Türkiye'de hungaroloji 1935-1989
Hungarology in Turkey 1935-1989
- Tez No: 903170
- Danışmanlar: PROF. DR. MELEK ÇOLAK
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Atatürk, Macar, Macaristan, Türkoloji, DTCF, Hungaroloji, László Rásonyi, Tibor Halasi-Kun, Türk-Macar İlişkileri, Atatürk, Hungary, Turkology, Faculty of language and History-Geography, Hungarology, Laszlo Rasonyi, Tibor Halasi-Kun, Turkish-Hungarian relations
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 347
Özet
Türk tarihinin araştırılıp ortaya çıkarılmasında temel kavramlardan biri Hungaroloji'dir. Hungaroloji, genel manasıyla, ana teması Macarlık olan Macar dil, tarih ve düşüncesinin araştırılmasıdır. Türklerle Macarlar arasındaki tarihsel ilişkilerin, Ural Dağları çevresinde başladığı ve bugünkü yurtlarına yerleşmeleri ile birlikte devam ettiği genellikle ifade edilmektedir. Hristiyanlığı kabul ettikten itibaren Türklere karşı siyasetlerini değiştiren Macarlar, Osmanlı hâkimiyet döneminde asimilasyon politikaları ve Habsburgların Macarları yok sayan siyasetleri yüzünden Türklerle olan siyasi ve kültürel ilişkilerini özel bir alana taşımışlardır. İlk kez Macaristan'da kurumsal bir araştırma birimi olarak kurulan Türkoloji Türk tarihi araştırmalarının ana kaynağını oluşturmuş ve Türkolojinin uluslararası bir bilim dalı olmasını sağlamıştır. Macarların Türklükle yakınlığını ve Türk dili ile Macarcanın ortak bir kaynaktan çıktığının iddia edilmesi, bilim dünyasında önemli tartışmaların çıkmasına yol açmıştır. XIX. yüzyıldan itibaren Slavların ve Germenlerin Macarları yok saymaları ve asimilasyon politikaları onları Turan düşüncesine götürmüş ve Turan birliğini kurmak, Macarların kurtuluş reçetesi olmuştur. XX. yüzyılın başlarında Macarlar, Türklerin millî mücadelesini desteklemiş, Türk-Macar kültürel ilişkileri Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması ile birlikte uluslararası bir boyut kazanmıştır. Macar Turancılarının revizyonist politikalarına karşı Atatürk dengeli ve uluslararası barışa dayalı politika izleyerek ilişkileri daima canlı tutmaya çalışmıştır. Atatürk'ün, kültür devriminin temellerini oluşturan tarih ve dil çalışmaları, kurumsal ve bilimsel temelde araştırılmaya başlanmış, O'nun isteği üzerine Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin açılmasıyla birlikte, fakülte bünyesinde Hungaroloji kürsüsü kurulmuştur. Atatürk, Hungaroloji Kürsüsünün başına da Macar bilim insanı ve kütüphanecisi László Rásonyi'yi getirmiştir. Hungaroloji Enstitüsü, XIX. yüzyıldan bu yana yapılan Türk-Macar ortak Türkoloji çalışmalarını Türkiye'ye taşımayı, Türk-Macar akrabalığı ile ilgili tezlere dikkat çekmeyi, Hungaroloji çalışmalarını Türkoloji'nin bir yan dalı hâline getirmeyi ve nihayet Macar tarihi, dili ve kültürünü Türk tarihi içinde tanıtmayı amaçlamaktadır. Hungaroloji Enstitüsü Rásonyi ve Tibor Halasi-Kun dönemlerinde verimli çalışmalar yapmış, ancak II. Dünya Savaşı ve sonrasında oluşan siyasi konjonktür gereği ilişkiler soğuma dönemine girmiştir. Macar hocaların enstitüden ayrılmasıyla faaliyetler kısa aralıklarla Türk hocalarla sürdürülmüştür. Kurulduğundan bugüne kadar Hungaroloji; bir yandan Macar dili ve tarihi ile kültürünü Türkiye'de öğretmekte, diğer taraftan iki ülke arasında bilim ve kültür alanında oynadığı rol itibarıyla Türkiye-Macaristan ilişkilerinin ve iş birliğinin gelişmesinde önemli bir rol üstlenmektedir.
Özet (Çeviri)
One of the fundamental concepts in researching and revealing Turkish history is Hungarology. Hungarology, in general, is the study of Hungarian language, history and thought, the main theme of which is Hungarian. It is generally stated that the historical relations between the Turks and the Hungarians began around the Ural Mountains and continued with their settlement in their present homelands. Hungarians, who changed their policies towards the Turks after accepting Christianity, moved their political and cultural relations with the Turks to a special area due to the assimilation policies during the Ottoman domination and the Habsburgs' policies of ignoring the Hungarians. Turcology, which was first established as an institutional research unit in Hungary, constituted the main source of Turkish history research and enabled Turkology to become an international branch of science. Claiming that Hungarians are close to Turkishness and that the Turkish language and Hungarian originate from a common source has led to important debates in the scientific world. Since the 19th century, the Slavs and Germans' disregard for the Hungarians and their assimilation policies led them to the Turanian idea, and establishing the Turanian unity became the Hungarians' prescription for salvation. At the beginning of the 20th century, Hungarians supported the national struggle of the Turks, and Turkish-Hungarian cultural relations gained an international dimension with the establishment of the Republic of Turkey. Against the revisionist policies of the Hungarian Turanists, Ataturk always tried to keep relations alive by following a balanced and international peace-based policy. Atatürk's history and language studies, which formed the basis of the cultural revolution, began to be researched on an institutional and scientific basis, and with the opening of the Faculty of Language, History and Geography, the Hungarology department was established within the faculty. Atatürk appointed the Hungarian scientist and librarian László Rásonyi as the head of the Hungarology Department. The Institute of Hungarology aims to bring the joint Turkish-Hungarian Turkology studies carried out since the 19th century to Turkey, to draw attention to theses on Turkish-Hungarian kinship, to make Hungarology studies a sub-branch of Turkology and finally to introduce Hungarian history, language and culture within Turkish history. The Hungarological Institute carried out productive work during the Rásonyi and Tibor Halasi-Kun periods, but due to the political conjuncture that emerged after World War II, relations entered a cooling period. After the Hungarian professors left the institute, the activities were continued with Turkish professors at short intervals. Since its inauguration, Hungarology has been teaching the Hungarian language, history and culture in Turkey on the one hand, and on the other hand, it plays an important role in the development of Turkey-Hungary relations and cooperation thanks to the role it plays in the field of science and culture between the two countries. The common historical past has positively affected the future of Turkish-Hungarian Relations.
Benzer Tezler
- Türkiye-Macaristan ilişkileri (1920-1945)
Relations between Turkey and Hungary (1920-1945)
EMRE SARAL
Doktora
Türkçe
2016
TarihHacettepe ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYTEN SEZER ARIĞ
- Macar Türkolog György Hazaı ve Türkolojiye katkıları
Hungarian Turkologist György Hazai and his contributions to Turkology
MUSTAFA KURT
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
TarihMuğla Sıtkı Koçman ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MELEK ÇOLAK
- Orta Çağ'da Macarlar ve Sekeller
Hungarians and Szeklers in the Middle Ages
AYŞE ÖZ
Doktora
Türkçe
2021
TarihAnkara ÜniversitesiBatı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERDAL ÇOBAN
- Miklos Zrinyi ve Szigeti Veszedelem
Miklos Zrinyi and Szigeti Veszedelem
ALPERTUNGA ALTAYLI
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
Batı Dilleri ve EdebiyatıAnkara ÜniversitesiBatı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NACİYE GÜNGÖRMÜŞ
- Türkiye'de cerrahi devrim
Başlık çevirisi yok
SELİM KADIOĞLU
Doktora
Türkçe
1997
Deontoloji ve Tıp TarihiAnkara ÜniversitesiDeontoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BERNA ARDA