Geri Dön

Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) tanısı konulmuş hastalarda serotonerjik, dopaminerjik ve glutamaterjik mekanizmaların gen polimorfizmlerinin dürtüsellik açısından incelenmesi

Examination of gene polymorphisms of serotonergic, dopaminergic and glutamatergic mechanisms in terms of impulsivity in patients diagnosed with obsessive-compulsive disorder (OCD)

  1. Tez No: 902087
  2. Yazar: ELİF CANPOLAT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. EMEL HÜLYA YÜKSELOĞLU, PROF. DR. NEŞE KOCABAŞOĞLU
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Adli Tıp, Genetik, Psikiyatri, Forensic Medicine, Genetics, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa
  10. Enstitü: Adli Tıp ve Adli Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Fen Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 203

Özet

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), tekrarlayan müdahaleci düşünceler ve bu düşünceleri azaltmak için tekrarlayıcı davranışlar veya ritüellerle karakterize nöropsikiyatrik bir bozukluktur. OKB genellikle anksiyete ve depresyon gibi diğer psikiyatrik bozukluklarla birlikte görülmektedir. Son 10 yılda OKB'nin patofizyolojisi ve farmakolojisine dahil olabilecek aday genleri kapsayan çok sayıda genetik ilişki çalışmalarının bugüne kadarki en önemli eksikliği, nörotransmiter sistemlerinin OKB ve dürtüsellik üzerindeki olası birleşik etkisini vurgulamadan, yalnızca sınırlı sayıda serotonerjik, dopaminerjik ve glutamaterjik polimorfizmi keşfetmeleridir. Bu tez çalışmasında OKB tanısı konulmuş hastalarda, literatürde OKB aday genleri olarak güncel çalışmaları yapılan serotonerjik (SCL6A4 ve HTR2A), dopaminerjik (DRD2/ANKK1 ve SLC6A3) ve glutamaterjik (SLC1A1) mekanizmaların gen polimorfizmlerinin analizi, toplanan ağız içi sürüntü örnekleri kullanılarak DNA izolasyonu sonrası Real Time PCR protokolü uygulanarak DNA profillemesi gerçekleştirilmiştir. Bahsi geçen gen bölgelerinin OKB ile ilişkisi 18-70 yaş aralığında bulunan hasta (n=204) ve kontrol grubu(n=100) olmak üzere iki ayrı grup üzerinde çalışıldı. OKB ve dürtüsellik arasındaki ilişki resmen kabul edilmese de dürtüselliğin OKB'nin bir özelliği olabileceği konusu gündemdedir. Yapılan çalışmada beş genetik bölge için farklı alel dağılımlarına göre BIS-11 skorlarının istatistiksel analizi yapılmıştır. Analiz edilen beş genetik bölgenin tamamında dikkat, motor, planlama yapmama alt ölçekleri ve toplam puan için farklı alel grupları arasında BIS-11 puanları açısından hasta ve kontrol grubu için anlamlı bir fark görüldü. Bu spesifik genetik bölgelerdeki varyasyonların, 204 hasta ve 100 kontrol ile oluşan bu örnekleminde BIS-11 tarafından ölçülen dürtüsellik seviyelerini önemli ölçüde etkilediğini göstermektedir. Dürtüsellik puanları ele alınarak yapılan genetik karşılaştırmalarda, OKB hastalarının bazı alellerinde belirgin farklılıklar olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle, SLC6A4 geninde CC alleli, kontrol grubuna göre anlamlı bir farklılık göstermiştir. HTR2A geninde ise CT polimorfizmi, OKB hastalarında kontrol grubuna kıyasla anlamlı bulunmuştur. ANKK1 geninde AA ve AG polimorfizmleri, OKB hastalarında ileri derecede anlamlılık göstermiştir. Ayrıca, SLC6A3 geninde CC polimorfizmi, OKB hastalarında kontrol grubuna göre anlamlı derecede farklılık göstermiştir. SLC1A1 gen bölgesinde ise GG aleli, OKB hastaları ve kontrol grubu arasında belirgin farklılık göstermiştir. Araştırma kurgusunda kişilerin potansiyel riskleri ile durum tespitlerinin aynı havuzda değerlendirilmesini amaçlayan bu çalışma, OKB'nin psikiyatrik ve genetik açıdan beraberce kapsamlı olarak ele alındığı ve dürtüsellik ile ilişkisinin adli bilimler temelinde araştırıldığı, ülkemizde ve ülkemiz popülasyonu üzerinde yapılan ilk çalışmadır.

Özet (Çeviri)

Obsessive-compulsive disorder (OCD) is a neuropsychiatric condition characterized by persistent, intrusive thoughts and the engagement in repetitive behaviors or rituals intended to mitigate these thoughts. OCD frequently co-occurs with other psychiatric disorders, notably anxiety and depression. A significant limitation of the numerous genetic association studies conducted over the past decade, which have explored candidate genes potentially involved in the pathophysiology and pharmacology of OCD, is their identification of only a limited number of serotonergic, dopaminergic, and glutamatergic polymorphisms. These studies have not sufficiently addressed the potential combined effects of neurotransmitter systems on OCD and impulsivity. This thesis investigates the gene polymorphisms of serotonergic (SCL6A4 and HTR2A), dopaminergic (DRD2/ANKK1 and SLC6A3), and glutamatergic (SLC1A1) mechanisms, which are currently studied in the literature as candidate genes for OCD. DNA profiling was performed following DNA isolation from oral swab samples, using a Real-Time PCR protocol. The study sample consisted of two groups: patients (n=204) and controls (n=100), aged between 18 and 70 years. Although the association between OCD and impulsivity is not yet formally recognized, there is ongoing discussion that impulsivity may be a characteristic of OCD. In this study, Barratt Impulsiveness Scale (BIS-11) scores were statistically analyzed according to different allele distributions for five genetic regions. Significant differences were found between patient and control groups in terms of BIS-11 scores across different allele groups, covering attention, motor, non-planning subscales, and total score. This suggests that variations in these specific genetic regions significantly impacted impulsivity levels as measured by the BIS-11 in this sample. Genetic comparisons of impulsivity scores revealed significant differences in certain alleles of OCD patients. Notably, the CC allele in the SLC6A4 gene exhibited a significant difference compared to the control group. In the HTR2A gene, the CT polymorphism was significant in OCD patients. The AA and AG polymorphisms in the ANKK1 gene were highly significant among OCD patients. Additionally, the CC polymorphism in the SLC6A3 gene was significantly different in OCD patients compared to the control group. In the SLC1A1 gene region, the GG allele showed a significant difference between OCD patients and the control group. This study represents the first comprehensive investigation conducted in Türkiye on a population-specific basis, integrating psychiatric and genetic aspects of OCD and examining its relationship with impulsivity within the context of forensic sciences. The findings aim to evaluate the potential risks and statuses of individuals within the same population pool, contributing to a deeper understanding of OCD's genetic underpinnings and its behavioral manifestations.

Benzer Tezler

  1. Obsesif kompulsif bozukluk tanılı çocuk ve ergenlerde serum matrix-metalloproteinaz 9 ve tissue inhibitör metalloproteinaz-1 'in değerlendirilmesi

    Evaluation of serum matrix-metalloproteinase 9 and tissue inhibitor metalloproteinase-1 in children and adolescents with obsessive compulsive disorder

    SELÇUK DALYAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    PsikiyatriAkdeniz Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZGE GİZLİ ÇOBAN

  2. Obsesif kompulsif bozukluk tanısı konulmuş hastalarda COVID-19 pandemisinin etkilerinin incelenmesi

    Investigation of the effects of the COVİD-19 pandemic in patients diagnosed with obsessive compulsive disorder

    BÜŞRA UÇAR BOSTAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CANA AKSOY POYRAZ

  3. Obsesif kompulsif bozukluk tanısı konulmuş ve seçici serotonin geri alım inhibitörü tedavisi almakta olan hastalarda parlak ışık tedavisinin sirkadiyen ritim üzerine etkilerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effects of bright light therapy on circadian rythm in patients with obsessive compulsive disorder under selective serotonin reuptake inhibitor treatment

    KEZİBAN TURGUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    PsikiyatriNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ADEM AYDIN

  4. Obsesif kompulsif bozukluk hastalarında semptom boyutuna göre utanç, yardım arama davranışı, içselleştirilmiş damgalanma ve yaşam kalitesinin incelenmesi

    Shame, help-seeking behavior, internalized stigmatization and quality of life according to symptom dimension in obsessive compulsive disorders

    BÜŞRA GÜNEY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ruh ve Sinir Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BÜLENT KADRİ GÜLTEKİN

  5. Obsesif kompulsif bozukluk'ta işlev kaybı ve risk etmenleri (Kontrollü kesitsel bir çalışma)

    Loss of functioning and associated risk factors in obsessive compulsive disorder (A cross-sectional study)

    ECENUR AYDIN AŞIK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    PsikiyatriCelal Bayar Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET MURAT DEMET