Sternotomi ile yapılan açık kalp cerrahisi hastalarındaerektör spina plan bloğunun postoperatif dönemde sistemler üzerine etkileri
The effects of erector spinae plane block on systems in the postoperative period in open heart surgery patients with sternotomy
- Tez No: 891262
- Danışmanlar: PROF. DR. ENGİN ERTÜRK, DOÇ. DR. ALİ AKDOĞAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Sternotomi, Erektör Spina Plan Bloğu, İntravenöz Opioid Analjezisi, Postoperatif Sistemik Etkiler, Tidal Volüm, Postoperatif Analjezi
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 71
Özet
Amaç: Kalp cerrahilerinde postoperatif ağrı, solunum sistemi başta olmak üzere tüm organ sistemleri üzerinde olumsuz etkiler meydana getirebilir. Cerrahiye sekonder stres yanıt ve nöroendokrin değişiklikler çeşitli komplikasyonlara neden olur. İntravenöz opioid analjezisi, bilinen ve yaygın olarak kullanılan en eski ağrı sağaltım yöntemidir. Son zamanlarda erektör spina plan (ESP) bloğu uygulamasının efektif analjezi sağlayabileceği, bu sayede cerrahi stres ve nöroendokrin yanıta sekonder meydana gelebilecek multisistemik komplikasyonları azaltabileceği düşünülmüştür. Bu çalışmada bilateral erektör spina plan bloğu uygulamasının postoperatif laboratuvar parametreleri üzerine etkilerini intravenöz opioid analjezisi uygulaması yöntemiyle karşılaştırılması planlandı. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma prospektif, tek merkezli, randomize kontrollü olarak gerçekleştirildi. ASA II-IV risk sınıfında bulunan, 18-85 yaş arası, vücut kitle indeksi < 35 olan toplam 65 hasta dahil edildi. Hastalar randomize biçimde ESP bloğu uygulanan (Grup E, n=33) ve intravenöz fentanil infüzyonu yapılan (Grup F, n=32) şeklinde iki gruba ayrıldı. Operasyon odasına alınan tüm hastaların anestezi rutininde mevcut olan hemodinamik monitörizasyonu gerçekleştirildi. Genel anestezi indüksiyonu öncesi Grup E'deki hastalara, oturur pozisyonda, T4 vertebra seviyesinden in-plane teknikle, her bir tarafa 20 ml olmak üzere toplamda 40 ml %0,375 bupivakain kullanılarak bilateral ESP bloğu yapıldı. Grup F'deki hastalara anestezi indüksiyonu sonrası intraoperatif 0,5 µg/kg/saat fentanil infüzyonu yapıldı. Tüm hastalara standart genel anestezi indüksiyonu uygulandı. Ekstübasyon sonrası dönemde ek analjezik ihtiyaçlar, ağrı skorları (numerik derecelendirme ölçeği (NRS)) ve volümetrik spirometri ile tidal volüm (TV) değerleri (0,2,6,12,24,36 ve 48.saatlerde), sosyodemografik veriler, preoperatif ve postoperatif laboratuvar değişkenleri, perioperatif sıvı ve kan/kan ürünü transfüzyon gereksinimi, postoperatif kardiyorespiratuar ve renal komplikasyonlar, cerrahi ilişkili süreler, hastane yatış süreleri kaydedildi. Bulgular: Demografik veriler karşılaştırıldığında gruplar arasında benzer sonuçlar elde edildi. Komorbidite dağılımları gruplar arasında benzerdi. Perioperatif cerrahi ilişkili süreler değerlendirildiğinde postoperatif ilk mobilizasyon zamanının ve hastanede kalış süresinin Grup E'de daha kısa olduğu görüldü. Ekstübasyon sonrası ilk 48 saat değerlendirilen ağrı skorları karşılaştırıldığında ESPB grubunda 0, 2, 6 ve 12.saatlerde NRS anlamlı olarak daha düşüktü. Ek analjezi tüketimi ESPB grubunda anlamlı olarak daha düşük bulundu ve ek analjezi ihtiyacının ESPB grubunda daha geç zamanda meydana geldiği görüldü. Ekstübasyon sonrası ilk 48 saat değerlendirilen tidal volüm değerlerinin ekstübasyon sonrası tüm zamanlarda ESPB grubunda daha yüksek olduğu belirlendi. Postoperatif respiratuar komplikasyonlar değerlendirildiğinde ateş, takipne ve maske oksijen ihtiyacında artışı sıklığı IV fentanil grubunda daha fazlaydı. Gruplar arasında kan gazı parametreleri karşılaştırıldığında anlamlı fark görülmedi. Postoperatif kardiyak komplikasyonlar, perioperatif sıvı resüsitasyonu ve diürez, postoperatif renal destek ihtiyacı karşılaştırıldığında gruplar arasında anlamlı fark yoktu. Postoperatif laboratuvar parametreleri karşılaştırıldığında hemoglobin ve hematokrit değerlerinin ESPB grubunda anlamlı olarak daha yüksek olduğu görülürken diğer tüm parametreler için benzer sonuç bulundu. Ayrıca gruplar arasında preoperatif ve Δdeğişim laboratuvar değerleri karşılaştırıldığında benzer sonuçlar görüldü. Sonuç: ESP bloğu, yüzeyel fasiyal plan bloğu ve daha az invaziv yöntem olması sayesinde intravenöz analjeziye göre opioid yan etkileri göstermeyen non-opioid analjezi sağlaması, daha yüksek TV değerleri ve daha az respiratuar komplikasyon sıklığı, erken dönemde mobilizasyon ve hastanede kalış süresini kısaltması avantajlarını sağlamaktadır. Bu sebeplerden dolayı ESP bloğunun sternotomi ile gerçekleştirilen açık kalp cerrahilerinde daha iyi klinik sonuçlar sağlayacağı düşüncesindeyiz.
Özet (Çeviri)
Objective: Postoperative pain in cardiac surgery may have adverse effects on all organ systems, especially the respiratory system. Stress response and neuroendocrine changes secondary to surgery cause various complications. Intravenous opioid analgesia is the oldest known and widely used method of pain management. Recently, it has been suggested that the erector spinae plane (ESP) block may provide effective analgesia, thereby reducing multisystemic complications secondary to surgical stress and neuroendocrine response. In this study, we planned to compare the effects of bilateral erector spinae plane block on postoperative laboratory parameters with intravenous opioid analgesia. Materials and Methods: This study was conducted as a prospective, single-center, randomized controlled. A total of 65 patients in the ASA II-IV risk class, aged 18-85 years, with a body mass index
Benzer Tezler
- Açık kalp cerrahisinde sternum kapatma yöntemlerinin (klinik sonuçları ile) değerlendirilmesi
Evaluation of sternum closure methods (with clinical results) in open heart surgery
YUSUF KUŞCU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiManisa Celal Bayar ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET İHSAN İŞKESEN
- Açık kalp cerrahisi sırasında serum laktat düzeyinin, postoperatif dönemdeki gelişen böbrek hasarı ile olan ilişkisinin retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of the relationship between serum lactate level and postoperative kidney injury during open heart surgery
BEKİR SITKI TÜRKMEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET KİRİŞÇİ
- Minimal invazif açık kalp cerrahisi uygulanan olgular ile medyan sternotomi uygulanan olguların peroperatif ve postoperatif verilerinin karşılaştırılması
A comparison of the peroperative and postoperative data of the cases performed by minimal invasive open heart surgery and by applicable media sternotomy
SEBİL MERVE ŞEN TOPCU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEVDET UĞUR KOÇOĞULLARI
- Açık kalp operasyonları sonrasında gelişen sternum yara yeri enfeksiyonlarını öngörmede rutin kan değerlerinden elde edilen inflamatuar parametrelerin yeri
The place of inflammatory parameters obtained from routine blood values in predicting sternal wound infections after open heart operations
KEMAL PARLA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET TUĞRUL GÖNCÜ
- Mediastinal kistik lezyonlar ve cerrahi tedavisi
Mediastinal cystic lesions and surgical treatment
ALİ BİLAL ULAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiAtatürk ÜniversitesiGöğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YENER AYDIN