Geri Dön

Tuboovaryan apseli hastalarda sistemik inflamatuar belirteçlerin medikal tedavi başarısını öngörmede yeri

The role of systemic inflammatory markers in prediction of medical treatment success in patients with tubovarian abscess

  1. Tez No: 897974
  2. Yazar: DENİZ ŞAHİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. YUSUF ÜSTÜN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Tuboovaryan apse, apse boyutu, NLR, PLR, MLR, SII, Tuboovarian abscess, abscess size, NLR, PLR, MLR, SII
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 77

Özet

Amaç: Tuboovaryan apse, pelvik inflamatuar hastalığın bir komplikasyonudur. Genellikle 15-40 yaş arasında cinsel aktif kadınlarda görülen, mortalite ve morbidite oranları yüksek bir patolojidir. Primer tedavi yaklaşımı, absenin rüptüre olmadığı ve vital bulguları stabil olan hastalarda, antibiyotik tedavisi olsa da hastaların yaklaşık %30' unda antibiyoterapi başarısız olmaktadır. Bu çalışmada sistemik inflamatuar belirteçlerin medikal tedavi başarısını ön gördürerek cerrahi tedavi ihtiyacının daha erken karşılanmasını sağlayacak bir parametre olarak kullanılabilirliğini belirlemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmaya, Ocak 2017- Temmuz 2024 tarihleri arasında Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'ne başvuran ve tuboovaryan apse tanısıyla hospitalize edilen 120 hasta dahil edildi. Bu olguların NLR, PLR, MLR, SII oranları ve WBC, CRP gibi kan parametreleri, tuboovaryan absenin boyutu ve lokalizasyonu gösteren ultrasonografi bulguları tedavi öncesi dönemde değerlendirildi. Hastaların yaş, sigara kullanımı , rahim içi araç kullanımı, doğum öyküsü, küretaj öyküsü, kronik hastalıkları, geçirilmiş cerrahileri incelendi. Medikal tedavi ile taburcu edilen ve cerrahi tedavi gerektiren hastaların ilgili tüm verileri istatistiksel olarak incelendi. Bulgular: Medikal ve cerrahi tedavi uygulanılan hasta grupları arasında yaş, doğum sayısı ve şekli, küretaj öyküsü, ria kullanımı, sigara kullanımı, ek hastalık, operasyon öyküsü açısından istatistiksel farklılık saptanmadı. Medikal tedaviden fayda görmeyen ve sonrasında cerrahi tedavi uygulanılan hasta grubunda; NLR, MLR, SII, apse boyutu ve hospitalizasyon süresinin, medikal tedaviden fayda gören gruba göre istatistiksel olarak daha yüksek olduğu tespit edildi. Medikal tedaviden fayda gören hasta grubunda apse boyutunun %88,8 oranında < 7 cm, %11,2 oranında ise > 7 cm olduğu görülmüştür. Medikal tedavinin başarısız olduğu ve sonrasında cerrahi uygulanan hasta grubunda ise %61,3 oranında < 7 cm, %38,7 oranında ise > 7 cm olduğu gözlenmiştir. Lojistik regresyon analizine göre apse boyutu > 7 cm olan hastalarda cerrahi tedavi uygulanma ihtimali medikal tedaviden fayda görme ihtimalinden yaklaşık dört buçuk kat fazladır. ROC analizi ile yapılan değerlendirmelerde NLR için cut-off değeri 6,7 alındığında %64,5 sensitivite, %62.9 spesifite, MLR değeri için cut-off değeri 0,5050 alındığında %64,5 sensitivite , %61,8 spesifite, SII değeri için cut-off değeri 2273 alındığında %61,3 sensitivite, %68,5 spesifite oranıyla cerrahi tedavi gerekliliğini öngördüğü tespit edilmiştir. Medikal tedavi alan grupta tek bir antibiyoterapi rejimi alan (n=82) ve aldığı antibiyoterapiden fayda görmediği için başka bir antibiyoterapi rejimine geçilen (n=7) hasta grupları arasında Nötrofil, NLR, PLR, SII değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Sonuç: NLR, PLR, MLR, SII tam kan parametrelerinden kolaylıkla hesaplanabilen ve hastalığın prognozuna dair öngörü sağlayabilecek sistemik inflamatuar belirteçlerdir. NLR, MLR, SII, değerleri ve apse boyutu; cerrahi tedavi uygulanılan hasta grubunda, medikal tedavi uygulanılan hasta grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Bu belirteçler ve bulgular, TOA'da medikal tedavi başarısını öngörmede kullanılabilir.

Özet (Çeviri)

Purpose: Tuboovarian abscess is a complication of pelvic inflammatory disease. It is a pathology that is generally seen in sexually active women between the ages of 15-40 and has high mortality and morbidity rates. Although the primary treatment approach is antibiotic therapy in patients whose abscess is not ruptured and whose vital signs are stable, antibiotic therapy fails in approximately 30% of the patients. In this study, we aimed to determine the usability of systemic inflammatory markers as a parameter that will predict the success of medical treatment and enable the need for surgical treatment to be met earlier. Materials and Methods: This retrospective study included 120 patients who were admitted to the Gynecology and Obstetrics Clinic of Ankara Education and Research Hospital between January 2017 and July 2024 and hospitalized with the diagnosis of tuboovarian abscess. The NLR, PLR, MLR, SII ratios and blood parameters such as WBC and CRP of these cases, and ultrasonography findings showing the size and localization of tuboovarian abscess were evaluated in the pre-treatment period. The patients' age, smoking, intrauterine device use, birth history, chronic diseases, and previous surgeries were examined. All relevant data of patients who were discharged with medical treatment and those who required surgical treatment were statistically examined. Results: There was no statistical difference between the patient groups that received medical and surgical treatment in terms of age, number and type of birth, history of curettage, IUD use, smoking, additional disease, and history of surgery. In the patient group that did not benefit from medical treatment and then received surgical treatment; NLR, MLR, SII, abscess size, and hospitalization time were found to be statistically higher than in the group that received medical treatment. In the patient group that received medical treatment, the abscess size was observed to be < 7 cm in 88.8% and > 7 cm in 11.2%. In the patient group that failed medical treatment and then received surgery, it was observed that < 7 cm in 61.3% and > 7 cm in 38.7%. According to logistic regression analysis, the probability of receiving surgical treatment in patients with an abscess size of > 7 cm is approximately four and a half times higher than the probability of receiving medical treatment. In the evaluations made with ROC analysis, it was determined that it predicted the necessity of surgical treatment with 64.5% sensitivity, 62.9% specificity when the cut-off value for NLR was taken as 6.7, 64.5% sensitivity, 61.8% specificity when the cut-off value for MLR was taken as 0.5050, and 61.3% sensitivity, 68.5% specificity when the cut-off value for SII was taken as 2273. A statistically significant difference was found between the Neutrophil, NLR, PLR, SII values between the patient groups who received a single antibiotic regimen in the medical treatment group (n=82) and those who were switched to another antibiotic regimen because they did not benefit from the antibiotic they received (n=7). Conclusion: NLR, MLR, SII are systemic inflammatory markers that can be easily calculated from blood parameters and can provide insight into the prognosis of the disease. NLR, MLR, SII values and abscess size were found to be statistically significantly higher in the surgically treated patient group than in the medically treated patient group. These markers and findings can be used to predict the success of medical treatment in TOA.

Benzer Tezler

  1. Tuboovaryan abse tanılı hastaların operasyon zamanlaması

    Başlık çevirisi yok

    LYUDMYLA KADIOGLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumEge Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEDİM KARADADAŞ

  2. Tuboovaryan apse olgularının 6 (altı) yıllık istatistiksel analizi

    Statistical analysis of tuboovarian abscess cases for 6(six) years

    EDİP AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Kadın Hastalıkları ve DoğumDicle Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MEHMET SAİT İÇEN

  3. Tuboovaryan apse olgularında laboratuar parametrelerinin tedavi başarısını öngörmede tanısal değeri

    Tuboovaryan apse olgularinda laboratuar parametrelerinin tedavi başarisini öngörmede tanisal değeri

    MEHMET ALİ ÇİFTÇİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HİCRAN ACAR ŞİRİNOĞLU

  4. Tuboovaryan apse nedeniyle opere edilen hastalarda cerrahi prosedürün postoperatif sonuçlara etkisi

    The effect of surgical procedure on postoperative outcomes in patients operated for tuboovarian abscess

    FARUK İKİZOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT EKİN

  5. Tubo-ovaryan apse yönetiminde klinik, radyolojik parametreler ve cerrahi olasılığını öngörmek için risk skorlaması

    Başlık çevirisi yok

    MERVE ATASOY RUŞEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURAK YÜCEL