Geri Dön

Tubaovaryan apseli hastalarda cerrahi müdahale gereksiniminin klinik öngörüleri ve risk skorlaması

Clinical predictions and risk scoring of the need for surgical intervention in patients with tubaovarian abscess

  1. Tez No: 925645
  2. Yazar: HALENUR ÖNER SOY
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÖZHAN ÖZDEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 82

Özet

Bu çalışma tubaovaryan apse (TOA) tanılı hastalarda cerrahi müdahale gereksinimini öngörecek bir risk skorlaması oluşturmayı amaçlayan retrospektif kohort çalışmasıdır. Risk skorlama sistemi oluşturmanın amacı girişimsel işlem ihtiyacını erkenden öngörerek hastaların hastanede yatış sürelerini kısaltmak, tedavilerini daha hızlı tamamlayarak günlük yaşantılarına daha erken döndürülmesini sağlamaktır. Çalışmamıza Ocak 2017- Ocak 2024 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'ne TOA tanısı ile yatırılan hastalar dahil edildi. Çalışmamıza dahil edilen hastaların demografik, klinik özellikleri, laboratuvar değerleri retrospektif olarak incelendi ve istatistiksel analiz yapıldı. İstatistiksel olarak anlamlı bulunan çeşitli parametreler için eşik değerler belirlendi ve bu parametreler kullanılarak TOA tanılı hastalarda cerrahi işlem ihtiyacını öngörebilmek için bir risk skorlama sistemi oluşturuldu. Çalışmamızda hastaların yaş, TOA boyutu, yatışındaki ateş derecesi, CRP, WBC değerleri kullanılarak cerrahi risk skorlama sistemi geliştirildi. Her bir kritere 0 ile 4 puan arasında puan verildi. Çalışmamızda oluşturulan risk skorlama sisteminde 38 yaş ve üzerinde olmak 2 puan, TOA boyutunun ≥5 cm olması 4 puan, yatışındaki ateş derecesinin ≥37,8 °C olması 2 puan, WBC değerinin ≥15.000 /mm3 olması 1 puan, CRP değerinin ≥ 195 mg/dl olması 2 puan olarak belirlendi. Skorlama sisteminden toplam 0 puan alan hastalar cerrahi gereksinimi açısından risksiz grup olarak belirlendi. Skorlama sisteminden toplam 1-4 puan alan hastalar cerrahi gereksinim açısından yüksek riskli olmayan grup, 5 ve üzeri puan alan hastalar cerrahi gereksinim açısından yüksek riskli grup olarak belirlendi. Yüksek riskli grupta olduğu görülen hastaların %89,2'sinin cerrahi işleme ihtiyaç duyduğu gözlendi. Skorlama sistemimizde yüksek riskli görülmeyen hastaların %22,4'ünde cerrahi müdahale gereksinimi duyulduğu gözlendi. Skorlama sistemimizde yüksek riskli olmamasına rağmen cerrahi tedavi uygulanan hastalar kendi içerisinde nötrofil-lenfosit oranı (NLO) değeri ile değerlendirildi. Bu hastaların %77'sinin nötrofil-lenfosit oranının çalışmamızda nötrofil-lenfosit oranı için bulduğumuz eşik değeri olan 7,3'ün üzerinde olduğu tespit edildi. Bununla birlikte yüksek riskli görülmeyen hasta grubunda cerrahi işlem ihtiyacını öngörebilmek için hastalarda ek prediktif değer olarak nötrofil-lenfosit oranlarına bakılması ve nötrofil-lenfosit oranlarındaki yüksekliğin yüksek riskli görülmeyen hastalarda cerrahi işlem ihtiyacını öngörmede kullanılabilecek bir parametre olduğu gözlendi. Tubaovaryan apse tanısı almış hastalarda cerrahi müdahale gereksinimini öngörecek bir risk skorlama sisteminin oluşturulması bu hastaların yönetiminde önemli bir gereksinimdir. Çalışmamızda skorlama sisteminde yüksek riskli kabul edilen hastaların %89,2'sine cerrahi işlem uygulanmıştır. Bu oran skorlama sistemimizin cerrahi riskini öngörmede oldukça efektif olduğunu göstermektedir. Ayrıca skorlama sisteminde yüksek riskli görülmeyen hastaların triajında nötrofil-lenfosit oranının ek bir prediktif değer olarak kullanılabileceği gözlendi. Literatürde, TOA tanısı almış hastalarda cerrahi risk skorlama sistemlerinin geliştirilmesi ve nötrofil-lenfosit oranının değerlendirilmesi üzerine yapılan çalışmalar sınırlıdır. Bu nedenle çalışmamızın literatüre katkı sağlamasını hedeflemekteyiz.

Özet (Çeviri)

This study is a retrospective cohort study that aims to create a risk scoring that will predict the need for surgical intervention in patients with tubaovarian abscess (TOA). The purpose of creating a risk scoring system is to shorten the hospitalization time of patients by anticipating the need for interventional procedures early, to complete their treatment faster and to return to their daily lives earlier. Patients who were admitted to the Gynecology and Obstetrics Clinic of the University of Health Sciences Ankara Gülhane Training and Research Hospital with the diagnosis of SSA between January 2017 and January 2024 were included in our study. Demographic, clinical characteristics and laboratory values of the patients included in our study were retrospectively analyzed and statistical analysis was performed. Threshold values were determined for various parameters that were found to be statistically significant, and a risk scoring system was created to predict the need for surgical procedures in patients with SSA using these parameters. In our study, a surgical risk scoring system was developed by using the patients' age, TOA size, degree of fever at hospitalization, CRP, and WBC values. Each criterion was given a score between 0 and 4 points. In the risk scoring system created in our study, being 38 years of age or older was determined as 2 points, a ≥5 cm TOA size was 4 points, a fever degree of ≥37.8 °C at hospitalization was 2 points, a WBC value of ≥15,000 /mm3 was 1 point, and a CRP value of ≥ 195 mg/dl was determined as 2 points. Patients with a total score of 0 from the scoring system were determined as the risk-free group in terms of surgical need. Patients with a total score of 1-4 from the scoring system were determined as the non-high-risk group in terms of surgical need, and patients with a score of 5 and above were determined as the high-risk group in terms of surgical need. It was observed that 89.2% of the patients in the high-risk group required surgical procedure. It was observed that 22.4% of the patients who were not considered high-risk in our scoring system required surgical intervention. Although there was no high risk in our scoring system, patients who underwent surgical treatment were evaluated with the neutrophil-lymphocyte ratio (NLR) value. It was determined that the neutrophil-to-lymphocyte ratio of 77% of these patients was above the threshold value of 7.3, which we found for the neutrophil-to-lymphocyte ratio in our study. However, in order to predict the need for surgical procedures in the non-high-risk patient group, it was observed that neutrophil-lymphocyte ratios should be examined as an additional predictive value in patients and high neutrophil-lymphocyte ratios were a parameter that could be used to predict the need for surgical procedures in patients who were not considered high-risk. The establishment of a risk scoring system that will predict the need for surgical intervention in patients diagnosed with tubaovarian abscess is an important requirement in the management of these patients. In our study, 89.2% of the patients who were considered high-risk in the scoring system underwent surgical procedures. This ratio shows that our scoring system is very effective in predicting surgical risk. In addition, it was observed that the neutrophil-lymphocyte ratio could be used as an additional predictive value in the triage of patients who were not considered high-risk in the scoring system. In the literature, studies on the development of surgical risk scoring systems and the evaluation of neutrophil-lymphocyte ratio in patients diagnosed with TOA are limited. For this reason, we aim to contribute to the literature of our study.

Benzer Tezler

  1. Tuboovaryan apseli hastalarda sistemik inflamatuar belirteçlerin medikal tedavi başarısını öngörmede yeri

    The role of systemic inflammatory markers in prediction of medical treatment success in patients with tubovarian abscess

    DENİZ ŞAHİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YUSUF ÜSTÜN

  2. Tuboovaryan abse tanılı hastaların operasyon zamanlaması

    Başlık çevirisi yok

    LYUDMYLA KADIOGLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumEge Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEDİM KARADADAŞ

  3. Tubaovaryan abse tanısı alan hastaların cerrahi tedavi öngörüsünde prokalsitonin düzeyinin önemi

    The importance of the procalcitonin level in prediction of surgical treatment of patients with tubovarian abscess

    ZEHRA CANSAĞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELİKE DOĞANAY

  4. Tubaovaryan apse nedeniyle takip edilen hastaların klinik yönetiminin sistemik inflamatuar yanıt indeksleri ile değerlendirilmesi

    Tubaovaryan apse nedeniyle takip edilen hastalarin klinik yönetiminin sistemik inflamatuar yanit indeksleri ile değerlendirilmesi

    AYŞE BETÜL TIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSakarya Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HİLAL USLU YUVACI

  5. Tuboovaryan apse olgularında laboratuar parametrelerinin tedavi başarısını öngörmede tanısal değeri

    Tuboovaryan apse olgularinda laboratuar parametrelerinin tedavi başarisini öngörmede tanisal değeri

    MEHMET ALİ ÇİFTÇİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HİCRAN ACAR ŞİRİNOĞLU