Finansal okuryazarlığın yatırım piyasalarına katılım üzerine etkisi: Üniversite öğrencileri üzerine bir inceleme
The effect of financial literacy on participation in investment markets: A study on university students
- Tez No: 895870
- Danışmanlar: PROF. DR. VEYSEL BOZKURT
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Ekonomi, Maliye, Economics, Finance
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 121
Özet
Çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin finansal okuryazarlık düzeylerinin finansal yatırım piyasalarına katılımları üzerindeki etkisini hem yatırım araçlarının geneli bağlamında, hem de riskli yatırım araçları bağlamında incelemektir. Bu amaç doğrultusunda bağımsız değişkenlerin aynı olduğu, bağımlı değişkenlerin ise“yatırım piyasalarına katılım”ve“riskli yatırım piyasalarına katılım”olmak üzere farklı olduğu iki model oluşturulmuştur. Araştırmanın örneklemi Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nde öğrenim gören lisans ve ön lisans öğrencilerinden oluşmaktadır. Yatırım piyasalarına katılımın bağımlı değişken olduğu Model 1 için 703 kişilik bir örneklemden yararlanılırken, riskli yatırım piyasalarına katılımın bağımlı değişken olduğu Model 2 için 278 kişiden oluşan bir örneklemden yararlanılmıştır. Her iki model lojistik regresyon analizine tabi tutulmuştur. Model 1'in analiz sonuçlarına göre objektif olarak ölçülen (test yardımıyla) finansal okuryazarlığın yatırım piyasalarına katılım üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı belirlenmiştir. Öz bildirim yoluyla ölçülen algılanan finansal okuryazarlığın ise yatırım piyasalarına katılım üzerinde etkili olduğu saptanmıştır. Bunun yanı sıra, risk karşıtlığı, tasarruf eğilimi, cinsiyet, yaş, çalışma durumu ve aile bireyleri arasında finans alanında çalışan bulunmasının öğrencilerin finansal yatırım piyasalarına katılımları üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılırken, öğrenim durumunun finansal yatırım piyasalarına katılım üzerinde açıklayıcı bir faktör olmadığı saptanmıştır. Ayrıca, algılanan yüksek finansal okuryazarlık, tasarruf eğilimi, yaş, çalışıyor olma ve aile bireyleri arasında finans alanında çalışan bulunması ile finansal araçlara yatırım yapılması arasında doğru yönlü bir ilişki tespit edilirken, risk karşıtlığı ve kadın olma ile finansal araçlara yatırım yapılması arasında ters yönlü bir ilişki belirlenmiştir. Model 2'nin analiz sonuçlarına göre gerek objektif finansal okuryazarlıkla, gerekse de algılanan finansal okuryazarlıkla riskli yatırım piyasalarına katılım arasında anlamlı bir ilişki mevcut değildir. Risk karşıtlığı ve cinsiyet riskli yatırım piyasalarına katılım üzerinde etkili faktörler iken; objektif finansal okuryazarlık ve algılanan finansal okuryazarlığa ek olarak, modeldeki diğer değişkenler, lisans öğrencisi olma, çalışıyor olma, tasarruf eğilimi, yaş ve ailede finans alanında çalışan bulunması da riskli yatırım piyasalarına katılım üzerinde anlamlı etkiye sahip değildir. Risk karşıtlığı ve kadın olma ile riskli yatırım piyasalarına katılım arasında ters yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Sonuç olarak, yatırım piyasalarına katılım bağlamında, öğrenciler her ne kadar sahip olduklarını düşündükleri finansal okuryazarlık seviyesine uygun olarak, akılcı bir sebebe dayanarak finansal araçlara yatırım yapsalar da, gerçekte sahip olduklarını düşündükleri finansal okuryazarlık düzeyine sahip olmadıkları için yapmış oldukları finansal yatırımlar, temel yatırım bilgisiyle desteklenmemiş spekülatif nitelikte yatırımlardan ibarettir. Yatırım kararı alırken bilinçli davranma niyetine sahip olmalarına rağmen farkında olmadan bilinçsiz yatırımlar yapmaktadırlar. Riskli yatırım piyasalarına katılım bağlamında ise, öğrencilerin objektif finansal okuryazarlığa ek olarak kendilerini algıladıkları finansal okuryazarlık düzeyinden de bağımsız olarak yatırım kararı aldıkları görülmektedir. Bu da riskli yatırım kararı alırken spekülatif davranma eğilimlerinin daha da arttığını göstermektedir. Üniversite öğrencilik dönemi, bireylerin finansal açıdan henüz tam bağımsız olmadıkları, ancak finansal açıdan bağımsız olmak ve hayatlarının olgunluk evresine girmek için gereken becerileri aktif olarak öğrendikleri ve bu dönemde edindikleri finansal alışkanlıkları geleceğe aktardıkları bir dönemdir. Ortalama bir üniversite öğrencisinin finansal olarak büyük ölçüde ailesine bağımlı olduğu, yüksek bir yatırım bütçesine sahip olmadığı kabul edildiğinde, bilinçsiz bir yatırım yapmanın neden olabileceği bireysel kayıplar sınırlı olabilir. Ancak yatırım yapma kültürünün bilinçsiz yatırım kararları alma etrafında şekillendiği bir ortamda, üniversite sonrası süreçte çalışma hayatına girildiğinde daha büyük yatırım bütçeleriyle daha büyük kayıpların yaşanması olasıdır. Bu bakımdan, finansal yatırımlara ilgi duyan üniversite öğrencilerinin, en geç, çalışma hayatına girmelerinden ve aktif bir birey olarak ekonomi içinde yer almalarından önceki son durak olarak nitelendirilebilecek üniversite öğrenimleri sürecinde, risklerini doğru yönetebilmelerine imkan tanıyacak finansal donanıma asgari düzeyde sahip olmaları gerekmektedir. Bu noktada politika yapıcılara da önemli görevler düşmektedir. Devlet otoritesi, politika yapıcı ve uygulayıcı sıfatıyla, kurumları vasıtasıyla finansal okuryazarlık bilincinin genç nesillere yerleştirilmesi ve temelden başlanarak ileri düzeylere kadar finansal okuryazarlıklarının geliştirilmesi amacıyla eylem planları geliştirmeli, bireysel finans eğitimlerini çeşitli platformlar üzerinden erişilebilir kılmalıdır. Finansal eğitim bir opsiyon olmanın ötesinde, ilköğrenimden üniversite öğreniminin sonuna kadar olan süreçte, en basit formundan en sofistike formuna kadar, müfredatların içinde zorunlu eğitimin bir parçası olarak yer almalıdır. Bu noktada, fakülte – bölüm ayrımı yapılmaksızın üniversitelerin bütün bölümlerinin müfredatlarına tıpkı diğer zorunlu ortak dersler (Türk dili, Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi, yabancı dil, hukuka giriş vb.) gibi zorunlu finansal okuryazarlık dersleri eklenmelidir. Lise ve öncesi düzeydeki okulların müfredatlarına da seviyeleri ile uyumlu zorunlu finansal okuryazarlık dersleri dahil edilmelidir. Finansal okuryazarlıkta matematiksel yeteneklerin, teknoloji kullanımının ve kriz yönetiminin büyük öneme sahip olduğu düşünüldüğünde, finansal okuryazarlık eğitimlerinin matematiksel yetenekleri, dijital okuryazarlığı ve yatırımcı psikolojisini güçlendirecek eğitimlerle desteklenmesi önerilmektedir.
Özet (Çeviri)
The aim of the study is to examine the effect of university students' financial literacy levels on their participation in financial investment markets, both in the context of general investment instruments and risky investment instruments. For this purpose, two models have been created in which the independent variables are the same and the dependent variables are different as,“participation in investment markets”and“participation in risky investment markets”. The sample of the study consists of undergraduate and associate degree students, studying at the University of Health Sciences. For Model 1, in which participation in investment markets is the dependent variable, a sample of 703 students was used, while for Model 2, in which participation in risky investment markets is the dependent variable, a sample of 278 students was used. Both models were subjected to logistic regression analysis. According to the results of the analysis of Model 1, it is determined that financial literacy measured objectively (with the help of the test) does not have a significant effect on participation in investment markets. On the other hand, perceived financial literacy, measured through self-report, is found to be effective on participation in investment markets. In addition, it was concluded that risk aversion, propensity to save, gender, age, employment status and the presence of finance professionals among family members were effective on students' participation in financial investment markets, while educational background was not found to be an explanatory factor on participation in financial investment markets. Besides, a linear relationship was found between perceived high financial literacy, propensity to save, age, being employed, presence of finance professionals among family members and investing in financial instruments, while an inverse relationship was found between being risk averse, being female and investing in financial instruments. According to the analysis results of Model 2, there is no significant relationship between both objective financial literacy and perceived financial literacy and participation in risky investment markets. While risk aversion and gender are effective factors on participation in risky investment markets; in addition to objective financial literacy and perceived financial literacy, the other variables in the model, being an undergraduate student, being employed, propensity to save, age and presence of finance professionals among family members do not have a significant effect on participation in risky investment markets. There is an inverse relationship between risk aversion, being female and participation in risky investment markets. As a result, in the context of participation in investment markets, although students invest in financial instruments based on a rational reason in accordance with the level of financial literacy they think they have, the financial investments they have made consist of speculative investments that are not supported by basic investment knowledge because they do not have the level of financial literacy they think they have in reality. Although they have the intention to act consciously when making investment decisions, they make unconscious investments without realising it. In the context of participation in risky investment markets, it is observed that students make investment decisions independently of their perceived financial literacy level in addition to their objective financial literacy level. This shows that their tendency to behave speculatively while making risky investment decisions increases even more. The university student period is a period when individuals are not yet fully financially independent, but actively learn the skills required to become financially independent and enter the maturity stage of their lives, and transfer the financial habits they acquire in this period to the future. When it is accepted that the average university student is largely financially dependent on his/her family and does not have a high investment budget, the individual losses that may be caused by making an unconscious investment may be limited. However, in an environment where the investment culture is shaped around making unconscious investment decisions, it is possible to experience greater losses with larger investment budgets when entering the working life after university. In this respect, university students who are interested in financial investments should have at least a minimum level of financial equipment that will enable them to manage their risks correctly during their university education, which can be considered as the last stop before they enter the labour market and take part in the economy as an active individual. At this point, policy makers also have important duties. State authority, in its capacity as a policy maker and implementer, should develop action plans to raise financial literacy awareness among young generations through its institutions and to improve their financial literacy from the basic level to advanced levels, and should make individual finance education accessible through various platforms. Financial education should not be an option, but should be included as a part of compulsory education from primary education to the end of university education, from the simplest form to the most sophisticated form, within the curricula. At this point, compulsory financial literacy courses should be added to the curricula of all departments of universities, regardless of faculty-department distinction, just like other compulsory common courses (Turkish language, Atatürk's principles and history of revolution, foreign language, introduction to law, etc.). Compulsory financial literacy courses should also be included in the curricula of schools at high school level and above. Considering that mathematical skills, use of technology and crisis management are of great importance in financial literacy, financial literacy education should be supported by training to strengthen mathematical skills, digital literacy and investor psychology.
Benzer Tezler
- Z kuşağı öğrencilerinin finansal okuryazarlık yeterliliklerine ilişkin bir araştırma: karaman ili örneği
A study on the financial literacy proficiency of generation Z students: A case study of karaman province
GÜNGÖR DOLAŞIK
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
MaliyeKaramanoğlu Mehmetbey Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NAMIK KEMAL ERDEMİR
- Türkiye'de İslami finans okuryazarlığı
Islamic finance literacy in Turkey
KADİR ULU
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Ekonomiİstanbul Üniversitesiİslam İktisadı ve Finansı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ADEM ESEN
- Perakende sektörü çalışanlarının finansal okuryazarlık ve finansal farkındalık düzeylerinin belirlenmesi: Burdur ili örneği
Determining the financial literacy and financial awareness levels of retail sector employees: The case of Burdur
EMİNE ERDEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
BankacılıkBurdur Mehmet Akif Ersoy ÜniversitesiBankacılık ve Finans Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAT KAYA
- Finansal okuryazarlıkta kadınların durumu: Kocaeli örneği
The state of women in financial literacy: The Kocaeli case
MERVE YILDIRIM
- Yabancı uyruklu bireylerin Türkiye'deki yatırım tercihlerinin incelenmesi
The study of individual investment preferences of foreign nationals in Turkey
LEİLA MEHRVAND
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
MaliyeAnkara Hacı Bayram Veli Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMİNE EBRU AKSOY