Erkeklerde kemik dönüşüm göstergelerinin kemik mineral yoğunluğu ile ilişkisi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 88844
- Danışmanlar: Belirtilmemiş.
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1999
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Endokrinoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 31
Özet
ÖZET Osteoporoz daha sık olarak kadınlarda rastlanan kemik riskinin artması ile karakterize bir kemik hastalığıdır. Daha sık kadınlarda karşılaşılması nedeni ile erkeklerde ihmal edilmiş, ancak son zamanlarda erkeklerde de kırık olaylarının yaygınlaşması ve araştırmaların ileride erkek ve kadınlar arasında kırık insidansı farkının azalacağını ortaya koymasıyla erkek osteoporozu giderek daha fazla ilgi çekmeye başlamıştır. Bugüne kadar yapılan araştırmalarda kadınlarda olduğu gibi erkek osteoporozu nda da etyoloji net olarak aydınlatılamamıştır ve bu konuda daha çok araştırmaya gerek duyulmaktadır, özellikle kemik dönüşüm göstergelerinin kemik kaybıyla ilişkisinin araştırılması ve bu yönde bir bağlantı kurulabilmesi ile hızlı kemik kaybedecek olanlara önceden müdahele etme imkanı olacak, bu sayede sağlık giderlerinde de bir tasarruf imkanı olabilecektir. Bu amaçlarla erkeklerde kemik dönüşüm göstergeleri ile kemik mineral yoğunluğu arasındaki ilişkiyi araştırdık. Çalışmamıza herhangi bir sağlık sorunu ve kemik mineral yoğunluğunu etkileyebilecek bir hastalığı olmayan 40-65 yaş arasında 50 erkek alındı. Bu kişilerin kemik mineral yoğunlukları Hologic QDR 4500 A dansitometre ile lomber veretebra ve kalçada ölçüldü. Kemik dönüşüm göstergeleri (deoksipridinolin, osteokalsin, prokollajen, kemik alkalen fosfatazı) için idrar ve kan örnekleri alınarak çalışılana kadar - 20 C de bekletildi. Yapılan ölçümlerin sonunda elde edilen sonuçların birbirleri ile korelasyonu incelendi. Ayrıca çalışmaya alınan kişiler beşerli yaş gruplarına ayrılarak bu grupların kemik dönüşüm göstergeleri ortalmalarının istatistiksel farkı araştırıldı. İstatistik analiz neticesinde kemik mineral yoğunlukları ile kemik mineral yoğunlukları arasında ve kemik mineral yoğunluklarının birbirleri arasında bir korelasyon kurulamadı, ayrıca yaş grupları arasında kemik dönüşüm göstergelerinin anlamlı olarak istatistiksel farkı olmadığı gözlendi. Bu sonuçlaragöre kemik dönüşüm göstergeleri her yaşa göre ve yaş grubuna bağlı olarak değişmediği için erkek osteoporozunda da takip göstergesi olarak kullanılabileceği anlaşılmıştır. GİRİŞ Osteoporoz düşük kemik kütlesi ve kemik mikroyapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının ve kırık olasılığının artması ile karakterize olan ve oldukça sık rastlanan sistemik bir kemik hastalığıdır. Düşük kemik kütlesi osteoporozun bir komponentidir ve gelecekteki kırık riskini tayin etmede güvenle kullanılabilir. Hastalık preklinik dönemde kırık olmaksızın düşük kemik kütlesi ile birliktedir. Bu semptomsuz dönem osteopeni olarak adlandırılır. Osteoporoz kelime olarak kemiğin deliklenmesidir. 1996 yılında Amsterdam' da Dünya Osteoporoz Kongresi'nde osteoporoz tanımı yeniden gözden geçirilmiştir. Tanı yöntemlerinden Dual Enerji X- Ray Absorbsiyometre ( DEXA ) kullanılarak elde edilen değerlere ve kırık varlığına göre; kemik mineral yoğunluğunun (BMD) veya kemik mineral içeriğinin (BMC) 1 standart sapmanın (SD) altında olması normal; BMD'nin genç erişkinlere göre -1.0 SD ile -2.5 SD arasında olması osteopeni, BMD' nin genç erişkinlere göre -2.5 SD' den daha fazla olması osteoporoz, BMD'nin genç erişkinlere göre -2.5 SD fazla olması ve kırığın eklenmesi durumunda yerleşmiş osteoporoz olarak tanımlanmaktadır. Osteoporoz ilk olarak Fuller Albright tarafından 40 yıl önce postmenopozal durumla ilişkili bir durum olarak tanımlanmıştır. Son yıllarda açıkça gösterildiği gibi osteoporoz hemen menopoz sonrasında başlayarak 10 yıl etkisini sürdürebilir. Ancak menopozu izleyen ilk 3-5 yıl içinde kemik kaybı daha şiddetlidir. Bu dönemde kortikal kemiğin yaklaşık olarak %2' si trabeküler kemiğin %5'i kaybedilir. Yaşlılıkta kayıp daha da artar. Menopoz sonrası dönemdeki hızlı kayıpların estrojen tedavisi T.C, YÜKSEKÖĞRETİM KüflüLU
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Yüksek riskli myelodisplastik sendromlu hastalarda tanıdaki kemik iliği fibrozis derecesinin prognostik önemi
Prognostic significance of bone marrow fibrosis grade at diagnosis in patients with high risk myelodysplastic syndrome
YAŞAR ASLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
İç Hastalıklarıİzmir Katip Çelebi Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞERİFE SOLMAZ
- Osteokalsin düzeylerinin adölesandaki büyüme atağını izleme ve büyüme potansiyelini belirlemedeki önemi
The potential role of osteocalcin in growth monitoring during growth spurt of adolescents
HALİT HALİL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık BakanlığıPediatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EROL KINIK
- Alkol kullanım bozukluğunun yaş tahmininde kullanılan DNA metilasyon belirteçlerine etkisi
The effect of alcohol use disorder on DNA methylation markersused in predicting age
NURSENA KESKİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Adli Tıpİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaFen Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÖNÜL FİLOĞLU TÜFEK
- Determination of bone age assessment
Kemik yaşı belirlenmesinin değerlendirilmesi
DOĞACAN TOKA
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Biyomühendislikİstanbul Teknik ÜniversitesiElektronik ve Haberleşme Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MÜRVET KIRCI