Geri Dön

Kombine oral kontraseptif kullanan ergenlerde kemik sağlığınınkemik turnover markerleri ile takibi

Monitoring bone health in adolescents using combined oral contraceptives through bone turnover markers

  1. Tez No: 903477
  2. Yazar: DİLRUBA TÜRELİ
  3. Danışmanlar: PROF. ÖZLEM DURAL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Ergen, Adölesan, Beta-CrossLaps (Beta-CTx), Prokollagen Tip 1 N-Terminal Propeptid (P1NP), Kemik sağlığı, Adolescent, Beta-CrossLaps (Beta-CTx), Procollagen Type 1 N-Terminal Propeptide (P1NP)
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 61

Özet

ÖZET Giriş ve Amaç: Osteoporoz, dünya genelinde milyonlarca kadını etkileyen kronik bir hastalıktır. Bu hastalığı önlemenin yollarından biri, genç yetişkinlik döneminde en yüksek kemik kütlesine ulaşabilmektir. Kemik kütle oluşumunda en etkin dönem menarştan sonraki 3- 4 yıldır. Steroid hormonların kemik metabolizmasını etkilediği bilinmektedir. Dünyada yaygın olarak kullanılan kombine oral kontraseptif kullanımının pik kemik kütlesi üzerindeki etkilerini inceleyen sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Biz bu çalışmada menarş sonrası 5 yıllık dönemdeki kombine oral konstraseptif kullanımın adölesanların kemik sağlığına etkisini kemik turnover markerları kullanarak kontrol grubu ile karşılaştırarak görmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya katılan gönüllüler İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Çocuk ve Ergen Jinekolojisi Polikliniği'ne herhangi bir jinekolojik şikâyet sebebiyle başvuran menarş sonrası 5 yıl içerisinde olan hastalar arasından seçilmiştir. Hastalar iki grupta değerlendirilmiştir. Birinci grup yapılan değerlendirme sonucunda kombine oral kontraseptif başlanan hastalardan, ikinci grup ise kombine oral kontraseptif başlanmayan kontrol grubu hastalardan oluşmuştur. Daha sonra ilaç kullanan hastalar kendi içerisinde ilk 3 yıl ve 4-5.yılda ilaca başlamalarına göre ikiye ayrılmıştır. Çalışmaya 10-19 yaş grubunda olan normal kilolu adölesanlar dahil edilmiş olup kemik sağlığını etkileyen herhangi bir sistemik hastalığı veya herhangi bir ilaç kullanımı olan, son 3 ay içerisinde herhangi bir hormonal ilaç kullanımı olan hastalar çalışma dışı tutulmuştur. Çalışmaya dahil edilen gönüllülerin tümü ve yasal vasileri çalışmaya katılımları ile ilgili bilgilendirilmiş ve gönüllü onam formları doldurulmuştur. Tüm hastaların temel demografik özellikleri kaydedilmiştir. Hastalara rutin jinekolojik muayeneleri ve değerlendirme testleri yapılmıştır. Bu kapsamda ayrıntılı hikâyeleri alınmıştır. Çalışmaya katılan tüm gönüllülerden 0. ve 3.ayda periferik kan örnekleri aç karnına alınmış olup kemik turnover markerları olan Prokollojen Tip 1 N-terminal propeptid (P1NP) ve Beta CrossLaps (Beta-CTx) parametre düzeyleri Elektro-Kemilüminesans Immunoassay (ECLİA) yöntemiyle ölçülmüştür. Bulgular: Çalışmaya menarş sonrası ilk 5 yıl içerisinde kombine oral kontraseptif başlanan 38 ve başlanmayan 38 olmak üzere 76 hasta dahil edildi. Başlangıç bazal kan değerleri arasında anlamlı fark olmayan (p=0,9503, p=0,8967) 76 ergenin, hasta grubunda 3.ay sonuçlarında kemik yapım markerında (P1NP) anlamlı düşüş izlenirken (p=0,000) kemik yıkım markerında (Beta-CTx) anlamlı bir değişim görülmemiştir (p=0,053). Değişimdeki düşüş 202 mcg ve 30 mcg etinil östradiol içeren kombine oral kontraseptiflerin ikisinde de anlamlı olarak (p=0,000, p=0,000) görülürken menarştan sonraki ilk 3 yıl içerisindeki düşüşün sonraki yıllara göre anlamlı olarak daha fazla olduğu görülmüştür (p=0,000, p= 0,001). Sonuç: Çalışmamızda kombine oral kontraseptiflerin menarş sonrasında ergenlerin kemik sağlığını ve pik kütle kazanımlarını olumsuz etkilediği görülmüştür. Bu negatif etki ilk 3 yıl içerisinde en fazladır. Oral kontraseptifler çalışma sonucuna göre kemik yapımını yıkımdan daha fazla negatif etkilemektedir ve sonuçlar her iki etinil östradiol dozu içinde benzerdir.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT Introduction and Objective: Osteoporosis is a chronic disease that affects millions of women worldwide. One of the ways to prevent this disease is to achieve peak bone mass during young adulthood. The most effective period for bone mass formation is within 3-4 years after menarche. It is known that steroid hormones influence bone metabolism. However, there are limited studies investigating the effects of widely used combined oral contraceptives (COCs) on peak bone mass. In this study, we aimed to compare the effects of COC use during the first 5 years after menarche on adolescent bone health, using bone turnover markers, with a control group. Materials and Methods: The study included volunteers who presented with any gynecological complaints to the Department of Obstetrics and Gynecology, Child and Adolescent Health Clinic, Istanbul University Faculty of Medicine, within 5 years after menarche. Participants were divided into two groups: the first group consisted of patients who were prescribed COCs, and the second group included patients who did not use COCs (control group). Subsequently, patients on medication were divided into two groups according to whether they started medication in the first 3 years or 4-5 years. Adolescents aged 10-19 years with normal body weight and without any systemic diseases or medication use that could affect bone health were included in the study. Patients who had used any hormonal medication in the last 3 months were excluded. All volunteers and their legal guardians were informed about the study, and informed consent forms were obtained. Baseline demographic characteristics of all patients were recorded. Routine gynecological examinations and assessment tests were performed, including detailed medical histories. Peripheral blood samples were collected from all participants at baseline and at 3 months while fasting. Levels of bone turnover markers, including Procollagen Type 1 N-terminal propeptide (P1NP) and Beta CrossLaps (Beta-CTx), were measured using the ElectroChemiluminescence Immunoassay (ECLIA) method. Results: A total of 76 patients were included in the study: 38 in the group prescribed COCs within the first 5 years after menarche, and 38 in the control group. There was no significant difference in baseline blood values between the two groups (p=0,9503, p=0,8967). However, at 3 months, a significant decrease (p=0,001) in the bone formation marker (P1NP) was observed in the COC group, while no significant change was detected in the bone resorption4 marker (Beta-CTx) (p=0,053). The decrease in bone turnover was significant (p=0,000, p=0,000) in both the 20 mcg and 30 mcg ethinyl estradiol COC groups, with the most pronounced reduction observed in the first 3 years after menarche (p=0,000, p=0,001). Conclusion: Our study indicates that the use of combined oral contraceptives negatively affects bone health and peak bone mass acquisition in adolescents after menarche. This negative impact is most significant in the first 3 years. COCs negative effect seem to influence bone formation more than bone resorption, with similar results observed across both ethinyl estradiol dosages.

Benzer Tezler

  1. Kombine oral kontraseptif kullanan polikistik over sendromlu hastalar ile myoinositol+folik asit kullanan polikistik over sendromlu hastalarda antimüllerian hormon değerlerinin karşılaştırılması

    Comparison of antimullerian hormone levels in patients with polycystic ovary syndrome using oral contraceptives or myoinositol+folic acid

    ALİ CENK ÖZAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Kadın Hastalıkları ve DoğumDokuz Eylül Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT GÜLEKLİ

  2. Etinil östradiol (0.30 mg) ve drospirenon (3 mg) içeren oral kontraseptiflerin servikal mukus mukoprotein içeriği üzerine etkisi

    The effect of ethinyl estradiol (0.30 mg) and drospirenone containing oral contraceptives upon mucoprotein content of cervical mucus

    MURAT AKSOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kadın Hastalıkları ve DoğumKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SÜLEYMAN GÜVEN

  3. Kontrasepsiyon yöntemlerinin hasta memnuniyeti ve seksüel fonksiyon üzerine etkileri

    Patient satisfaction of contraception methods and its effects on sexual function

    AHMET KIRKINCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumErzincan Binali Yıldırım Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TUNAY KİREMİTLİ