim sonuçlarına olan etkisini değerlendirmektedir. Nitel araştırma yöntemi olarak söylem analizi kullanılmış ve salıncak eyaletlerdeki miting konuşmaları Voyant Tools aracılığıyla analiz edilmiştir. Bu çalışma, Trump'ın popülist söylemleri ile nasıl başarılı bir kampanya yürüttüğünü ortaya koyarak, literatüre yeni bir katkı sunmayı hedeflemektedir.
Özet (Çeviri)
This study examines the political marketing practices through the candidacy process of Donald Trump in the 2016 U.S. elections. Elections have always been a cornerstone of democracy, serving as a means for people to choose their leaders and hold them accountable. The development and change of the world have also manifested on the political stage. The acceleration of communication and the ease of access to information have led to changes in voter behavior. At this stage, political marketing has emerged to guide voter behavior and create a resonant, persuasive political narrative. The discipline of political marketing emerged from the adaptation of marketing elements to politics. The increase in production power following the industrial revolution and the rise in product diversity with globalization have increased the importance of the marketing concept. Brands aim to position themselves and act according to consumer perceptions to be effective in a highly competitive environment. This process, which is valid for products, similarly finds its place in the political arena. Parties and political figures must perform brand positioning to access voters' minds and influence their voting behavior. For this process to function properly, political figures need to analyze their target audience. It is important to identify voters' needs, analyze their political attitudes, and differentiate by carefully examining their reactions to current events. This study examines the political marketing practices during Donald Trump's candidacy in the 2016 U.S. elections, focusing on how Trump positioned himself as a new political brand and his rhetoric. Trump distinguished himself from his rivals and his own party with a unique rhetoric, establishing his place on the political stage with the clear emphasis of the slogan“Make America Great Again.”He created his brand perception by criticizing immigrants, advocating for the creation of new job sectors, and questioning the U.S.'s role as the world's policeman. He targeted the working class and middle class, who sought economic empowerment and were affected by the influx of immigrants. By developing effective rhetoric tailored to this target audience, he promoted protectionist policies supporting domestic production and garnered widespread support. Through his campaign, Trump challenged the existing status quo, bringing new dynamics to the U.S. political landscape. The study seeks to answer how Donald Trump utilized political marketing tools during his campaign and how these strategies influenced the election outcomes. By analyzing Trump's rhetoric through the lens of political marketing strategies, the study evaluates the impact of these strategies on the election results. Discourse analysis was employed as the qualitative research method, and Trump's rally speeches were analyzed in detail using Voyant Tools. This study aims to contribute to the literature by demonstrating how Trump successfully conducted a campaign through his populist rhetoric.
Benzer Tezler
- Siyasal seçim kampanyalarında facebook ve twitter kullanımı: 2016 ABD başkanlık seçimlerinde Hillary Clinton ve Donald Trump'a, seçmen kazandıran veya kaybettiren dinamikler
Use of the facebook and twitter in political election campaigns: Hillary Clinton and Donald Trump dynamics that winning or losing voters in 2016 U.S. presidential election
FERİT ARDA ARICA
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Siyasal Bilimlerİnönü Üniversitesiİletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MEVLÜT AKYOL
- Popülizm ve post-truth kavramları bağlamında Donald Trump incelemesi
Donald Trump examination in context of populism and post-truth concepts
NURSELİN SARIŞEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Halkla İlişkilerBahçeşehir ÜniversitesiKüresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET İLKAY CEYHAN
- An analysis of social media USE during the 2016 us Presidential election
2016 ABD Başkanlık seçimlerinde sosyal medya kullanımının incelenmesi
MİCHELLE STARKE
Yüksek Lisans
İngilizce
2018
İletişim BilimleriYaşar Üniversitesiİletişim Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÜMİT ATABEK
- Dünya ticareti ve dünya ekonomisi perspektifinde ülkeler arası ticaret savaşları ile ekonomik etkileri
Trade wars between countries and their economic effects in the perspective of world trade and world economy
OĞUZHAN BAYDUR
- Siyasal iletişim aracı olarak Twitter ve 2016-2020 Amerika Birleşik Devletleri seçimlerindeki rolü
Twitter as a political communication tool and its role in the United States elections 2016-2020
ASMARAY FISTIKCHI
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Uluslararası İlişkilerKocaeli ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BUKET ÖNAL