Geri Dön

Non-obez geç adölesanlarda yağlı karaciğer indeksleri (yağlı karaciğer indeks, FIB-4 skoru, APRİ skoru, NAFLD fibrozis skoru) ve antropometrik ölçümlerin değerlendirilmesi

Evaluation of fatty liver indexes (fatty liver index, FİB-4 score, APRİ score, NAFLD fibrosis score) and anthropometric measurements in non-obesic late adolescents

  1. Tez No: 903032
  2. Yazar: FURKAN DUMAN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ELİF SERAP ESEN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 71

Özet

Amaç: Non-obez geç adölesanlarda yağlı karaciğer indekleri (yağlı karaciğer indeks, FİB-4 skoru, APRİ skoru, NAFLD fibrozis skoru) ile antropometik ölçümlerin birbirini nasıl etkilediğinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma Ocak 2024 – Şubat 2024 tarihleri arasında Şişli Hamidiye Etfal Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Aile Hekimliği Polikliniklerine herhangi bir sebeple başvuran ve çalışmaya katılmayı kabul eden 18-21 yaş arasında bireylerden obez olmayan ve çalışmaya katılmayı kabul eden kişiler dahil edilecektir. Sosyo- demografik verileri içeren 8 soruluk bilgi formu yüzyüze sorgulama yöntemi ile uygulandı ve öncesinde sözel onam alındı. Antropometrik ölçümleri ise Xiaomi Mi 2 yağ ölçer fonksiyonlu akıllı tartı, Mipcase vücut yağ kalipper cihazı ve mezura ile ölçüldü. Retrospektif olarak son 6 ay içindeki kan tetkikleri e-nabız sistemi üzerinden tarandı. Yağlı karaciğer indeks için GGT, trigliserit, bel çevresi, vücut kitle indeksi; FIB-4 indeksi için AST, ALT, yaş ve trombosit sayısı; APRI için AST ve trombosit sayısı; NAFLD fibrozis skoru için yaş, vücut kitle indeksi, AST, ALT, trombosit sayısı ve albümin değerleri kullanıldı. İstatistiksel analiz için SPSS 25.0 programı kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmamıza, 72 non-obez geç adölesan birey katılmış olup katılımcıların %22,2'sinin (n=16) 19 yaşında olduğu, %56,9'unun (n=41) kadın olduğu, %62,5'inin (n=45) lisans ve üstü eğitim düzeyine sahip olduğu, %94,4'ünün (n=68) bekâr olduğu, %58,3'ünün (n=42) öğrenci olduğu, %65,3'ünün (n=47) sigara kullanmadığı, %80,6'sının (n=58) alkol kullanmadığı, %87,5'inin (n=63) kronik bir hastalığının olmadığı, kronik hastalığı olanların %44,4'ünün (n=4) Hipo/hiper tiroidi hastalığı oluğu, %88,9'unun (n=64) ameliyat öyküsünün olmadığı, %70,8'inin (n=51) NSYVD doğum şekline sahip olduğu ve %61,1'inin (n=44) normal BMI değerlerine sahip olduğu belirlenmiştir. Erkeklerin FLI skorları kadınlara kıyasla daha yüksek saptanmıştır. FLI skorları ile BMI değerleri arasında istatistiki anlamlı bulunmuştur. Kilolu olan katılımcıların zayıf veya normal kiloda olan katılımcılara göre FLI skorları daha yüksek saptanmıştır. NFS ile FIB4 skoru, APRI skoru arasında pozitif yönlü istatistiki anlamlı bir ilişki bulunmuştur. FLI skoru ile VKİ arasında, yağ oranı (%), Bel çevresi (cm), sistolik TA, diastolik TA ve Göbek Cilt ve Cilt altı Kalınlığı (Mm) değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki saptanmıştır. FLI skorları ile AST, ALT, ALP, GGT, trigliserit, Total kolesterol, Açlık kan şekeri, HBA1C ve serum albümin arasında istatistiki anlamlı pozitif yönlü ilişki saptanmıştır. BMI skoru arasında ile yağ oranı (%), Bel çevresi (cm), sistolik TA, diastolik TA ve Göbek Cilt ve Cilt altı Kalınlığı (Mm) değerleri arasında pozitif yönlü istatistiki anlamlı ilişki bulunmuştur. BMI ile ALT değerleri, ALP değerleri, GGT değerleri, Trigliserit, Total kolesterol, LDL değerleri, HBA1C değerleri ve albümin arasında pozitif yönlüyken HDL değerleri arasında ise negatif yönlü istatistiki olarak anlamlı bulunmuştur. NFS ile albumin değerleri ve platelet sayısı arasında istatistiki anlamlı ilişki saptanmış olup bu ilişkinin negatif yönlü olduğu bulunmuştur. FIB-4 skorları ile AST değerleri arasında pozitif yönlü, albumin değeri ve platelet sayısı arasındaysa negatif yönlü olan istatistiki olarak anlamlı ilişki saptanmıştır. APRI skorları ile AST ve ALT değerleri kıyaslandığında pozitif yönlü, platelet sayısı kıyaslandığında ise negatif yönlü istatistiki anlamlı bir ilişki saptanmıştır. AST değerleri ile yağ oranı (%), bel çevresi (cm) arasında pozitif yönlü istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır. AST değerleri ile trigliserit değeri kıyaslandığında pozitif, HDL değeri kıyaslandığında ise negatif yönlü olan istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. ALT değerleri ile yağ oranı (%) bel çevresi (cm), sistolik TA, diastolik TA, göbek cilt ve cilt altı kalınlığı (mm) arasında pozitif yönlü istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır. ALT değerleri ile trigliserit değeri ve HBA1C arasında pozitif yönlü özellik gösteren istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. ALP değeri ile yağ oranı (%), bel çevresi (cm), sistolik TA değerleri ile kıyaslandığında pozitif yönlü istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. ALP değerleri ile LDL değerleri, HBA1C değerleri ve albümin arasında pozitif yönlü, HDL değerleri arasında ise negatif yönlü istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır. GGT değerleri ile yağ oranı, bel çevresi (cm), sistolik TA, diastolik TA, göbek cilt ve cilt altı kalınlığı (mm) kıyaslandığında pozitif yönlü olan istatistiki olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. GGT değerleri ile trigliserit değerleri, Total kolesterol değerleri, LDL değerleri, AKŞ değerleri, HBA1C değerleri arasında istatistiki anlamlı pozitif yönlü bir ilişki bulunurken HDL değerleri arasında ise istatistiki anlamlı olan negatif yönlü ilişki bulunmuştur. Trigliserit değerleri ile yağ oranı (%), bel çevresi (cm) kıyaslandığında pozitif yönlü istatistiki anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Total kolesterol değerleri ile bel çevresi (cm), sistolik TA, göbek cilt ve cilt altı kalınlığı (mm) ve triceps cilt ve cilt altı kalınlığı arasında pozitif yönlü istatistiksel olarak anlamlı olarak bulunmuştur. LDL değerleri ile yağ oranı (%), bel çevresi (cm), sistolik TA, diastolik TA, göbek cilt ve cilt altı kalınlığı (mm) ve triceps cilt ve cilt altı kalınlığı kıyas yapıldığında pozitif yönlü istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespitedilmiştir. HDL değerleri ile yağ oranı (%), bel çevresi (cm), sistolik TA arasında negatif yönlü, triceps cilt ve cilt altı kalınlığı arasında ise istatistiksel olarak anlamlı olarak saptanan pozitif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Sonuç: NAFLD ile ilişkili sağlık harcamaları, tedavi maliyetleri ve ekonomik yük, toplumlar için önemli bir sorun oluşturmaktadır. Bu hastalığın yaygınlığının ve komplikasyonlarının azaltılması, sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir. Bu nedenlerle, yağlı karaciğer hastalığının önlenmesi, erken tanı ve etkili yönetimi için çaba gösterilmesi gerekmektedir. Özgün ve özgül noninvazif testlerin olmayışı NASH'nin tanımlanmasını önemli ölçüde kısıtlamıştır. Serum aminotransferaz düzeyleri ve ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT) ve MR gibi görüntüleme testleri, NAYKH'lı hastalarda karaciğer histolojisinin spektrumunu güvenilir şekilde yansıtmaz. Bu nedenle, NAYKH'lı hastalarda NASH ve NAYK ayrımını sağlamak için klinik tahmin kuralları ve invaziv olmayan biyobelirteçler geliştirmeye önemli bir ilgi vardır. Fibrozu değerlendirmek için kan parametrelerinin kombinasyonunu temel alan çeşitli puanlama formülleri vardır. Bu çalışma yağlı karaciğer indeksleri ile antropometrik değerlerle yapılan karşılaştırmalarda anlamlı sonuçlara ulaşıldığını göstermektedir.

Özet (Çeviri)

Aim: The aim of this study was to determine the relationship between indices of fatty liver (fatty liver index, FIB-4 score, APRI score, NAFLD fibrosis score) and anthropometric measurements in non-obese late adolescents. Materials and Methods: Between January 2024 and February 2024, individuals aged 18-21 who visited the Family Medicine Polyclinics at Şişli Hamidiye Etfal Health Application and Research Center for any reason and agreed to participate in the study were included, provided they were not obese and agreed to participate. An 8-question information form containing socio-demographic data was administered through face-to-face interviews, with verbal consent obtained beforehand. Anthropometric measurements were taken using Xiaomi Mi 2 smart scale with fat measurement function, Mipcase body fat caliper device, and measuring tape. Retrospectively, blood tests from the last 6 months were screened through the e-nabız system. For fatty liver index, GGT, triglycerides, waist circumference, body mass index; for FIB-4 index, AST, ALT, age, and platelet count; for APRI, AST, and platelet count; for NAFLD fibrosis score, age, body mass index, AST, ALT, platelet count, and albumin values were used. Statistical analysis was performed using SPSS 25.0 software. Results: Our study involved 72 non-obese late adolescent individuals, with 22.2% (n=16) of the participants being 19 years old, 56.9% (n=41) being female, 62.5% (n=45) having a bachelor's degree or higher education level, 94.4% (n=68) being single, 58.3% (n=42) being students, 65.3% (n=47) not using tobacco, 80.6% (n=58) not consuming alcohol, 87.5% (n=63) not having a chronic illness, and among those with chronic illnesses, 44.4% (n=4) had thyroid diseases. Furthermore, 88.9% (n=64) had no history of surgery, 70.8% (n=51) were delivered by cesarean section, and 61.1% (n=44) had normal BMI values. Male participants had higher FLI scores compared to females. There was a statistically significant relationship between FLI scores and BMI values. FLI scores were higher in overweight participants compared to those with normal or low weight. NFS showed a positive correlation with FIB4 score and APRI score. A statistically significant positive correlation was found between FLI scores and BMI, fat percentage, waist circumference, systolic blood pressure, diastolic blood pressure, and subcutaneous and visceral adipose tissue thickness. FLI scores showed statistically significant positive correlations with AST, ALT, ALP, GGT, triglycerides, total cholesterol, fasting blood sugar, HBA1C, and serum albumin. A positive correlation was found between BMI and fat percentage, waist circumference, systolic blood pressure, diastolic blood pressure, and subcutaneous and visceral adipose tissue thickness. BMI was positively correlated with ALT values, ALP values, GGT values, triglycerides, total cholesterol, LDL values, HBA1C values, and albumin, while it was negatively correlated with HDL values. NFS showed a statistically significant negative correlation with albumin levels and platelet count. FIB-4 scores showed a positive correlation with AST values and a negative correlation with albumin levels and platelet count. APRI scores showed a positive correlation with AST and ALT values and a negative correlation with platelet count. AST values showed a positive correlation with fat percentage and waist circumference. AST values were positively correlated with triglyceride levels and negatively correlated with HDL levels. ALT values were positively correlated with fat percentage, waist circumference, systolic blood pressure, diastolic blood pressure, and subcutaneous and visceral adipose tissue thickness. ALT values were positively correlated with triglyceride levels and HBA1C. ALP values showed a positive correlation with fat percentage, waist circumference, and systolic blood pressure. ALP values were positively correlated with LDL levels, HBA1C levels, and albumin, while they were negatively correlated with HDL levels. GGT values were positively correlated with fat percentage, waist circumference, systolic blood pressure, diastolic blood pressure, and subcutaneous and visceral adipose tissue thickness. GGT values were positively correlated with triglyceride levels, total cholesterol levels, LDL levels, ACR levels, HBA1C levels, and albumin, while they were negatively correlated with HDL levels. Triglyceride levels showed a positive correlation with fat percentage and waist circumference. Total cholesterol levels showed a positive correlation with waist circumference, systolic blood pressure, subcutaneous and visceral adipose tissue thickness, and triceps skinfold thickness. LDL levels showed a positive correlation with fat percentage, waist circumference, systolic blood pressure, diastolic blood pressure, subcutaneous and visceral adipose tissue thickness, and triceps skinfold thickness. HDL levels showed a negative correlation with fat percentage, waist circumference, and systolic blood pressure, while they showed a positive correlation with triceps skinfold thickness. Conclusion: NAFLD-associated healthcare expenditures, treatment costs, and economic burden pose a significant issue for societies. Reducing the prevalence and complications of this disease is critical for the sustainability of healthcare systems. Therefore, efforts need to be directed towards prevention, early diagnosis, and effective management of fatty liver disease. The absence of specific non-invasive tests has significantly limited the identification of NASH. Serum aminotransferase levels and imaging tests such as ultrasound, computed tomography (CT), and MRI do not reliably reflect the spectrum of liver histology in NAFLD patients. Hence, there is considerable interest in developing clinical prediction rules and non-invasive biomarkers to distinguish NASH from NAFLD. Various scoring systems based on combinations of blood parameters exist for evaluating fibrosis. This study demonstrates significant findings in comparisons between fatty liver indices and anthropometric values.

Benzer Tezler

  1. Diyabetik morbid obez hastalarda laparoskopik sleeve gastrektomi ameliyatının erken ve geç glukoz homeostazı üzerine etkisi

    The effect of laparoscopic sleeve gastrectomy surgery on early and late glucose homeostasis in diabetic morbid obese patients

    EMRE BOZKURT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Genel CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    UZMAN CEMAL KAYA

  2. Obez ve obez olmayan fare modellerinde adipoz doku orjinli mezenkimal kök hücrelerin senesense olan yatkınlıklarının belirlenmesi

    Determination of senesence susceptibilities of adipose tissue-originated mesenchymal stem cells from obese and non-obese mouse models

    AYŞEGÜL MURAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    BiyolojiErciyes Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SERVET ÖZCAN

    PROF. DR. MİNOO HASSANZADEH FAALASLI

  3. Sendromik olmayan obez hastalarda yeni nesil dizi analizi ile uridin difosfat glukronil transferaz 1A1 (UGT1A1) geninin araştırılması

    Investigation of uridine diphosphate glucronyl transferase 1A1 (UGT1A1) gene by next generation sequenci̇ng in non-syndromic obese patients

    MERVE ASLANTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDüzce Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖNDER KILIÇASLAN

  4. Obez ve nonobez obstrüktif uyku apne sendromlu hastalarda sağ kalp fonksiyonlarının ekokardiyografi ve doppler ekokardiyografi ile değerlendirilmesi

    Evaluation of right heart functions by echocardiography and doppler echocardiography in obese and non obese patients with obstructive sleep apnea syndrome

    NURSEL DİKMEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Göğüs HastalıklarıMustafa Kemal Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEBAHAT GENÇ

  5. Non-insülin Dependent Diabetes Mellitus'ta; Obezitenin, lipid metabolizması ve fibrinojen üzerine etkileri

    Başlık çevirisi yok

    KAAN ÖZÇAKA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Aile HekimliğiTrakya Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ARMAĞAN TUĞRUL