Geri Dön

İzole lad darlığı olan hastalarda yapılan FFR'ın anlamlılığının elektriksel açı-zaman indeksi ile ilişkisi

The significance of fractional flow reserve in patients with isolated lad stenosis about the parla index (prediction of ischemia via angle of QRS-T and corrected QT length assessment)

  1. Tez No: 893310
  2. Yazar: ATİK AKSOY
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. SERKAN DUYULER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 100

Özet

Giriş: Stabil koroner arter hastalığında iskemi varlığını saptamak, morbidite ve mortaliteyi yönetmek açısından çok önemlidir. Günümüzde, invaziv anjiyografide orta dereceli koroner darlıkların klinik açıdan anlamlı lezyon olup olmadığını belirlemek için ikinci bir invaziv ya da non-invaziv teste ihtiyaç duyulmaktadır. Miyokardiyal iskemi varlığının değerlendirilmesinde fraksiyonel akış rezervi (FFR) ölçülmesinin, non-invaziv stres testlerine göre tanısal doğruluğu, sensitivitesi ve spesifitesinin üstünlüğü önceki çalışmalarda belirtilmiştir. Frontal QRS-T açısı (QRSTa) ve QTc, miyokardiyal repolarizasyon anormalliğinin göstergeleridir ve obstrüktif koroner arter hastalığı ile ilişkileri birçok çalışmada gösterilmiştir. Ayrıca, miyokardiyal iskemi hakkında bağımsız prediktörlerdir. Amaç: Frontal QRSTa ve QTc parametrelerinin toplamı olarak ifade ettiğimiz yeni bir belirteç olan“elektriksel açı-zaman indeksi”ile bu iki bağımsız prediktörden birinin etkilenebileceği kalp hızı, obezite gibi faktörlerin etkisini minimalize etmeyi ve sonuçta“elektriksel açı-zaman indeksi”ile“miyokardiyal iskemi”hakkındaki prediktif değerini güçlendirmeyi amaçladık. Bu çalışmanın amacı, izole orta dereceli LAD darlıklarının hemodinamik fonksiyonel değerlendirilmesinde FFR ≤0.8 değerini öngörmede“elektriksel açı-zaman indeksi”nin prediktif olup olmadığını değerlendirmektir. Gereç ve yöntem: 7 Ocak 2019 - 31 Ocak 2024 tarihleri arasında Ankara Şehir Hastanesi Kardiyoloji kliniğinde ayaktan değerlendirilen ve koroner arter hastalığı (KAH) ön tanısı ile koroner anjiyografi (KAG) yapılan hastalar arasından izole orta dereceli LAD darlığının fonksiyonel değerlendirilmesinde FFR ölçümü yapılan olgular çalışmaya dahil edilmiştir. Toplamda 241 hasta çalışmaya alınmıştır: 61 hasta düşük FFR (≤0.8-hasta grubu) ve 180 hasta normal FFR (>0.8 -kontrol grubu) olarak gruplandırılmıştır. Katılımcıların KAG öncesinde kaydedilmiş 12 derivasyonlu yüzey elektrokardiyografileri incelenmiş ve elektriksel açı-zaman indeksi, frontal QRSTa ve düzeltilmiş QT intervali ölçülmüştür. Ayrıca, başlangıç demografik ve klinik değişkenler de değerlendirilmiştir. Bulgular: 241 hastadan 154'ü erkek, 87'si kadındır. Hastaların yaş aralığı 31 ile 80 yıl arasında olup, ortalama yaş 58.43±9.56 olarak bulunmuştur. Bazal FFR değeri ortalaması 0.89±0.06, son FFR değeri ortalaması ise 0.85±0.07 olarak ölçülmüştür. Ortalama kalp hızı 73.97±14.12 atım/dk olarak bulunmuştur. Yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi, diyabet, hipertansiyon, sigara içme öyküsü ve tüm kan parametrelerinde iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir (p>0.05). Ancak, kontrol grubunda hiperlipidemisi olan hasta oranı %22.2 iken, hasta grubunda bu oran %47.5 olarak bulunmuş ve bu fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p0.05). PARLA indeksi, çok değişkenli lojistik regresyon analizinde düşük FFR değerinin bağımsız bir belirleyicisi olarak bulunmuştur (odds oranı=1.061, %95 güven aralığı=1.044-1.079, p

Özet (Çeviri)

Introduction: It is essential to detect ischemia in stable coronary artery disease in order to manage morbidity and mortality effectively. Currently, determining the clinical significance of moderate coronary stenoses observed during invasive angiography requires additional invasive or non-invasive testing. Previous studies have shown that fractional flow reserve (FFR) measurement has better diagnostic accuracy, sensitivity, and specificity compared to non-invasive stress tests for assessing myocardial ischemia. The frontal QRS-T angle (QRSTa) and QTc are indicators of myocardial repolarization abnormalities and have been associated with obstructive coronary artery disease in multiple studies. Furthermore, these parameters are independent predictors of myocardial ischemia. Aims: We aimed to develop a new marker, the“Prediction of Ischemia via Angle of QRS-T and Corrected QT Length Assessment (PARLA) index,”by combining these two parameters to minimize the influence of factors such as heart rate and obesity, which could affect either predictor independently. Our objective was to enhance the predictive value of this index for myocardial ischemia. The study aims to determine if the PARLA index can predict an FFR ≤0.8 in the hemodynamic functional assessment of isolated moderate LAD stenoses. Materials and Methods: Between January 7, 2019, and January 31, 2024, patients who were evaluated on an outpatient basis at the Cardiology Department of Ankara City Hospital and underwent coronary angiography (CAG) with a preliminary diagnosis of coronary artery disease (CAD) were included in the study. They were eligible if they had isolated moderate stenosis of the left anterior descending (LAD) artery and underwent functional assessment with fractional flow reserve (FFR) measurement. The study comprised a total of 241 patients: 61 patients with low FFR (≤0.8, patient group) and 180 patients with normal FFR (>0.8, control group). The pre-procedural 12-lead surface electrocardiograms of all participants were reviewed, and the electrical angle-time index, frontal QRSTa, and corrected QT interval were measured. Additionally, baseline demographic and clinical variables were assessed. Results: In a study comprising 241 patients, 154 were male and 87 were female. The age range of the patients was 31 to 80 years, with an average age of 58.43±9.56 years. The mean basal FFR value was 0.89±0.06, and the mean final FFR value was 0.85±0.07. The mean heart rate was 73.97±14.12 beats per minute. There were no statistically significant differences between the two groups in terms of age, sex, body mass index, diabetes, hypertension, smoking history, or any of the blood parameters (p>0.05). However, the proportion of patients with hyperlipidemia was significantly higher in the patient group (47.5%) compared to the control group (22.2%) (p0.05). In multivariate logistic regression analysis, the PARLA index was identified as an independent predictor of low FFR values (odds ratio = 1.061, 95% confidence interval = 1.044-1.079, p

Benzer Tezler

  1. Miyokart iskemisi olan kararlı koroner arterhastalarında lezyon lokalizasyonunun ve iskemikmiyokart kitlesi büyüklüğünün aritmi parametreleriile değerlendirilmesi

    The evaluation of lesion localization and ischemic myocardial mass via arrhythmia parameters in stable coronary artery patients with myocardial ischemia

    FATİH ERKAM OLGUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Kardiyolojiİstanbul Medipol Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BİLAL BOZTOSUN

  2. Çalışan kalpte koroner arter cerrahisinde uygulanan endarterektominin kısa-orta dönem greft açıklığı üzerine etkisinin değerlendirilmesi

    Analysis of effect on short-mid term graft patency of using endarterectomy in off-pump coronary artery surgery.

    DENİZ DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiHarran Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA GÖZ

  3. İzole proksimal sol ön inen arter lezyonu saptanan stabil angina pektorisli hastalarda cerrahi ve perkutan koroner girişimin karşılaştırılması

    Comparison of surgical and percutaneous coronary ıntervention in patients with stabile angina pectoris who have ısolated proximal left anterior descending artery lesion

    ŞULE KOÇYİĞİT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    KardiyolojiSüleyman Demirel Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SÜLEYMAN MURAT ASLAN

  4. Proksimal LAD lezyonunda, robot yardımlı minimal invaziv koroner baypas cerrahisi ile konvansiyonel baypas cerrahisinin klinik ve anjiografik sonuçlarının karşılaştırılması

    The comparison between minimally invasive coronary bypass grafting surgery and conventional bypass grafting surgery in proximal LAD lesion

    MEHMET EZELSOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisiİstanbul Bilim Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. BARIŞ ÇAYNAK

  5. İzole CABG operasyonu öncesi mitral yetersizliğinin varlığı ve derecesinin postoperatif atriyal fibrilasyonun gelişimine etkisinin araştırılması

    The effect of the presence and degree of mitral regurgitation in the development of postoperative atrial fibrillation after isolated coronary artery by-PASS grafting operation

    ABDULRAHMAN NASER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    KardiyolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CEVAT KIRMA

    DOÇ. DR. DOÇ DR ALEV KILIÇGEDİK