Geri Dön

Gender, memory and ecological concerns in dystopian novels

Distopik romanlarda cinsiyet, bellek ve ekolojik kaygılar

  1. Tez No: 888479
  2. Yazar: DUYGU YAVUZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NEVİN YILDIRIM KOYUNCU
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Language and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: ütopik edebiyat, ütopya, distopya, eleştirel distopya, ütopik umut, novum (yenilik) öğesi, ütopya plastisitesi, ekolojik kaygılar, ekofeminizm, bellek, kimlik, çizgisel zaman, Mesiyanik zaman, utopian literature, utopia, dystopia, critical dystopia, utopian hope, novum, plasticity of utopias, ecological concerns, ecofeminism, memory, identity, linear time or 'homogenous empty time' vs. 'Messianic time
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 138

Özet

Bu çalışma, Doris Lessing ve Margaret Atwood'un öne çıkan distopik romanları The Memoirs of A Survivor ve The Handmaid's Tale'de Ernst Bloch'un kavramsallaştırdığı 'ütopik umut'u ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır; buna binaen, Lessing ve Atwood'un anlatı tarzlarını temel eleştirel distopya unsurları ışığında incelemektedir. Çalışma, bu amacı gerçekleştirmek için, kadın anlatıcıların anılarına/kayıtlarına ve yaşadıkları acı deneyimlere odaklanmaktadır. Her iki romanın da cehennemi andıran dayanılmaz ortamı, insan türünün politikaları ve özellikle ayrıcalıklı sınıfların oluşturdukları kurumların neden olduğu ekolojik felaketlerle yakından ilişkilidir. Bu nedenle, tez, her iki romanda da kadınlar ve doğa gibi ötekileştirilmiş/metalaştırılmış gruplar ile bu gruplara karşı uygulanan, Platon'dan günümüze kadar olan yayılmacı, sömürgeci, kapitalist politikaları deşifre etmeyi ve bu politikaların ataerkil yapıyla bağlantısına ışık tutmayı amaçlamaktadır. Serpil Oppermann,“Eco criticism: Natural World in the Literary Viewfinder”isimli makalesinde, edebiyatın; çevrenin estetik ve kültürel olarak inşa edilmiş bir parçası olarak algılanabileceğini; anlam, değer, dil ve hayal gücü gibi insan inşalarının sorunlarını doğrudan ele aldığını ve bunun da daha sonra ekolojik bilinç sorunuyla ilişkilendirilebileceğini ortaya koyar. Edebiyat, ekolojik düşünceye katkıda bulunan değerleri aktarır ve buna paralel olarak, çevre krizi de edebiyat araştırmalarında göz ardı edilemeyecek bir sorundur (32). Tezimde incelediğim romanların distopya niteliği taşımasının nedenlerinden biri de tam da çevre kriziyle alakalı olmalarıdır. Bu bağlamda bu çalışma, edebiyatın ve hikaye anlatıcılığının, bireysel ve kolektif hafızaları, ezilen grupların sesi olarak direniş ve dönüşüm aracı olarak kullanma gücünü vurgulamaktadır. Romanlar sadece toplumun kabusa dönüşmüş atmosferini ortaya koymakla kalmaz, aynı zamanda, bireysel ve toplumsal kimliklerini, bozulmuş/çarpıtılmış gerçekliğe karşı korumak için anılarına tutunan güçlü kadın kahramanların inşaasıyla çözümü de içlerinde barındırır. Her iki romanda da hikayelerini anlatan ana karakterlerin yapmaları gereken en önemli şey, gerçekleri unutmamak ve anılarını 'Crisis' ortamının ve 'Gilead Rejimi'nin kontrolcü, yıkıcı, yok edici atmosferlerine rağmen diğer nesillere aktarmaya çalışmaktır. Kaynakların tükenmesi; insanların işlevlerine/görevlerine göre kategorize edilmeleri ve kimliklerinin buna göre şekillenmesi; ev içinde başlayıp tüm topluma yayılan sınıflı toplum yapısı; bireyselliğin ve orijinalliğin ortadan kalkması ve tektipleşme romanların ele aldığı ciddi toplumsal problemlerdir. Her iki romanda da Lessing ve Atwood bireysel ve toplumsal sömürüye güçlü bir şekilde direnmekte ve kadınların bedene indirgenmesine karşı sağlam bir duruş sergilemektedir. Böylece, ilerlemeci sosyo-ekonomik-politik-kültürel ve edebi geleneğin altını oymaktadırlar. Ayrıca kapitalist ve faşist sistemlerin neden olduğu, kontrolcü, seçime izin vermeyen ideolojik çizgisel zamanın oluşumuna, hafızanın çarpıtılmasına, kimlik çatışmasına ve güvensizlik duygusu gibi yıkıcı sonuçlara belleklerini sürekli taze tutmaya çalışarak ve hikaye anlatımı aracılığıyla karşı durmaktadırlar. Bu karşı duruşun en önemli örneklerinden biri, yazarların romanlarında, geçmiş ve şimdi arasında zamansal sıçramalar, hatırlama ve unutma sekansları kullanarak, çizgisel zaman unsurunu bozup ilerlemeci anlatıları eleştirmeleridir. Bu anlamda, bu çalışma aynı zamanda Lessing ve Atwood'un anlatı tarzlarını Walter Benjamin'in 'Mesiyanik zaman' kavramıyla ilişkilendirmeyi amaçlamaktadır. Lessing ve Atwood kelimelerinin gücüyle okuyucuyu sarsmakta, kadın anlatıcıların direnme güçleri ve romanların beklenmedik sonları, okuyucuyu en distopik senaryolarda bile umutlu olmaya davet etmektedir. Bu nedenle, bu çalışma, klasik distopyalardan farklı olan Lessing ve Atwood'un romanlarını, eleştirel distopyanın temel unsurları ışığında, ütopya edebiyatının 'plastisite', 'yenilik (novum)' ve 'ütopik umut' kavramları üzerine kurmayı amaçlamaktadır.

Özet (Çeviri)

This study aims to reveal 'utopian hope' in Bloch's sense in Doris Lessing's and Margaret Atwood's outstanding dystopian novels: The Memoirs of A Survivor and The Handmaid's Tale by examining the narrative styles of Lessing and Atwood in light of fundamental elements of critical dystopias. To achieve this end, the study focuses on the memoirs/recordings of female narrators and the suffering experiences they went through. The miserable, hellish dystopic settings of both novels are thoroughly associated with ecological disasters caused by humans and the institutions they constructed. That is why the thesis attempts to analyse the connection between the marginalized groups such as women and nature; and the capitalist- expansionist-exploitative policies of patriarchal structure from Plato to present day. As Serpil Oppermann suggests in her article“Eco criticism: Natural World in the Literary Viewfinder”that literature can be perceived as an aesthetically and culturally constructed part of the environment; it directly addresses the problems of human construction such as meaning, value, language, and imagination, and this can later be associated with the problem of ecological consciousness. Literature conveys the values that contribute to ecological thought, and in parallel, the environmental crisis is a problem that literary research cannot ignore (32). One of the reasons why the novels I have studied in my thesis can be categorized as dystopian is the fact that they are related to the environmental crisis. In this regard, this study pinpoints the great power of literature and storytelling to give voice to the individual and collective memories of the oppressed groups as a means of resistance and transformation. The novels not only reveal the process of arriving at that nightmarish atmosphere but also involve the solution in itself by the construction of strong female protagonists who hold on to their memories to preserve their individual and societal identity against the distorted reality. All they need to do is not to forget and transfer their messages to the other generations in the destructive, controlling atmospheres of the 'Crisis' and the 'Gilead Regime'. The novels focus on major social problems including the scarcity of resources, classification of individuals determined by their gender and societal functions, class-based formation of society both in the private and public spheres and the loss of individuality and uniqueness. In both novels, Lessing and Atwood are strongly criticising individual and social exploitation and standing firm against the reduction of women to the body. In addition, they withstand the implementations of the capitalist and fascist system's outcomes such as the ideological formation of linear time, the distortion of memory, identity conflicts, and the sense of insecurity. By creating strong female narrators, Lessing and Atwood challenge the progressivist narratives by disrupting the linear time element by using analepsis, flashbacks and forwards, remembering and forgetting scenes. This study aims to shed light on the reasons why narrators use disruption of linear time and use of 'analepsis' and relate them to Walter Benjamin's“Theses on the Philosophy of History”and his concept of 'messianic time'. Thus, the study will elucidate how Lessing and Atwood undermine the progressivist socio-economic-political-cultural and literary tradition. Lessing's and Atwood's narrative styles and the power of their language profoundly affect the readers by means of which the resisting efforts of female narrators and the novels' unexpected endings invite the reader to be hopeful even in the most dystopian scenarios. Thereby, unlike the classical dystopias, Lessing and Atwood's novels build on the 'plasticity' of utopian literature, the concept of novum (the element of innovation), and the 'utopian hope', which reveal the essential components of critical dystopia.

Benzer Tezler

  1. Mekansal belleğin ortaöğretim binaları bağlamında irdelenmesi

    Analysis of spatial memory in the context of secondary schools

    ZEYNEP TARÇIN TURGAY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPER ÜNLÜ

  2. Köy enstitüleri deneyiminin bellek (anılar-anlatılar- söylem)üzerinden incelenmesi enstitülerin birey, toplum ve çevre üzerindeki etkileri

    Examination of the experience of village institutes through memory (memoirs-narrations- discourse) the effects of institutes on individual, society and environment

    KERİM KORAY BERKTAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Eğitim ve ÖğretimYıldız Teknik Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ESTER RUBEN BİTON

  3. Yaşlılık kurumlarında yaşlı mekansal davranış ve bilişiminin mekansal dizim bağlamında irdelenmesi

    Examination of the cognition and spatial behaviour of residents in elderly care institutions using space syntax

    ESRA AKAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPER ÜNLÜ

  4. Development of multi-layer conductive polymer nanocomposites for electromagnetic shielding application

    Elektromanyetik kalkanlama uygulamaları için katmanlı iletken polimer nano kompozitlerinin geliştirilmesi

    FATMA ZEHRA ENGİN SAĞIRLI

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    Bilim ve Teknolojiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EYÜP SABRİ KAYALI

    PROF. DR. ABDÜLKADİR SEZAİ SARAÇ

  5. Otojen ve reaktif obsesif kompulsif bozukluk hastalarında bilişsel işlevlerin karşılaştırılması

    Comparison of cognitive functions in autogenous and reactive obsessive-compulsive disorder patients

    HATİCE AYÇA KALOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    PsikiyatriGazi Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEVZAT YÜKSEL