Determination of the radiation dose level to which the lung and liver are exposed in the treatment of liver cancer with the yttrium-90 radioembolization method
Karaciğer kanserinin yttrium-90 radyoembolizasyon yöntemi ile tedavisinde akciğer ve karaciğerin maruz kaldığı radyasyon doz düzeyinin belirlenmesi
- Tez No: 888633
- Danışmanlar: DOÇ. DR. OSMAN GÜNAY
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Fizik ve Fizik Mühendisliği, Radyoloji ve Nükleer Tıp, Physics and Physics Engineering, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Biyomedikal Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Biyomedikal Mühendisliği Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 63
Özet
Karaciğer tümörleri, primer ve metastatik olmak üzere iki grupta incelenmekte ve birincil tedavi yöntemleri rezeksiyon (parça alma) olarak karşımıza çıkmaktadır. Karaciğer tümörleri incelendiğinde ise en sık karşılaşılan karaciğer tümörünün, hepatosellüler karsinoma olduğu görülmektedir. Rezeksiyon işleminin karaciğer kanseri olan tüm hastalarda uygulanamaması, hastalığın tedavisinde alternatif yöntemlere başvurulmasına neden olmaktadır. Bu yöntemlerden biri olan Y-90 Radyoembolizasyon metodu, karaciğer tümörü tedavisinde radyonüklid olarak kullanılan ve β ışıması yapan Yttrium-90'ın karaciğer tümörünü büyük ölçüde besleyen hepatik arterlerden enjekte edilerek, mevcut tümörün küçültülmesi veya yok edilmesi prensibine dayanmaktadır. Bu çalışmada daha önceden 3 boyutlu olarak tasarlanan, hepatopulmoner şant oranı %10 olarak değerlendirilen radyoembolizasyon tedavisinin kolay bir şekilde simüle edilebildiği bir hepatopulmoner şant modeli, fantom olarak kullanılmıştır. Kullanılan modelin karaciğer bölümünde büyük ve küçük olmak üzere iki adet tümör simüle edilmiş ve bu bölgeye Yttrium-90 enjekte edilmiştir. Radyonüklid madde ilgili tümör boşluklarında 14 gün bekletildikten sonra akciğer ve karaciğer üzerinde termolüminesans dozimetreler yardımı ile radyasyon doz ölçümleri yapılmış, sonuç olarak akciğerin maruz kaldığı doz seviyesinin en yüksek değerleri 1.4091 Sv ile 1.845 Sv arasındayken karaciğerin maruz kaldığı doz 19.79 Sv ile 25.077 Sv olarak ölçülmüştür. Kullanılan radyonüklidin yarılanma ömrü değerlendirildiğinde 14. günün sonunda elde edilen doz seviyelerinin mevcut tedavi yöntemlerinde kullanılan doz seviyelerinin değerlendirilebileceğini göstermiş, enjekte edilen radyonüklidin homojen dağılım göstermemesine rağmen çevre dokuların maruz kaldığı doz seviyesi hakkında bilgiler vermiştir.
Özet (Çeviri)
Liver tumors are examined in two groups, primary and metastatic, and the primary treatment methods are resection. When liver tumors are examined, it is seen that the most common liver tumor is hepatocellular carcinoma. The fact that resection cannot be applied to all patients with liver cancer causes alternative methods to be used in the treatment of the disease. One of these methods, the Y-90 Radioembolization method, is based on the principle of shrinking or destroying the existing tumor by injecting Yttrium-90, which is used as a radionuclide in the treatment of liver tumors and produces β radiation, through the hepatic arteries that largely feed the liver tumor. In this study, a hepatopulmonary shunt model, previously designed in 3D and in which radioembolization treatment, with a hepatopulmonary shunt rate of 10%, can be easily simulated, was used as a phantom. Two tumors, large and small, were simulated in the liver section of the model used and Yttrium-90 was injected into this area. After the radionuclide substance was kept in the relevant tumor cavities for 14 days, radiation dose measurements were made on the lung and liver with the help of thermoluminescence dosimeters. As a result, the highest dose level to which the lung was exposed was measured between 1.4091 Sv and 1.845 Sv, while the dose to which the liver was exposed was measured as 19.79 Sv to 25.077 Sv. When the half-life of the radionuclide used was evaluated, it showed that the dose levels obtained at the end of the 14th day could be evaluated as the dose levels used in current treatment methods, and although the injected radionuclide did not show a homogeneous distribution, it gave information about the dose level to which the surrounding tissues were exposed.
Benzer Tezler
- İstanbul'un Avrupa yakasındaki sularda radon ölçümü ve yıllık etkin dozların belirlenmesi
Measurement of radon in the waters of the European side of Istanbul and determination of annual effective doses
İBRAHİM ESER
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Fizik ve Fizik MühendisliğiSakarya ÜniversitesiFizik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAKAN YAKUT
- Isparta il merkezindeki okullarda bina içi yıllık radon seviyelerinin araştırılması
Investigation of annual indoor radon levels of the schools in Isparta city center
AHMET ÇİNE
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Fizik ve Fizik MühendisliğiSüleyman Demirel ÜniversitesiFizik Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MEHMET ERTAN KÜRKÇÜOĞLU
- İletkenlik dedektörlü iyon kromatografi ile çeşitli örneklerde siyanür, siyanat, tiyosiyanat, krom (VI) ve metal-siyanür kompleksleri tayini
Determination of cyanide, cyanate, thiocyanate, chromium (VI) and metal-cyanide complexes in various samples by ion chromatography with conductivity detector
ORHAN DESTANOĞLU
- Kükürtlü Kaplıcaları Atatürk Rehabilitasyon Merkezi'ndeki radon konsantrasyonunun belirlenmesi
Determination of radon concentration at Kükürtlü Spa Atatürk Rehabilitation Center
NİLÜFER KILIÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Fizik ve Fizik MühendisliğiUludağ ÜniversitesiFizik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. Z. GÖKAY KAYNAK
- Linum usitatissimum bitkisinden elde edilen sekoisolarikiresinol diglukosid maddesinin kolon kanseri hücre hatları üzerine etkisi
Effect of diglukosid sekoisolarikiresinol obtained from plant of linum usitatissimum on colon cancer cell lines
MELTEM ÖZGÖÇMEN
Doktora
Türkçe
2017
Beslenme ve DiyetetikSüleyman Demirel ÜniversitesiHistoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. DİLEK BAYRAM